Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1194 E. 2022/627 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1194
KARAR NO : 2022/627

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın, 07/02/2015 günü saat 08:00 sıralarında, iş yerine gitmek için davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı ticari araca bindiğini, bu aracın, … İlçesi, … ile … Caddesi Kavşağında, diğer davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışarak trafik kazası meydana geldiğini, kazaya ilişkin ceza davasının … 75. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, kazanın olduğu mahalde trafik ışıklarının arızalı olduğunun tespit edildiğini, arızanın niteliğinin bilinmediğini, her iki ticari araç sürücüsünün de trafik ışıklarının çalışmamasını fırsat bilerek hızlarını artırdıklarını ve sonucunda da trafik kazasına sebep olduklarını, …’nin, trafik ışıkları çalışmadığı için kusursuz sorumluluk sahibi olduğunu, müvekkilinin kaza sonrasında girdiği acılı tedavi sürecinin devam ettiğini, hala kazanın maddi ve manevi izlerini vücudunda taşıdığını, iki kez ameliyat olduğunu, aylarca işine gidemediğini, halen kısmen malul durumda olduğunu, tedavisinin devam ettiğini, boynunun tutmadığını, göz kapağının üstünde 5 cm’lik dikiş izi olduğunu, bu dikiş izlerinin kalıcı olduğunu, mesleki maluliyetinin bulunduğunu bu yüzden çalışamadığını, alacak miktarının belirsiz olduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, 50.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren, 100.000,00 TL manevi (sigorta şirketi dışında) tazminatın dava tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuru yapılmasının dava şartı haline geldiğini, davacı tarafın başvuruda bulunmaksızın davayı ikame ettiğini, davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirketin sorumluluğunun, sakatlanma ve ölüm kişi başına 268.000,00 TL limit ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsüne kusur izafe edilemeyeceğini, kazanın, trafik ışıklarının çalışmaması sebebi ile meydana geldiğini, davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, tazminat hesabı alınması halinde TRH-2010 hayat tablosu ve 1,8 oranında teknik faiz esas alınarak yapılması gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacının geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, herhangi bir tazminat hesaplaması durumunda, hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini, davacının manevi tazminat talebine ilişkin müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından gerekli evrakların müvekkili şirkete ibraz edilmediğinden, müvekkili şirketin gerekli işlemleri yaparak tazminat miktarını belirleyebilmesinin ve ödeme yapabilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın gerekli belgeleri müvekkili şirkete ibraz etmediğini ve ödeme süresinin dolmasının beklemediğini, dava şartının yerine gelmediğini, bu nedenle davacının dava açma hakkının bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketinin kişi başı teminatının 290.000,00 TL olduğunu, sigortalı aracın kusurlu olması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun doğacağını, dosyada öncelikle kusur tespitinin yapılması gerektiğini, davacının kaza sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik talebine istinaden sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik dönemine ait bakıcı giderinin talep edilmesi halinde, bakıcıya ihtiyaç duyulup duyulmadığının ayrıca tespitinin gerektiğini, somut olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiğini, tedavi masraflarının poliçe teminatı dışında kaldığını, belgelenmeyen tedavi masraflarının ispat edilmemiş sayılmaları gerektiğini, kazaya karışan sigortalı aracın, ticari araç olmaması sebebi ile hükmedilecek faizin yasal faiz olması gerektiğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, hizmet kusuru sebebiyle meydana geldiği iddia edilen zararın tazminine yönelik olduğunu, bu nedenle davanın idari yargı nezdinde görülmesi gerektiğini, belirtilen mevkide … numaralı sinyalize kavşağın bulunduğunu, sinyalize kavşaktan 07/02/2015 tarih saat 06:49 itibariyle dava dışı … arızasından dolayı enerji kesintisi meydana geldiğini, kazanın olduğu 08:00 sıralarında enerji kesintisinden dolayı sinyazlize kavşağın devrede olmadığını, saat 11:26’da enerji kesintisinin sona erdiğini ve sinyalize kavşağın otomatik devreye girdiğini, bahsi geçen kavşakta, gerekli yatay ve düşey trafik işaretlemelerinin mevcut olduğunu, kavşakların tümünde sinyalizasyon sisteminde meydana gelebilecek enerji kesintisi, kısa devre arızası, sigorta atması, ampul patlağı vb. arıza durumlarında, sürücülerin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ilgili 47,52,54,57.maddeleri uyarınca hareket etmelerinin gerektiğini, maddi tazminat talebinin fahiş olduğunu, uğranılan zararın ispat edilmesinin gerektiğini, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin aracın işleteni olmadığını, ticari taksisini kiralama komisyonculuğu yapan dava dışı … isimli firma aracılığı ile 3.şahıslara kiraladığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin işleten sıfatı olmadığını bu nedenle kaza nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olmadığını, husumet itirazları baki kalmakla, trafik kazası tespit tutanağı içeriğini, kusuru, taraf olmadıkları ceza dosyasındaki tespitlerin aleyhe olan kısımlarının tamamını kabul etmediklerini, istenen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davacının iddia ettiği zararı ile orantılı olmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını, olaydan sonra davacının … Merkezinde 17/02/2015 tarihli ve … sayı numarası ile verdiği ifadede, kendisinin içerisinde bulunduğu taksinin çok hızlı olduğunu belirterek, müvekkilinin kullandığı aracın ise kavşağa normal hızla gelip yavaşladığını ve kurallara uygun şekilde geçiş yapmaya hazırlandığını, bu kazada hata kesinlikle araca binmiş olduğum taksinin şoföründedir şeklinde beyanda bulunduğunu, olay sebebiyle … 75. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası kapsamında dava açıldığını, daha sonra dosyanın … 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası üzerinden görülmeye devam ettiğini, dosyada alınan 08/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin kazada kusursuz diğer davalı …’ın kusurlu olduğu kanaatine varıldığının bildirildiğini, davacının haksız yere maddi ve manevi tazminat talep ettiğini, yine ceza dosyası kapsamında alınan adli tıp raporunda davacıda herhangi bir kalıcı hasarın bulunmadığının belirlendiğini, müvekkiline yöneltilmiş huzurdaki davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin bu olayın mağduru olduğunu, kendisinin de kazadan dolayı işinden olup aylarca çalışamadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, diğer davalı …’in işvereni, … plakalı ticari taksinin de sahibi olduğunu, dava konusu kazadan sonra davacının … Merkezinde, kendisinin içerisinde bulunduğu taksinin çok hızlı olduğunu belirterek, müvekkilinin kullandığı aracın ise kavşağa normal hızla gelip yavaşladığını ve kurallara uygun şekilde geçiş yapmaya hazırlandığını, bu kazada hata kesinlikle araca binmiş olduğum taksinin şoföründedir şeklinde ifade verdiğini, olay sebebiyle … 75. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında dava açıldığını, daha sonra dosyanın … 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden görülmeye devam ettiğini, dosyada alınan 08/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin kazada kusursuz diğer davalı …’ın kusurlu olduğu kanaatine varıldığının bildirildiğini, davacının haksız yere maddi ve manevi tazminat talep ettiğini, yine ceza dosyası kapsamında alınan adli tıp raporunda davacıda herhangi bir kalıcı hasarın bulunmadığının belirlendiğini, müvekkiline yöneltilmiş huzurdaki davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin bu olayın mağduru olduğunu, kendisinin de kazadan dolayı işinden olup aylarca çalışamadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı … davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan 15/09/2022 tarihli celseye katılarak “Kaza olduktan sonra birbirimizden şikayetçi olmadık diğer taraf yürüyerek gitti, ben tarafları tanımam kazası belası yoktu kırığı çıkığı yoktur taksi ücretini dahi almadım, hakkımda açılan davayı kabul etmiyorum, vicdanınıza sığınıyorum böyle adalet olmaz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, … 53. Asliye ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı ceza dava dosyası, Trafik Sigorta Poliçeleri, Hasar Dosyaları, … ve … plaka sayılı araçların trafik kayıtları, sosyal ekonomik durum araştırma raporları, … Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 30/05/2022 tarihli müzekkere cevabı, ATK raporları ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Dava konusu kazada tarafların kusur oranının belirlenmesi bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 28/05/2019 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; dava konusu kazanın oluşumunda, sürücü …’ın tali kusurlu, …’in asli kusurlu olduğu, olay mahallinde olay günü trafik ışıklarının arızalı ve yanmıyor olmasının, meydana gelen kazanın oluşumunda herhangi bir etkenliğinin bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın Yargıtay İçtihatları da dikkate alınarak, Karayolları Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğünde görevli; Karayolları, Trafik, Fen 3’lü bilirkişi heyetine tevdii edilerek, dosyanın mevcut durumu ile iddia, savunma ve toplanan deliller kapsamında Adli Tıp Kurumu kusur raporu ve ceza dosyası kapsamında aldırılan kusur raporu arasındaki çelişkilerin de değerlendirilerek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 09/11/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde, … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’in %60 oranında asli kusurlu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın %40 oranında tali kusurlu, olayda başkaca kusur atfında bulunulabilecek başkaca bir etken bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın mevcut durumu ile iddia, savunma ve toplanan deliller kapsamında değerlendirilebilmesi açısından konusunda uzman özel ve teknik bilgi sahibi bir Diş Hekimi teknik bilirkişi, bir Sigorta Sektör hesap bilirkişi ve bir Aktüer bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetine tevdii ile bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 03/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; … plakalı araç sürücüsü …’in kazanın meydana gelmesinde asli ve %60 oranında kusurlu olabileceği, … plakalı araç sürücüsü …’ın azanın meydana gelmesinde tali ve %40 oranında kusurlu olabileceği, sinyalizasyon sisteminin arızalı ve çalışmıyor olmasının kazanın meydana gelmesinde etkisinin olmadığı, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ın kazada etkisi ve kusuru olmadığı, davacı …’ın 07/12/2017-2124 tarih ve sayılı proforma faturasını kazanın oluştuğu tarihten yaklaşık iki yıl sonra alındığı görüldüğünden davacının diş tedavisine ait talebin uygun olmayacağı, kazanın gerçekleştiği güne uygun geçici ya da sürekli iş göremezlik tespitine dair rapora rastlanmadığından zarar hesap edilemediği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile değişen durum gözetilerek Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre Adli Tıp Kurumundan, davacının maluliyetine dair rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 21/06/2021 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacının 07/02/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için , 11/10/2018 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacının geçici iş göremezliğe ilişkin zararının hesaplanması bakımından dava dosyasının 09/03/2021 tarihli bilirkişi raporunu düzenleyen heyete tevdii ile ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 28/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında özetle; … plakalı araç sürücüsü …’in kazanın meydana gelmesinde asli ve %60 oranında kusurlu olabileceği, … plakalı araç sürücüsü …’ın azanın meydana gelmesinde tali ve %40 oranında kusurlu olabileceği, sinyalizasyon sisteminin arızalı ve çalışmıyor olmasının kazanın meydana gelmesinde etkisinin olmadığı, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ın kazada etkisi ve kusuru olmadığı, davacı …’ın 07/12/2017-2124 tarih ve sayılı proforma faturasını kazanın oluştuğu tarihten yaklaşık iki yıl sonra alındığı görüldüğünden davacının diş tedavisine ait talebin uygun olmayacağı, kazanın gerçekleştiği güne uygun geçici zararın 442,38 TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
07/02/2015 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresi altındaki … plakalı otomobil ile Barbaros bulvarını takiben Zincirlikuyu istikametine Balmumcu yan yoldan seyir halinde iken kavşağa geldiğinde aracı ile davalı …’in sevk ve idaresi altındaki … plakalı otomobili ile çarpıştığı anlaşılmıştır.
Dava konusu 07/02/2015 trafik kazasında davalı …’in KTK’nın 84/1-h. maddesindeki kavşaklarda geçiş önceliğine uymama kuralını ihlal ettiği ve bu nedenlerle de dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %60 oranında kusurlu olduğu, diğer davalı sürücü …’ın ise KTK’nun 52/1-b. Maddesindeki hızını yol durumunun gerektiği şartlara uydurmamak hükmünü ihlal ettiği ve kazanın meydana gelmesinde %40 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkememizce dava konusu kaza ile alınan atk raporu ile bilirkişi raporunun birbiri ile uyumlu olması ile objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedenleriyle bu raporlara itibar edilmiştir.
Davacı …’ın dava konusu kazada … plakalı araç içerisinde yolcu olması nedeniyle kazanın oluşuma etken bir kusuru bulunmamaktadır. 2918 sayılı KTK’nın 88/1. fıkrası ve 6098 sayılı TBK’nın 61. maddesi uyarınca davacı zararını zarar veren tüm taraflardan müteselsilen talep edebilir. Bu nedenle de kazada kusurlu atfedilen her iki araç ile ilgili taraflardan davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. … plakalı aracın sürücüsü …’dan bu aracın işleteni …’dan, bu aracın zmss poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’den ve … plakalı aracın sürücüsü …’den bu aracın işleteni …’dan, bu aracın zmss poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’den davacı maddi tazminat talebinde bulunabilecektir.
2918 sayılı KTK’nın 110/1. Maddesi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/23434 esas 2021/10107 karar ve Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 2022/11 esas 2022/57 karar sayılı içtihatları uyarınca hizmet kusurunu dayanılsa dahi davalı … yönünden adli yargı yolunun görevli olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkememizce aldırılan ve itibar edilen kusur konusundaki raporlar ile tespit edildiği üzere dava konusu trafik kazasında davalı …’ye hizmet kusuru nedeniyle atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığından davacının davalı … hakkındaki maddi ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine dair karar verilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E. 2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 07/02/2015 itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı hem çeşitli yargı kararları hem de adli tıp kurumu raporları ile sabit olduğundan bu dönem için 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen 02/07/2021 tarihli atk raporuna göre davacının maluliyet oranı %0’dır. Yani davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle herhangi bir maluliyetinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Dosyada mevcut ATK 2. İhtisas Kurulu raporunun denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edilmiştir. Davacının dava konusu kaza nedeniyle sürekli iş göremezliğinin bulunmaması nedeniyle bu yönden maddi tazminat talebinin reddi gerekmektedir. Davacının dava konusu kaza nedeniyle 3 hafta süreyle geçici iş göremezliğinin bulunduğu yine atk raporu ile tespit edilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatını, davalı sigorta şirketlerinden talep edebilmesine bir engel bulunmamaktadır.
Davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunamayacaktır. Davacının geçici iş göremezlik zararının ise itibar edilen bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere 422,38 TL olduğu tedavi gideri zararının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … … plakalı aracın kiralandığı şeklinde savunmada bulunmuş ise de aracın uzun süreli kiralandığına ilişkin bir sözleşmenin veya bu konuda bir delilin sunulmamış olması nedeniyle işleten sıfatının devam ettiği ve tazminat sorumluluğunun da bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirtmiş ise de, iş bu dava ve ceza dosyası dikkate alındığında hatır taşıması yapıldığına dair iş bu tazminat dosyasında herhangi bir delil de bulunmamaktadır. Bu konuda ispat yükü TMK’nun 6. ve HMK’nun 190. maddeleri uyarınca davalı sigorta şirketi üzerinde olduğundan ve bu konudada ispata elverişli herhangi bir delil sunamadığından hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmamıştır.
Tüm bu nedenlerle davacının davalılar …, …, …, …, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 442,38 TL geçici iş göremezlik miktarındaki maddi tazminatın davalılar …, …, …, … yönünden haksız fiil tarihi olan 07/02/2015, davalılar … Sigorta A.Ş. Ve … Sigorta A.Ş. yönünden ise zmss poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 12/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar …, …, …, …, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının bu davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine dair karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketleri yönünden temerrütün 2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olması ve dava öncesi davacı tarafça yapılmış yazılı başvuru da olmaması nedeniyle faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak tespit edilmiştir.
Davacının manevi tazminat davası yönünden ise; zaman itibarı ile somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’ nun 56/1. maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca 22.06.1966 tarih ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’ nda manevi tazminat, bir ceza ya da gerçek anlamda bir tazminat olmayıp, zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araç olabileceğini belirtmiştir. Bu durumda TBK’ nun 56. maddesi hükmü ve İçtihadı Birleştirme Kararı da nazara alınarak, olayın meydana geliş şekli, kaza ile maluliyete ilişkin rapor, kusur durumları dikkate alınarak, davacının kaza nedeni ile duyduğu elem ve üzüntü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihine göre paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri bir arada değerlendirilmek suretiyle davacının davalılar …, …, … ve … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 5.000,00 TL miktarındaki manevi tazminatın dava tarihi olan 12/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının bu davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davalılar …, …, …, …, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 442,38 TL geçici iş göremezlik miktarındaki maddi tazminatın davalılar …, …, …, … yönünden haksız fiil tarihi olan 07/02/2015, davalılar … Sigorta A.Ş. Ve … Sigorta A.Ş. yönünden ise zmss poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 12/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar …, …, …, …, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının bu davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine,
2-Davacının davalı … hakkındaki maddi tazminat davasının reddine,
3-Davacının davalılar …, …, … ve … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 5.000,00 TL miktarındaki manevi tazminatın dava tarihi olan 12/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının bu davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,
4-Davacının davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının reddine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 513,00 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 341,55 TL nispi karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan ve (5) nolu maddede yapılan mahsup işlemi akabinde kalan bakiye 432,30 TL’den mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 90,75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve (5) numaralı maddede mahsup edilen 80,70 TL’nin davalılar …, …, …, …, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve (6) numaralı maddede mahsup edilen 432,30 TL’nin davalılar …, …, … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 4.200,00 TL bilirkişi raporları ücreti, 31,40 TL başvuru harcı, 771,10 TL tebligat ve posta masrafları, 820,00 TL Adli Tıp Maluliyet Raporu ücreti, 314,50 TL Adli Tıp Kusur Raporu ücreti olmak üzere toplam 6.137,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 54,00 TL’sinin davalılar …, …, …, …, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 50,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 49,56 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, artan kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 55,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 54,52 TL’sinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, artan kısmın davalı … Sigorta A.Ş. üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı … tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
13-Davalı … tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 50,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 49,56 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, artan kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
14-Davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
15-HMK’nın 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
16-Maddi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 442,38 TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …, …, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
17-Maddi tazminat davası yönünden AAÜT’nin 13/3. maddesi uyarınca hesap edilen 442,38 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, …, …, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
18-Maddi tazminat davası yönünden AAÜT’nin 3/2. ve 13/4. maddeleri uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
19-Manevi tazminat davası yönünden AAÜT’nin 10/1-4. maddesi uyarınca hesap edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
20-Manevi tazminat davası yönünden AAÜT’nin 10/2-4. maddesi uyarınca hesap edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, … ve …’a verilmesine,
21-Manevi tazminat davası yönünden AAÜT’nin 3/2. ve 10/3. maddeleri uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
Dair, davacı vekili, davalı …, davalılar … ile … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … vekili, davalılar … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … vekilinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2022

Katip

Hakim