Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/164 E. 2018/365 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/164
KARAR NO : 2018/365
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2016
KARAR TARİHİ : 09/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/10/2015 tarihinde davalılardan … A.Ş.tarafından sigortalı ve davalı …’ın sahibi olduğu ve sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın, müvekkili şirket tarafından sigortalı …Şti.’ne ait … plakalı vasıtaya çarpması sonucu meydana gelen kazada sigortalı vasıtanın hasar aldığını sigortalıya 23/12/2015 tarihinde 5.750,00 TL ödendiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sola dönülmemesi gereken yerden dönmesi nedeniyle %100 kusurlu olduğunu, ödenen tazminatın 23/12/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıya ait … plakalı aracın trafik kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, 5.750,00 TL’nin 23/12/2015 tarihinden itibaren avans faizi, masraf ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … A.Ş.vekili 29/04/2016 havale tarihli cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin ancak kusur ve zarar yönünden bilirkişi incelemesi yapılması ve sigortalının kusurlu olduğunun tespiti halinde kusuru ile doğru orantılı olarak azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, … plakalı … A.Ş.’ye ait…’ın sevk ve idaresindeki aracın kavşağa girerken hızını azaltması gerekirken azaltmasının sonucu olarak davaya konu trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu kazada kusurunun bulunmadığını, davacı sigorta şirketinin ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyanla haksız ve dayanaksız davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Trafik kayıtları, hasar dosyası celbedilmiştir.
09/10/2017 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü …’ın %75 oranında kusurlu, davacı şirket kasko poliçesi ile sigortalı araç sürücüsü…’ın %25 oranında kusurlu oldukları, davacı şirkete sigortalı … plakalı araçta zarar miktarının 4.838,00 TL olduğu, %75 kusur oranına karşılık gelen 3.628,50 TL’den davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluğundan bahsedilebileceği, davalı … A.Ş.yönünden temerrüt tarihinin dava tarihi, diğer davalı yönünden ise davacı sigorta şirketinin ödeme yaptığı 23/12/2015 tarihinin kabul edilebileceği, …plakalı aracın kullanım amacının hususi olması, zararın kaynağının haksız fiil olması dikkate alındığında yasal faiz talep edilebileceği, davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan … plakalı araç malikine ödediği tazminatın düzenlediği kasko poliçesi genel ve özel şartlarına uygun ödeme olduğu, sigortalısına ödeme yaptığı 23/12/2015 tarihinde davacı şirketin TTK 1472 maddesi gereğince yasal halefiyet hakkı kazandığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; dava konusu kaza nedeniyle kendi sigortalısına hasar ödemesi yapan davacının sigortalısının haklarına halef olarak, 6098 Sayılı Kanunun 49, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında açtığı rücuen tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu kazada kusur durumunun ne olduğu, rücuen tazmini talep edilebilir bir maddi zarar bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise gerçek zarar miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı …’ın %75 oranında, davacının sigortalısına ait araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının sigortalısına ait araçta oluşan hasar tutarının teknik bilirkişi raporunda göre 4.838,00-TL olduğu, davalı Sigorta Şirketi’nin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında; davalı …’ın 6098 sayılı Kanunun 49 ve 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi kapsamında, kusur oranına göre hasar tutarınn 3.628,50-TL lik kısmından sorumlu oldukları anlaşılmakla ve sigorta şirketinin dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada delil bulunmadığından, davanın kısmen kabulü ile; 3.628,50 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş. Yönünden dava, davalı … yönünden ödeme tarihi olan 23/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile; 3.628,50 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş. Yönünden dava, Davalı … yönünden ödeme tarihi olan 23/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 247,86.- TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafça yatırılan 98,20.-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.121,50.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.759,00.-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre %63’nün davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan 2.035,00.-TL gider avansından arta kalan 309,50.-TL’nin talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
e-imzalı
Hakim
e-imzalı
HARÇ BEYANI /
247,86.-TL KARAR HARCI
98,20.-TL PEŞİN HARÇ /
149,66.-TL KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
33,50.-TL BVH VE VSH.
1.500,00.-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
225,50.-TL POSTA MASRAFLARI /
1.759,00.-TL TOPLAM