Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1273 E. 2018/1292 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1273 Esas
KARAR NO : 2018/1292
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2016
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili davalı şirket arasına 15/05/2016 tarihli Bayilik Sözleşmesi bağıtlandığını, davalı taraf sözleşme gereği 14.000 USD tutarınca kar mahrumiyetini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafın sözleşmeden doğan edimlerin yerine getirilmediği gerekçesiyle sözleşmeyi tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini, davalının müvekkilinden 13.870 ton ürün almayı taahhüt etmesine rağmen sadece 6.328 ton ürün aldığını, mevcut durumda kar kaybının 105.590,00 USD olduğunu belirterek Çevre Protokolünün 12.maddesi uyarınca tahakkuk eden 250.000,00 USD cezai şart alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline, ürün alın taahhütnamesi uyarınca eksik kalan ürün miktarı için hesaplanan 105.590,00 USD kar mahrumiyeti ayacağının şmdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı şirkete dava dilekçesi 10/04/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ancak davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından Uyap üzerinden gönderilen 27/07/2018 havale tarihli dilekçe ile, bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulmuştur.
Davalı vekili tarafından Uyap üzerinden gönderilen 27/07/2018 havale tarihli dilekçesinde ve özetle; davaya konu alacaklar feshe bağlı olarak talep edilebileceğinden ve fesih karşı tarafa ulaşması gereken tek taraflı irade beyanıyla oluşacağından ancak davacı tarafından dosyaya ibraz edilmiş bir fesih belgesi bulunmadığından davanın reddi gerektiği, dava tarihinde davacının talep edebileceği çekince konulmuş bir kar mahrumiyeti alacağı bulunmadığını belirterek hakbız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER: Taraflarca gösterilen deliler toplanmış, 15/05/2013 tarihli Bayilik Sözleşmesi, 15/05/2013 tarihli protokol ile ürün alım taahhütnamesi getirtilerek dosya içine alınmış, dosya içeriği deliler ve davacı yana ait 2013-2014 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır,
12/07/2018 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda; davayı yanın 2013-2014 ticari deftlerinin açılış ve kapanış işlemlerinin TTK hükümlerine uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine kesin delil niteliği taşıdığı, davacı yanın 2015 yılı ticari defter ve belgelerdinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre ve TTK hükümlerine uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine kesin delil niteliği taşıdığı, davalı yanın son yılda 1.637,006 ton eksik ürün alımı nedeniyle 22.918,08 USD cezai şart ödemesi gerektiği belirtilmiştir.
Davalı şirket adına isticvap meşruhatlı isticvap davetiye tebliğ edilmiş, usulüne uygun tebligata rağmen şirket yetkilisi duruşmada hazır olmadığından davalının 15/05/2013 tarihli Bayilik Sözleşmesi, 15/05/2013 tarihli protokol ile ürün alım taahhütnamesi altındaki imzaların şirkete ait olduğunu ve sözleşme belge içeriklerini kabul etmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Bayilik Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının taraflar arasında mevcut olduğunu iddia ettiği bayilik sözleşmesi ve bu sözleşmeye istinaden düzenlenen protokolün, 9 ve 12 maddeleri ile ürün alım taahhütnamesi kapsamında cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı, yine idda olunan sözleşme ve protokol kapsamında eksik alım yapıldığı idda olunan ürünler için kar mahrumiyeti alacağının bulunup bulunmadağı, bulunuyor ise ne kadar olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki 15/05/2016 tarihli bayilik sözleşmesi ve sözleşmeye istinaden düzenlenen protokolün 12 maddesine göre; “Bayı ış bu Protokolün ve/veya Standart Bayilik Anlaşması, taahhütlerinin, mevzuatın, herhangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal ettiği, …’den satın aldığı urun bedellerini ve hizmet bedellerini vadesinde ödemediği, işbu Protokolün (7) maddesi çerçevesinde ilgili Banka şubelerine ilettiği talimatları ve/veya temlik sözleşmelerini taahhüdüne aykırı olarak iptal ettiği ve her ne sebeple olursa olsun soz konusu banka şubelerinden nakit para transferim engelleyecek herhangi bir duruma sebebiyet verdiği takdirce, … ‘in işbu anlaşmayı haklı nedenle fesih hakkını haiz bulunduğunu kabul etmiştir.
İşbu Protokul Standart Bayilik Anlaşması ve eklerinin … tarafından yukarıda açıklanan şekilde feshedilmesi ve/veya Bayi’nin İşbu Anlaşma ve eklerini 9.maddede yazılı sürelere riayet etmeksizin feshetmesi veya fesih sonucunu doğuracak şekilde hareket etmesi halinde;
1-a)İş bu protokol ve Bayilik Anlaşmasından doğan borçları ile bakiyesinin ayrıca herhangi bir ihtara ihbara gerek kalmaksızın muaccel olacağını, işbu borçların, fesih tarihinden ve/veya faaliyetin sona erme tarihinden itibaren 7 (yedi) işgünü içerisinde … e nakden ve defaten ödemeyi
b) … in fesih sebebiyle maruz kalacağı bilcümle zarar ve ziyanı karşılmayı
c) …’e; Standart Bayilik Anlaşmasından kaynaklanan tüm hakları ve diğer cezai şartları talep hakları saklı kalmak kaydıyla fesih tarihinde 250.000.-USD (ikıyüzellibinAmenkarıDoları) miktarında cezai şartı, ifa tarihinde uygulanmakta olan TC Merkez Bankası dövz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak ödemeyi,
d) İstasyonda mevcut … marka ve logosu taşıyan tüm malzeme ve teçhizatı, kurumsal kimlik giydirmelerini sökerek derhal LUKOlL’e iade etmeyi, istasyonu … görünümünden çıkarmayı, aksi takdirde, anlaşmanın sona erme tarihinden İtibaren sözkonusu kurumsal kimlik giydirmeleri ile ariyetli demirbaştan LUKOlL’e iade etmediği – geç teslim ettiği her gün için Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden 1,000.-USD (BinAmerıkanDoları) karşılığı Türk Lirasını LUKOlL’e ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir … ‘in diğer zarar, ziyan, kar mahrumiyeti, işbu anlaşmanın diğer hükümlerinde yer alan cezai şart ve tazminat hakları ayrıca saklı tutulmuştur. Bayi, işbu maddede yazılı cezai şartın, … ‘in fesih sebebiyle uğradığı/ uğrayacağı zararlardan, kar mahrumiyeti miktarından dan mahsup edilmeyeceğini kabul etmiştir.”
Anılan protokolün 9/1 fıkrası ise ; “İş bu Protokol ve eki bulunduğu Standart Bayilik Anlaşması, imza tarihinden itibaren başlamak ve 31/12/2015 tarihine kadar geçerli olmak üzere imzalanmış olup; süresinin hitamından en az 1 (bir) ay önce taraflarca feshedilmediği takdirde en fazla 5 (yıl) kadar geçerli olmak üzere yenilenir ve bu sürenin hitamında kendiliğinden sona erer.” şeklinde kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin sayılan ürün alım taahhütnamesi ile davalı davacıdan yıllık asgari 5.469-ton beyaz ürün satın almayı taahhüt etmiş, beyan edilen satın alma taahhüdünün her bir yıllık anlaşma dönemine ilişkin yerine getirilmemesi halinde; anlaşma suresinin hitamında ve/veya her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda Hesaplanacak eksık kalan miktar üzerinden ton başına 14-USD (ondörtAmerikanDoları) tutarının ödeme gününde uygulanmakla olan Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığında kar mahrumiyetinin davalı tarafından davacıya ödeneceği, söz konusu bu kar mahrumiyeti miktarının, davalı tarafından her bir yıllık anlaşma döneminin hitamında veya bizzat belirleyeceği dönemlerde anlaşmanın ifasıyla birlikte birlikte talep edilebileceği veya anlaşmanın hitamında veya anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun sona ermesini müteakip davalı tarafından aynı ticari bölgede yeni bir bayilik tesis edilip edilmeyeceğine bakılmaksızın talep edilebileceği, bu ahvalde iş bu taahhüdün ve kar mahrumiyeti miktarının, anlaşmalarda öngörülen cezai şart miktarına hiçbir şekilde mahsup edilmeyeceği, haklı nedenle feshi halinde cezai şarta ilaveten talep edilebileceği kararlaştırılmıştır.
Davalı tarafça davacıya gönderilen … Noterliği’nin 13/10/2015 tarih ve …evmiye numaralı ihtarname ile bayilik sözleşmesinin, muhatapların doğrudan ve dolaylı edimlerinin yerine getirilmemiş olması sebebiyle feshedildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 9. Maddesi ile her iki tarafa sözleşmenin sona erme süresinden en az bir ay önce sözleşmeyi tek taraflı feshetme hakkı tanınmıştır. Her ne kadar davacı tarafça sözleşmenin 9. Maddesindeki sürelere riayet edilmeksizin sözleşmenin tek taraflı feshedilmesi nedeniyle yine sözleşmenin 12. Maddesi kapsamında 250.000 USD cezai şart talep edilmiş ise de; sözleşmenin sona erme tarihinin 31/12/2015 olduğu, davalı tarafça sözleşmenin sona erme süresinden en az bir ay önce olmak üzere 13/10/2015 tarihinde davalı yana sözleşmenin tek taraflı feshedildiğine dair fesih ihtarı gönderildiği, bu haliyle davalının sözleşmenin 9/1 maddesinde düzenlenen fesih süresine uygun davrandığı, başka ifade ile süreye riayetsizliğin söz konusu olmadığı, bu nedenle sözleşmenin 12/1-c bendinde düzenlenen 250.000-USD cezai şartı talep şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında sözleşmenin eki mahiyetindeki ürün alım taahhütnamesi yönünden yapılan değerlendirmede; davalının davacıdan her bir yıllık dönem için 5.469-ton ürün alım taahhüdünde bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihinin 15/05/2013 olduğu, sözleşmenin yürürlükte olduğu 15/05/2013-14/05/2014 tarihlerini kapsayan ilk bir yıllık dönem içerisinde davacının 3.206,077-ton eksik alım yaptığı, sözleşmenin yürülükte olduğu 15/05/2014-14/05/2015 tarihlerini kapsayan ikinci bir yıllık dönem içerisinde davacının 2.029,444-ton eksik alım yaptığı, sözleşmenin yürürlükte olduğu ve 15/05/2015-13/10/2015 tarihlerini kapsayan ve bir yıldan az süren son dönem içerisinde ise davacının 1.637,006-ton eksik alım yaptığı, davacı ilk 2 yıl için ayrı ayrı gerçekleşen cezai şart talepleri hakkında herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan müteakip yıl da davalıya ürün sattığı için ilk iki yıl ile ilgili cezai şart talebinde bulunamayacağı, davacının sadece sözleşmenin üçüncü dönemi için cezai şart talebinde bulunabileceği, bilirkişi raporunda bu tutarın 1.637,006-ton eksik alım içn 22.918,08-USD olarak hesaplandığı anlaşılmakla birlikte, davacının talebi 1.000,00-USD olduğundan taleple bağlılık ilkesi uyarınca, davanın kısmen kabulü ile, 1.000,00-USD ‘ nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının 1 yıllık USD mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 1.000,00-USD ‘ nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının 1 yıllık USD mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 241,18TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap kabul edilen tutar üzerinden hesap olunan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 fıkrası uyarınca hesap olunan 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 121,07-TL peşin harç, 29,20-TL başvuru harcı, 2.167,30-TL posta ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 2.317,57 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 1.158,79-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 2.379,30 TL gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı davalı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
E-imzalıdır
E-imzalıdır