Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/497 E. 2018/745 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/497 Esas
KARAR NO : 2018/745
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 05/05/2016
KARAR : RED
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin haberi ve bilgisi olmadan davalı kurum kaçak elektrik tüketim tutanağı tutulduğunu, tutanağın müvekkilinin adresine dahi gelinmeden tutulduğunu, çünkü tutanak tarihinde elektrik kullanılan yer iş yeri olup bütün çalışanlar işyerinde olmasına rağmen o gün davalı kurumdan gelen olmadığını, tutulan tutanağın usule aykırı düzenlendiğini, tutanak müvekkilinden habersiz olarak 11.04.2016 günü tutulmasına rağmen elektrik kesme işleminin 29.04.2016 günü yapıldığını, bu süre için de müvekkiline hiçbir bilgilendirme yapılmadığını, müvekkilin tutanakta yazılı kaçak kullanıma ilişkin işlemleri yapmadığını her ay düzenli olarak elektrik faturalarını ödediğini, ödenen faturalardan da anlaşılacağı üzere kaçak kulanım durumunun söz konusu olmadığını, davalı kurumun keyfi olarak tutanak tutup müvekkilini borçlandırdığını ve elektriğini kestiğini, bu konuda davalı kuruma da itiraz da bulunulmuş olmasına rağmen henüz herhangi bir işlem yapılmadığını ve elektriğin açılmadığını, müvekkilin TV kanallarına program yapan Yapım şirketi olup haksız yere yapılan elektrik kesme işleminin ileride telafisi güç zararlar doğuracağının müvekkilinin bu işlemden zarar göreceğinin açık olduğunu, daha fazla zarara uğramaması için müvekkili hakkında yapılan elektrik kesme işleminin TEDBİREN DURDURULMASI YÖNÜNDE MÜMKÜNSE TEMİNATSIZ İHTİYATİ TEDBİR kararı verilmesini isteme zorunluluğunun hasıl olduğunu beyan ederek öncelikle haksız yere müvekkilinin elektrik sayacının mühürlenmesi suretiyle elektrik kullanımına ilişkin mühürleme işleminin TEDBİREN DURDURULMASINA, ekte sunulan iki adet kaçak elektrik tüketim ek tahakkuk faturasında belirtilen toplam 3338,60TL yönünden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacıya ait … nolu tesisata ait mahalde müvekkil şirket çalışanlarınca… seri numaralı … marka sayacın 29.09.2015 tarihinde tesisattan sökülerek 12.11.2015 tarihinde muayenesinin yapıldığını, yapılan laboratuvar muayenesinde; “ Sayacın klemensi ile gövde kapağı arasından kesici bir alet vasıtası ile akım giriş çıkış uçlarının kabloları kesilerek sayaç kayıt yapmaz hale getirilmiş, sayacın gerilim devresi kasıtlı olarak yakılmıştır.” Tespiti bulunmakta olup, kaçak işlemi uygundur tespiti yapıldığını, çıkan bu sonuca istinaden “ … ŞİRKETİ” adına F/763131 seri nolu zabıt tanzim edildiğini, ilgili zabıt için yürüklükte bulunan mevzuat hükümleri gereği 1.105,10 TL kaçak ile 2.203,50 TL kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 2.308,60 TL bedel tahakkuk ettirildiğini, sonuç olarak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda yapılan işlemlerde hata olmayıp, davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacı tarafın tutanakların usule aykırı olup geçerliliği ve bağlayıcılığı bulunmadığı ve tahakkuk ettirilen faturaların dayanıksız olduğu yönündeki iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre “Kaçak elektrik kullanılması aynı zamanda suç niteliği de taşıyan bir haksız eylemdir. Görevliler tarafından düzenlenen kaçak elektrik tüketim tesbit tutanakları aksi kanıtlanmadıkça geçerli olan belgelerdendir” olduğunu, davacı aboneye tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedellerinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Kaçak Elektrik Tüketimini düzenleyen 26. Maddesi ve devamı maddeleri uyarınca hesaplandığını, tahakkuk ettirilen bedellerde hesaplamaların doğru olup yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olduğunu, sonuç olarak, müvekkil kurumca yapılan tespitler ve tespitlere ilişkin yapılan tahakkuk hesapları ilgili döneme ve yasal mevzuata uygun yapıldığını, hesaplama, tahakkuk tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve mevzuata uygun olup hatanın söz konusu olmadığını, davacı şirket ihtiyati tedbir talep etmişse de bu talebinin de yerinde olmayıp reddi gerektiğini, zira davacının yargılama ile elde edilebilecek sonucu ihtiyati tedbir yolu ile sağlamaya çalıştığını, işbu davada davacının sunduğu tek taraflı belgelerden iddialarını doğrular yönde yaklaşık bir ispat olmadığı gibi müvekkil şirketin dava konusu işlemlerinde haklı olduğu müvekkil şirket kayıtlarından anlaşılacağını, ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından ve davacı davasında haksız ve kötü niyetli olduğundan mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, sonuç olarak müvekkilin dağıtım şirketinin 6446 sayılı yasa kapsamında İstanbul Avrupa yakası sınırları dâhilinde dağıtım faaliyeti yaptığını, bu nedenle kaçak elektrik kullanarak sistemden haksız olarak enerji alan davacı ile ilgili olarak elektrik verilmesi yönünde, yargılama sonucunda verilecek nihai kararla aynı sonucu doğuracak nitelikte tesis edilecek ihtiyati tedbir kararı yukarıdaki açıklamalara ve mevzuata aykırı olacağını, ihtiyati tedbir müessesesinin konuluş amacının bu olmadığı düşüncesi ile tedbir talebine itiraz etmek ve reddini talep etmek zarureti doğduğunu, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddi gerektiğini beyan ederek avacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı taraf, kaçak elektrik faturası nedeni ile borçlu olmadığının tespitini dava etmiştir.
Davalı genel mahiyette davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizde açılan dava; menfi tespite ilişkindir.
Türk Medeni Kanununun 6 ve 7. Maddeleri ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 187- 293. Maddeleri gereğince ispat hususuna dikkat edilmiştir. İş bu davada davacı taraf iddialarını somutlaştırmak ve borçlu olmadığını ispatlamak durumundadır. Kaçak elektrik kullanımının bulunup bulunmadığının incelenmesi hususu özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. 14.02.2018 tarihli celsede davacı tarafa 2 haftalık kesin sürede delil avansının tamamlanması gerektiğine aksi halde dayanılan delilden vazgeçilmiş sayılacağına dair ihtaratın yapıldığı görülmektedir.
Kesin sürede davacının avans yatırmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle ara karar gereğince 23.03.2018 tarihinde bilirkişi tarafından yerinde inceleme yapılamadığına dair tutanak tutulmuştur. Davacının 05.07.2018 tarihli celsede yeniden süre talebi de davalının muvafakatinin olmaması, kesin sürenin sonuçlarının hali hazırda davacı tarafa ihtar edilmiş olması karşısında dikkate alınmamış dosya mevcut durumu ile değerlendirilmiş usul ekonomisi ilkesine riayet edilerek davanın ispatlanamadığı anlaşıldığından saptanan ve hukuksal durum bu olunca aşağıdaki şekilde kanunen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 57,02 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 21,12 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine,
3- İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava konusu miktar dikkate alındığında kesin olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
Hakim
¸e-imzalıdır