Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/48 E. 2019/148 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/48 Esas
KARAR NO : 2019/148
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 18/01/2016
KARAR :MADDİ TAZMİNAT FERGAT NEDENİ İLE RED; MANEVİ TAZMİNAT KISMEN KABUL- KISMEN RED
KARAR TARİHİ: 02.03.2015 ( Mahkememize tevzi: 13/02/2019 )
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; …plaka sayılı motosikletin malikinin müvekkili olduğunu, … plaka sayılı aracın malikinin ise davalılardan … olduğunu, diğer davalı … şirketinin ise davalıya ait aracı trafik sigorta poliçesi ve kasko sigorta poliçesi ile sigortalayan olduğunu, 25.10.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, müvekkiline ait motosikletin kullanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin omurgasında oluşan zedelenmeden dolayı … Hastanesi beyin cerrahi bölümünde ameliyat olduğunu, sürekli iş göremezlik oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00.-TL maddi tazminatın 100.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu kazanın oluşumunda müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, davacı tarafın kaza akabinde uygulanan tedavi sonucunda tamamen iyileşmiş bulunduğunu, maluliyetten bahsedilemeyeceğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi olarak talepte bulunulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 25.10.2014 tarihli maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın 22.10.2014 başlangıç ve 22.10.2015 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile maluliyet halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına azami 268.000.-TL poliçe limiti ile … adına müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi ve bilahare de davacıdan geçici veya sürekli iş göremezlik halinin saptanması hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin davadan önce temerrüde düşürülmediğini, müvekkilinin sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’ ni… E- … K sayılı 21.09.2015 sayılı dosyada görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının mahkememiz esasına kaydolduğu görüldü.
Davacı, 25.10.2014 tarihli trafik kazası neticesinde yaralanması/ maluliyeti nedeniyle davalı tarafın kusurlu olduğundan bahisle sürücüden ve trafik sigortacısından manevi tazminat talep etmişlerdir.
Davacı taraf maddi tazminat taleplerinden feragat etmiş davalı tarafın yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı beyanlardan anlaşılmış ve maddi tazminat açısından aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava, yaralanma/ maluliyet sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir.
Tarafların nüfus kayıtları ve mali sosyal durum araştırma raporları dosya arasına alınmıştır ve incelenmiştir. Davalı …’ ın % 100 kusurlu olduğu dosya arasına alınan bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır. Davacı tarafın dava konusu kaza nedeni ile % 27.2 oranında kalıcı malul olduğu, geçici maluliyetinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği teknik olarak ATK tarafından değerlendirilmiştir. Dava konusu 24.10.2014 tarihli kazada davalı …’ ın KTK m. 84′ e aykırı araç kullandığı, nizami seyirdeki aracın şeridine tecavüz ettiği, sevk ve idaresindeki aracın görüş açısını kontrol altında bulundurmayıp seyretmesi, yola gereken dikkat ve özeni göstermemesi, yol ve mahal şartlarına uygun seyretmeyerek riayet etmeyerek dikkatsiz ve özensiz ve tedbirsiz araç kullanımı ile aracını kendi şeridinde tutmayıp diğer aracın şeridine karşı şeride girmesi şeklinde şerit ihlali yapması , davacı tarafın seyrini kapatması sonucu kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği ve davacının yaralanmasına/ maluliyetine sebep olduğuna kanaat getirilerek davalı …’ ın % 100 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Manevi tazminat açısından; davacının yaralanma ve maluliyeti nedeniyle maddi zararının da bulunduğu anlaşılmakla, davacının dava konusu trafik kazasında yaralandığı- malul olduğu, dava konusu olan trafik kazasında; sürücü olarak yukarıda izah olunduğu üzere olayda kusursuz bulunduğu, davalı taraf Mahmut’ un tam ve % 100 kusurlu bulunduğu ve sorumluluk açısından tam sorumlu olduğu hususuna dikkat edilmiştir. Belirlenen kusur gereğince TBK ve KTK gereğince davalı taraf sürücünün manevi tazminattan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacının kaza sonucunda yaralanmasının bulunduğu, dosya kapsamına sunulan hastane kayıtlarından ve maluliyet raporu gereği anlaşılmaktadır. Tarafların/ gerçek kişilerin mali sosyal durumuna, davacının yaşına, yaralanma ve maluliyetin oranına göre maddi zararının varlığına ve yaralanan malul kalan davacının kusursuz sürücü olması durumuna dikkat edilmiştir. Davacının asgari geçimi dikkate alınarak statüsüne ve sosyal hayatına etkileri değerlendirilmiştir. Mahkememizce taktir olunan manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, somut olayda taktir hakkını kullanılırken, somut olaya etkili olan nedenler de objektif ölçülere göre irdelenmiştir ve gösterilmiştir. Mahkememizce özel haller tarafların yaşı, davacının maluliyet oranı, maluliyet ve yaralanmanın vereceği elem – acı – keder, kusur… vb göz önünde tutularak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verelen tutar adalete uygun değerlendirilmiştir. Davalı tarafın mali sosyal durumu da gözetilmiştir. Davacı tarafın gerçek kişi davalıdan istemiş olduğu manevi tazminat tutarlarının günümüz şartlarında davacının sosyal statüsü, tarafların mali sosyal durumları ve olayda yaralananın kusursuz sürücü olması nedeni ile yüksek bir rakam olduğu anlaşılmaktadır. İstenilen manevi tazminat para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır,çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir, aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır, bu nedenle bu tazminatın sınırı amacına göre belirlenmiştir, taktir edilen miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır ilkelerine de dikkat edilmiştir. Manevi tazminat, kusurlu tarafın fiili sonucu bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından mahkememizce T.M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkı kullanılarak, manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir. Mahkememizce belirlemeyi yapılırken somut olayın özelliği, zarar görenin aile içi durumu sosyal durumu, yaralanan malul kalanın yaşı, davalı …’ un /kusurlu tarafın kusur oranının tam olması, ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, kaza nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmiştir. Maddi ve hukuki olgular; hukuk- hak- nesafet- hakkaniyet- ülkenin ekonomik koşulları- tarafların ekonomik sosyal durumları- paranın satın alma gücü- davalının kusur durumu- olayın ağırlığı- olay tarihi- gelişen hukukta tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oran- davacının yaşı- cezadan çok mağduru tatmin edici- manevi tazminatın bölünmezliği ile birlikte değerlendirilmiştir. Manevi zarardan davacının kaza nedeni ile maluliyeti sonucu elem duyduğu muhakkak olduğundan davalı tarafın kusur oranına göre sorumlu olduğu anlaşılmış, davacı ve davalı tarafların ekonomik ve sosyal durumları, zararın ağırlığı, yüzdesel kusur nazara alınarak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususu da dikkate alınmak suretiyle paranın satın alma gücü karşısında hakkaniyet gereğince makul bulunan- vicdanen kanaat edinilen talep edilen manevi tazminatın kısmen kabul edilerek davacıya verilmesi gerekmiştir. Mahkememizin de kabulünde olduğu üzere, davalı tarafın kusuru oranında davacının yaralanması ve malul kalmasına neden olduğu bu kusurlu davranışın aynı zamanda hayatın olağan akışında mağduriyet yaşayan herkesi etkileyebilecek nitelikte olduğu, davacının tinsel aleminde üzüntü, elem , keder ve manevi yıkıma vücut verdiğine kanaat getirilmiştir. Mahkememizce, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TBK 58, 60, TMK 24,25, Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Hükümleri doğrultusunda TMK 4. maddesi uyarınca) dikkate alınarak davacı taraf yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş, tüm dosya içeriğine göre vicdanen- takdiren ve kanunen aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Faiz davacı tarafından istenilmekle talep haksız fiil oluşturan kaza tarihinden itibaren yasal faize yönelik karar değerlendirilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ile manevi tazminat yönünden 683,10 TL olmak üzere toplam 727,50 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.878,53 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 1.151,03 TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde yatırana iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına, mahsup edilen harcın davalı …’ tan tahsiline davacıya iadesine,
4- 6100 S HMK gereğince tebligat gideri, posta masrafı olan 347,85 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 34,78 TL’nin davalılardan …’dan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat talebi yönünden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince maddi tazminat yönünden talep bulunmamakla ücret taktirine yer olmadığına,
7- Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen manevi tazminat yönünden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
8- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır