Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1267 E. 2022/124 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1267 Esas
KARAR NO : 2022/124

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2016
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket, … A.Ş. lehine taşınmaz üzerinde … tarih ve … yevmiye numaralı işlem uyarınca tam yararlanma sağlamak ve dilediği kişiye kullandırmak amacıyla 12 yıl süreli intifa hakkı tesis edilmiş olan ve tapuda, … İli, … İlçesi, … Mah., Parsel:846’da … adresinde kayıtlı taşınmazda söz konusu intifa hakkı uyarınca… lisans numarası ile otogaz ve … lisans nosu ile akaryakıt faaliyeti sürdürmekte olduğunu, söz konusu istasyonun operasyonunun ise dava dışı … Tic. Ltd. Şti. tarafından yürütüldüğünü, bahse konu istasyona bitişik yan 837 sayılı parselde davalı … A.Ş. tarafından 2014 yılı Temmuz ayında başlayan inşaat çalışmaları neticesinde, yapılan kazılardan ötürü, istasyon sınır duvarında kaymalar olduğunun gözlemlendiğini, bu durum 18.07.2014 tarihinde istasyonun operasyonunu gerçekleştiren … Tic. Ltd. Yetkilisi tarafından adı geçen davalıya bildirildiğini, bu kaymaların herhangi kötü bir sonuca yol açmaması için önlem alınmasının talep edildiğini, ancak davalı … A.Ş. tarafından geoteknik önlemler alınmaksızın, inşaatta yapılan kazı çalışmalarının yürütüldüğünü, devam eden toprak kayması nedeni ile istasyona bitişik yan 837 sayılı parselde 31.12.2014 günü itibari ile göçükle sonuçlanan bir kazanın yaşandığını, bu kaza nedeni ile müvekkili … A.Ş.’nin akaryakıt, market ve LPG faaliyeti, alınması gereken önlemler nedeni ile engellendiğini, bunun yanı sıra söz konusu kaza nedeni ile istasyonun su tesisatında, yangın tesisatı hidrantında, kamera sistemi kablolarında ve oto yıkama sisteminin elektrik tesisatında arızanın meydana geldiğini, mevcut arızalar giderilemeden istasyonun aktif hale getirilerek satışa açılamayacağının belirlendiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından, hasarın tespiti ve oluş sebebi ile ilgili olarak … 16.Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyası ile bir tespit yapıldığını, burada verilen rapora jeolojik uygulamalar yönünden kısmen itirazları olmuşsa da netice itibariyle meydana gelen kazanın ve bu sebeple oluşan hasarların davalı … A.Ş. Tarafından zamanında gerekli ve yeterli önlem alınmadan devam ettirilen inşaat çalışmalarından kaynaklandığının tespit edildiğini, anılan raporda duvarın inşaa edildiği zemindeki zayıflıktan bahsedilmişse de, kaymanın su borusundaki kırıklık sebebiyle oluşmadığı, bilakis, su borusunun, kayma sonucunda kırıldığının kamera kayıtlarında açıkça görüldüğü, ayrıca, söz konusu boru önceden kırık olsaydı, bağlı olduğu hidroforu sürekli çalıştırmasının gerekeceği ki, böyle bir durumun da mevcut olmadığı, öte yandan, meteoroloji kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere; tespit konusu olayın meydana geldiği dönemde şiddetli yağış mevcut olduğu, zeminde bir zayıflık varsa da bunun yağışlara bağlı olabileceği hususunun da göz önünde bulundurulması gerektiğinden bahisle itirazlarının bildirildiğini, nitekim T.C Orman ve Su İşleri Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden söz konusu bölgedeki 2014 yılı Aralık ayı, 27-28-29-30-31. Günlerine ait yağış bilgisini içeren rapor talep edildiğini, ilgili kurumdan gelen 16/02/2015 tarihli yanıtta, o günlerde muhtelif miktarlarda 30/12/2014 tarihinde de 21,3 mm göçüğün olduğu 31/12/2014 tarihinde de 7 mm yağış olduğunun rapor edildiğini, bunun dışında müvekkili şirket tarafından istasyonda oluşan bu hasar sebebiyle İstanbul Teknik Üniversitesinden ayrıca özel bir rapor alındığını, yangın hidrant tesisatı ve kopan elektrik kabloları ve data kablolarının onarıldığını, topraklama hattının revize edildiğini, paratoner demontaj/montaj işleri, kamera demontajının yapıldığını ve çöken bölgenin delinatörler ile emniyete alındığını, akaryakıt hatlarının test edilmesi, tank üstü ve pompa altı kontrolleri, arızalı …’nin kontrolü ve onarımı yapıldığını, LPG tank ve tesisatının gazdan arındırıldığını, saha betonu, devrilen çevre aydınlatması, travutar, çit ve peyzajın yenilendiğini, atık yağ tank havuzunun imal edildiğini, yangın hidrantı yenilenip yerine taşındığını, tüm bu işlemlerinin toplam maliyetinin 34.443,92-TL olduğu ve müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarında yapılan bu giderin tespit edilebileceğini, istasyondaki bu maddi hasar ve zarar dışında 31/12/2014 günü toprak kayması nedeni ile yaşanan göçük olayı sonrasında 31/12/2014 saat 07:00’den, 02/01/2015 saat 18:00’e kadar (servis, akaryakıt, LPG tesisi ve market dahil) istasyonun tamamen kapalı kaldığını, ayrıca LPG biriminin güvenlik nedeniyle boşaltılıp tüm tespit, onarım çalışmaları süresince ki; 31/12/2014 saat 07:00’den, 26/02/2015 tarihine kadar 58 gün kapalı kaldığını, satışın tamamen durdurulduğunu, bu nedenle de istasyonun, akaryakıt satış ve market yönünden 3 günlük ve LPG satışı yönünden de 58 günlük kapalı kalması sebebiyle, 3 günlük akaryakıt satış kaybının yaklaşık 52.000,00-TL, 58 günlük LPG satış kaybının yaklaşık 220.000,00-TL satış kaybının yaşandığını ve günlük 3.500,00-TL net kardan mahrum kalındığını, buna göre akaryakıt istasyonundaki kar kaybı toplamının 203.000,00-TL olduğunu, tüm bunların dışında meydana gelen bu göçük ve kaza neticesinde inşaatta çalışan ve kaza sırasında barakada bulunan bir işçinin de hayatını kaybettiğinden … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma ve … esas ve … iddianame nolu dosyası ile davalı … A.Ş. yetkilisi hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan iddianame düzenlendiğini, bu iddianamenin dayanağı olarak 13/03/2015 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda da meydana gelen kazada davalı … A.Ş’nin tek kusurlu olarak tespit edildiğini, bu sebeple yetkilisi hakkında ceza davası açıldığını, yukarıda özetlendiği şekilde meydana gelen bu göçük yüzünden oluşan ve tespit edilen bu zararlar sebebiyle müvekkili şirket tarafından davalı … A.Ş’ye, kendi kusuru ile meydana gelen bu hasar ve ziyan sebebiyle, tazmini için kanuni yola müraacat edileceğinin bildirildiğini, sonrasında yapılacak işlemler sebebiyle gerekli tedbirlerin alınmasının ihtar edildiğini ve adı geçen davalı şirket tarafından keşide edilen ihtarnamelere de yanıt verildiğini, ayrıca söz konusu istasyon, diğer davalı sigorta şirketinden sigortalı olduğundan, zararlarının tazmini için … Sigorta A.Ş’ye de müracaat edilmişse de, taraflarına verilen ekspertiz raporunda, meydana gelen hasar ve zararın, diğer davalının kusurundan kaynaklandığının tespit edildiğinden bahisle, sigorta kapsamı dışında olduğu belirtildiği ve zararlarının da karşılanmadığını, halbuki poliçedeki ek teminatlar kapsamında, ”yer kayması” ve ”iş durması” vakaları sebebiyle uğranılan zararların da sigorta kapsamında olacağının açıkça yazılı olduğunu, neticede, meydana gelen hasarın ”yer kayması” heyelan, göçük sebebiyle yaşandığını, yer kayması yada heyelan’ın, üçüncü kişinin eylemi neticesinde olup olmadığının, bu teminatın sigorta kapsamı dışında kalması ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu sebeple de, adı geçen davalı sigorta şirketinin, müvekkili şirketin uğradığı zararın, sigorta bedelini ödeme mükellefiyeti bulunmasına rağmen bu ödemenin de yapılmadığını beyanla fazlaya ilişkin her türlü sair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik istasyonda meydana gelen maddi hasar ve ziyan sebebiyle uğranılan zarar olan 34.443,92-TL ve istasyonun kapalı kalması sebebiyle satış kaybından dolayı uğranılan günlük 3.500,00-TL üzerinden hesaplanan kar kaybı zararı olan 203.000,00-TL olmak üzere toplam 237.443,92-TL’nin en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tazmini ve tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Anonim Şirketi (eski ünvan .. Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafın, iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın, müvekkili şirket nezdinde … Akaryakıt Paket Sigorta Poliçesi bulunduğunu, teminatlarının poliçenin ön yüzünde kayıtlı olduğunu, sorumluluklarının genel ve özel şartlar dahilinde poliçede yazılı limit ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın, müvekkili şirkete yaptığı başvuru üzerine yapılan incelemeler neticesinde, meydana geldiği iddia edilen hasarın … sayılı poliçe ile teminat kapsamına alınmadığının tespit edildiğini, bilindiği üzere sigorta poliçesi bir sözleşme olup, sigorta şirketinin meydana gelebilecek riskleri poliçe primi karşılığında teminat kapsamına aldığını, meydana gelen riskten sigorta şirketinin sorumlu olabilmesi için riskin teminat kapsamına alınmış olmasının gerektiğini, eldeki davaya konu olayın müvekkili şirkete ihbarı üzerine, olayın incelenmesi için bağımsız eksper atandığını, eksper tarafından yapılan inceleme neticesinde 26.02.2015 tarihli Ekspertiz Raporunun düzenlediğini, eksper bilirkişi tarafından olay yeri incelendiğini ve meydana gelen hasarın yer kayması sebebiyle oluştuğunun tespit edildiğini, eldeki davaya konu … sayılı poliçenin Yangın Sigortası Genel Şartlarına tabi olduğunu, işbu genel şartlar incelendiğinde “Yer Kayması” nedeniyle oluşan hasarların Yangın Sigorta Poliçesinin kapsamı dışında olduğu, ancak ek bir sözleşme ile “Yer Kayması” riskinin poliçeye eklenebileceğinin hüküm altına alındığını, davacının,meydana gelen zararın … sayılı poliçe kapsamında olduğunu iddia ettiğini, ancak … sayılı poliçe incelendiğinde “Yer Kayması” riskinin poliçe teminatına ek bir sözleşme ile alınmadığının görüldüğünü, bu nedenle müvekkili şirketin, “Yer Kayması” sebebiyle doğan zarardan sorumlu tutulamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile talep edilen tazminat miktarının fahiş olup gerçek zararı yansıtmadığını, yine davacı taraf, meydana gelen yer kayması sebebiyle benzin istasyonunun çalıştırılamadığını bu sebeple kazanç kaybının oluştuğunu iddia ederek kazanç kaybı zararının tazminini talep ettiğini, işbu talebin de teminat dışı olup reddinin gerektiğini, yukarıda arz edildiği üzere meydana gelen hasar teminat dışı olup, işbu hasar neticesinde oluşan ”Dolaylı Zararlar”ın da teminat dışı olduğunu, kar kaybı zararının … sayılı poliçe teminatına alınmadığı gibi ”Kar Kaybının” teminat dışı olduğunun poliçede açıkça zikredildiğini beyanla hukuk ve yasaya aykırı eldeki davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle davanın …A.Ş., … Şti. ve… Ltd. Şti.’ ye ihbarının gerektiğini, davaya konu maddi olayların … mevkinde gerçekleşmiş olduğundan … Asliye Ticaret Mahkemelerinin bu davada yetkili olması gerektiğini, müvekkili şirketin ”…” adresinde bulunan 837 parsel sayılı taşınmazda inşaat faaliyetinde bulunduğunu, davacı … ile inşaat sahası komşu taşınmazlar olduğunu, … akaryakıt istasyonu ile inşaat alanı arasında eskiden yapılmış olan 4 metre yüksekliğinde, 50 cm genişliğinde, 77 metre uzunluğunda, iki taşınmaz arasındaki sınırı belirlemek amacıyla bir taş duvarın bulunduğunu, müvekkili şirketin, dava konusu yerde 2014 yılı Temmuz ayında inşaat faaliyetine başladığını, dava konusu olayın meydana geldiği tarih olan 31/12/2014 tarihinin yılın son günü olduğunu, bu hususun şu açıdan önemli olduğunu, ertesi günü yılbaşıdır ve yapıdaki inşaat faaliyetinin yılbaşı sebebiyle tatil edildiğini, bu durumun alt yüklenici olan … şirketine bildirildiğini ve işçilere izin verildiğini, yani olayın meydana geldiği anda inşaat faaliyetinin söz konusu olmadığını, bu durumun polis tarafından yazıya dökülen Kamera Görüntüsü İzleme tutanağı ile de sabit olduğunu, 31/12/2014 tarihinde sabaha karşı, aşırı bir yağmur yağışı gerçekleştiğini, iki taşınmaz arasında bulunan davacı …’e ait taş duvarın bir kısmının, müvekkili şirketin kazı çalışması yapılmayan hafriyat sahası dışındaki yerden inşaat alanına doğru devrildiğini, iş kazasının meydana geldiğini ve yıkılan duvarın önünde yer alan konteyner içerisinde kalan bir işçinin vefat ettiğini, bu iş kazası sebebiyle müvekkili şirketin inşaat faaliyetinin uzunca bir süre durduğunu, aynı zamanda söz konusu taş duvarın yıkılıp istinat duvarı olarak yeniden yapılması, bu istinat duvarı her iki tarafın kullanımına ait olacağından masrafların paylaşılması için davacı … ile bir dizi ihtarname çekildiğini, davacı …’in bu yapıcı yaklaşımlarına karşılık vermediğini ve mahkeme kanalıyla tespit yaptırıldığını, aynı zamanda da İTÜ’den uzman görüşü istendiğini, tüm bu raporların söz konusu duvarın yıkılmasında davacı …’in sorumluluğunu da ortaya koyduğunu, bununla birlikte ne zamanki resmi kurumlardan aldıkları yazı ile davacı …’in akaryakıt istasyonu işletmek için yer altındaki akaryakıt tankları, atık yağ tankları ile diğer malzemelerinin yönetmeliğin aradığı şartlarda olmadığının taraflarınca tespit edilmesi ve bu durumun davacı …’e bildirilmesi üzerine, …’in kendi sahasında, duvarın yıkılmasından yaklaşık 1 sene sonra yıkılmayan duvarı yıktığını ve yaptığını, yer altındaki ve üstündeki bu akaryakıt tankları ile atık yağ tanklarının yıkılan duvara yakın olduğu ve duvara baskı yaptığı, aynı zamanda davacı …’in kendi sahasını kullanış biçimi, kazadan sonra söz konusu emtiaların davacı … tarafından yönetmeliğin aradığı şartlara çekildiği, müvekkili şirketin bu kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığını, duvarın yıkılmasındaki illiyet bağlarını ortaya koymakta önem arz ettiğini, davacı …’in, yıkılan taş duvarın kendi tarafında kalan alanda, taş duvara yakın bir şekilde oto yıkaması yaptığını, akaryakıt dolu kamyon gibi ağır yük taşıtlarını taş duvara yakın şekilde park ettiğini, bunun yanında yıkılan taş duvar tarafında ve davacının alanında bulunan yerin davacı tarafından doldurulduğunu ve kot farkının da üstünde olarak yükseltildiğini, bu yükselti içine, toprak altında kalacak şekilde akaryakıt tanklarının gömüldüğünü, bu sebeple kot farkının davacı tarafından olağana aykırı ve tedbirsiz şekilde yükseltilmesi, aynı zamanda toprak altına akaryakıt tanklarının gömülmesi ve oto yıkama sebebiyle sürekli zeminin ıslak olması ve aynı zamanda olay tarihinde kuvvetli yağışların olması sebebiyle taş duvarın, bu kadar yükü kaldıramadığını ve müvekkilinin alanına doğru, fakat inşaat çalışması olmayan kısma doğru devrildiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki sorunların tespiti ve uyuşmazlıkların çözülmesi adına taraflarınca …15.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasıyla tespit yaptırıldığını ve bu tespit sonucunda bilirkişi raporu aldırıldığını, bunun yanı sıra…9.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından tespit yapılmasının talep edildiğini ve bu tespit sonucunda bilirkişi raporu aldırıldığını, meydana gelen zararda müvekkili şirketin kusuru bulunmadığı gibi, uygun illiyet bağının da söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin, çöken duvarın olduğu kısımda inşaat faaliyetinde bulunmadığını, inşaat faaliyetinde bulunan kısımdaki taş duvarın uzantısının yıkılmadığını, duvarın çökmesinde asli ve tek kusurlunun … istasyonu olduğunu, müvekkili şirketin inşai faaliyetinde mevzuatın aradığı tüm zorunlulukları yerine getirdiği, tüm izinleri aldığı, 31/12/2014 tarihinde meydana gelen ölümlü kazanın müvekkili şirketin emniyet önlemlerini almadığından veya tedbirsiz çalışmasından kaynaklanmayıp tamamen komşu parselde bulunan … İstasyonu’nun kusurundan kaynaklandığının aşikar olduğunu, bu sebeple müvekkili şirkete kusur izafe edilemeyeceği gibi davacının zararının da müvekkili şirkete yansıtılması, uygun illiyet bağının olmaması sebebiyle hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirketin söz konusu inşaatın uygulayıcısı olmadığını, 7/20 hisse iş sahibi olduğu için eğer bir kusur tespit edilecekse bu kusurun müvekkili şirkete değil inşaatı fiili ve eylemli olarak yapan ve inşa eden … şirketine yüklenmesini gerektiğini, müvekkili şirket ile … arasında 21/05/2014 tarihli … Taşeron Ana Sözleşmesinin mevcut olduğunu, bu sözleşme gereğince … Şirketi’nin alt müteahhit konumunda olduğunu ve sözleşmede üçüncü şahıslara verilen zararlardan müvekkili şirketin sorumlu olmayacağının kararlaştırıldığını, davacının iddia etmiş olduğu zararın faiş miktarda olduğunu beyanla öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 15.Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyası, … 9.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ve …57.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaları UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, taraf şirketlerin İTO kayıtları çıkartılarak dosyamız arasına alınmış, hasar dosyası celbedilmiş, tapu kayıtları celbedilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememizin 22/01/2018 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; ”Davalı … A.Ş. Vekilinin yetki itirazının davalı … Sigorta A.Ş. ve davacının yerleşim yerleri itibariyle mahkememizin yetkili bulunduğu anlaşılmakla HMK’nun 7/1, 16 maddeleri uyarınca reddine” karar verilmiştir.
… 9.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamız arasına alındığı ve incelenmesinde; delil tespiti isteyenin … A.Ş, karşı tarafın … olduğu ve Mahkemenin 07/08/2015 tarihli kararı ile delil tespitinin kabulüne karar verdiği, 07/08/2015 tarihinde yapılmasına karar verilmesi keşif neticesinde aldırılan 09/10/2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; karşı tarafın tespit isteyen şirketin taşınmazına vaki haksız müdahalesinin 67.75 m2’lik bir alanda vuku bulduğu, tespit isteyen şirketine tecavüzlü olan istinat duvarının yıkımı ve tecavüzün giderilerek yeniden yapımı sırasında karşı tarafça alınması gereken önlemler, -öncelikle istinat duvarının etrafında gerekli emniyet tedbirlerinin alınması, -Atık yağ deposunun kaldırılması ve gerekiyorsa yakıt tanklarının boşaltılması, -Eğer kazık çakılacaksa iş makinesinin çalışacağı alanın boşaltılması gerekeceği, tecavüzlü duvarın yıkımı ve yeniden parsel sınırında yapımında en kolay, en çabuk ve yöntemin kazık çakmak şeklinde olacağı, ancak bu işlemin yapılabilmesi için iş makinesinin karşı tarafa ait akaryakıt istasyonu tarafında çalışması gerekeceğinden bu inşaat çalışmaları sırasında muhtemelen kanopinin de kısmen sökülmesi gerekeceği ve inşaat süresince akaryakıt istasyonunun faaliyetinin kısıtlanacağı göz önüne alındığında bu husustaki takdirin Mahkemeye ait olacağı, yapılacak olan yeni duvarın petrol istasyonunun yanal yüklerini de taşıyacağından istinat duvarı olarak yapılması gerekeceği, her iki parsel sınırında yapılması gereken yeni duvardan tarafların yararlanma oranının %50 – %50 olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
… 15.Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamız arasına alındığı ve incelenmesinde; delil tespiti isteyenin … İnşaat ve … A.Ş, karşı tarafın …Tic. Ve Ltd. Şti. İle … A.Ş olduğu ve Mahkemenin 09/03/2015 tarihli kararı ile delil tespitinin kabulüne karar verdiği, 13/03/2015 tarihinde yapılmasına karar verilmesi keşif neticesinde aldırılan 02/04/2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; tespite konu olan duvarın çökmesine; duvarın mühendislik hizmeti olmadan inşa edilmesi ve buna bağlı olarak güvenlik seviyesinin göçme limit durumuna yakın olması, duvarın yeterli temel sistemi ve drenaj sistemi oluşturulmadan taş kullanılarak yığma duvar şeklinde inşa edilmesi, taşlar arasında aderansı sağlayacak harç gibi bağlayıcı elemanların duvar için yeterli dayanımı sağlayamaması, yağmur ve kar gibi çevresel ilave yüklere karşı dayanımının az olması, çevrede inşa faaliyetlerinden veya diğer dinamik etkilerden oluşacak olan titreşimin etkilerine karşı duvarın güvenlik seviyesinin düşük olmasının gösterilebileceği, sonuç olarak, tespite konu olan duvarın çökmesine sebep olarak yukarıdaki durumlardan sadece birisinin gösterilemeyeceği, hepsinin birlikte etkili olmuş olabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
… 57.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamız arasına alındığı ve incelenmesinde; müteveffanın İlhan Karakaş, katılanın …, sanıkların … ve …, sanıkların üzerine atılı suçun ”Taksirle Ölüme Neden olma”, suç tarihinin ise 31/12/2014 olduğu ve Mahkemenin 03/12/2020 tarihli kararı ile sanık …’nın neticeten 36.400,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık …’ın da neticeten 26.425,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanık …’ın cezasının istinaf edilmeden, sanık … aleyhine verilen kararın -… 57.Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2022 tarihli cevabi yazılarından- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19.Ceza Dairesinin 30/11/2021 tarih, 2021/1947 Esas ve 2021/4037 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 11/10/2018 tarihli duruşmasında davalı tanığı …; “ben, davalı … şirketinde mimar olarak çalışıyorum, çökmenin meyadana geldiği şantiyede de mimar olarak çalışıyordum şu an da bu şirkette çalışmıyorum, davacıya ait istasyon ile davalı şirketin inşa ettiği binanın arasında eskiden kalma bir yığma taş duvar var idi,, biz bu taş duvarın inşaat yaptığımız tarafa denk düşen bölüme istinat duvarı yaptık, bu duvarı fore kazık yöntemi ile yaptık, göçüğü ben görmedim ancak göçüğün meydana geldiği tarihi itibariyle … %60 oranında tamamlanmıştı, biz inşaata mayısta başladık, temel atılmadan önce istinat duvarı yapıldı, 15 aralık 2014 tarihi itibariyle hava koşulları nedeniyle taşeron firma yetkilisi inşaatı tatil ettiğini söyledi, 31/12/2014 te göçüğün meydana geldiğini öğrendim gittiğimde taş duvarın yıkıldığını, ve göçük olduğunu gördüm, ancak bu tarihi itibariyle şantiyede herhangi bir faaliyet yoktu, isnitat duvarı daha önceden yapıldığı ve göçük esnasında da şantiyede herhangi bir faaliyet olmadığı için göçüğün sebebinin inşaattaki kazı çalışmaları olması mümkün değildir, çünkü kazı çalışmaları zaten mayıs ayı içerisinde bitirildi, ve göçüğün meydana geldiği yer ile kazının yapıldığı yer arasında yaklaşık 20 metre mesafe bulunmaktadır,
Davacı söz alarak inşaatta göçük sırasında bir işçi ölmüştür, davalı tanığı ise inşaatta faaliyet olmadığını söylemektedir, bunun sorulmasını istiyoruz ayrıca göçük sırasında istinat duvarında da çökme olup olmadığının sorulmasını istiyorum dedi.
Tanık beyanında; taşeron firma bize inşaatta çalışma olmadığını söyledi fakat göçüğün olduğu gece inşaatta işçilerin barınması için bulunan konteynırlarda bir kaç işçinin kaldığını ve göçük sırasında birinin öldüğünü öğrendik ancak bu işçilerin orada çalışmak için değil sadece konaklamak için bulundukları bilgisi bana verildi, bizim yaptığımız istinat duvarında herhangi bir göçük meydana gelmedi duvar sağlam bir vaziyette duruyordu, göçüğün meydana geldiği sırada kuvvetli yağış ve kar olduğunu hatırlıyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 24/01/2019 tarihli duruşmasında davacı tanığı …; “Ben davacının kendisinin işletmiş olduğu Türkiye’deki tüm şubeler ile ilgili birimin şube yardımcısı idim, bu yıl itibariyle işten ayrıldım, kazanın meydana geldiği dönemde de bu görevdeydim, ben, dava konusu kazanın gerçekleştiği istasyonun yanında devam eden inşaat faaliyeti nedeniyle, davacının kendi iş güvenliği firmasının bizi şantiye alanının ve burada yapılan kazı çalışmalarının hemen bitişiğindeki yakıt istasyonu sebebiyle risk oluşturabileceğinin bize iletilmesi üzerine, inşaat şantiye şefinin uyarılması hususunda yakıt istasyonun müdürüne talimat verdim. İstasyon müdürü şantiye şefine her türlü güvenlik önleminin alınması yönünde uyarıda bulundu ve buna ilişkin şantiye şefi ile istasyon müdürünün imzaladığı bir tutanak tanzim edildi. İstasyon alanımızdaki saha betonu yan taraftaki şantiyede kazı çalışmalarının başlaması sonrasında yer yer ayrılmaya başladı. Zaten iş güvenliği firmamız da bunun üzerine bizi uyardı. Uyarı üzerine kazadan yaklaşık 2-3 ay önce az evvel bahsettiğim tutanak tutuldu. Ben kazayı görmedim, fakat kazadan sonra şirket yetkilisi sıfatıyla kaza ile ilgili karakolda ifade verdim. Bu yıkılan taş duvarın kime ait olduğunu, kim tarafından yapıldığını bilmiyorum, fakat bu istasyon … firması tarafından işletilmeye başlamadan önce 15-16 yıl başka petrol firmaları tarafından işletilmiş, davacı burayı kazadan önceki son 4-5 yıldır işletiyordu, dolayısıyla bu duvar daha önceki dönemde yapılmıştır diye tahmin ediyorum, yıkılan duvarın bulunduğu yerde ve şantiye tarafından bir kazık çalışması yapılmış olsaydı oraya toprak kayması ya da duvar çökmesi yaşanmazdı, fakat ben kazık çalışması yapılıp yapılmadığına dair bilgi sahibi değilim, kazadan sonra kaza yerine gittiğimde inşaat alanında işçiler olduğunu ve inşaat faaliyetinin devam ettiğini gördüm, kazanın gerçekleştiği ay içerisinde istasyonu ziyaret edip etmediğimi hatırlamıyorum, fakat normalde ayda 1-2 kere bu istasyonu ziyaret ederdim, kazanın olduğu ayı hatırlamamakla birlikte daha önceki aylarda inşaat faaliyetinin devam ettiğini görüyordum, kazanın olduğu sırada şantiyede konutların kaba inşaatları 3-4 kat seviyesine kadar bitmişti, duvarları örülecek hale gelmişti diye hatırlıyorum, işçiler kazı çalışmalarının devam ettiği alana 30-40 metre mesafedeki boş bir alanda ancak inşaat alanı içerisinde konteynırlarda kalıyorlardı, şu anda bu inşaat bitmiştir, insanlar konutlara yerleşmiştir, şantiye alanı olmaktan çıkmıştır,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 24/01/2019 tarihindeki duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”İddia ve savunmaların değerlendirilmesi için ön inceleme duruşmasında tespit edilen taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu hususlarda, dosya içerisindeki delil tespiti raporları, ceza dosyası, tanık beyanları, hasar dosyası ve diğer tüm deliller tek tek incelenmek suretiyle, kazanın gerçekleştiği mahalde ve davacının 2014-2015 yılı ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı üzerinde keşif ve bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda … İnşaat Fak. (E) …, … İnşaat Fak. (E) …, … – … Müh. Fak. Jeoloji Müh. Bölümü …, … Üni. İşletme Fakültesi … ve Sigorta uzmanı … Tanınmış tarafından tanzim edilen 14/05/2019 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı … ile davalılardan … İnşaat arasındaki taş istinat duvarı, 31.12.2014 sabahı çökmüş, çökme sonucunda ölüm olayı ve maddi hasarın meydana geldiğini, yıkılan duvarın devamı hem … benzin istasyonunu saran, hem de davalı iki parseli ayırır şekilde arazide izlendiğini, … ile …. şirketinin yol ile kesiştiği köşe noktasında taş duvarın dolgu üzerine oturtulduğunun açıkça izlendiğini, öyle ki bu noktada taş duvarın altında yer alan dolgu içinde plastik atıklar açıkça gözlenip ve bu duvarın dolgu üzerine yapıldığının en açık kanıtı olduğunu, bu köşe noktasında duvarın oturduğu taban ve duvarın dış yüzü açıkça görüldüğü için bu duvarın önünden bir malzeme alınmış olamayacağı, dolayısıyla burasının duvarın yapıldığı günden bu yana ayakta duran kısmı olduğunu ve arkasındaki yaklaşık 3 metrelik dolgu yükünü stabil tutmak amacıyla yapıldığını ve arkasındaki dolguyu başarıyla tutabildiğini, devamındaki duvarda göçme yaşanmasına rağmen bu köşeyi tutan taş duvarın dolgu üzerine yapıldığı halde yıkılmaması ve ayakta durmasının ilginç olduğunu, bu durumun göçmenin lokal yani yersel olduğunu açıkça gösterdiğini, hal böyleyken ve göçük yaşanan yerde … Şirketine ait komşu parseldeki inşaatın bitmesinden uzun bir süre sonra taş duvarın nasıl aniden yıkılabileceğini, yukarıdaki maddelerde açıklanan yıkılma sebeplerine ilave olarak, duvardaki yıkılma işlemi süreci olarak; … petrol istasyonunun üzerinde olduğu dolgunun zaman içinde titreşim bâşta olmak sıkışma – ve zaman içinde su sızmasına bağlı madde yıkanması – kaybı (mass wasting) kaybı nedeniyle harekete geçmesi, dolgu zeminin yanalda veya düşeyde hareket etmesi, hareket eden dolgu içindeki su borusunun kırılması, kırılan borulardan zemine su sızması nedeniyle dolgu maddesindeki bağlayıcılığın ortadan kalkması ve/veya suyun neden olduğu yük – basınç nedeniyle duvarın yersel olarak ve birdenbire çökmesi işlemi gözlemlere ve dosya verilerine göre önerecekleri en uygun açıklama olacağı, Komşu parselde yapılan zemin kazısı, yapılan istinat duvarının parsel boyunca devam etmemesi, duvar dibindeki topuk dolgusunun alınması, taş duvarda drenaj sisteminin olmaması söylenebileceğini, duvarın çökmesinde …’ün %50, Davalı … İnşaatın da %50 oranında kusurlu oldukları kanısına varıldığını, davacı şirketin istasyonda oluşan hasarı tamir etmek için katlandığını iddia ettiği giderlerin 10.906,84-TL tutarındaki kısmının şirketin ticari defter kayıtlarında tespit edilebildiğini, takdiri ve değerlendirilmesi sayın Mahkemeye ait olmak üzere, teknik bilirkişilerce tespit edilen kusur oranına göre, 10.986,84-TL onarım masrafının %50’si 5.453,42 TL olduğunu, davacı şirketin kar kaybı, faaliyet karının esas alınması durumunda 11.936,36 TL olarak hesaplanmış olan bu tutarın TÜFE’ye göre düzeltilmesi durumunda kar kaybının 13.874,35 TL olarak tespit edileceği; kar kaybının brüt satış karının esas alınarak hesaplanması durumunda ise 50.367,00-TL olacağı ve bu tutarın TÜFE’ye göre düzeltilmesi durumunda kar kaybının 58.516,81-TL olarak tespit edileceği sonucuna varıldığını, takdiri ve değerlendirilmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, teknik bilirkişilerce tespit edilen kusur oranına göre, brüt satış karının esas alınması halinde 58.516,81 TL kar kaybının %50’si 29.258,41 TL ve faaliyet karının esas alınması durumunda 13.874,35 TL kar kaybının %50’si 6.937,18 TL olduğunu, davacı şirketin … sigorta poliçe numarası, 28/08/2014-2015 vadeli, … sigorta şirketinden Akaryakıt Paket sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, 31.12.2014 tarihinde meydana gelen sigortalının riziko adresinde gerçekleşen olayın sonucu maddi hasar ve şirketin faaliyetine konu kar kaybı zararlarının, sigorta poliçesinin tetkiki ile poliçede belirtilen teminatların haricinde olduğunun anlaşıldığını, göçme olayının bir heyelan olarak değerlendirilemeyeceği, zira heyelanın bir yer kütlesi hareketi olup burada bir yer kütlesinin hareketi değil, lokal yani yerel bir göçme- devrilmenin söz konusu olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 26/12/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı uyarınca; ”Dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetine bir makine mühendisi bilirkişi de eklenmek suretiyle tevdii ile, özellikle kök raporda gerçek hasar tutarının tespiti bahsinde inşaat mühendisinin uzmanlık alanı dışında kaldığı belirtilen hasar kalemleri yönünden gerçek hasar tutarının tespiti ve tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda … İnşaat Fak. (E) …, … İnşaat Fak. (E) …, … – … Müh. Fak. Jeoloji Müh. Bölümü …, … Üni. İşletme Fakültesi …, … Makina Fakültesi … ve Sigorta uzmanı … tarafından tanzim edilen 08/04/2021 teslim tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; dava konusu duvar yıkılması sonrasında davacı firmaya ait istasyonda meydana gelen hasarın onarım tutarının 11.922,14-TL olacağı görüş ve kanaatine varıldığını, tanzim edilen kök rapor sonrası teknik konularla ilgili görüş ve kanaat değişikliğini gerektirecek bir delilin sunulmadığı, dosya üzerinde tekrar yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, rapordaki teknik konulardaki görüş ve kanaatlerinin değişmediği kanısına varıldığını, duvarın yıkılmasında, davacı ….’in duvarı yaptırdığı kanaati ile davacı …’in %50, davalı …’ın da %50 oranında kusurlu oldukları görüş ve kanaatine varıldığı hususu, … istasyonunun bulunduğu parselde kot farkından dolayı duvarın yapılmasının zorunlu olmasına ve tanık ifadelerine dayanılarak belirtildiğini, bu hususun değerlendirilmesinin Sayın mahkemenin takdirinde olduğunu, Brüt satış karı esas alındığında kar kaybı 58.516,81 TL ve faaliyet karı esas alındığında kar kaybı 13.874,35 TL olarak tespit edildiğini, sigorta yönünden; kök raporda olayın meydana gelmesinde bilirkişi heyetince tespit olunan durumun poliçe teminat kapsamı haricinde olduğu, görüş ve kanaatinin değişmediği, ancak Sayın Mahkemece meydana gelen olaydaki durumun “yer kayması” olarak değerlendirilmesine karar verilmesi halinde, meydana gelen zararın poliçe teminat kapsamında olacağı, poliçenin ekli yangın sigortası genel şartlarındaki yer kayması, iş durması, durumunda hesaplanan zarar bedelinin limit ve sınırının 750.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı … A.Ş. yönünden haksız fiile ve Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden sigorta sözleşmesine dayalı maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu 31/12/2014 tarihli göçük nedeniyle davacıya ait benzin istasyonunda meydana geldiği iddia olunan hasar ve kar kaybından müteşekkil maddi zarardan, davalı …’ın haksız fiil hükümleri kapsamında, davalı … Sigorta A.Ş. Nin ise davacı ile aralarındaki sigorta sözleşmesi kapsamında sorumlu olup olmadığı, zarar ile davalı … A.Ş. Nin inşaat faaliyeti arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı, bu zararın davalı …Sigorta ile davacı arasındaki sigorta sözleşmesi uyarınca teminat kapsamında bulunup bulunmadığı, zarar tutarının ne olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
Davacı şirket ile davalı sigorta şirketi arasında tanzim edilen Akaryakıt Paket Sigorta Poliçesi incelendiğinde; sigortalının …Ticaret Ltd. Şti, riziko adres bilgilerinin ”…”, poliçe numarasının …, poliçe başlangıç tarihinin 28/08/2014- bitiş tarihinin 28/08/2015 olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; davacı taraf, davacı şirket, … A.Ş. lehine taşınmaz üzerinde …tarih ve … yevmiye numaralı işlem uyarınca tam yararlanma sağlamak ve dilediği kişiye kullandırmak amacıyla 12 yıl süreli intifa hakkı tesis edilmiş olan ve tapuda, … İli, … İlçesi, … Mah., Parsel:846’da … Mah., …Cad., No:… adresinde kayıtlı taşınmazda söz konusu intifa hakkı uyarınca … lisans numarası ile otogaz ve … lisans nosu ile akaryakıt faaliyeti sürdürmekte olduğunu, söz konusu istasyonun operasyonunun ise dava dışı … Ltd. Şti. tarafından yürütüldüğünü, bahse konu istasyona bitişik yan 837 sayılı parselde davalı … A.Ş. tarafından 2014 yılı Temmuz ayında başlayan inşaat çalışmaları neticesinde, yapılan kazılardan ötürü, istasyon sınır duvarında kaymalar olduğunun gözlemlendiğini, bu durum 18.07.2014 tarihinde istasyonun operasyonunu gerçekleştiren …Ltd. Yetkilisi tarafından adı geçen davalıya bildirildiğini, bu kaymaların herhangi kötü bir sonuca yol açmaması için önlem alınmasının talep edildiğini, ancak davalı … A.Ş. tarafından geoteknik önlemler alınmaksızın, inşaatta yapılan kazı çalışmalarının yürütüldüğünü, devam eden toprak kayması nedeni ile istasyona bitişik yan 837 sayılı parselde 31.12.2014 günü itibari ile göçükle sonuçlanan bir kazanın yaşandığını, istasyondaki kaza nedeniyle oluşan onarım gideri dışında 31/12/2014 günü toprak kayması nedeni ile yaşanan göçük olayı sonrasında 31/12/2014 saat 07:00’den, 02/01/2015 saat 18:00’e kadar (servis, akaryakıt, LPG tesisi ve market dahil) istasyonun tamamen kapalı kaldığını, ayrıca LPG biriminin güvenlik nedeniyle boşaltılıp tüm tespit, onarım çalışmaları süresince ki; 31/12/2014 saat 07:00’den, 26/02/2015 tarihine kadar 58 gün kapalı kaldığını, bu kazada davalı … A.Ş’nin tek kusurlu olduğunu, diğer davalı sigorta şirketinin ise söz konusu istasyon, diğer davalı sigorta şirketinden sigortalı olduğundan sorumlu olduğunu beyanla istasyonda meydana gelen maddi hasar ve ziyan sebebiyle uğranılan zarar olan 34.443,92-TL ve istasyonun kapalı kalması sebebiyle satış kaybından dolayı uğranılan günlük 3.500,00-TL üzerinden hesaplanan kar kaybı zararı olan 203.000,00-TL olmak üzere toplam 237.443,92-TL’nin en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tazminini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi, meydana geldiği iddia edilen hasarın … sayılı poliçe ile teminat kapsamına alınmadığının tespit edildiğini, eksper bilirkişi tarafından olay yeri incelendiğini ve meydana gelen hasarın yer kayması sebebiyle oluştuğunun tespit edildiğini, eldeki davaya konu … sayılı poliçenin Yangın Sigortası Genel Şartlarına tabi olduğunu, işbu genel şartlar incelendiğinde “Yer Kayması” nedeniyle oluşan hasarların Yangın Sigorta Poliçesinin kapsamı dışında olduğu, ancak ek bir sözleşme ile “Yer Kayması” riskinin poliçeye eklenebileceğinin hüküm altına alındığını ancak … sayılı poliçe incelendiğinde “Yer Kayması” riskinin poliçe teminatına ek bir sözleşme ile alınmadığının görüldüğünü, bu nedenle müvekkili şirketin, “Yer Kayması” sebebiyle doğan zarardan sorumlu tutulamayacağını, meydana gelen hasar teminat dışı olup, işbu hasar neticesinde oluşan ”Dolaylı Zararlar”ın da teminat dışı olduğunu, kar kaybı zararının … sayılı poliçe teminatına alınmadığı gibi ”Kar Kaybının” teminat dışı olduğunun poliçede açıkça belirtildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı şirket … ise, ”…” adresinde bulunan 837 parsel sayılı taşınmazda inşaat faaliyetinde bulunduğunu, davacı … ile inşaat sahası komşu taşınmazlar olduğunu, … akaryakıt istasyonu ile inşaat alanı arasında eskiden yapılmış olan 4 metre yüksekliğinde, 50 cm genişliğinde, 77 metre uzunluğunda, iki taşınmaz arasındaki sınırı belirlemek amacıyla bir taş duvarın bulunduğunu, davalı şirketin, dava konusu yerde 2014 yılı Temmuz ayında inşaat faaliyetine başladığını, davaya konu 31/12/2014 tarihinde meydana gelen zararda davalı şirketin kusuru bulunmadığı gibi, uygun illiyet bağının da söz konusu olmadığını, davalı şirketin, çöken duvarın olduğu kısımda inşaat faaliyetinde bulunmadığını, inşaat faaliyetinde bulunan kısımdaki taş duvarın uzantısının yıkılmadığını, duvarın çökmesinde asli ve tek kusurlunun … istasyonu olduğunu, davalı şirketin söz konusu inşaatın uygulayıcısı olmadığını, 7/20 hisse iş sahibi olduğu için eğer bir kusur tespit edilecekse bu kusurun davalı şirkete değil inşaatı fiili ve eylemli olarak yapan ve inşa eden … İnşaat şirketine yüklenmesini gerektiğini, davalı şirket ile … İnşaat arasında 21/05/2014 tarihli …Taşeron Ana Sözleşmesinin mevcut olduğunu, bu sözleşme gereğince …’nin alt müteahhit konumunda olduğunu ve sözleşmede üçüncü şahıslara verilen zararlardan davalı şirketin sorumlu olmayacağının kararlaştırıldığını, davacının iddia etmiş olduğu zararın faiş miktarda olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Öncelikle davacı şirket ile davalı şirketin komşu taşınmazlarda bulunduğu, davacı şirketin işletmesinin davaya konu olay tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularından ilki, dava konusu 31/12/2014 tarihli göçük nedeniyle davacıya ait benzin istasyonunda meydana geldiği iddia olunan hasar ve kar kaybından müteşekkil maddi zarardan davalı … Sigorta A.Ş.’nin davacı ile aralarındaki sigorta sözleşmesi kapsamında sorumlu olup olmadığı, bu zararın davalı … Sigorta ile davacı arasındaki sigorta sözleşmesi uyarınca teminat kapsamında bulunup bulunmadığı hususudur. Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere 31.12.2014 tarihinde meydana gelen sigortalının riziko adresinde gerçekleşen olayın sonucu maddi hasar ve şirketin faaliyetine konu kar kaybı zararlarının, sigorta poliçesinin tetkiki ile poliçede belirtilen teminatların haricinde olduğuna kanaat getirilmiştir. Zira, göçme olayının bir heyelan olarak değerlendirilemeyeceği, heyelanın bir yer kütlesi hareketi olup burada bir yer kütlesinin hareketi değil, lokal yani yerel bir göçme- devrilmenin söz konusu olduğu anlaşıldığından Mahkememizce davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularından ikincisi ise, dava konusu 31/12/2014 tarihli göçük nedeniyle davacıya ait benzin istasyonunda meydana geldiği iddia olunan hasar ve kar kaybından müteşekkil maddi zarardan, davalı …’ın haksız fiil hükümleri kapsamında sorumlu olup olmadığı, zarar ile davalı … A.Ş. Nin inşaat faaliyeti arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı, zarar tutarının ne olduğu hususudur.Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava konusu 31/12/2014 tarihli göçük nedeniyle başka bir deyişle duvarın çökmesinde …’ün %50, Davalı … İnşaatın da %50 oranında kusurlu oldukları kanaatine varıldığı, davacının kusur durumu gözetilerek onarım masrafının %50’sinin 6.636,07 TL olduğu, davacının, brüt satış karı esas alındığında kar kaybının 58.516,81 TL, faaliyet karının esas alındığında ise kar kaybının 13.874,35 TL olduğu kanaatine varıldığından, Mahkememizce brüt satış karı esas alınarak ve kusur durumu da gözetilerek (%50) davacının kar kaybı talebinin kısmen kabulü ile, 29.258,40-tl’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …yönetimi a.ş’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davalı … vekili, davalı şirketin söz konusu inşaatın uygulayıcısı olmadığını, 7/20 hisse iş sahibi olduğu için eğer bir kusur tespit edilecekse bu kusurun davalı şirkete değil inşaatı fiili ve eylemli olarak yapan ve inşa eden … İnşaat şirketine yüklenmesini gerektiğini, davalı şirket ile … arasında 21/05/2014 tarihli … Taşeron Ana Sözleşmesinin mevcut olduğunu, bu sözleşme gereğince … İnşaat Şirketi’nin alt müteahhit konumunda olduğunu ve sözleşmede üçüncü şahıslara verilen zararlardan davalı şirketin sorumlu olmayacağının kararlaştırıldığını ileri sürmüşse de, davalı şirket ile … İnşaat Şirketi arasında akdedilen sözleşme hükümleri sözleşme dışı üçüncü kişi olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceğinden Mahkememizce davalı şirketin bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜ K Ü M /
1-Davacının maddi hasar talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 6.636,07-TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının kar kaybı talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 29.258,40-TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davalı … A.Ş aleyhine açılan davanın ESASTAN REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.451,95-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 4.669,74-TL harçtan mahsubu ile, kalan 2.217,79-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Peşin alınan harçtan mahsup edilen 2.451,95-TL karar ilam harcının davalı … A.Ş’den tahsili ile davacıya iadesine,
6-Kabul edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.384,17-TL nispi vekalet ücretinin davalı … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Red edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md.13/f.3 gereğince hesap olunan 5.384,17-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ye verilmesine,
8-Red kararı yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md.13/f.4 gereğince hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ye verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4.669,74-TL peşin harç, 6.300,00-TL bilirkişi ücreti, 972,30-TL posta masrafları, 314,00-TL keşif harcı olmak üzere toplam 12.285,24-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%13) göre 1.597,12-TL’sinin davalı …A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı … yapılan 555,00-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%87) 482,85-TL’sinin davacıdan alınarak davalı …A.Ş’ye verilmesine,
11-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair, davacı ve davalı … vekillerinin yüzlerine, davalı sigorta vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/02/2022

Katip Hakim
¸ ¸