Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1153 E. 2019/24 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1153 Esas
KARAR NO : 2019/24
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 29/11/2016
KARAR :RED
KARAR TARİHİ: 10/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı şirketin davalı şirkete seramik ve porselen ile benzeri ürünler sattığını, ve davalı şirkete teslim ettiğini, ancak davalı şirket kendisine, teslim edilen ürünlerin karşılığı olan edimini yerine getirmediğini borçlu duruma düştüğünü, davacı şirketini defalarca talep etmesine rağmen davalı şirket borcunu ödemediğini, bunun üzerine davacı tarafça davalı aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyadan ilamsız takip açtığını, yine davalı şirketin takibe itiraz ederek ilamsız takibi durdurduğunu, müvekkil şirketin davalı şirkete seramik ve porselen ile benzeri ürün sattığını ve faturalandırdığını, söz konusu ürünlerin 22/09/2016 tarihli, 26/09/2016 tarihli, 17/10/2016 tarihli, 24/06/2016 tarihli, 24/10/2016 tarihli irsaliyeli faturalarla teslim edildiğini, ticari defterlere kayıt yapıldığını, davalı şirketin tamamen kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, ve icra takibini haksız olarak durdurduğunu, İstanbul… İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ile takibine kaldığı yerden faizi ile devamını, kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibi durduran davalının aleyhinde %20 kötüniyet tazminatı verilmesini, ücreti vekaleti ile dava masraflarının karşı tarafa yükletilmesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; HMK uyarınca davacının iddia edilen her bir vakıanın hangi delille ispat edileceğinin dava dilekçesinde açıkça belirtilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde açıkça belirtilmeyen delillere daha sonra dayanmak mümkün olmadığını, delil listesinde belirtilen belgelerin mahkeme dosyasına eklenmemiş ise daha sonra sunulmasına muvafakat etmediklerini, delil dilekçesinin taraflarına gönderilmemesi halinde ise cevap ve tüm yasal haklarının saklı olduğunu, davacı şirket ticari bir ilişki olduğunu kabul ettiklerini, ödenmeyen fatura olmadığını , dolayısıyla müvekkil borçlu olmadığından itiraz ettiklerini, ayrıca müvekkilinin borca bu sebeple itirazında haksız ve kötü niyetli olmadığını, tarafına gönderilen ödeme emrinde haksız ve mükerrer ödeme olacağından itiraz zarureti doğduğunu, haksız ve mesnetsiz hukuka aykırı şekilde açılmış davanın reddini, kötü niyetli davalının açmış olduğu işbu dava talep değeri üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı; İstanbul … İcra Dairesi’ nin …E. sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine faturadan doğan alacağının faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız takip yapmıştır.
Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur.
Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasında alacağın varlığına ve miktarına ilişkin davalının takip dosyasındaki itirazının iptaline ilişkindir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır.
İstanbul …. İcra Dairesi’ nin …E. sayılı takip dosyası incelenmiştir.
Bilirkişi … tarafından 28/05/2018 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporu (davacı … arasında ticari ilişki olmadığı, bu durumda taraflar arasında herhangi bir borç/alacak ilişkisine davalı tarafa 2016 yılı ticari defter ve eki belgelerinin incelenmesinde rastlanılmadığı, sevk irsaliyelerine bağlı olarak tanzim edilen faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğinin yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiğini, sevk irsaliyelerinde malı teslim alan bölümünde yer alan …’ın davalı çalışanı olup olmadığı konusunda davalı şirketin bağlı bulunduğu SGK’dan 2016 yılı Eylül ve Ekim aylarına ait aylık prim ve hizmet belgesinin istenilmesi gerektiğini bildirmiştir) incelenmiştir.
Davacı tarafından iddia ettiğinin aksine 15.08.2018 havale tarihli …SGK müzekkere cevabından …’ ın davalı çalışanı olmadığı, davacı tarafından dosyaya ticari defter ve kayıtlar dışında bilgi ve belge ibraz edilmediği görülmüştür.
Buna ilişkin tarafların iddia- savunma ve toplanan delilleri, bilirkişi raporu ile ticari kayıtlar incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu alınmış ve deliller değerlendirilmiştir. Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulanların sahibi lehine delil olduğu hususu gereği ile bilirkişi tarafından usule uygun tutulan defterlere göre taraflar arasında ticari ilişkinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Aksine dair veya borcun varlığına dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. ”… Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. ” hükmü karşısında faturayı almayan davalıya karşı alacak iddiasında bulunulamaz. Saptanan ve hukuksal durum karşısında davacı davasını ispatlayamamış sayılmış ama kötü niyetli olmadığına da kanaat getirilmiş bu nedenle aşağıdaki şekilde kanunen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 63,47 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 19,07 TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır