Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/473 E. 2020/486 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/473 Esas
KARAR NO:2020/486

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:29/04/2016
KARAR TARİHİ:10/09/2020
KARAR :KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı şirket ile davalı şirkete irsaliyeli faturalarda belirtilen malları teslim etmiş, davalı şirket tarafından bizzat teslim alındığı, ancak davalı bu borcunu ödemediği gibi ana para borcunu da inkar ettiği, davalı irsaliyeli faturalar üzerinde bulunan imzalara da itiraz etmediği, davacı şirketin uyarılarına rağmen borcun ödenmemesi sonucunda alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış, davalı borçlu şirket borca ve yetkiye 09/03/2016 tarihinde itiraz ederek takibi durdurmuş olduğu, davanın kabulü ile davalı borçlunun haksız olan itirazının asıl alacak ve takipten sonra oluşan alacak ve ferileri yönünden iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı …. İcra Dairesi’ nin … E. Sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine fatura alacağına dayanan ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı, İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği anlaşılmış, iddia olunan vakıaları inkar ettiği varsayılmıştır.
Dava, davalı tarafından ödenmeyen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin alacağın varlığına ve varsa miktarına dairdir.
…. İcra Dairesi’ nin … E. Sayılı takip dosyası incelenmiştir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK m. 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına ayrıca taraflara ibraz etmemenin sonuçlarının hatırlatıldığı ara kararın varlığına dikkat edilmiştir. Usule uygun tutulan ticari kayıt ve defterler sahibi lehine delildir. Buna ilişkin usule uygun ibraz edilen tarafların ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi raporları alınmıştır. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır hükmü dikkate alınmıştır. İş bu davada davacı taraf iddialarını somutlaştırmak ve alacağının varlığını ispatlamak durumundadır. Taraflar arasındaki sözleşme ve tarafların sözleşmeye uygun ifalarının bulunup bulunmadığına dikkat edilmiştir. Basiretli tacir ilkesi göz önünde bulundurulmuştur.
Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılabilmesi için …. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 24/09/2019 tarihli raporda ticari defterlerin yasal mevzuatlara uygun şekilde tutulduğu, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, taraflar arasında ticari bir ilişki olduğu bu ticari ilişkinin kırtasiye malzeme alım satım işi olduğu, dava tarihi olan 24/04/2016 tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten muaccel hale gelmiş 6.485,91 TL alacaklı olduğu teknik olarak bildirilmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılabilmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi SMMM … tarafından 09/032020 tarihli raporda davacıya ait 2015 ve 2016 yılları yasal defterlerini sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, 06/03/2019 tarihli duruşma tutanağında tanık …’ın beyanında; ben dava konusu yapılan faturaların teslim alındığı 2015 yılında davalı şirkette çalışıyordum. Davacı ve diğer alışveriş yapılan firmalardan faturaları ben alırdım. Dava konusu faturaları ben imza karşılığı aldım.” beyanın var olduğu, dava dosyası taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar tarafınca yapılan incelemeler neticesinde, davacı şirketin davalı şirketten 02/03/2016 takip tarihi itibariyle 6.485,92 TL alacaklı olduğu gözüktüğü, takip talebinin ise asıl alacak olarak 6.485,92 TL ile birbirlerini teyit etmekle olduğu, dava dosyasında mevcut olan 24.09/2019 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen rapora göre de “Davalı şirketin davacı şirkete 24/04/2016 dava tarihi itibariyle 6.485,91 TL borçlu olduğu” tespitinin var olduğu, davacı şirketin düzenlemiş olduğu irsaliyeli faturalara karşılık davalı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı gibi tanık beyanında da faturaların davalı şirket açısından hep kendisi tarafından teslim alındığının belirtildiği, icra takibinin davalıya 07/03/2016 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davalı borçlunun ise 09/03/2016 tarihinde itiraz dilekçesini vermiş olduğu, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş olduğu, takip öncesi işlemiş faiz talebinin dava dilekçesinde var olmadığı, asıl alacak yönünden talebin var olduğu teknik olarak bildirilmiştir.
Tarafların basiretli tacir olduğu ilkesi göz önünde bulundurulmuştur. Faturaların yasal çerçevede itiraza uğramadığı veya başkaca da geçersizliğinin bulunmadığına kanaat getirilmiştir. Aksine dair dosyaya sunulu bilgi ve belge de bulunmamakla davalı savunmasının soyut kaldığı anlaşılmıştır. Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulanların ve ibraz olunanların sahibi lehine delil olduğu hususu gereği ile bilirkişi tarafından usule uygun tutulan defterlere, kayıtlara göre hesaplanan miktara değer verilmiştir. Taraflar arasındaki davacı tarafa ait usule uygun ticari defter ve kayıtlar ile davalı ile aralarındaki ticari kayıtlar incelenmiştir. Davalı tarafından dava konusu borcun ödendiğine dair dosya kapsamında bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. İncelenen kayıtlardan ve taraflar arasındaki ticari ilişkiden; davacının davalıdan alacaklı olduğuna kanaat getirilmiştir. Davacının davalı taraftan alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya herhangi bir ödemede bulunulmadığı, davacının davasını ispatladığı, aksi duruma ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığı, davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, alacağın likit olması ve talep gereğince icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiğine kanaat getirilmiştir. Davacı davasını asıl alacak açısından itirazın iptal istemi olarak açmakla saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibe yapılan davalı itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davacı lehine 1.297,18 TL tazminata hükmolunmasına, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olarak davalıdan alınması gereken 443,05 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 77,42 TL ile icraya yatan 33,35 TL olmak üzere toplam 110,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye 332,28TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 77,42 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 2.165,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır