Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1038 E. 2018/1046 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1038 Esas
KARAR NO : 2018/1046
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2016
KARAR TARİHİ : 23/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili bankanın …Şubesi ile dava dışı asıl borçlu …A.Ş. arasında bağıtlanan dört adet Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak adı geçen şirkete kredi açıldığını ve kullandırıldığını, davalının ise 26/04/2010 tarihli 3.000.000,00 TL, 16/08/2012 tarihli 1.800.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından borçtan sorumlu olduğunu, sözleşme koşullarına uyulmaması nedeniyle hesabın katedilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, ödeme yapılmadığından haklarında yasal takibe geçildiğini, davalının haksız ve dayanıksız itirazıyla takibi durdurduğunu belirterek itirazının iptali ile takibin devamını ve %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; İddiaların hukuka ve gerçeğe aykırı olduğunu, borcun asıl borçlu şirket tarafından tamamen ödendiğini, Genel Kredi Sözleşmesinin 56. Maddesinin HMK 193 maddesi uyarınca ispat hakkının kullanımını imkansız kıldığından geçersiz olduğunu belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 2.183.047,83 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, Genel Kredi Sözleşmesi ve ihtarname asılları kasaya alınmış, takip dosyası getirtilerek incelenmiş, bağıtlandığı çekişmesiz bulunan kredi sözleşmesi uyarınca kesin delil olacağı kararlaştırılan davacı banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
26/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı toplam 4.800.000,00 TL’lik kredi sözleşmeleri kapsamında asıl borçluya kullandırılan kredilerden dolayı TBK’nın 589 maddesi doğrultusunda limit kapsamında kalan asıl borcun tamamından sorumlu bulunduğu, takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı müşterek borçlu müteselsil kefilden toplam 1.353.624,19 TL alacaklı bulunduğu, 886.193,97 TL tutarındaki asıl alacağa takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi istenilebileceği belirtilmiştir. İtirazlar üzerine düzenlenen 26/08/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök raporun sonuç kısmında belirtilen miktarın değiştirilmesine gerek bulunmadığı, kefalet limiti kapsamında kalan borcun tamamından davalının müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları gerekçesi itibariyle yerinde görülerek hükme dayanak alınmıştır. İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; Davacı bankanın …Şubesi ile asıl borçlu …A.Ş. arasında bağıtlanan dört adet Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak adı geçen şirkete kredi açıldığı ve kullandırıldığı, davalının ise 26/04/2010 tarihli 3.000.000,00 TL, 16/08/2012 tarihli 1.800.000,00 TL bedelli olmak üzere iki adet Genel Kredi Sözleşmesini toplam 4.800.000,00 TL bedelli müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı belirlenmiştir. Davalı vekili bu sözleşmelere dayalı kredilerin asıl borçlu tarafından ödendiğini ve kefil sıfatıyla borcun kalmadığını savunmuştur. Davalının imzalamış olduğu sözleşmeler ile kefalet limitini itirazı bulunmamakta, bu sözleşmelere dayalı borcun ödendiğini, dava konusu borcun ise asıl borçlu ile bağıtlanan diğer kredi sözleşmelerine dayalı olarak kullandırılan krediden kaynaklandığını savunmaktadır. 26/03/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda bu ayrım yapılmış, davalının kefalet imzası bulunmayan sözleşmelere dayalı olarak nakti kredi ve gayrinakti teminat kredisi kullandırıldığı, davalının imzaladığı sözleşmeler sonrasında kullandırılan kredilerin açıkça belirtilerek taksitli kredi, rotatif kredi ve kredili mevduata ilişkin olduğu, bu sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerden dolayı davacı bankanın takip tarihi itibariyle asıl borçlu şirketten ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla davalıdan alacak tutarının toplam 1.353.624,19 TL alacaklı olduğu ve asıl alacak tutarı olan 886.193,97 TL’sına takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi yürütülmek suretiyle takibin devamı yönünden davalının itirazının iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davalının itirazının toplam 1.353.624,19 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve fakat asıl alacak tutarı olan 886.193,97 TL’sına takip tarihinden itibaren yıllık %72 oranında temerrüt faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazla istemin REDDİNE,
Davalının % 20 (270.724,83 TL ) oranında icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 92.466,06TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 64.558,73 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 47.126,95 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 870,50 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 62’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 915,00 TL gider avansından geriye kalan 44,50 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafça yatırılan 55,00 TL gider avansının karar kesinleşdiğinde davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Açıklandı.
Başkan
Üye
Üye
Katip

HARÇ BEYANI /
92.466,06 TL KARAR HARCI

DAVACI GİDERİ /
750,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
120,50 TL TEBLİĞLER /
870,50 TL TOPLAM