Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/307 E. 2019/269 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/307 Esas
KARAR NO: 2019/269

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 24/03/2016
KARAR TARİHİ: 18/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/10/2015 tarihinde işleteni … ve sürücüsü … olan… plakalı aracın müvekkili …’a çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili …’ın ağır şekilde yaralandığını, kaza yapan… plakalı aracın davalı … Şirketince zorunlu trafik sigortalı olduğunu, davalı … şirketinin maddi tazminattan sorumlu olduğunu diğer davalıların ise hem maddi hem de manevi tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, trafik kazasında ağır yaralanan … için uğradığı geçici ve daimi iş gücü kaybı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve diğer giderleri ve bakıcı giderleri nedeniyle şimdilik toplam 5.000,00-TL maddi tazminatın işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile davacı … için 60.000,00-TL manevi, yaralanan eşi … için 30.000,00-TL manevi ve çocukları … ve … için 20.000,00’şer TL manevi olmak üzere toplam 130.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı … ve Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın bilinci açık ve iyi durumda hastaneye getirildiğine ilişkin raporun olmasına rağmen yoğun bakımda ve bilinci kapalı olarak şikayetçi değilim şeklinde beyanda bulunduğu ve hatta neyi imzaladığını dahi bilmediğinin iddia edildiğinin, … Hastanesinden salah olarak taburcu edildiğine dair yazılı kayıtların aksine gerekli ekipman bulunmaması sebebiyle … Hastanesine sevk edilmek zorunda kalındığı yönündeki beyanın ise var olmayan bir hak yaratma gayesi olduğunu, haksız ve de gerçeklerle ilgili illiyeti bulunmayan ithamlara istinaden açılmış davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araç sürücüsünün dava konusu maluliyetin oluşumundaki kusuru ile sınırlı olduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, trafik kaydı, hasar dosyası, tedavi evrakları, ceza dosyası, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları celbedilmiş, davacıların nüfus kayıt örnekleri UYAP üzerinden dosya arasına alınmıştır.
Davacı tanığı … mahkememizce alınan beyanında; “Ben kazanın meydana geldiği sırada kazanın meydana geldiği sokakta bulunan kahvehanenin önündeydim, kazanın meydana geldiği yere yaklaşık 3 metre mesafede bulunuyordum, çarpma anını görmedim ancak bağrışma sesleri üzerine arkamı döndüğümde …’ nın yerde olduğunu, davalının kullandığı aracın davacıdan 1 metre kadar ileride durmuş vaziyette oluduğunu, davacının aracın sağ arka tarafında yerde bulunduğunu, davalının telefon ile konuştuğunu, daha doğrusu arabadan telefon ile konuşarak indiğini gördüm, sonra kaza yeri kalabalıklaştı ambülans geldi, kimin çağırdığını bilmiyorum davalı ambülans gelene kadar kaza yerinden hiç ayrılmadı, araç içerisinde tek davalı tek kişiydi, ben davalının gelişini ve çarpma anını görmediğim için hızlı olup olmadığına ilişkin birşey söyleyemem, ben davacının ailesini, eşini çocuklarını tanımam bilgi ve görgüm bundan ibarettir.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … mahkememizce alınan beyanında “Olay günü arkaşım…ile birlikte yolda yürüyorduk, kazanın meyadana geldiği yere yaklaşık 3-4 metre mesafede idik, yolun sağ tarafında bulunan camiiden insanlar çıkıyorlardı ve yolun karşı tarafına geçiyorlardı o sırada siyah bir arabanın o tarafa doğru tahminen 30-40 km hızla ilerlediğini gördüm, davalı arabayı kullanıyordu ve bu esnada telefon ile konuşuyordu bunu net olarak gördüm, davacı camiinin önünde park etmiş vaziyette bulunan arabaların arasında yola adım attı ve davalı aracı ile ona çarptı bunu net olarak gördüm, davacı sonra yere düştü, araba yaklaşık 2 metre kadar ileride durdu, kazanın tam olarak meydana geldiği yer camii çıkışındaki yürüşüş yolunun bittiği köşe başıdır, kaza sonrası olay yerine ambulans geldi davalı da ambulans gelene kadar oradaydı, ben davacının ailesinin eşini ve çocuklarını tanımam, kendisini mahalleden tanıyorum, ben kazanın meydana geldiği esnada bulunduğum yolun solundan yürüyordum, kaza da tam önümde meydana geldi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … mahkememizce alınan beyanında; “Davalı benim uzaktan akrabam olur kaza sonrasında davalı beni aradı hastanede olduklarını davacının ameliyata alınacağını … Hastanesinde olduklarını söyledi, doktorun adını verdi ve tanıyıp tanımadığımı sordu, kendini tanıdığımı söyledim doktor… beyi bizzat aradım ameliyat ücretinde indirim yaptırdık, 2.500,00-TL lik ameliyat ücretini nakit olarak davalı bizzat ödedi sonrasında da ilgilendi bilgi ve görgüm bundan ibarettir.” ve Tanık …’ın : “Ben davalının amcasının oğlu olurum, kazadan 10-15 dk. Sonra olay yerine gittim, kaza anını görmedim, davacı ben oraya gittiten sonra gelen ambulans ile Taksim İlk Yardım Hastanesine kaldırıldı, biz davalı ile karakola gittik, davalı ifade verdi, sonrasında hastaneye gittik davacı ile görüştük, kendisi şikayettçi olmayacağını söyledi, bu hastanede davacının ameliyatı yaşından ötürü yapılamamış kendisi … Hastanesi ile anlaşmış … Hastanesindeki ameliyat için tam hatırlayamamakla birlik 2.000,00TL yada 2.500,00-TL kadar parayı davalı ödedi ayrıca bir takım tıbbi malzemeleri tedarik etti, hastane fatura vermemiş bilgi ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … mahkememizce alınan beyanında; “ben davalının amcasının oğlu olurum, kazadan 10-15 dk. Sonra olay yerine gittim, kaza anını görmedim, davacı ben oraya gittiten sonra gelen ambulans ile Taksim İlk Yardım Hastanesine kaldırıldı, biz davalı ile karakola gittik, davalı ifade verdi, sonrasında hastaneye gittik davacı ile görüştük, kendisi şikayettçi olmayacağını söyledi, bu hastanede davacının ameliyatı yaşından ötürü yapılamamış kendisi … Hastanesi ile anlaşmış … Hastanesindeki ameliyat için tam hatırlayamamakla birlik 2.000,00TL yada 2.500,00-TL kadar parayı davalı ödedi ayrıca bir takım tıbbi malzemeleri tedarik etti, hastane fatura vermemiş bilgi ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin 02/10/2017 tarih ve … karar sayılı raporunda; …’ın 08/10/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol ayak bileği hareket kısıtlılığı arızası nedeniyle %25,0 (yirmibeşvirgülsıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
07/12/2017 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda; kusur durumu değerlendirilmesinde; Davalı sürücü …’ın olayda %35 oranında kusur olduğu, davacı mağdur yaya …’ın olayda %65 oranında kusurlu olduğu, Aktüerya yönünden değerlendirmede; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik süresinin 1.424,85-TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 10.169,95-TL olduğu sonuç ve kanaati belirtmiştir.
Taraflarca kusur raporuna itiraz edilmesi üzerine, dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 17/09/2018 tarihli raporunda davalı sürücü …’ın %25 oranında kusurlu, davacı yaya …’ın %75 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaati belirtilmiştir.
Mahkememizin03/05/2018 tarihli celsesinde davacılar vekilince maddi tazminat talebi yönünden davadan feragat ettikleri, manevi tazminat talepleri yönünden davaya devam ettikleri beyan edilmiş, davacılar vekilinin vekaletnamesi incelenmiş feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava trafik kazası nedeniyle 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49 maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun’un 85 maddesi kapsamında işletene ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat; ve 6098 Sayılı Kanunun 56/1,2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi kapsamında haksız fiil faili ve işletene yönelik manevi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu, maddi ve manevi tazminat talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminat tutarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
6098 Sayılı Kanunun 56 maddesi uyarınca bedensel zarar uğrayan kişinin ve yakınlarının olayın özelliklerine göre manevi tazminat talep hakkı mevcuttur.
Anılan düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 17/09/2018 tarihli hükme esas almaya elverişli ve denetime açık, bilimsel verilere göre hazırlanmış raporuna göre, dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı sürücü …’ın %25 oranında, davacı yaya …’ın %75 oranında kusurlu olduğu ,Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin 02/10/2017 tarih ve … karar sayılı raporuna göre; kaza nedeniyle yaralanan davacı …’ın geçici iş göremezlik süresinin 4 ay, sürekli iş göremezlik oranının %25 olduğu, davacı …’ın maddi tazminat talebinden feragat ettiği, manevi tazminat talepleri yönünden davaya devam edildiği anlaşılmakla maddi tazminat talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talepleri yönünden yapılan değerlendirmede, davacı …’ın yaralanması nedeniyle, diğer davacıların ise eş ve babaları olan …’ın yaralanması nedeniyle, bilhassa yaralanmanın niteliği de göz önünde bulundurulduğunda, manevi zarara uğradıkları kabul edilmiş olup, dava konusu kazadaki kusur durumu, kaza nedeniyle davacının vücudunda meydana gelen yaralanmanın niteliği, iyileşme süresi tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi göz önünde bulundurularak, 6098 Sayılı Kanunun 49 ve 56 maddeleri ile 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi kapsamında, davacı yaralanan … ile davacı eş … ve …’ın çocukları olan davacılar … ile …’un manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle Reddine,
2-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulü ile; 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/10/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulü ile; 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/10/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulü ile; 2.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/10/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Davacı …’un manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulü ile; 2.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/10/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.161,27-TL nispi karar ve ilam harcının Davalı … ve Davalı …’dan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
7-Maddi tazminat talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğinden ve davalı …’nin vekalet ücreti talebi bulunmadığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak red sebebi ortak olan davalılar … …’a verilmesine,
8-Davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
9- Davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen tutar üzerinden hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
10-Davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
11- Davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen tutar üzerinden hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
12-Davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesap olunan 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
13- Davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen tutar üzerinden hesap olunan 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
14-Davacı …’un manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesap olunan 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
15-Davacı …’un Arslan’ın manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen tutar üzerinden hesap olunan 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
16-Davacılar tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.749,70-TL yargılama giderinin davadaki kabul-red oranına göre 227,46-TL sinin Davalı … ve Davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
Davalı … ve Davalı … tarafından dosya üzerinde yapılan 79,00-TL yargılama giderinin davadaki kabul-red oranına göre 68,73-TL’sinin davacılardan alınarak Davalı … ve Davalı …’a verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde anılan ilgililere iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

HARÇ BEYANI /
1.161,27-TL KARAR HARCI
461,10-TL PEŞİN HARÇ /
700,17-TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
29,20- TL BVH
1.300,00- TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
420,50- TL TEBLİĞLER /
1.749,70-TL TOPLAM

DAVALI GİDERİ /
79,00-TL TEBLİGAT