Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1044 E. 2018/205 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1044 Esas
KARAR NO : 2018/205
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/10/2016
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…A.Ş.’ye (münfesih olup, …Sigorta ile birleşen) 11/07/2013 başlangıç ve 11/07/2014 bitiş tarihli, … nolu Yangın Sigortası Poliçesi ile sigortalı … Şti.’ne ait … Ticaret Merkezi’nde bulunan işyerinde 15/06/2014 tarihli su basması hasarı meydana geldiğini, söz konusu hasar ile ilgili olarak … Ticaret Merkezi Kat Malikleri Yöneticiliği Temsilciler Üst Kurulu Güvenlik Müdürlüğünce davalıya ait iş yerinde tadilat olduğunu, iş yerinin tadilat ile ilgili alması gereken Tadilat İzin Belgesi iş yeri camında ve güvenlik kayıtlarında olmadığını, iş yerinin tuvalet bölümünde yapılan tadilatta tuvalette bulunan su borusunun kör tapa ile tapalandığını, olay günü tıpanın borudan çıkmış olarak yerde bulunduğu ve iş yerinde akan sudan dolayı zarar gören iş yerlerinin hangileri olduğuna ilişkin tutanak tutulduğunu, söz konusu tutanak davalı yetkilileri, zarar gören iş yeri yetkilileri ve … Ticaret Merkezi yetkililerince imza altına alındığını, sigortalının yaptığı hasar ihbarı üzerine hasarın nedeni ve miktarının tayini için eksper tayin edildiğini, ekspertiz incelemesi sonucunda tespit edilen 13.311,00 TL’lik hasar tutarının sigortalıya ödendiğini, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazların iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 23/12/2016 tarihli cevap dilekçesi ile; davacının delillerini somuşlaştırmadığı için davanın açılmamış sayılmasına karar verilmeini, davanın görevsizlik nedeniyle reddini, müvekkili şirketi zarara sebebiyet veren olayın meydana gelmesinde kusur izafe edilebilmesinin mümkün olamayacağını, müvekkili şirketin yapmış olduğu tadilat için gerekli izinleri ilgili makamlardan aldığını, haksız fiil hükümleri uyarınca talepte bulunan tarafın, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükümlülüğü bulunduğunu, davacı yanın dilekçesinin ekinde hiçbir delile yer vermeyerek ispat yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, davacının tek yanlı hazırlanmış olduğu ekspertiz raporuna dayanarak haklarına halef olduğu sigortalısı üçüncü kişinin zararını tespit ettiğini, davacının sigortalısının zararının ekspertiz raporunda belirtilen ve dava dışı sigortalıya ödenen tutar kadar olduğunun da ispata muhtaç olduğunu, ispat yükümlülüğünü yerine getiremeyen davacının davasının, meydana gelen olayda müvekkili şirketin kusuru da bulunmaması nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğinin izahten vareste olduğunu beyanla davanın reddine, haksız ve kötü niyetli alacaklının dava ve icra takibi değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
28/11/2017 Tarihli bilirkişi raporunda; davacının sigortalı iş yerinde meydana geldiği tespit olunan dava konusu 13.311,00 TL toplam hasar tazminatının olay tarihi itibariyle rayiç piyasa değerine denk ve dolayısıyla gerçek zarar olduğunu, yüklenici sıfatına haiz davalı şirketin davacının uğradığı zarardan %100 oranında sorumlu olduğunu, davalı tarafça İstanbul… İcra Müdürlüğü’ne yapılan itirazın yerinde olmadığını, takip tarihine kadar işlemiş faizin 2.300,80 TL olduğunu belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E…., K…., RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişki TBK’nun haksız fiile ve ilişkin hükümleri kapsamında kaldığından ve dava dışı sigortalı ile davalının ticari işletmeleri ile ilgili bulunmadığından dava bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir.Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır.Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan .davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair 5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imzalı
Hakim
e-imzalı