Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/329 E. 2018/155 K. 19.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ…
ESAS NO : 2016/329 Esas
KARAR NO : 2018/155
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ –
İSTEM:
28/07/2014 tarihinde müvekkili …’ in oğlu … sevk ve idaresindeki … plakalı araç davalı … Tarafından mecburi mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı kamyonetle… karayolunu takiben… istikametinden … istikametinde seyredip km 1+800 ‘e geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmiş, orta refüjü aşarak geliş yoluna girdiğini, aksi istikamette seyreden … yönetimindeki … plakalı araca çarparak savrulduğunu, yine aksi istikamette seyreden… ‘ nin yönetimindeki … plakalı araçla çarpıştığını, meydana gelen kazada müvekkili …’ in oğlu …, torunları… ve… gelini … ‘ in hayatlarını kaybettiğini, müvekkilinin KTK zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile teminat altına alınan kişi başı ölüm sigorta teminatından kaynaklanan sigorta bedellerinin, kişi başı en üst limit dahilinde her üç mirasçısı nedeniyle doğan destekten yoksun kalma tazminatından kaynaklanan alacaklarını tespit edilerek, tespit edilecek alacağın olay tarihinden itibaren işlenecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; 28/07/2014 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 13.08.2013-13.08.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 268.000, 00 TL olduğunu, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulduğunu, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ ne gönderilmesini, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde davacıların ve dava dışı kimselerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitini, destekten yoksun kalan kimselerin olması halinde alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacının kişi nüfus kayıt örneği Uyap vasıtası ile dosya arasına alınmıştır.
Sivrihisar Cumhuiryet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasıUYAP üzerinden celbedilerek incelenmiştir.
Davalı … Aş.’nin 22/06/2016 havale tarihli müzekkere cevabına ekli hasar dosyası ve poliçe incelenmiştir.
Aktüerya ve Hesap Bilirkişisi… ve Trafik kusur bilirkişisi Doç Dr. … tarafından tarafından hazırlanan 15/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kazanin meydana gelmesinde davacının oğlu …’in %100 kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin kusursuz olduğu, davacının, oğlu …’in vefatı nedeniyle destek zararının 58.879,09-TL olduğu, davacının kazada diğer vefat edenlerden destek gördüğüne dair delil bulunmadığından hesaplama yapılamadığı, hükmedilecek tazminata 03/06/2015 temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülebileceği, belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ULAŞILAN KANAAT;
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, araç sürücüsü müteveffa…’in ‘in kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, aynı zamanda müteveffanın yasal mirasçısı ve külli halefleri olan davacının, Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve devamı ile 91 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu taşıt işletenin ve mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamında zarar gören üçüncü kişiler olarak değerlendirilip değerlendirilmeyecekleri, dolayısıyla sigortacıya karşı destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunup bulunamayağı, davacının torunları olan … ve … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır.
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler. ”
Somut olayda destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunan davacıların desteği, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olan müteveffa araç sürücüsüdür. Yukarıda anılan madde sigortacının sorumlu olmadığı hususları tahdidi biçimde sıralamıştır. Buna göre işletenin bu kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulabileceği kişilere karşı yöneltebileceği talepler trafik sigortacısının sorumluluk kapsamı dışında bırakılmıştır. Araç sürücüsünün trafik kazasının meydana gelmesinde kusurlu olması halinde kusur(haksız fiil) sorumluluğunun bulunduğu, bu halde araç işleten ve sürücünün zarar görenlere karşı tam teselsül halinde sorumlu bulundukları, araç işletenin sürücünün kusurunu zarar gören üçüncü kişilere karşı ileri sürememekle birlikte, en sonunda haksız fiil sorumluluğu bulunan araç sürücüsüne kusuru oranında rücu edebileceği tartışmasızdır. Yine kaza tarihinde yürürlükte bulunan Boçrlar Kanunu’nun 44 maddesine göre, zarar gören taraf zararın doğmasına veya artmasına sebep olmuşsa, hakim tazminatta indirime gidebileceği gibi tazminat hükmünden sarfınazar edebilir.
Somut olayda araç sürücüsünün aynı zamanda yasal mirasçısı dolayısıyla külli halefleri konumunda bulunan davacıların anılan kanunun 92/a fıkrası ve kaza tarihinde yürülükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 49 ve 53/3 maddeleri göz önünde bulundurulduğunda, işletene yahut sigortacıya karşı destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri sorununun çözümü, destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliğinin tespiti ile mümkündür. Öğretide kabul edilen hakim görüş ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre destekten yoksun kalma tazminatı, destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. Başka bir ifade destekten yoksun kalan bu hakkı ölenden miras yolu ile değil, doğrudan doğruya asli biçimde kazanmaktadır(bkz. Eren, Fikret: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Beta Yayıncılık, 8. Bası, s.720 ve devamı; Y.H.G.K., 2012/17-1491 E., 2013/74 K., 16/01/2013 T.; Y.11.H.D., 2012/2239 E., 2012/2930 K., 01/03/2012 T. ) Bu çerçevede somut olayı değerlendirdiğimizde destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacılar, bu talep hakkını miras yoluyla kazanmamışlardır. Bu talep hakkı doğrudan destekten yoksun kalan davacıların üzerinde doğduğundan, desteğin kusurunun bu hakka etki etmesi mümkün değildir. Dolayısıyla işletenin ve sigortacının desteğe karşı ileri sürebilecekleri talep ve def’ileri zarar gören üçüncü kişi konumundaki destekten yoksun kalanlara karşı ileri sürmelerine hukuki olanak bulunmamaktadır. Anılan düzenleme, görüş ve içtihatlar çerçevesinde davacıların zorunlu trafik sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri anlaşılmaktadır.
Tüm deliller ve dosya kapsamı göz önünde bulundurulduğunda yukarıda izah edilen gerekçeler ile, davacının desteğinin müteveffa … olduğu, davacının işletenin ve trafik sigortacısının tehlike sorumluluğu kapsamında zarar gören üçüncü kişi kapsamında olduğu ve 2918 Sayılı Kanun kapsamında tazminat talebini doğrudan sigortacıya karşı ileri sürebileceği, davacının torunları olan … ve … yönünden ise davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep koşullarından olan “destek” olgusunu ispat edemediği, bilimsel veriler ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına uygun hesaplama yöntemleri ile hazırlanmış hükme esas almaya elverişli kusur ve aktüer bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor göz önünde bulundurularak; Davacının, müteveffa …’in yönünden ileri sürdüğü destekten yoksun kalma talebinin 26/12/2017 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden kabulü ile 58.879,09-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şitketine başvuru tarihinden(14/05/2015) tarihinden itibaren hesaplanan sekiz iş gününün sonu olan 23/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacının müteveffa … ve müteveffa …yönünden ileri sürdüğü destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının, müteveffa …’in yönünden ileri sürdüğü destekten yoksun kalma talebinin 26/12/2017 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden kabulü ile 58.879,09-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan 23/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
2- Davacının müteveffa …ve müteveffa… yönünden ileri sürdüğü destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.022,03-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 3.795,15 davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
4-29,20-TL başvuru harcı, 29,20TL peşin harç, 197,68 ıslah harcı, 1.400,00-TL bilirkişi heyet ücreti, 417,57-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere masraf toplamı 2.073,65 -TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının kendsini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiği anlaşılmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.065,49-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7- Dair 5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
-e imza
Hakim …
-e imza