Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/425 E. 2018/744 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/425 Esas
KARAR NO : 2018/744
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/04/2016
KARAR : KISMEN KABUL- KISMEN RED
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı aleyhine müvekkilleri tarafından bugüne kadar ödenmeyen 2009 yılı ve davamı yıllara ait faturalar ve borçlu şirketin yapılan işlerin hak edişinden yapılan teminat kesintilerine rağmen iş sonu ödenmeyen teminatın ve hak edişin tahsili amacı ile Anadolu… İcra Müdürlüğünce ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğ edildiğini, yasal süresi içinde borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, bunun üzerine ilgili icra dosyası taraflarınca yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğini, bu kez İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafça yeniden yapılan bir itirazla takibin durdurulduğunu, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali gerektiğini, müvekkilleri şirketin söz konusu alacağını doğuran hizmeti borçlu firmaya karşı eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı borçlunun şirket hak edişleri ve müvekkillerinin firmaya ait borçlu tarafça da kabul gören teminatı ödemediğini ve müvekkilleri şirketin borçlu şirkete çeşitli zamanlarda müracaatta bulunduğunu ancak sonuç alamadığını, davalı borçlu şirketin borcu olmadığını iddia etse de bu durumun gerçeği yansıtmadığını, davalı borçlunun şirket kayıtlarında müvekkilleri firmanın 48.154,08 TL bir hakedişinin bulunduğunu kabul ettiğini, ancak taraf ticari defter ve kayıtları incelendiğinde ortaya çıkacağı üzere asıl alacak miktarının 114.522,95 TL olduğunu, bu durumun gerek müvekkilleri şirketin gerek davalı şirketin kayıtları ticari defterleri incelendiğinde ortaya çıkacağını, davalının borca itiraz ederek borç ödemekten kaçınmaya çalışmakta olduğunu, davalı borçlu firmanın faize de itiraz ettiğini, bu itirazında taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, 2009 yılından devreden alacak için değişen oranlarda avans faizi uygulandığını, bu hususta yapılan bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, davalı tarafın itiraz dilekçesinde işlerin kusurlu yapıldığı bu nedenle müvekkillerin alacağının ödenmediğini belirttiğini, bir an için yapılan işlerde ufak eksikliklerin olduğu varsayılsa bile buna karşılık tüm alacağın ödenmemesi ve bunun ödemezlik define dayandırılmasının iyi niyet kurallarına aykırılık oluşturmakta olduğunu, borçlu tarafın müvekkilleri firmanın hak ediş ve alacağını ödemekten kaçınmakta olduğunu, borçlu tarafın karşı defisini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, kaldı ki zaman aşımına uğramış bir iddia olduğunu, davalı tarafın bahsettiği gibi yapılan site baştan aşağı hatalı ve kusurlu olsa idi bu zamana kadar niçin bununla ilgili bir tespit yaptırılmamış ve hukuki yollara başvurulmadığını, bunun bile davalı tarafın iddiasının tamamen soyut ve dayanaksız olduğunu ortaya koymakta olduğunu, müvekkilleri firmanın üstüne düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, yapması gereken işi tamamladığını, ancak davalı tarafın müvekkillerin alacağını ödemediğini beyan ederek icra takibine yapılan haksız dayanıksız ve kötü niyetli itirazın iptali ve %20’den aşağı olmamak koşulu ile icra inkar tazminatına hükmedilerek icra takibin devamı istemini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında 23/02/2009 tarihinde ”işçilik ve malezeme alım sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin konusunun …, … Konutları işi kapsamında yapılacak 105 ve 150 m2 A1-A2-A3 blokların tüm mekanik tesisat işlerinin yapılması olduğunu, davacının sözleşme gereği taahhüdünde bulunan işte onlarca kusur ortaya çıktığını, davacı tarafın tüm taleplere rağmen bugüne kadar eksik ve kusurlu imalatları tamamlamadığını, bugüne kadar yapılan eksik ve kusurlu imalatların tamiratlarının müvekkili şirket tarafından yapılarak tutanaklara bağlandığını, tutanakların…Site yönetimi tarafından düzenlendiğini, … tarafından bildirilen mekanik tesisat kusurları listesinde ise hala yapılmayan kusurların bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11. Maddesinde taşeronun sorumluluklarının zikredildiğini, 11. Maddenin c-r ve t bentleri uyarınca taşeronun kusurlu imalatlarını hiçbir bedel talep etmeden gidermekle yükümlü olduğunu, davacının sözleşme ile üstlendiği imalatlarda birçok kusur bulunduğunu, davacı tarafın bu hatalı ve kusurlu imalatları gidermeikçe ve masraflarını karşılamadıkça ödemezlik def’i bulunduğunu, davacı tarafın müvekkil şirkete karşı düzenlediği faturalar nedeniyle … Vergi Dairesi 24/03/2012 tarihli yazısı ile 35.805,17 TL KDV tenzilatı yaptığını, KDV tenzilatının sebebinin davacının veya alt faturalarında sahte veya muhtevası itibariyle yanıltıcı belge bulunması olduğunu, bu nedenle vergi dairesi KDV iadesinde davacı faturalarından 35.805,17 TL tenzil ettiğini, davacı tarafın faturalarından kaynaklanan bu olumsuzluk nedeni ile müvekkili şirketin 35.805,17 TL zarara uğradığını ve bu tutarın davacı tarafla olan cari hesaplara kaydedildiğini, davacı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğünün…0 esas sayılı dosyası ile 114.522,95 TL asıl alacak miktarı talep edilmiş ise de alacaklının müvekkil şirkette böyle bir alacağının bulunmadığını, alacaklıya yapılan ödemelerin alacaklı adına 3. Şahıslara İİK 89/1 gereği yapılan ödemelerin, alacaklının düzenlediği faturalar nedeniyle Vergi dairesi tarafından yapılan tenzilatlar,… ödemelerini alacaklı taraf dikkate almadan 114.522,95 TL talep etmiş ise de haksız olduğunu, müvekkili şirketin hesaplarındaki kayıtlar uyarınca alacaklının teminat hesabında 48.154,08 TL teminatı bulunduğunu, teminat alacağının muaccel olmadığından itiraz edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca teminatın iadesinin kesin kabulden sonra yapılacağını, kesin kabulden sonra teminat iadesi şartlarının doğması davacı ile yapılacak kesin hesap sonrası bir alacak çıkması, davacının sözleşmesi gereği yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak getirmesi ve işin kesin kabulünün eksiksiz olarak idare (…) tarafından yapılması şartlarına bağlı olduğunu, oysaki davacının sözleşme gereği taahhüdünde bulunan işte onlarca kusur ortaya çıktığını, … tarafından bildirilen mekanik tesisat kusurları listesinde ise hala yapılmayan kusurlar bulunduğunu, bu kusurların giderilmemesi kesin kabule engel teşkil ettiğini, müvekkili şirket tarafından giderilmesi halinde ise taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11. Madde e, r ve t bentleri uyarınca yaptırılarak teminatından mahsup edileceğini, teminatın yeterli olmaması halinde rücu edileceğini, kesin hesap sonrası bir alacak kaldığı takdirde İİK 89/1 Birinci haciz ihbarnamesi ile alacağa haciz koyan Kartal … İcra Müdürlüğünün … ve…ve İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyalarına haciz sırasına ilişkin İİK hükümleri gözetilerek ödeme yapılacağını, bu bağlamda davacının hak ve alacağı olmadığı gibi çıksa dahi haciz konulduğunu, müvekkil şirkete tebliğ edilen ödeme emrinde 53.687,41 TL faiz talep edildiğini, işlemiş faize taraflarınca itiraz edildiğini, zira taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki gereği alacak kesin vadeye bağlı olmadığı gibi muaccel de olmadığını, ayrıca alacaklı tarafın müvekkili şirketi temerrüde düşürecek ihtarının da bulunmadığını, bu nedenle işlemiş faizi kabul etmediklerini beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve hakların saklı kalmak kaydıyla ödemezlik definin kabulü ile haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, takipte haksız ve kötüniyetli davacının alacağının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
*Bilirkişiler; …, … ve … tarafından hazırlanan 08/06/2017 tarihli bilirkişi raporu ve 20/11/2017 tarihli bilirkişi ek raporu,
*İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası,
*İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası,
*İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası,
*Tarafların ticari kayıt ve defterleri ,
Davacı- alacaklı; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine aralarındaki sözleşmeden doğan 2009 yılından itibaren ödenmeyen fatura bedellerinden, yapılan işler hak edişleri teminat kesintilerinden, iş sonu ödenmeyen teminatlar ve hak edişlerden kaynaklanan 114.522,95 TL alacağının faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız takip yapmıştır.
Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur.
Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş, davacının imalatında kusur bulunduğunu, teminat nedeni ile 48.158TL alacağının bulunduğunu ileri sürerek ödemezlik def’ inde bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasındaki sözleşmeden doğan 2009 yılından itibaren ödenmeyen fatura bedellerinden, yapılan işler hak edişleri teminat kesintilerinden, iş sonu ödenmeyen teminatlar ve hak edişlerden kaynaklanan alacağa ilişkin davalının takip dosyasındaki itirazının iptaline, alacağın varlığına ve miktarına ilişkindir.
Buna ilişkin tarafların iddia- savunma ve toplanan delilleri, bilirkişi raporu ile ticari kayıtlar incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu alınmış ve deliller değerlendirilmiştir. İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulanların sahibi lehine delil olduğu hususu gereği ile bilirkişilerce usule uygun tutulan defterlere göre hesaplanan miktara değer verilmiştir. Davacı kayıtlarına göre; teknik inceleme sonucunda, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalıdan 114.522,95 TL alacaklı olduğu görülmüştür. Davalı taraf defter ibrazından kaçınmış sayılmıştır. Sözleşme, hak edişler, kesin hak edişler, taraflarca tutulan tutanaklar, eksik ve kusurlu imalatlar, ücret, ödemezlik def’ i, teminat kesintisi, faiz… Taraflar arasındaki sözleşme gereğince değerlendirilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye, tarafların tacir olduğu hususuna dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu; davalının, işin bitiminden yaklaşık bir yıl sonra ortaya çıkan eksik ve kusurlu imalat nedeni ile usulüne uygun olarak davacıya bildirim, ihtar ve ihbar bulunmaması karşısında davacının sorumluluğunun kalmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Teknik inceleme sonucunda; taraflar arasında kesin hesap alacağının 69.396,09 TL olduğu, 70.925,77 TL nakit teminat kesintisi bulunduğu ve KDV iade alacağı tenzilinin 35.805,17 TL olduğu, pano şirketine ödenen 17.679,22 TL nin bulunduğu, davacın aralık 2010 … prim ödemesinin 4,767,38 TL olduğu, sonuç olarak taşeron alacağının aşağıda hükümde yazılan miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Davacı tarafın özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalının yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, aşağıdaki miktar kadar davacının davasını ispatladığı, davacının fazlaya ilişkin talebinin yerinde olmadığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, davacının talebi dikkate alındığında davanın kısmen kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile; davalının itirazının ”82.674,09 TL asıl alacak ve takip tarihi olan 06/05/2015 tarihinden ödeme tarihine kadar işletilecek yasal faiz üzerinden” iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı lehine 16.134,82 TL icra inkar tazminatına hükmolunmasına davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 5.647,47 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.031,56 TL ile icraya yatan 841,45 TL olmak üzere toplam 2.873,01 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 2.774,46 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, mahsup edilen 2.031,56 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.946,40 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.405,10 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 417,15 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 9.363,93 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen miktar üzerinden belirlenen 3.821,86 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır