Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1253 E. 2022/274 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1253
KARAR NO : 2022/274

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/04/2016 tarihinde … ve … plakalı araçların çarpışması sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır yaralandığını, söz konusu davalı nezdinde trafik sigortası yapmış olan … plakalı araç sürücüsü %100 kusurlu olduğunu araçta yolcu olan davacının bir kusuru söz konusu olmadığını, yargılama sırasında alınacak maluliyet oranının tespitinde de gösterileceği gibi davacının yaşamının tehlikeye sokulduğu, basit bir müdahale ile giderilemeyecek zararlar olduğu, vücudunda kemik kırıklarının olduğu ve kalıcı şekilde yaralanmalar meydana geldiğini, kazaya neden olan aracın davalı şirket nezdinde trafik sigortalı olması nedeniyle davadan önce davalıya başvuru yapıldığı, ödeme olmayınca davalıya karşı işbu davanın açıldığını, sunulan nedenlerle trafik kazasında yaralanan, beden gücü kaybına uğrayan davacının toplanacak delillere göre 6100 sayılı yasanın 107. Maddesi uyarınca 500,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL bakıcı ve tedavi giderleri olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilil cevap dilekçesinde özetle; dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete eksik evrak ile başvurulduğunu, davacı vekilinden 11/11/2016 tarihinde gönderilen yazı ile eksik evraklar talep edildiği, söz konusu yazıda barkod numarası da mevcut olduğunu eksik evraklar müvekkili şirkete ibraz edilmediğini, dolayısı ile söz konusu evrakların ibrazından sonra başlayacak olan 15 günlük yasal sürenin sona ermesi gibi bir durum mümkün olmadığını, 01/06/2015 yürürlük ve 04/05/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığı açıkça belirtildiği, davacının bakıma muhtaç olduğunun tespit edilmesi halinde; fiili olarak çalıştırılan bir yardımcı kişi varsa, maaşına ilişkin banka dekontları ve SGK kayıtları dosyaya sunulması gerektiğini, fiili olarak çalışan bir yardımcı kişi bulunmuyorsa, bakım ihtiyacının kim tarafından yerine getirildiğinin tespit edilmesi gerektiğini davacı vekili tarafından tedavi masraflarının talep edildiğinin görüldüğü, tedavi masrafları yine 01/06/2015 yürürlük ve 04/05/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile poliçe teminatı kapsamından çıkarıldığı, kaza tarihini kapsayan söz konusu Genel Şartlar öncesinde de tedavi giderlerinin tamamı yapılan kanun değişikliği ile zorunlu trafik poliçesi kapsamından çıkarıldığı, tedavi taleplerinin mağdurun SGK’lı olup olmaması önemsenmeksizin Sosyal Güvenlik Karumu’ndan talep edilmesi gerektiğini, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, maluliyet oranı tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümüne sevkinin sağlanmasını, Geçici iş görmezliğe, tedavi giderlerine ve dolaylı masraflara ilişkin taleplerin reddini, aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirketin temürrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun taraflarına tebliğini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davacıya ait tedavi evrakları, 03/04/2016 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı, … Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü’nün 25/01/2017 tarihli yazı cevabı, … İl Emniyet Müdürlüğü’nün 23/01/2017 tarihli yazı cevabı, … Jandarma Karakol Komutanlığı’nın 12/01/2017 tarihli yazı cevabı, … Sigorta A.Ş’nin 24/01/2017 tarihli yazı cevabı ve ekindeki belgeler, … Sigorta A.Ş’nin 24/04/2017 tarihli yazı cevabı ve ekleri, … Jandarma Karakol Komutanlığı’nın 05/06/2017 tarihli yazı cevabı, … Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüğü’nün 19/01/2018 tarihli yazı cevabı, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 17/07/2018 havale tarihli yazı cevabı, .. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 20/05/2019 tarihli yazısı ve ekinde tedavi evrakları, atk ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenen 27/06/2019 tarihli rapor da özetle;Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyrini mahal şartlarını dikkate alarak müteyakkız bir şekilde sürdürmesi, idaresindeki otomobili kendi istikamet şeridi üzerinde tutması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek tehlikeli virajı dönmek isterken karşı istikamet şeridine geçerek karşı yönden gelen sürücü… idaresindeki otomobilin seyir yolunu kapatarak çarpıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında karşı yönden gelip istikamet şeridine geçen sürücü … idaresindeki otomobil ile çarpıştığı olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı, Davacı …, sürücü … idaresindeki otomobilde yolculuk yaptığı esnada gerçekleşen olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı, Sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) kusurlu olduğu, Sürücü …’nın kusursuz olduğu, Davacı …’ın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 29/08/2019 tarihli rapor da özetle; …. kızı, 31.07.1962 doğumlu …’ın 03.04.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 21(yirmibir) güne kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 01/06/2020 tarihli rapor da özetle;İsmet kızı 31.07.1962 doğumlu, …’ın 03.04.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 21 (Yirmibir) güne kadar uzayabileceği oy birliği ile görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 21/12/2020 tarihli rapor da özetle; 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle, Kurulumuzun Kurulumuz 31.07.2019 tarihli 17919 karar nolu mütalaasına eklenecek ve değiştirilecek bir husus bulunmadığı, dava konusu olay nedeniyle başka birisinin yardımına ihtiyaç duymayacağı, bakıcı ve tedavi giderleri hususunun adli tıbbi bir konu olmadığı ve Kurumumuz görev kapsamına girmediği oy birliği ile görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 12/04/2021 tarihli celsede dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişiler …, Tazminat Hesapları Uzmanı… tarafından hazırlanan 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu olayın 03/04/2016 tarihinde yani 04/04/2015 tarihli 6645 sayılı kanun değişikliğinden sonra meydana gelmiş olduğu, söz konusu kanun değişikliğinin halen yürürlükte olduğu, bu nedenle söz konusu değişikliğe göre “Genel Sağlık Sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetleri” geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” başka bir ifadeyle eğer ödenmesi gereken sağlık harcamaları var ise Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri doğrultusunda tebliğe ekli listelerde belirlenmiş olan resmi fiyatlar üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekeceği, bu mablağı aşan miktardan Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekeceği bu meblağı aşan miktardan ise kusurların müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları Trafik kazası geçiren hastanın kaza sonrasında … Devlet Hastanesine geldiği, … Devlet Hastanesi Tahakkuk Cetveli incelendiğine, dava dışı … tarafından toplam 553,97 TL ödeme yapıldığı hastanın ödemesi gereken meblağın ise 0,00 TL olarak belirtildiği, başka bir ifadeyle hasta tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu, daha sonrasında da, hasta tarafından kaza nedeniyle oluşan yaralanmasına bağlı olarak başka bir hastanede tetkik ve tedavi yaptırıldığına dair herhangi bir bilgi ya da belgeye dosya içerisinde rastlanılamadığı, bu nedenle ilave sağlık harcamalarının hesaplanmasına mahal olmadığı, dava dosyası içerisinde yer alan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun raporunda “Dava konusu olay nedeniyle başka birisinin yardımına ihtiyaç duymayacağı, …. Oy birliği ile mütalaa olunur” şeklinde karar mevcut olduğundan Evde Bakım Hizmetlerine ilişkin hesaplama yapılmasına mahal bulunmadığı, davacı …’ın Geçici İş Göremezlik Maddi zararının 1.743,05 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın davalı … Sigorta A.Ş’ne hitaplı 04/11/2016 tarihle talep dilekçesi ile tazminat talebinde bulunduğu anlaşıldığından davalı tarafın temerrüde düştüğü tarihin faiz başlangıç tarihinin 04/11/2016 faiz bitiş tarihinin dava tarihi (27/12/2016) faiz oranının da %9 (yasal faiz oranı) olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 04/11/2021 tarihli celse de dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi … tarafından hazırlanan 13/12/2021 tarihli ek raporunda özetle; davacı tarafın ulaşım giderleri toplamının 148,50 TL olduğu, bu meblağın %9 yasal faizinin %1,52 TL ana para + faiz toplamının 150,02 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
03/04/2016 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … ilçesi istikametinden … ili istikametine seyir halinde olduğu esnada olay yerindeki viraja geldğinde otomobilin sağ ön ve sağ yan kısımları ile karşı şeritten gelen dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sağ ön ve sağ yan kısımlarının çarpışması sonucu yaralanmalı dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
Dava konusu 03/04/2016 trafik kazasında dava dışı …’ın KTK’nun 56/1-a. Maddesindeki şerit izleme kuralını ihlal ettiği ve KTK’nun 84/1-c. Maddesinde tanımlanan karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerite geçtiği ve bu nedenlerle de dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı …’nın ise herhangi bir kural ihlalinin bulunmaması nedeniyle kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Mahkememizce alınan atk raporunun kaza tespit tutanağı ile uyumlu olması, objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedenleriyle rapora itibar edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasındaki … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle zmss poliçesi düzenleyen davalı Axa Sigorta A.Ş. sigortalısının kusuru oranında maddi tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 03/04/2016 itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen 22/05/2020 tarihli atk raporuna itibar edilmiştir. Bu atk raporuna göre davacının tüm vücut engellilik oranının %0’dır. Yani davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle herhangi bir özürülüğünün bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine atk raporuna göre davacının 21 gün iyileşme süresinin bulunduğu ve bakıcı ihtiyacının bulunmadığı tespit edilmiştir. Atk raporunun denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edilmiştir. Davacı vekilinin itirazlarına itibar edilmemiştir. Mahkememizce bilirkişi heyetinden aldırılan ve itibar edilen kök ve ek bilirkişi raporlarına göre davacının 1.743,05 TL geçici iş göremezlik zararı ile 148,50 TL sut kapsamında kalmayan belgelendirilemeyen tedavi gideri zararı bulunmaktadır.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik ve sut kapsamında kalmayan belgelendirlemeyen tedavi gideri zararlarının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik ve tedavi gideri zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik ve tedavi gideri zararı tazminatını davalıdan talep edebilmesine bir engel bulunmamaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesi içeriği kapsamında maddi tazminat taleplerini 500,00 TL kalıcı iş göremezlik, 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 500,00 TL bakıcı ile tedavi gideri zararı olarak açıklamıştır. Davacının davasının belirsiz alacak davası şeklinde açması nedeniyle HMK’nun 107/2. Maddesi uyarınca 03/02/2022 tarihli celsede davacı vekiline talebinin tam ve kesin olarak belirlemesi için kesin süre verilmiştir. Davacı verilen kesin süre içerisinde talebini açıkça belirlememiştir. Kesin süreden sonra 29/03/2022 tarihli dilekçedeki dava dilekçesinin çeriğini de değiştirecek şekilde yapılan bedel arttırımına itibar edilmemiştir. 03/02/2022 tarihli celsedeki açık ihtarat nedeniyle dava dilekçesindeki değer olan 1.500,00 TL üzerinden dava dilekçesindeki yukarıda belirtilen kalemler yönünden değerlendirme yapılmıştır. Davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle kalıcı iş göremezlik zararına yönelik maddi tazminat talebinin reddi gerekmiştir. Davacının geçici iş göremezlik zararı ise taleple bağlı kalınarak 500,00 TL, tedavi gideri zararı ise 148,50 TL üzerinden kabul edilmiştir. Bilirkişinin tedavi gideri zararına ilişkin faiz hesabına ise temerrüt tarihinde itibaren faiz talep edilmesi nedeniyle itibar edilmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde avans faizi talep etmiş ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2404 E. 2017/9996 K. Sayılı içtihatı ve aynı mahiyetteki yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince avans faize hükmedilmek için aracın ticari nitelikte olması gerekmekte olup dava konusu trafik kazasında yer alan … plakalı aracın hususi nitelikte otomobil olduğunun sabit olması dikkate alındığında yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü dikkate alındığında temerrüt tarihinin 18/11/2016 olduğu tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 148,50 tedavi gideri zararından oluşan toplam 648,50 TL maddi tazminatın zmss poliçesi teminat limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 18/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 148,50 tedavi gideri zararından oluşan toplam 648,50 TL maddi tazminatın zmss poliçesi teminat limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 18/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 13,00 TL olmak üzere toplam 42,20 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 38,50 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL peşin harç, 13,00 TL ıslah harcı ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 71,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 440,55-TL tebligat ve posta masrafları, 876,50 TL+562,00 TL Adli Tıp Kurumu maluliyet raporu ücretleri, olmak üzere 3.879,05 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesap edilen 1.328,82-TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 648,50 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 13/3. Maddesi uyarınca 648,50 TL vekalet ücretinin davacıdan taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, dava miktarı itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2022

Katip

Hakim