Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1130 E. 2020/130 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1130 Esas
KARAR NO : 2020/130

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :22/11/2016
KARAR :KISMEN KABUL-KISMEN RED

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında davalı şirketin ana yüklenici olarak üstlendiği … ili … ilçede bulunan … AVM adlı alışveriş merkezini inşa edilmesi işinde bir kısım işlerin yapılması hususunda eser sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirketin davacı şirkete ödemeleri davacı ile davalı şirketler arasında yapılan işlerin ilerleme durumuna ve davalı şirketçe istenen bir takım ek işlerin yapılmasının bedellerinin belli dönemler halinde ödeme yapılan açık cari hesap şeklinde yürütüldüğünü, davaya konu alacakların ödemli bir kısmının ana yüklenici davalı şirketçe yapılan iş karşılığı bedelinden bir miktarının teminat olarak ve bir kısmının yasal sorumluluktan kurtulmayı temin amaçlı olarak alt yüklenici tarafından çalıştırılan işçilerin sigorta primlerinin yatırılmasının temini için kesilip ancak alt yüklenici tarafından işçilerinin sigorta primlerinin yatırıldığının belgelenmesini müteakiben ödenecek olan davalı şirket nezdinde tutulan bedeller olduğunu, davalı şirketin muhasebe sorumluluğunun en son verdiği hesap durumu bilgi notunda davacının 79.977,00 TL alacaklı olduğunun belirtildiğini beyan ederek davanın kabulü ile, ihtardan itibaren işleyecek faizi ile birlikte alacak miktarının ödetilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı alt yüklenici şirket olarak… AVM adlı alışveriş merkezinin inşaası konusunda bir kısım yükümlülükler yüklendiği eser sözleşmesini davalı asıl işveren üst yüklenici ile akdettediği iddiası ile bu sözleşme gereğince davalıdan alacaklı olduğundan bahisle 88.841,00 TL nin ilk ihtarnameden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, süre uzatım dilekçesi ile cevap süresinin uzatılmasını talep etmiş, yetki itirazı ile … Mahkemelerini yetkili göstermiş, alacak zaman aşımı def’ inde bulunmuştur, ancak yine verilen sürede cevap vermemiş, iddia olunan vakıaları inkar ettiği varsayılmıştır.
Dava, alt yüklenicinin asıl yükleniciden; aralarındaki eser sözleşmesi kapsamında alacağı talep edip edemeyeceğine ve eğer talep edebilmesi mümkünse alacağın miktarına dairdir.
Mahkememiz nezdinde usule uygun yetki itirazında bulunulmamakla Mahkememiz yetkili olup dava konusu alacağın 2013 yılı ile 2016 yılları arasına dair talep edildiği görülerek davanın 22.11.2016 yılında açıldığı anlaşılmakla sözleşme alacağının 10 yıllık zaman aşımı süresinin bulunduğu dikkate alınarak zaman aşımına uğramadığı da kanunen değerlendirilmiştir.
TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Buna ilişkin usule uygun tutulan ve ibraz edilen tarafların ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi raporları alınmıştır. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır hükmü karşısında ve taraflar arasındaki ticari ilişkiye dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucunda hüküm tesis edilmiştir. Bilirkişi Mali Müşavir Bağımsız Denetçi …ün 08.10.2018 havale tarihli raporu incelenmiştir. Teknik rapora göre; davacı şirket ticari defterlerinin açılış tasdiki süresinde yapıldığı, kapanış tasdiki yapılmadığı, dolayısıyla defterlerin delil niteliği taşımadığı, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, davacı şirketin alacağının bulunmadığı, davacının düzenlediği faturaların davalı tarafından 31/12/2013 tarihinde ödendiği kaydının mevcut olduğu, davacı şirket alacağının hesaplanabilmesi için davacı tarafın hakediş tutarının belirlenebilmesi için konusunda uzman inşaat mühendisi tarafından ibraz edilen belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesinin gerektiği, davacı tarafın ibraz ettiği belgelerde ismi ve imzası bulunan …, …, …, … ve …’ın davalı şirket çalışanlarının olup olmadığının kesinleştirilmesinin gerektiği, bunun için ise dava konusu işin … ilinde bulunmasından SGK … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nden ve davalı şirket merkezinin bulunduğu SGK … Sosyal Güvenlik Merkezinden davalı şirketin 2012 ve 2013 yıllarında çalışanlarının listesinin istenmesi gerektiği, ayrıca davacı şirketin SGK … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne SSK prim borcu olup olmadığının sorulması gerektiği teknik olarak değerlendirilmiştir. Bunun üzerine SMMM Bağımsız Denetçi bilirkişinin ön raporu doğrultusunda İnşaat Yüksek Mühendisi bilirkişi … ile bilirkişi heyeti oluşturulmuş, Mahkememize bilirkişilerce 02/07/2019 havale tarihli rapor sunulmakla rapor incelenmiştir. İş bu teknik rapora göre; davacı şirketin alacağının 55.122,30 TL olarak hesaplandığı, davacı şirketin dava tarihine kadar talep edebileceği faizin 16.418,41 TL olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır. Mahkememizce ispatlanan miktara değer verilmiş olup 31.08.2013 tarihli tutanağa davacı tarafından davalıdan talep edilebilecek miktardan daha fazlası talebini içerdiği anlaşılmakla itibar edilmemiştir. … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ nün 07.11.2018 tarihli yazısı ve eklerine göre davacı tarafın dosyaya ibraz ettiği ve şantiye yönetim dökümü ile hak ediş ilerleme raporlarına göre davalı tarafın çalışanlarınca imzalanan rapor ve tutanaklara itibar edilmiştir. 27.03.2012 tarihi ile 20.06.2013 tarihleri arasında ilave işler dahil davacı hak edişinin 234,887,28 TL olduğu, davalı ödemeleri ile yemek bedeli ile gider kesintileri sonucu davacı şirket alacağının 55.122,30 TL olduğuna teknik inceleme sonucu kanaat getirilmiştir. Davacı tarafın davalıyı 10.03.2014 tarihinde ihtarname tebliği ile temerrüte düşürdüğü ve dava tarihi olan 22.11.2016 tarihine kadar davalı tarafın ödemede bulunmadığı bu nedenle davacının teknik hesaplama sonucu 16.418,41 TL temerrüt faizi alacağının bulunduğuna da kanaat getirilmiştir. Ayrıca dava tarihinden sonra da davalı temerrütü devam etmekle davacı talep ettiğinden taraflar tacir olduğu için davacı tarafından ticari temerrüt faizi istenebileceği kanunen değerlendirilmiştir. Aşağıda hükümde belirlenen miktar açısından davacının alacaklı olduğu teknik değerlendirmeden anlaşılmış ve bu miktar kadar alacaklı olduğuna ve davacının davasını bu miktar kadar ispatladığına kanaat getirilmiştir. Reddedilen miktar kadar davacı yukarıda izah olunduğu üzere davasını ispat edememiştir. Bu durumların aksine dair veya aşağıda hükümde belirlenen borcun ödendiğine dair dosyada bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Alacağın varlığı, miktarı ve faiz taraflar arasındaki sözleşme gereğince ve kayıtlar gereğince değerlendirilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu; davalının sözleşme nedeni ile davacı tarafa aşağıda hükümde belirlenen miktar kadar borçlu olduğu, aksine ilişkin bilge ve belge bulunmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Sonuç olarak davacı alacağının aşağıda hükümde yazılan miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Davacı ve davalı tarafın özel ve teknik olarak incelenen dosyada mvcut kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davacının davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, aşağıdaki miktar kadar davacının davasını ispatladığı, davacının fazlaya ilişkin talebinin ispatlanamaması ve sözleşmesel sorumluluk gereği nedeni ile ve hakkaniyet gereğince yerinde olmadığı değerlendirilerek davalı tarafın hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğuna, davacının talebi dikkate alındığında davanın kısmen kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile;55.122,30 TL asıl alacak + 16.418,41 TL işlemiş faiz (ihtarın tebliği ile dava tarihi arası) + dava tarihi olan 22/11/2016 tarihinden itibaren ödeme tarihine dek işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 4.886,95 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.517,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.369,76 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 1.517,19 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.708,95 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.376,16 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 10.100,29 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen miktar üzerinden belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır