Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/288 E. 2019/522 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/288 Esas
KARAR NO: 2019/522

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/03/2016
KARAR TARİHİ: 23/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; davacı şirketin davalı bankanın… Şubesi nezdinde ki İBAN … nolu hesabına ilişkin usulsüz işlemler nedeniyle uğramış olduğu zararın tazmini için İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe itiraz edildiği ve bu davanın ikame edildiği, davacı şirketin sigorta şirketi olması nedeniyle her mali/finans işlemini bankalar vasıtasıyla yapan ve müşteri ödemelerini banka aracılığı ile gönderen bir şirket olduğunu, davacı şirket eski çalışanı … bankaya gönderilen talimatlar üzerine kes-yapıştır yöntemini kullanarak talimat içeriğini değiştirmek ve sahte talimatlar düzenleyerek şirket ile alakası olmayan …’ ın …Bankası TR … İban nolu hesabına toplamda 194.318,55 TL EFT işlemi gerçekleştirdiğini, davacı şirket tarafından … ve diğerleri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın … hazırlık nolu şikayette bulunulduğunu, iş bu sahte talimatlar ile EFT işlemlerinin 13/08/2014-07/04/2015 arasında gerçekleştirildiği EFT işlemlerinin dayanağı olan 10 adet faks talimatının aslının istenmediği ve takip edilmediği, şikayet nedeniyle İstanbul Savcılığı tarafından davalı bankadan talimat asıllarının istendiği, ancak davalı bankadan olumlu bir cevap alınmadığı, davacı şirketçe …A.Ş. Ye hazırlatılan raporda sahte fakslarla yapılan işlem sonucunda şirketin 194.318,55-TL zarara uğradığının tespit edildiğini, davacı şirketin ödemelerini talimat yolu ile yapmakta olduğu, davalı bankanın görevini ve sorumluluğunu tam olarak yerine getirmediğini ve bankacılık kurullarına uymamış olması nedeniyle davacı şirketin zararının arttığını beyan davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; davalı bankanın … Şubesi ile davacı … A.Ş. Arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi gereğince 15/03/2010 tarihinden itibaren bankacılık işlemlerinin gerçekleştirilmekte olduğu ve öncesinde de … Şubesi ile işlemlerin gerçekleştirilmekte olduğunu, çalışmaların başladığı tarihten itibaren bankacılık işlemlerinin her zaman faks kanalı ile gönderilen talimatlarla yapıldığını, talimat asıllarının hiçbir zaman bankaya iletilmediği, talimat asıllarının her zaman davacı şirket bünyesinde bulunduğunu, dava konusu edilen 10 adet faks talimat asıllarının da davacı şirket bünyesinde muhafaza edilmekte olduğunu, şirket yetkilileri ile yapılan tüm görüşmelerde dava konusu işlemleri gerçekleştiren …’ nın tam yetkili olduğunu, şirket bünyesinde yaklaşık 10 yıldır çalıştığı şube yetkililerine defalarca ifade edildiğini, teyit için şirket yetkilileri arandığında …’ nın yetkili olduğu ve talimatlarla ilgili kendisinden onay alınabileceğinin ifade edildiğini, davacı şirketin faks ile havale işlemlerinin gerçekleşitirmesinin ve talimat asıllarının kendi bünyelerinde muhafaza edilmesinin bir teamül haline geldiğini, bu durumun uygulamada yetkili imzalar ile gönderilen faks talimatlarının müşteri için bağlayıcı olacağının kabul edilmekte olduğunu, davacı şirketin kendi basiretsizlik ve kusur sonuçlarının davalı bankaya yüklemelerinin kötü niyetli olduğunu, bankanın yasal düzenlemeler ve bankacılık uygulamaları gereğince üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, davacının müterafık kusur ilkesi çerçevesinde ortaya çıkan zarardan davacının sorumlu olması gerektiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu beyan edilerek davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulmasına, takip tutarının % 20 ‘ si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilemesine karar verilmesi talep edilmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İcra dosyası celbedilerek incelenmiş, takibe itirazın ve davanın süresinde olduğu tespit olunmuştur.
İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’ nin… esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılmış, verilen kararın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu yönünden dava dışı …, …, … yönünden kesinleştiği görülmüştür.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraflar arasındaki bankacılık sözleşmesi celbedilmiş, davacının iddiası ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli, davacının iddia ettiği zararın miktarının tespiti, taraflar arasında sözleşmenin başlangıcından beri devam eden bankacılık işlemlerine yönelik ilişki biçiminin tespiti ve varlığı iddia olunan zarardan sözleşme kapsamında davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarının halli için davacının ve davalı bankanın 2014-2015 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından tanzim edilen 19/04/2019 teslim tarihli raporda özetle; davalı banka işlem ve eylemlerinin, taraflar arasındaki sözleşme ve yetkili imzalarını içeren ve çalışma şekli itibariyle karşılıklı olarak kabullenilmiş faks talimatları kapsamında gerçekleştirilen işlemler nedeniyle; davalı bankaya atfı kabil kusur bulunmadığı, ancak bankaların ayrıcalıklı güven kurumları oldukları ve hafif kusurlu eylemlerinden dahi sorumlu oldukları, bankanın dava konusu işlemlere ilişkin faks talimatlarının ıslak imzalı asıllarını almadan işlem yapmış olmasının bir kusur olarak kabul edilmesi halinde, davacının çalışanlarını seçerken güvenilir kişileri seçmemiş olması nedeniyle kendi çalışanları tarafından zarara uğratıldığı da göz önünde bulundurularak tarafların zararda müterafik kusurlarının bulunduğunun kabul edilebileceği, bu kabule göre davalı bankanın kusur oranının %10 olduğu ve toplam zarar tutarının %10 undan sorumlu olacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dava, davacı çalışanlarının sahte faks talimatları ile davacıyı zarara uğratmaları eyleminde, ortaya çıkan zarardan davalı bankanın taraflar arasındaki bankacılık hizmet sözleşmesi kapsamında sorumlu olduğu iddiasına dayanmaktadır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket çalışanı … tarafından davacı adına davalı bankaya, detayları mahkememizce alınan bilirkişi raporunun 7.sayfasında belirtildiği üzere,2014 ve 2015 yılları içerisinde muhtelif zamanlarda sahte faks talimatları gönderilerek, davacı şirkete ait hesaptan dava dışı …’ın hesabına toplam 194.318,55-TL lik EFT yapılmasını sağladığı, dava dışı … ve …’in İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesi’ nin … esas ve…karar sayılı dosyasında yapılan yargılama ile sabit görülen eylemlerinden ötürü güveni kötüye kullanma suçundan mahkum oldukları, kararın kesinleştiği hususları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı tarafça faks ile gönderilen talimata göre işlem yapan ve ıslak imzalı talimat almayan bankanın, taraflar arasındaki sözleşmeye ve bankacılık mevzuatına aykırı işlem yapması nedeniyle zararın tamamından sorumlu olduğu iddia olunmakta, davalı tarafça meydana gelen zararın davacı çalışanlarının kusuru nedeniyle meydana geldiği, davacının işlemlerini sürekli faks talimatı ile yaptığı, davacı çalışanı …’ın davacı şirket yetkili olduğu, zararın meydana gelmesinde bankaya atfı kabil kusur bulunmadığı savunulmaktadır.
Somut olayda dava dışı …’ın davacı şirkette 01/10/2008 tarihinden itibaren finans danışmanı-muhasebeci olarak görev yaptığı,davacı şirketin müşterilerine ödemelerini davalı banka aracılığı ile yaptığı, …’ın davacı şirketteki görevi gereği şirket tarafından ödeme yapılacak müşterilerin listesini ve banka talimatlarını düzenleyip şirket yetkililerin onay ve imzasını aldıktan sonra bankaya faks yolu ile göndermek ve ödemeleri takip ile sorumlu olduğu, davacı şirketin kendisine gelen bir e-mail üzerine inceleme başlattığı, yapılan incelemede …’ın 2014 yılından itibaren davacının yapacağı ödeme listesini ve banka talimatlarını görevi gereği hazırlayarak hazırladığı ödeme listesine ve banka talimatlarına şirket yetkililerinden imza alarak bu listelerdeki ödeme talimatı ve banka talimatının imza kısmını keserek hazırladığı, ve dava dışı …’in banka ve İBAN bilgilerinin yazılı olduğu kağıdın altına kesmiş olduğu imzaları ekleyerek fotokopisini çekip sahte olarak oluşturduğu talimatı davalı banka şubelerine faks yolu ile göndererek talimatta yazılı miktarların …’in hesabına havale edilmesini sağladığı, …’ın bazen de ödeme listesi ve banka talimatı yazılarını şirket yetkililerine imzalattıktan sonra bu belgeler üzerindeki müşteri bilgilerini silip değiştirerek dava dışı…in adını ve banka bilgilerini yazıp fotokopi çekerek davalı banka şubesine faks yolu ile göndererek müşterinin hesabına yatması gereken paranın …’in hesabına transferini sağladığı, davacı çalışanının oluşturduğu sahte belgeler ile davacıya zarara uğrattığı, kesinlemiş mahkumiyet kararına dayanak ceza dosyası içeriği delillerle sabittir.
Bir güven kurumu olarak, basiretli tacir gibi davranması gereken bankalar, 6098 sayılı TBK’nin 115/3 madde ve fıkraları uyarınca objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumlu olup, banka olmaları nedeniyle de diğer tacirlere nazaran daha yüksek özen borcu altındadırlar. Somut olayda her ne kadar davacı şirket ile davalı arasında havale ve eft yoluyla yapılacak ödemelerin faks talimatı ile gerçekleştirilmesine yönelik bir teamül bulunsa ve davacı çalışanı … bu hususta yetkilendirilmiş olsa dahi, dava konusu eft ve havale işlemlerine dayanak talimatların sahte oldukları, içeriklerinini değiştirildiği, davacı şirket yetkililerinin imzalarının bulunduğu belgelerden sahte talimatlar oluşturulduğu, davacı bankanın faks yolu ile gelen sahte talimatlar üzerinde hiçbir inceleme yapmaksızın ve hiçbir teyit almaksızın işlem yaptığı, bu eylemin objektif özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiği, taraflar arasında faks yolu ile talimat gönderme hususunda teamül bulunmasının tek başına davacı banka kusurunu ortadan kaldırmayacağı, objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurundan dahi sorumlu olan bankanın somut olayda davacının uğradığı zararı tazmin ile yükümlü bulunduğu, öte yandan davacı çalışanının kasıt düzeyindeki ağır kusuru da göz önüne alındığında, çalışanını seçme ve denetlemede gerekli özeni göstermeyen davacının zararın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunduğu mahkememizce kabul edilmiş, her ne kadar mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacı bankanın kusurunun %10 oranında olduğu kanaati bildirilmiş ise de, birden fazla kez sahte faks talimatlarına dayalı işlem yapan bankanın basiretli bir tacir gibi davranmayarak objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine yönelik mahkememiz kabul karşısında, davacı ve davalının zararın meydana gelişinde eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş, davalının kusur oranına göre zararın yarısından sorumlu olduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 97.159,27-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işletilecek yasal faizi ile birlikte devamına karar verilmiştir.
Dava konusu alacak temelde haksız eyleme dayalı olup likit nitelikte olmadığından inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 97.159,27-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işletilecek yasal faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı vekilinin yasal şartları oluşmayan inkar tazminatı talebinin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 6.636,94-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 2.346,89-TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 4.290,05- TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafndan yapılan 29,20- TL başvuru harcı, 2.346,89-TL peşin harç ile 940,95-TL bilirkişi ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.317,04-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 1.658,52-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1,2 fıkraları gereğince hesap olunan 10.522,74-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1,2 fıkraları gereğince hesap olunan 10.522,74-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır