Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1142 E. 2019/672 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1142 Esas
KARAR NO : 2019/672

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 25.11.2016

KARAR :KISMEN KABUL-KISMEN RED
KARAR TARİHİ: 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı müvekkil ile davalı borçlu arasındaki alım-satım ilişkisi nedeniyle müvekkil şirket tarafından davalıya gönderilen faturalara, davalı şirket tarafından itiraz edilmemişse de bu kapsamda müvekkil şirkete eksik ödeme yapılmış olduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine müvekkili şirketi nalacaklarını tahsil etmek amacıyla Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, ancak davalı şirket tarafından borç ile ibirlikte icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiş olduğunu, icra dairesi tarafından takip durdurulduğunu, davalının yetki itirazı üzerine takibin devamını sağlamak amacıyla yetkili Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatılmış ve usulüne uygun ödeme emri çıkarıldığını, davalı tarafından gönderilen yeni ödeme emrine de itiraz edilmesi üzerine Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü tarafından takip durdurulduğunu, müvekkili ile davalı borçlu arasındaki alım-satış ilişkisi neticesinde davalıya 300/60 denye parlak centrifugal viskoz iplik satışı yapılmış olup; davalı tarafa, müvekkil şirket tarafından …, …, … fatura numaralı E-FATURALAR ile …, …,…,…,……,… fatura numaralı yazılı faturaların gönderildiğini, dilekçe ekinde sundukları cari hesap ekstresi, faturalar ve sipariş formlarından da anlaşılacağı üzere müvekkil şirkete 50.788,09 USD’lik eksik ödeme yapıldığını, davalı borçlu ile yapılan satışlar cari hesap gereği dolar üzerinden yapılmakta olup, iş bu faturalarda borç miktarı dolar cinsinden yazıldığını, ayrıca cari hesap ekstrelerinde görüleceği üzere; ödenen tutarlar dolar üzerinden hesaplandığını kayıtlara öyle geçirildiğini, söz konusu ticaretin dolar üzerinden yapıldığına dair tanıkların da mevcut olduğnu, 6102 Sayılı TTK 21/2 maddesi “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa, bu içeriği kabul etmiş sayılır” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda davalının süresi içerisinde davaya konu faturalara itiraz etmediğniin sabit olduğu, ekte sunulan fatura ve sipariş formları ile davacı … davalı şirketlerin ticari defterlerindeki kayıtlarından anlaşılacağı üzere; müvekkil davacı ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olup;Davalı tarafın ödemeden kaçınmak için kötü niyetli olarak borca ve ferilerine itiraz yoluna başvurduğunun açık olduğunu, borçlu şirketin kesilen faturalar TL cinsinden yazıldığı gibi, aynı zamanda DOLAR cinsinden de yazıldığını, Fatura bedellerinin aynı zamanda dolar cinsinden de yazıldığını, fatura bedellerinin aynı zamanda Dolar cinsinden yazılmasının sebebi ise;müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında yapılan mal-alım satımlarının dolar cinsinden gerçekleşmesi olduğu, davalının kabulü ile davalı borçlunun Gaziosmanpaşa… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına hukuki dayanaktan yoksun borca, faize ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptali ile takip asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %8 faiz yönünden devamına takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı şirket ile müvekkil şirket arasında imzalanmış bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, dolayısıyla davacı tarafın dilekçesindeki belirttiği”davacı borçlu ile yapılan satışlar cari hesap gereği dolar üzerinden yapılmakta olup…” ifadesinin gerçek ve doğru olmadığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında yapılan mal alımlarında davacı tarafından düzenlenen fatura bedelleri Türk Lirası cinsinden olmakla, müvekkil şirketin ödeme emrinde belirtildiği üzere 50.788,09 USD (Amerikan Doları) borcunun bulunmadığı, söz konusu fatura bedellerinin dolar olarak ödeneceğine dair taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi faturalar üzerinde, ödemelerin yabancı para cinsinden yapılacağına dair hiçbir ifadenin de yer almadığını, Kaldı ki, davacı tarafın iddiasının aksine yasal mevzuat gereği fatura bedellerinin Türk Lirası cinsinden yazılma zorunluluğu bulunmamaktadır. Nitekim Vergi Usul Kanunu’nun 215. Maddesinin 2-a bendi gereğince, “Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz”denilmekle olduğu, açıklanan nedenlerle müvekkilinin davacı tarafın talebi gibi Amerikan Doları cinsinden belirtilen miktarda bir borcunun bulunmadığı, haksız davanın reddine karar verilmesini ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilerek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı; İstanbul Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine aralarındaki alım satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasındaki alım satım sözleşmesinden kaynaklanan davacının alacağına ilişkin davalının takip dosyasındaki itirazının iptaline, alacağın varlığına ve varsa miktarına ilişkindir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. İstanbul Gaziosmanpa …İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyası incelenmiştir.
Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenerek bilirkişi SMMM… tarafından hazırlanan 20/06/2018 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir.
Davalı tarafa 11/10/2018 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereğince ticari defter ve kayıtların incelenmesi için meşruhatlı tebligat gönderildiği, tebligatın 27/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 21/12/2018 tarihinde inceleme gün ve saatinde davalı tarafça ticari defter ve kayıtların ibrazının olmadığına dair tutanak tutulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Alacağın varlığı, miktarı ve faiz taraflar arasındaki sözleşme gereğince ve usule uygun olarak dosya kapsamına sunulan kayıtlar gereğince değerlendirilmiştir. ”… Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. ” hükmü karşısında ve taraflar arasındaki sözleşmeye dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu; davalının sözleşme gereğince davacı tarafa borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Faturaların kesinleştiği görülmüştür. Her ne kadar davalı borcunun bulunmadığını savunsa da buna dair bilgi ve belgeyi yasal sürede Mahkememize ibraz etmemekle; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu usule uygun somutlaştırılan davacı taraf kayıtlarından davacı alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak davacı alacağının hükmedilen miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davacının davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, davacının davasını kısmen ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın ret ve itiraz savunmasında haksız olduğu, savunmanın soyut kaldığı ve sorumlu olduğu, davacının talebi dikkate alındığında davanın kısmen kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında HMK 26. Maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak aşağıdaki şekilde 50.526,17 USD asıl alacak ve ferileri yönünden davanın kısmen kabulüne ve likit alacak karşısında davacı talebi gereği icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiğine kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacınının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile;Gaziosmanpaşa … İcra Dairesinin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın “50.526,17 USD asıl alacak ve ferileri yönünden” iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, davacı lehine 10.105,24 USD icra inkar tazminatına hükmolunmasına davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 11.974,76 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.914,03 TL icraya yatan 753,09 TL olmak üzere toplam 2.667,12 TL harçtan harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 9.307,64 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.382,30 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.375,17 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 15.225,92 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S. HMK gereğince reddedilen miktar üzerinden belirlenen 813,49 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır