Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1243 E. 2020/444 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/1243 Esas
KARAR NO: 2020/444

DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/12/2016
KARAR TARİHİ:16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 05.03.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı müvekkili …’ya ait … plaka sayılı aracın sürücüsü ve aynı zamanda müvekkilinin oğlu olan … vefat ettiğini, davacı müvekkilinin oğlu …’e çarparak ölümüne neden olan … … marka aracın sürücüsünün kaza sonrası olay yerinden kaçtığını ve halen daha yakalanamadığını, ancak aracın ruhsat sahibinin davalı … olduğunun ve aracın Trafik Sigortasının … Tarafından düzenlendiğinin tespit edildiğini, davacı annesi …’nın tek evladının maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını beyanla şimdilik 1.000,00-TL destek yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 05.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama gideri ve vekalet ücretiyle birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olarak davalı …Ş. ve davalı …’e ödetilmesine, 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama gideri ve vekalet ücretiyle birlikte davalı …’e ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davadan önce müvekkili şirkete herhangi bir müracaat ve başvuru bulunmadığını usuli eksiklik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde, … poliçe numaralı, 15/05/2015-2016 vade tarihleri olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk { Trafik } Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, (sigorta poliçesinde teminat dışı olmayan) maddi zarardan sorumluluğu -poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak- söz konusu olabileceğini, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının sorulmasını talep ettiklerini, sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket yönünden temerrüt tarihinden yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, davacı yanın dava öncesi müvekkil şirkete başvurusu tespit edilemediğinden müvekkil şirketin temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden faiz hükmedilmesi gerektiğini, haksız, hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usulden reddine, esasa geçilmesi halinde esastan reddine, Mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Dava trafik kazası nedeniyle 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49 maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun’un 85 maddesi kapsamında işletene ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik Borçlar Kanunun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı; ve 6098 Sayılı Kanunun 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi kapsamında haksız fiil faili ve işletene yönelik manevi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne oluğu, davacı yönünden destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi manevi zarar tutarının ne olduğu ve davalıların sorumluluklarının hukuki mahiyetinin ne olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
6098 Sayılı Kanunun 53/3 maddesi uyarınca haksız fiil sonucu ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini talep hakları vardır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
6098 Sayılı Kanunun 56/2 maddesi uyarınca ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir.
Hasar dosyası, trafik kaydı, nüfus kayıtları,… Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celbedilmiş, davacının, davalının ve desteğin sosyal ekonomik durum araştırması yaptırılmış, SGK kaydı celbedilmiş, nüfus kayıt örneği dosya arasına alınmış, taraflarca bildirilen deliller toplanmıştır.
Davacı tanığı …’nın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası üzerinden alınan 25/10/2018 tarihli ifadesinde: “Bana sormuş olduğunuz olayda davacı benim halam olur, ölen kişi ise halamın çocuğudur, halam tam bilmemekle birlikte 60-65 yaşlarındadır, ölen oğlu … tek çocuğu olup tüm bakımlarını iaşesini oğlu sağlamaktaydı ve beraber yaşamaktaydılar, kuzenim … müzisyen olup gitar çalıp şarkı söyleyerek cafe tarzı yerlerde geçimini sağlıyordu aylık geliri 4.000-5000 TL arasındaydı, halam yaşamış olduğu bu üzücü olay neticesinde yıkıldı, çok acı çekti kendisinin tek çocuğu olmasına rağmen yıllarca vermiş olduğu emeklerin boşa gittiğini gördü, uzun yıllar tek başına çocuğunu yetiştirmeye çalıştı, çocuuğnu eşinden ayrı olduğu için elindeki tüm imkanlarını oğluna harcadı, bu olay onu manevi olarak bir çöküntüye soktu, halamın şuan kendi geçimini sağlayacak bir geliri yoktur, bu olay neticesinde destekten yoksun kalmıştır, şuan halam oturduğu evin kirasını ödeyemediği için yaşı itibariyle de düzenli bir işi de olmadığı için ev sahibi tarafından evden çıkartıldı, bu nedenle artık pansiyon tarzı bir yerde kalmaktadır, buranın gelirini bile konu komşu yakın akrabalar hepbirlikte sağlamaya çalışmaktadırlar takriben olayın gerçekleştiği tarihten bu yana üç yıldır aynı şekilde bir hayat tarzı sürmektedir.” beyanında bulunduğu görülmüştür.
… Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 14/02/2019 tarihli raporunda, davalı …’in %20 oranında kusurlu ve maktül …’in %80 oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Aktüeryal hesap uzmanı bilirkişi … tarafından tanzim edilen 06/08/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda; davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 12.178,12-TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 08.04.2020 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerinin 12.178,12-TL’ye arttırılmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizin 19/12/2019 tarihli celsesinde Uyap sisteminin Davalı …’in … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/243 Esas sayılı dosyası ile vesayet altına alındığı yönünde uyarı verdiği anlaşılmış, Anılan vesayet kararından bir örnek celp edilerek davalı … vasisi … adına tebligat çıkartılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapamına göre, dava konusu kazanın meydana gelişinde … plakalı aracın maliki ve sürücüsü davalı …’in %20, müteveffa sürücü …’in %80 oranında kusurlu oldukları, kaza nedeniyle davacının desteği …’in vefat ettiği, hükme esas almaya elverişli 06/08/2019 tarihli aktüeryal hesap raporuna göre; davacının destekten yoksun kalma zararının 12.178,12-TL olduğu, Davacının destekten yoksun kalma zararın davalı …’in TBK’nun 49 maddesi uyarınca haksız fiil faili VE 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi uyarınca işleten sıfatıyla, davalı … Şirketinin ise 2918 Sayılı Kanunun 91 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla sorumlu oldukları anlaşılmakla, davacının maddi tazminat davasının 08/04/2020 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 12.178,12-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … yönünden 05/03/2016 kaza tarihinden, davalı …Ş. yönünden 25/04/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının desteğinin kusur durumu, davacının oğlunu kaybetmesi nedeniyle yaşamış olduğu elem, manevi tazminatın bir ceza ve zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak, TBK’nun 49, 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85 maddeleri kapsamında, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın 05/03/2016 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının 08/04/2020 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 12.178,12-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … yönünden 05/03/2016 kaza tarihinden, davalı …Ş. yönünden 25/04/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın 05/03/2016 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.514,98-TL nispi karar ve ilam harcından 870,96-TL peşin harç ve 195,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.065,96-TL harcın mahsubuna, bakiye 449,02-TL karar ve ilam harcının(davalı … şirketi 246,96-TL sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 870,96 TL peşin harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 195,00 TL olmak üzere toplam 1.065,96 TL harcın (davalı …nin bu miktarın 586,28- TL’sinden sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Davacı tarafından yapılan 650,00-TL bilirkişi ücreti, 314,50-TL ATK fatura bedeli, 421,95-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.386,45-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red durumu nazara alınarak 494,55-TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/07/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı