Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/517 E. 2019/794 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/517 Esas
KARAR NO: 2019/794

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/05/2016
KARAR TARİHİ: 26/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Taraflar arasında yapılan, 01.01.2015 başlangıç ve 31.12.2015 bitiş tarihli Distribütörlük sözleşmesi akdedildiğini, bu süre sonunda davalı şirketten muhtelif tarihlerde mal alınarak bedellerinin ödendiğini, taraflar arasında bu edimlerin yerine getirilmesi sonucunda müvekkili şirketin davalı şirkete 20.053,93-TL borcu bulunduğun taraflarınca kabul edildiğini, bahse konu ürünlerin davalı şirket tarafından iade alınan ürünlerden hasarlı ve son kullanma tarihleri geçtiği gerekçesi ile iade ettiği ürünlerinin … Şti, tarafından müvekkili şirkete gönderildiğini, söz konusu ürünlerin müvekkili şirket tarafından daha önce davalı yana iade ettiğini, ürünlerin sorunsuz ve sağlam olması nedeni ile davalı tarafından gönderilen ürünlerin teslim alınmayarak davalı yan deposuna gönderildiğini, davalı yan iade ettiği ürünlerle ilgili olarak İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesinin… Değişik iş Esas sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, ancak yapılan tespitin kapsamının sadece ürünlerin tarihlerinin geçip geçmediği yönünde olması nedeni ile ürünlerin müvekkilin iade ettiği ürünler mi yoksa davalı yanın stoğunda her zaman birebir aynısı bulunan ürünlerden mi olduğu konusunda bir tespit niteliğinde olmadığını, bilirkişi raporu müvekkiline tebliğ edilmediğinden savunma haklarının engellendiğini, bu ürünlerin Türkiye pazarında her market ve kozmetik mağazalarında bulunan ürünlerden olduğunu, ayrıca davalının bu ürünlerin sıra ya da seri numaralarını taraflarına bildirmediğini, davalı yanın ihtarına karşı cevap ihtar gönderildiği halde, müvekkilinden uhdelerinde bulunan teminat mektubunu paraya çevirerek müvekkilinden haksız olarak tahsil ettiği 95.003,48-TL bedelin müvekkile istirdatı için bu davayı açtıklarını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 74.990,00-TL’nin davalı şirketten müvekkili şirketin ödediği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Taraflar arasında yapılan, 01.01.2015 ve 31.12.2015 dönemini kapsayan sözleşmelerinin sonlandırılması sonucunda, … Şirketi tarafından düzenlenen faturalar ile müvekkili şirkete ait muhtelif ürünlerin iade edildiğini, bu ürünlerin içinde ekonomik değerlerini kaybetmiş ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 18 maddesine gereğince, distribütör teslim aldığı ürünlerin sağlam ve düzgün bir şekilde korunmasını temin etmediğini ve sorumluluğun davacı şirkete ait olduğunu ve müvekkilinden hiçbir hak talep edemeyeceğini ve davacı yan tarafından iadesi mümkün olmayan ürünler olduğundan hazırlanan irsaliye faturaları ile davacı yana …Şti. aracılığı ile bu ürünlerin geri gönderildiğini, ancak davacı … Şirketinin, hiçbir haklı neden göstermeden ekonomik değeri olmayan ürünleri ve irsaliye faturalarım teslim almadan müvekkil firmaya aynı kargo firma ile gönderdiğini, bu süreçte davalı şirket yetkilisi … söz konusu ürünleri müvekkil şirket elemanları …, … ve … ile 01.09.2015 tarihinde saat 09.30 sularında müvekkil şirketin deposunda birlikte incelediklerini, inceleme sonunda evsafa uygun olmayan ekli listedeki ürünlerin iade edilmesi hususunda mutabakata varılarak tutanak altına alındığını, görüntülerin kayıtlarının CD şeklinde alındığını, İstanbul Anadolu …Sulh Hukuk Mahkemesinin …D. İş sayılı dosyası kapsamında ürünlerin bulunduğu depoda yapılan delil tespitinde, söz konusu ürünlerin son kullanma tarihlerinin geçtiğini, bazılarının ambalajlarının bozulmuş olduğunu ve kullanılmasının kesin olarak mümkün olmadığının belirtildiğini, davacı şirketin müvekkil ihtarnamesi ile karşı tarafa raf ömrü geçmiş ürünleri geri alması almadığı takdirde iade edilen faturalar ve cari hesap borcu ile birlikte 95.003,48-TL borcun tahsili istense de cevabi ihtarnamede bu ürünler haberleri olmadığı gibi hasara uğramasından da mesul olmadıklarını beyan ettiklerini ve süresi içinde borçlarını ödemediklerinden teminat mektubunun 95.003,48-TL kısmını nakde çevirdiklerini, iade edilen ürünlerin yüklü miktar olması sebebiyle makul bir gecikme yaşandığını, davacı firmanın evsafı uygun olmayan ürünlerin kendilerine ait olmayıp, müvekkil deposunda bulunan ürünlerden olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğunu, İstanbul Anadolu …Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. Iş sayılı dosyası kapsamında bilirkişi rapor ekindeki resimlerde hangi şirket tarafından iade edildiğinin ambalajlar üzerinde görüldüğü beyanla haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı uhdesine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; sözleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Uyuşmazlık konusu olan hususlar; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalıya verilen 22/04/2015 tarihli … … Şubesine ait 100.000,00-TL bedelli teminat mektubu nedeniyle davacının 74.990,00-TL tutarındaki teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilip çevrilmediği, davacının sonlanan sözleşme kapsamında davalıya iade ettiği ürünlerin son kullanma tarihlerinin geçmiş olup olmadığı, davalı tarafın delil tespiti üzerine keşfen incelenen ürünlerin davacı tarafından davalıya gönderilen ve davalı tarafından son kullanma tarihlerinin geçtiği gerekçesi ile teslim alınmayarak iade ediliği iddia olunan ürünler olup olmadığı, davacının sözleşme kapsamında, nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin iadesi alacağının varlığı ve miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı delil tespiti dosyası celbedilmiş, taraflar arasındaki sözleşme ve karşılıklı çekilen ihtarnamelerin dosya arasında olduğu görülmüş, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında düzenlenen ve dava konusu ürünleri de ihtiva eden tüm satış, iade ve irsaliye faturası asılları dosya arasına alınmış, davalı tarafından tutulan tutanak ve CD içeriği incelenmiş, taraf tanıkları dinlenmiştir.
Davalı tanığı … mahkememizce alınan beyanında; “Dosyada gösterilen tutanaktaki imza bana aittir … benim, Sima kozmetiğin iade ettiği ürünlerin içinde kullanılmayacak şekilde ve tarihi geçmiş ürünlerin tespiti için tuttuk, … da bizimle birlikteydi, bu ürünler halen depomuzda bekliyor, bu ürünler iade faturası düzenlenerek davacıya iade edildi ancak kendileri kabul etmediler ilk faturayı kesen de biz olduğumuz için kargo firması bize iade etti, ürünler şirket deposundadır, tutanağa konu olan ürünleri davacı şirket bize göndermişti, bu nedenle iade faturası düzenlenen ürünler davacı şirket tarafından bize gönderilmiştir, biz iadeleri aldığımız zaman resimlerini çektik.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce; taraf şirketlerin kayıtları ile dava konusu ürünler üzerinde bir mali müşavir ve bir sektör bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, 09/01/2018 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonucu; davalı şirketin teminat mektubunu tahsili öncesinde davacı şirketin davalı şirkete 31/07/2015 tarihi itibari ile 20.053,93-TL borcu olduğu, 95.003,48-TL teminat mektubunun nakde çevrilmesi yoluyla tahsil edilmesi sonucu, ticari defterlerine 95.000,00-TL olarak borç kaydı yaptıkları, bu işlem sonucu 31/08/2015 tarihinden itibaren 159.07 Verilen Sipariş Avansları hesabında 74.946,07-TL borç bakiyesi ile takip edildiği, sektörel değerlendirme sonucu; Davacı firmanın davalı firmaya iade ettiği ve davacı faturalarındaki ürünlerin keşif için gösterilen ürünler ile ilgili olmadığı, davacı yanın ürünleri iade etmekte haklı olduğu kanaatine varıldığı, mahkemece davacı şirketin haklılığına karar verildiği takdirde; …Bankasının 22/04/2015 düzenleme tarihli 22/04/2016 tarihine kadar geçerli 262.109093.89 sayılı 100.000,00-TL tutarlı kesin teminat mektubunun 01/12/2015 tarihinde 95.003,48-TL tutarının davalı şirket tarafından tahsiİ edilmesi nedeniyle, davacı şirketin davalı şirketten 01/12/2015 tarihi itibari ile 20.053,93-TL cari hesap düşülmesi sonucu 74.949,55-TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce, mevcut bilirkişi raporunun yeterli olmadığı, özellikle barkod numaraları hususundaki tespitlerin hatalı olduğu anlaşılmakla, dosyanın daha önce rapor tanzim eden heyete tevdi ile davalı verkilinin rapora itirazları, sunulan fatura asılları, dosyada mevcut davalı tarafça sunulan CD içeriği , delil tespiti raporu ve sözleşme kapsamı dikkate alınarak itirazlar tek tek karşılanmka suretyle ek rapor tanzimi istenilmiş, 11/09/2018 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı vekilinin rapora itirazları, sunulan fatura asılları, dosyada mevcut davalı tarafça sunulan CD içeriği, delil tespit raporu ve sözleşme kapsamı dikkate alınarak itirazlann tek tek karşılaştınlması sonucunda; Kök raporlarında belirtilen kanaat asıl olmak üzere; Davalının, davacıya iade ettiği ve davacı tarafından teslim alınmayan ürünlerin, davacı tarafından davalıya gönderilen ürünler ile aynı olduğu iddiasını ispatlar nitelikte kanıt teşkil edecek bir belge dosya kapsamında mevcut olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyada mevcut irsaliyeli fatura asıllarının tamamında 13 hane stok kodu bulunduğu, bilirkişi incelemesinin dosyadaki fotokopiler üzerinden yapıldığı görülmekle dosyanın daha önce rapor tanzim eden heyete yeniden tevdii ile dosyada mevcut fatura asılları tek tek önceki faturalarla karşılaştırılmak suretiyle davalı vekilinin itirazlarınıda karşılar şekilde ek rapor tanzimi istenilmiş, 08/01/2019 teslim tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda özetle; kök ve ek raporda belirtilen kanaat asıl olmak üzere, davalı vekilinin rapora itirazları ve davalı yan tarafından ilk defa dosyaya sunulan irsaliye fatura asılları tümü ile yeniden incelenip değerlendirildiğinde;”davalının davacıya iade ettiği ve davacı tarafından teslim alınmayan ürünlerin, davacı tarafından davalıya gönderilen ürünler ile aynı olduğu” iddiasını ispatını kanıtlanması, taraf faturalarının kapsamının incelenmesi ile yukarıda ayrıntılı şekilde belirttiğimiz nedenlerle mümkün olmadığı, Davalı iş yerinde yaptığımız keşif sırasında tarafımıza gösterilen kozmetik numunelerinin, stok kodları isimleri ve miktarlarının davalı yan faturalarında mevcut olduğunun tespit edildiği, davacı faturasındaki ürünlerin keşif için gösterilenler ile ilgili olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Gerek kök, gerekse ek raporda; davalı tarafından tanzim edilen irsaliyeli iade faturalarına konu ve davacı tarafça teslim alınmadığı iddia olunan ürünlerin, keşif sırasında incelenen ürünlerle aynı olmadığı, barkod kodlarının irsaliyeli faturalardaki ürünlerle uyumlu olmadığı belirtilmek suretiyle rapor tanzim edilmesi sebebiyle; mahkememizce tekrar yapılan incelemede; kök raporda iade ürünlerin barkod numaralarının 11 haneli olduğu bildirilmesine rağmen keşif sırasında kök raporun 8. Sayfasında bulunan ve keşif sırasında çekilen … barkod numaralı numune ürünün barkod numarasının 13 haneli olduğunun tespit ediliği, gerek kök gerekse ek raporda mahkememizce uyuşmazlığın çözümüne esas teşkil edecek şekilde keşif mahallinde bulunan ürünler ile davacı ve davalı tarafından düzenlenen faturalarda yer alan ürünlerin aynı olup olmadığının, denetime açık şekilde tespitinin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bu kez; İddia ve savunmaların değerlendirilmesi için, ön inceleme duruşmalarında tespit edilen taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu hususlarda, davalı tarafından tanzim edilen irsaliyeli iade faturalarına konu ve davacı tarafça teslim alınmadığı iddia olunan ürünlerin, davacı ve davalı tarafça düzenlenen faturalardaki ürünlerle aynı olup olmadığı, ürünlerin son kullanma tarihlerinin geçip geçmediği, davalının ürünleri iade etmekte haklı olup olmadığı, davacı alacağının varlığı ve miktarı hususlarında, barkodların tek tek incelenmesi suretiyle ve dosyadaki tüm deliller de tek tek değerlendirilerek ürünlerin bulunduğu mahalde ve tarafların 2015 yılı ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı üzerinde mali müşavir ve sektör bilirkişisinden oluşan yeni bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiş, 03/07/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından sunulan muavin defler kayıtlarından tespit edilen, cari hesap dökümünde, davalının davacıdan 20.053,93-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından sunulan muavin defter kayıtlarından tespit edilen, cari hesap dökümünde, davalının davacıdan 95.003,48-TL alacaklı olduğu ve buna karşılık teminat mektubundan kısmi tahsilat yaparak bakiyeyi tahsil etmesinden dolayı alacağının kalmadığı, davacı ve davalı muavin kayıtlarında görünen farkın sebebinin davalı tarafından davacıya kesilen ancak davacı tarafından kabul edilmeyerek kayıtlara alınmayan dava konusu iade ürünlere ait 31.08.2015 tarihli 67.632,98-TL tutarındaki ürün iade faturaları ile 14.08.2015 tarihli 7.312,46-TL’sı değerinde hizmet faturasından kaynaklandığı, davalı firmanın düzenlediği faturalardaki iade ürünlerin, depoda bulunan ürünlerle uyumlu olduğu, davalı firmanın düzenlediği faturalardaki ürün detaylarının, davacı firmanın iade faturalarındaki ürünlerle karşılaştırılması sonucu; 27.778,29-TL’sı değerinde ürünün, davalı tarafından düzenlenen faturada olmasına rağmen davacı taraından düzenlenen faturada bulunamadığı, 3.878,28-TL’sı değerinde ürünün, davalı tarafından düzenlenen faturada miktarsal olarak davacı firmanın düzenlediği faturadan fazla olduğu, 35.966,41-TL’sı değerindeki ürünün, her iki tarafın düzenlediği faturalarda bulunduğu, tüm bunlar göz önüne alındığında davacı şirketin, 35.966,41-TL’sı değerindeki ürünleri 28.07.2015 ve 29.07.2015 tarihlerde düzenlemiş olduğu faturalarda mevcut olduğundan kabul ettiği cari bakiyesi olan 20.053,93-TL toplamına 35.966,41-TL’yi ekleyerek 56.020,34-TL borçlu duruma geldiği ancak davalı firma tarafından nezdindeki teminat mektubunun 95.003,48-TL’lik paraya çevrilen kısmı düşüldüğünde 01.12.2015 tarihi itibariyle 38.983,14-TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan ikinci bilirkişi heyet raporu; denetime açık, mahkemece tespiti istenen hususları kapsar, detaylı, teknik açıdan yeterli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 01/01/2015 başlangıç ve 31/12/2015 bitiş tarihli distribütörlük sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin sona ermesinin akabinde, davacı tarafından, davalının distribütörü sıfatıyla pazarlanılan ürünlerden elde kalanların davalıya iade ediliği, davalı tarafından sözleşmenin 18.maddesi kapsamında geri gönderilen ürünlerin son kullanma tarihlerinin geçtiği ve bozuldukları gerekçesi ile teslim alınmayarak davacıya iade edildikleri, davacının ise ürünleri teslim alamayarak tekrar davalıya iade ettiği, bu kez davalının … Noterliği’nin 22/10/2015 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin 18. Maddesi kapsamında iade edilmesine rağmen teslim alınmayarak tekrar davalıya iade edilen ürünlerin, davalı şirket deposunda bekletildiği, ürünler üzerinde delil tespiti yaptırıldığı, 2015 yılı sonuna kadar davacı tarafından ürünlerin teslim alınmasının gerektiği, aksi halde masrafı davacıya ait olmak üzere ürünlerin imha edileceği, ayrıca toplam 95.003,48-TL alacağın ihtarnamenin tebliğinden itibaren üç gün içerisinde ödenmemesi halinde teminat mektubunun nakde çevrileceği hususlarının davacıya ihtar edildiği; davacının …Noterliğinin 23/11/2015tarihli ihtarnamesi ile davalıya, teslim alınmayarak kendilerine geri gönderildiği iddia olunan ürünler ile ilgili bilgilerinin bulunmadığı, ürünlerdeki bozulma ve yıpranmadan ötürü kusur ve sorumluluklarının bulunmadığı, ayrıca ihtarname ile bildirilen tutarda borçlu da olmadıkları, teminat mektubunun iade edilmesi gerektiği, aksi halde yasal işlem başlatılacağı hususlarının ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 16.maddesine göre; davacı tarafından verilecek siparişler davalı tarafça kabul edildikten sonra geçerli sayılacak, sipariş edilen ürünlere ilişkin irsaliye davacı çalışanları tarafından imzalanarak ürünler teslim alındıktan sonra, artık bu ürünlerin mülkiyeti davacıya geçecektir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 18.maddesine göre; ürünlerin hasar ve ziyaı teslim ile davacıya geçecek, davacı ürünlerin sağlam ve düzgün bir şekilde korunması için uygun şartlarda depolama yapacak, ürünlerin imal tarihine göre rotasyonunu gerçekleştirecektir. Bunların yapılmaması nedeniyle ortaya çıkacak evsaf değişimi veya bozulmalardan davalı sorumlu olmayacaktır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan Özel Kurallara İlişkin sözleşmenin 6.maddesi uyarınca davacı, sözleşme kapsamında alınan ürünlerin bedellerini karşılamak amacıyla davalıya 100.000,00-TL tutarında kesin teminat mektubu verecektir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin yukarıda sıralanan hükümleri çerçevesinde; davacının distribütörü olduğu davalıdan sipariş ettiği ürünlerin mülkiyetinin ve bu ürünlerin hasar ve ziyaının teslim anından itibaren davacıya geçeceğinin kararlaştırıldığı açıktır. Şu halde davalı tarafça, sözleşmenin sona ermesinden sonra, henüz bedelleri ödenmemiş ve davalıya iade edilmek istenmiş ürünlerin son kullanma tarihlerinin geçmiş olması ve/veya bozulmuş/hasarlanmış olmaları durumunda hasarın davacıya ait olacaktır. Başka ifade ile davacı tarafından sipariş üzerine teslim alındıktan sonra, hasarlı/bozuk/son kullanma tarihleri geçmiş ürünler davalıya iade edilerek ürün bedellerinin ödenmesinden kaçınılamaz.
Dosya kapsamında davacı tarafından, dava konusu olup delil tespiti ile incelenen ürünlerin, sözleşme kapsamında sipariş üzerinde davalıdan teslim alınan ürünler olmadıkları savunulmuştur. İlk heyet tarafından düzenlenen kök ve ek raporlarda, dosyada mevcut fatura içeriklerinin yeterince değerlendirilmediği, ayrıca depoda bekletilen ürünlerin tek tek incelenmediği anlaşıldığından mahkememizce yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmuş ve bilirkişilerden; dosyaya ibraz edilen satış faturalarının, davacı tarafından davalıya gönderilen ilk iade faturalarının tek tek karşılaştırılması, ayrıca dava konusu depoda bekletilen ürünlerin tek tek incelenmesi, ürünlerin bozuk olup olmadıklarının tespit edilmesi ve depodaki ürünler ile satış ve iade faturalarına konu ürünlerin aynı ürünler olup olmadıklarının tespit edilmesi istenilmiştir. Bilirkişi heyetince depoda bekletilen ürünler tek tek incelenerek son kullanma tarihlerinin geçtiği tespit edilmiş, her bir ürün rapor içerisindeki detaylı listede gösterilmiştir. Yine depodaki ürünlerin, davacı tarafından geri gönderilip teslim alınmayarak tekrar davacıya iade edildiği iddia olunan ürünlere ilişkin davalı tarafça düzenlenen iade faturaları ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi heyetince davacı defterlerine göre davalının davacıdan 20.053,93-TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre ise davacının davalıdan 95.003,48-TL alacaklı göründüğü, ancak teminat mektubu nakde çevrildiğinden bakiye alacak kalmadığı tespit edilmiş, taraf defterleri arasındaki farkın davacı tarafından düzenlenen 31/08/2015 tarihli beş adet iade faturası ile 14/08/2015 tarihli hizmet faturası toplamı olan 67.632,97-TL den kaynaklanığı bildirilmiştir. Her iki tarafça dosyaya sunulan faturalar karşılaştırılmış; davalı firmanın düzenlediği faturalardaki ürün detaylarının, davacı firmanın iade faturalarındaki ürünlerle karşılaştırılması sonucu; 27.778,29-TL değerindeki ürünün, davalı tarafından düzenlenen faturada olmasına rağmen davacı taraından düzenlenen iade faturasında bulunamadığı, 3.878,28-TL değerindeki ürünün, davalı tarafından düzenlenen faturada miktarsal olarak davacı firmanın düzenlediği faturadan fazla olduğu, 35.966,41-TL değerindeki ürünün, her iki tarafın düzenlediği faturalarda bulunduğu tespit edilmiştir. Buna göre depoda bulunup, davacı tarafından sipariş alınarak teslim alındığı ve mülkiyeti ile birlikte hasar ve ziyaının da davacı geçtiği iddia ispat olunabilen ürün değeri toplamı 35.966,41-TL’sıdır. Bu tutara davacının borçlu olduğunu kabul ettiği 20.053,93-TL eklendiğinde, davalının davacıdan 56.020,34-TL alacaklı olduğu ve teminat mektubunun ancak bu tutardaki kısmını nakde çevirmekte haklı olduğu anlaşılmıştır. Şu halde davalının nakde çevirdiği ve tahsil ettiği teminat mektubu bedeli olan 95.003,48-TL’den, davalının ispat olunan alacak tutarı olan 56.020,34-TL mahsubu sonucu, davacının davalıdan 38.983,14-TL alacağı bulunduğu mahkememizce sabit görülmüş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın Kısmen Kabulüne; 38.983,14-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.662,93-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.280,65-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.382,28-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırmış olduğu 1.280,65-TL ile başvuru harcı olarak yatırmış olduğu 29,20-TL olmak üzere toplam 1.309,85-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.638,15-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.310,75 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 2.128,05-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre 1.085,31-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 4.564,00-TL yargılama giderinin davadaki red oranına göre 2.236,36-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

HARÇ BEYANI /
2.662,93-TL KARAR HARCI
1.280,65-TL PEŞİN HARÇ /
1.382,28-TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
29,20-TL BVH
1.500,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
598,85- TL POSTA MASRAFLARI /
2.128,05-TL TOPLAM

DAVALI GİDERİ /
314,00-TL KEŞİF HARCI
650,00-TL KEŞİF ARAÇ ÜCRETİ
3.600,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
4.564,00-TL TOPLAM