Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/439 E. 2019/50 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/439 Esas
KARAR NO : 2019/50
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/04/2016
KARAR : Maddi Tazminat Tam Kabul, Manevi Tazminat Kısmen Kabul- Kısmen Red
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; … poliçe no ile … A.Ş. Tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası olan,… ait… plaka sayılı aracın … sevk ve idaresinde iken, 26/11/2015 tarihinde, karşıdan karşıya geçmekte olan davacı …’e aracın sağ tekerleği ayağının üstünden geçerek sağ ayağına kısmi ise omzuna çarpmıştığını ve davacının yere düştüğünü, daha sonra kazayı yapan sürücü … aracından inerek “görmüyor musun, önüne bakmıyor musun” diye de davacıyı azarladığını ve davacıya yardım etmeden, davacı olay yerinde bırakarak olay yerinden kaçtığını, bu kaza sonucunda İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi…esas sayılı dosya da 22.03.2016 tarihli bilirkişi raporu ile …’in “2918 sayılı karayolları Trafik Kanununun 84. Maddesinde yer alan kusurlardan 53/1b (sağa dönüş kurallarına riayet etmemek)kanun maddesine ihlal ettiğinden 1. Derecede kusurlu oldu” belirlendiğini, … Asliye Ceza Mahkemesi …Esas sayılı dosyada 22.03.2016 tarihli bilirkişi raporu), bu kaza neticesinde davacı …’ün sağ ayak bileğinde 2 tane tarak kemiği kırıldığını ve ayağı alçıya alındığını davacının bu nedenle kazadan sonra uzun süre tedavi gördüğü ve çalışamadığını bu nedenle kendi işlerini yapamamakla birlikte birçok tedavi, yol, beslenme, barınma ve ilaç masrafı yaptığını, kazayla ilgili ceza soruşturması başlatıldığını, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi … esas numaralı dosya ile devam ettiğini, davacı yukarıda belirtilen zararlarından dolayı davalılarla görüştüğünü ve sonuç alamadığı anlatılan sebeplerle iş bu davayı açma gereği duyduğunu beyan ederek …’e geçici ve kalıcı işgücü kaybı, tüm tedavi, iyileşme giderleri, ve yol masrafları, bakım masrafları, özel beslenme giderleri, refakatçi giderleri olmak üzere kaza nedeniyle uğradığı maddi zararlar için şimdilik 1.000.00-TL’nin ve manevi olarak 20.000.00-TL’nin kaza tarihi olan 26.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı…A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davaya konu kazaya karışan… plaka sayılı aracın müvekkili…A.Ş. Nezdinde 0001 0210 11812011 nolu Trafik poliçesi ile 21.05.2015-21.05.2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin zorunlu karayolu mali sorumluluk sigorta poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olduğunu, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğunu, motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacı vekili müvekkilinin daimi sakatlığının bulunduğunun iddiası ile müvekkili şirketten sakatlık tazminatı talep ettiğini, davacıdan müvekkili şirketten talep ettiği geçici iş göremezlik, bakıcı, hastane yol ve tedavi bedelinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin bu giderlerden sorumlu olmadığından reddinin gerektiğini, davacı yanın müvekkili şirketten olay tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olup kabul edilebilir nitelikte olmadığını beyan ederek aleyhlerine açılan davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve… vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davalı… yönünden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, olay günü davalı …’in Hilton oteline yolcu almaya giderken otelin kapı girişine 10 metre kala aracı ile sağa dönüp manevra yaptığı esnada davacının aniden dalgın bir şekilde elindeki telefonla oynayarak arabanın önüne çıktığını, o sırada davalı …’in aniden firene basmış olsa da davacı aracın sağ tarafına çarptığını, davalı müvekkilinin hemen el frenini çekip aşağı inerek davacıya iyimisiniz sizi hastaneye götüreyim dediğini, davalı müvekkilinin davacının taksiye binip gittiğini oradaki esnaflardan öğrendiğini, davacının davalıyı beklemeyerek taksiye binip gittiğini fakat hastaneye gideceği yerde karakola giderek davalıdan şikayetçi olduğunu, ayrıca davacının karakoldaki ifadesinde kendisinin çok dalgın yürüdüğünü de beyan ve ikrar ettiğini, İstanbul … Asliye Ticaret Ceza Mahkemesi’nin … E. Nolu dosyasıyla da düzenlenen bilirkişi raporunun irdeleme kısmında …’in seyir etmekte olduğu 3 şeritli bölünmüş bir konumdaki Cumhuriyet caddesini takiben Hilton Oteli önünde sağa manevra yaptığı esnada gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden ötürü kazanın oluşumunda 1. Derecede kusurlu olduğunu, işbu bilirkişi raporunda davacının ve davalının da 1. Derecede kusurlu olduğunun değerlendirildiğini, dolayısıyla söz konusu raporu kabul etmediklerini, zira kazanın meydana gelmesinde asli ve 1. Derecede kusurlu olan davacının kendisinin olduğunu, davacının …’lı olup hastaneye tedavi masrafını ödemediğini, altığı 10 günlük rapor karşılığı ücretinide …’dan alma hakkının mevcut olduğunu beyan ederek görev-işbölümü ilk itirazlarının kabulünü, davalı… yönünden davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddini, aksi halde davacının haksız ve mesnetsiz davasının davalı müvekkilleri açısından esastan reddini, mahkeme masraflarıyla ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
26.11.2015 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan yaya olan davacının davalı kusurlu olduğunu iddia ettiği araç sürücüsü …, araç sahibi işleten… ve aracın ZMM sigortacısı…AŞ ‘ den davacının talep ettiği 1.000,00 TL geçici ve kalıcı iş güç kaybı, tedavi, iyileşme giderleri, yol masrafları, bakım masrafları, özel beslenme gideri, refakatçi gideri maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsilini talep ettiği, davalı tarafın genel mahiyette sorumlu olmadıklarından bahisle iddia olunan vakıaları inkar ederek davanın reddini savunduğu anlaşılmaktadır. Davacı 07.05.2018 tarihinde davayı ıslah ederek 4.442,09 TL geçici iş görmemezlik maddi tazminatı, 20.000 TL manevi tazminatı talep etmiştir.
TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. Maddeleri gereğince ispat hususuna dikkat edilmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan maluliyet- kusur- aktüer bilirkişilerden bilirkişi raporları alınmıştır
Kaza tutanağı, tarafların olaya ilişkin beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, tarafların kusur durumlarının tespiti, davacının maluliyeti ile davacının talep edebileceği tazminat hususunda gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet nedeni ile davacı tarafından istenen maddi zararın tazmini ve davacının maluliyeti sonucu uğranılan manevi zararın tazminine ilişkindir.
Davacı kazada yaya olan Kemal 28.08.1976 doğumludur. Kaza 26.11.2015 tarihinde vuku bulmuştur.
Dosya kapsamından trafik kazasının önlenebilir trafik kazası olduğu görülmektedir.
Davalı araç sürücüsü…’ in 2918 Sayılı KTK m. 47/ c ,d; m. 52 / a,b; m. 57 /a; m. 84/ f; m.102/ a hükümlerini ”trafik kurallarına uymayarak, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmayarak meskun mahalde araç kullanırken aracın hızını yük- teknik özellik ve görünüşüne göre hava ve trafik şartlarına ayarlamayarak, gerekli dikkati yola vermeyerek, dikkatsizlik ve tedbirsizlik ile özensiz davranarak, karşıdan geçen yayaya gereken önceliği vermeyerek, doğrultu değiştirme manevrasını yerinde yapmayarak” ihlal ettiği ve asli kusurla % 60 oranında davacı yayaya çarptığına kanaat getirilmiştir. Davalı Asuman işleten sıfatı ile, davalı araç sigorta şirketi sigorta gereğince sorumludur.
Davacı yaya Kemal, KTK m.68/ b, c, b3 ve KTK Yönetmeliği m.138/ b.3 hükümlerini ”trafik kurallarına uymayarak, yaya olarak geçiş hakkını kullanmada dikkatsizlik ve tedbirsizlik ile özensiz davranarak, taşıt yolunda karşıdan karşıya geçmek isteyerek taşıt trafik seyrini engelleyecek ve tehlikeye düşürecek şekilde davalı araç seyir halinde iken taşıt yoluna girdiği aracın durmayarak kendisine çarpmasına sebebiyet vererek” ihlal ettiği ve tali kusurla % 40 oranında çarpmaya sebebiyet verdiğine kanaat getirilmiştir.
Davacı Kemal’ in kaza sonucu; teknik inceleme sonucu kaza tarihinden itibaren 3 ay geçici iş görememezliğinin- maluliyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Maddi tazminat açısından; davacı vekilince maluliyet nedeni ile maddi tazminata ilişkin dava 07.05.2018 tarihinde ıslah ile 4.442,09TL ye arttırılmıştır. Davacının 28.08.1976 doğumlu olduğu, davalıların aşağıdaki hükümdeki şekli ile sorumlu olduğu, kişinin işlemiş ve işleyecek aktif- pasif kazanç hesabının değerlendirilmesi ve sonucu olarak davalılardan temerrütten itibaren yasal faiz isteyebileceği dikkate alınmıştır. Davacının kaza nedeni ile hüküm kurmaya elverişli açık ve net denetlenen bilirkişi heyetinden alınan rapor gereği ve ıslah da dikkate alınarak maluliyeti nedeni ile hükümde belirlenen miktar kadar (davalı sigorta şirketi açısından poliçe limitine dikkat edilerek) maluliyeti nedeni ile zararını davalılardan talep edebileceği anlaşılmıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacının ve davalı tarafın kusur durumuna da dikkat edilerek hesaplanan hükümde belirlenen maddi zarar miktarının davalılar tarafından tazmininin gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat açısından; davacının dava konusu olan trafik kazasında; yaya olarak yukarıda izah olunduğu üzere olayda % 40 kusurlu bulunduğu, davalı tarafın yukarıda izah olunduğu üzere % 60 kusurlu sayıldığı hususu dikkat edilmiştir. Tarafların belirlenen kusurları gereğince TBK ve KTK gereğince davalı tarafın işleten ve sürücünün manevi tazminattan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı ayrıca manevi tazminat klozunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Manevi tazminat açısından yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere sigorta şirketi dışındaki kusur oranı ile sorumlu olan sürücü ve araç işleten olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte sorumludur. Davacının kaza sonucunda kaza tarihinden itibaren 3 ay meslekte kazanma gücünden geçici kayba uğradığı teknik rapordan anlaşılmaktadır. Tarafların/ gerçek kişi mali sosyal durumuna, davacının yaşına ve yaya olması durumuna dikkat edilmiştir. Davacının asgari geçimi dikkate alınarak statüsüne ve sosyal hayatına etkileri değerlendirilmiştir. Mahkememizce taktir olunan manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, somut olayda taktir hakkını kullanılırken, somut olaya etkili olan nedenler de objektif ölçülere göre irdelenmiştir ve gösterilmiştir. Mahkememizce özel haller yaş, maluliyet oranı, kusur… vb göz önünde tutularak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verelen tutar adalete uygun değerlendirilmiştir. Davacının gerçek kişi davalılardan istemiş olduğu 20.000,00 TL manevi tazminatın günümüz şartlarında davacının sosyal statüsü, tarafların mali sosyal durumları ve olayda yaya ve % 40 kusurlu olması nedeni ile yüksek bir rakam olduğu anlaşılmaktadır. İstenilen manevi tazminat para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır,çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir, aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır, bu nedenle bu tazminatın sınırı amacına göre belirlenmiştir, taktir edilen miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır ilkelerine de dikkat edilmiştir. Manevi tazminat, kusurlu tarafın fiili sonucu bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından mahkememizce T.M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkı kullanılarak, manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir. Mahkememizce belirlemeyi yapılırken somut olayın özelliği, zarar görenin ve kusurlu tarafın kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, kaza nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmiştir. Maddi ve hukuki olgular; hukuk- hak- nesafet- hakkaniyet- ülkenin ekonomik koşulları- tarafların ekonomik sosyal durumları- paranın satın alma gücü- davalının ve tarafların kusur durumları- olayın ağırlığı- olay tarihi- gelişen hukukta tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oran- davacının yaşı cezadan çok mağduru tatmin edici- manevi tazminatın bölünmezliği ile birlikte değerlendirilmiştir. Manevi zarardan davacının kaza nedeni ile geçici maluliyeti sonucu elem duyduğu muhakkak olduğundan davalı tarafın kusur oranına göre sorumlu olduğu anlaşılmış, davacı ve davalı tarafların ekonomik ve sosyal durumları, zararın ağırlığı, yüzdesel kusur nazara alınarak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususu da dikkate alınmak suretiyle paranın satın alma gücü karşısında hakkaniyet gereğince makul bulunan- vicdanen kanaat edinilen talep edilen manevi tazminatın davacıya verilmesi gerekmiştir. Mahkememizin de kabulünde olduğu üzere, davalı tarafın kusuru oranında davacıyı geçici malul ettiği bu kusurlu davranışların aynı zamanda hayatın olağan akışında mağduriyet yaşayan herkesi etkileyebilecek nitelikte olduğu, davacının tinsel aleminde üzüntü, elem , keder ve manevi yıkıma vücut verdiğine kanaat getirilmiştir. Mahkememizce, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TBK 58, 60, TMK 24,25, Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Hükümleri doğrultusunda TMK 4. maddesi uyarınca ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş, tüm dosya içeriğine göre vicdanen- takdiren ve kanunen aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Faiz davacı tarafından istenilmekle talep haksız fiil oluşturan kaza tarihinden itibaren yasal faize yönelik karar değerlendirilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının tam kabulü ile; 4442,09 TL’nin davalılardan … ve… açısından kaza tarihi olan 26/11/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı…A.Ş. Açısından dava tarihi olan 22/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere tahsiline davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 2000 TL manevi tazminatın davalılardan… ve …’den kaza tarihi olan 26/11/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür oluşturmayacak şeklide tahsiline davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 440,06 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 71,73 TL ile 72,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 143,73 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 296,33 TL daha harcın davalılardan…A.Ş. bu miktarın 159,71 TL’sinden sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen toplam 143,73 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
4- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.562,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 411 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince maddi tazminat yönünden belirlenen 2.725 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat yönünden belirlenen 2.000 TL vekalet ücretinin davalılardan… ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Davalılar… ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen manevi tazminat üzerinden belirlenen 2.000 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar… ve …’e verilmesine,
8- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
Hakim
¸e-imzalıdır