Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/131 E. 2019/107 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/131 Esas
KARAR NO : 2019/107
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davası
DAVA TARİHİ: 09/02/2016
KARAR :RED
KARAR TARİHİ: 30/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacının 16.09.2015 tarihinde evine gitmek üzere … İstikametindeki teleferik durağına geçmek için karşıdan karşıya geçmek isterken davalılardan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yüksek hızla davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu ve böylece mezkur kazanın gerçekleştiğini, kazanın tamamı ile davalı …’nın tam kusuru ile meydana geldiğini, kazanın meydana geldiği yerin hemen yanı başında bir okul bulunduğunu, dolayısıyla kazanın gerçekleştiği yerin okul bölgesi olduğunu, hal böyle olunca sürücülerin okul bölgelerinde çok daha dikkatli davranmaları gerektiğini, davalılardan sigorta şirketinin kazaya karışan ve davalı … tarafından kullanılan diğer davalı …’ın da işleten olduğu … plakalı aracı KTK uyarınca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası uyarınca gerçekleşecek Rizikolara istinaden poliçe numarası ile sigorta ettiğini, poliçe kapsamındaki rizikonun gerçekleşmiş olup davalı … şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğunu, davacının 5 yılı aşkın bir süredir kat görevlisi olarak çalıştığını, aylık net ücretinin 1.320,00 TL olduğunu, kazanın meydana geldiği tarihten bu yana müvekkilinin çalışmamakta olduğunu, mezkur kaza sebebiyle müvekkilinin büyük bir şok, travma geçirdiğini beyan ederek kazaya karışan … plakalı aracın dava sonuçlanıncaya kadar devir ve temlikinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, adli yardım taleplerinin kabulünü, davacının uğramış olduğu maddi zararların tazmini açısından şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini, iş gücü kaybına uğrayan davacının bundan sonraki hayatında daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağından şimdilik 5.000,00 TL efor tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesini, davacının mezkur kaza sebebiyle yaşamış olduğu elem, acı ve manevi çöküntü sebebiyle 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Gerek davacının polise vermiş olduğu ifadesi gerekse davalının ifadelerinin kazanın dava dilekçesinde anlattığı şekilde olmadığının açıkça ortaya koymakta olduğunu, davacı kazanın meydana geldiği yolda yayalar için olan trafik ışığını kullanmak yerine kendi ifadesiyle minübüse yetişmek için koşarak direkt yola atladığını, diğer vatandaşların davacıya engel olmaya çalışsa da davacının ani yola atlaması sonucu söz konusu üzücü olayın gerçekleştiğini, davacının kaza sonrasında verdiği ifade tutanağında açıkça dikkatli davranmadığını ifade ettiğini, ayrıca davacıdan şikayetçi olmadığını da beyan ettiğini, manevi tazminatın aynen karşılanmasının mümkün olmadığından para ile tazmin yoluna gidildiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı …’nın gerekli dikkat ve özeni gösterdiği için söz konusu üzücü olayın meydana gelmesinde hiç bir kusurunun olmadığını beyan ederek öncelikle gider avansının yatırılmamış olması nedeniyle davanın usulden reddini, yatırılmamış olması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasını, davanın esasına girilmesi halinde davanın reddini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinini karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, 16.09.2015 tarihinde yaya olarak karşıdan karşıya geçerken … plakalı aracın kendisine çarpması neticesinde yaralandığını, bu nedenle maddi ve manevi zararının bulunduğunu, zararının tazminini talep etmiştir.
Davalı taraf, genel mahiyette sorumlu olmadıklarından bahisle iddia oluna vakıaları inkar etmiş davanın reddini savunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeni ile maluliyete dayalı maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir.
Davacının kaza nedeni ile kaza sonucu % 5. 1 sürekli maluliyetinin , kazadan itibaren 9 aya kadar geçici maluliyetinin bulunduğu teknik ATK raporundan anlaşılmıştır. Yine ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan ve denetime elverişli hüküm kurmaya değer bulunan ve belirli ve eksiklik bulunmayan tereddüt uyandırmayan bilirkişi raporu gereğince davacının % 100 kusurlu olduğu teknik raporda değerlendirilmiştir.
İddia- savunma ve toplanan deliller gereği ile hükmü taktir hakkı Hakimde olmak üzere kusur yönünden yapılan değerlendirmeye göre; davacı yayanın kırmızı ışıkta durması gerektiği halde durmadığı, beklemediği, yeşil ışığın yanmasını müteakip geçiş yapması gerektiği halde kırmızı ışıkta geçtiği, bu nedenle trafik kazasının meydana gelmesinde ve yaralanma sonucunda dikkatsiz ve özensiz davranışının bulunması nedeni ile kendi can güvenliğini tehlikeye düşürme hususunda asli % 100 tam ve ağır kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir. Davalı sürücünün kendisine yanan yeşil ışıkta geçmesi mevzuata uygun olup kusur atfedilmesi mümkün görülmemiştir.
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. İşleten KTK gereği istisnai haller ( zarar görenin ağır kusuru vb. ) dışında kusursuz sorumludur ve sigorta şirketi araç sigorta sözleşmesi gereği üçüncü kişilere karşı kusura bağlı haksız fiilden sorumludur. Dava dosyası incelendiğinde somut olayda ; davalı sürücü …’ nın kusursuz olması nedeni ile sorumlu olmadığı, davalı araç işleten …’ nın işleten olarak sorumluluğunun sürücünün kusuruna bağlı olması karşısında ve davacının zararın meydana gelmesinde ağır kusuru ile illiyeti kesmesi karşısında kusursuz sorumluluğunun kalmadığı, yine davalı … şirketinin de kusurun bulunmaması karşısında ve illiyetin zarar görenin ağır kusuru ile kesilmesi karşısında sözleşmesel ve haksız fiil gereğince sorumluluğunun bulunmadığına kanaat getirilmiştir.
Zarar görenin ağır nitelikteki kusuru, zararla motorlu aracın işletilmesi arasındaki uygun illiyet bağını keser. Böylelikle kazanın meydana gelmesinde motorlu aracın işletme tehlikesini önemsizleştirir; zararın, asli ve tek sebebini oluşturur. Hafif nitelikteki kusursa, uygun illiyet bağını kesmez. İşletme tehlikesi önemini korur; zarar görenin hafif kusurlu davranışı, zararın asli ve tek sebebini oluşturmaz. “…Ağır kusur kavramı bir özel hukuk kavramı olup, kast olmamakla birlikte, kasta yakın bir kusurun varlığını ifade eder. Somut olayın özelliğine ve delil durumuna göre, davacının mer’ i trafik kuralı olan yayaya yanan kırmızı ışıkta geçmesi şeklindeki hareketi sonucu zarar gördüğü, aksine dair dosya kapsamında bilgi ve belgeye rastlanmadığı görülmektedir zarar kendi şahsından kaynaklanan hareketi neticesindedir. Yani hiç yaralanma vb durumu olmayacak iken kendi hareketi sonucu zarar gördüğüne kanaat getirilmiştir. Objektif olarak, hayatın normal akışına göre, normal ortalama insandan beklenen davranış içinde bulunmadığı yayaya yanacak yeşil ışıkta geçmek yerine kırmızı ışıkta geçmeyi tercih ettiği değerlendirilmiştir. Bu durum karşısında davalı sürücünün, işletenin ve sigorta şirketinin sorumluluğundan bahsedilmesi ve davacının himaye edilmesi hakkaniyete, dürüstlüğe ve iyiniyete uygun düşmeyecektir. Kusurun niteliği, somut olayın kendi özelliğine göre belirlenmiştir. Zararın meydana geliş şekli, bütün hal ve şartlar göz önünde bulundurulmuştur. Haksız fiilin unsurları haksız/ hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olup bu unsurlar kümülatif yani birlikte aranır. Zarar görenin ağır kusuru nedeni ile zarar ve motorlu aracın işletilmesi arasındaki uygun illiyet bağı kesilmiş ve davalının haksız fiilden sorumluluğu kalmamıştır. İş bu durum yani davacının kendisine yanan kırmızı ışıkta geçmesi durumu dosya kapsamında toplanan delillerden değerlendirilmiştir.
Davacı asilin yaya olarak ağır kusuru ile trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ve bunun sonucu olarak maluliyetinin oluştuğuna kanaat getirilmiştir.
Motorlu araç işletenin ve bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin, sürücünün ve aracın sigortalandığı sigorta şirketinin sorumluluktan kurtulması için; kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulur hükmü mevcuttur.
Haksız fiil sonucu oluşan zararda tazminat istenebilmesi için tazminat sorumlusunun kusurunun bulunması gerekmektedir. Davalıların zararı doğuran kusurlu davranışının bulunmadığı, kusursuz sorumluluk kapsamında da zarar görenin ağır kusuru nedeni ile illiyetin kesildiği, davalı tarafın fiili ile zarar sonucu arasında illiyet olmadığı, zarar görenin bizzat kendi kusurlu fiili sonucu ile kendi zararı arasında illiyet bulunduğu ve sorumlu olduğu, davacının bedensel zarar görmesi nedeni ile davalıların tazminat sorumluluklarının bulunmadığına kanaat getirilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacının maddi ve manevi tazminat talep edemeyeceği anlaşılmış davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Somut olayda davalı tarafın sorumluluktan kurtulabilmesi için kurtuluş kanıtı getirerek zarar görenin ağır kusuru ile illiyet bağının kesildiğini kanıtlaması gerekmiştir. Zarar görenin, zarar ve motorlu araç işletilmesi arasındaki uygun illiyet bağını kendi kusurlu davranışı neticesinde kontrolsüz ve sübjektif nedenlerle kendisine yanan kırmızı ışıkta geçmesi neticesinde kestiğine kanaat getirilmiş saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2- -6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 222,00 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 177,60 TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince maddi tazminat yönünden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat yönünden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’ya verilmesine,
6-İşbu dava nedeniyle davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’ya verilmesine,
7-İşbu dava nedeniyle davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’ya verilmesine,
8-İşbu dava nedeniyle davalı …. tarafından yapılan 50,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı ….’ye verilmesine,
9-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı asilin, Davacı vekilinin ve Davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır