Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/102 E. 2020/820 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/102 Esas
KARAR NO : 2020/820

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/02/2016
KARAR TARİHİ : 24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 01/07/2015 tarihinde sürücüsü … olan ve … Tic. Ltd. Şti adına kayıtlı … plakalı davalı … Sigorta A.Ş tarafından sigortalı aracın kendisine çarpması sonucu yaralandığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00-TL manevi tazminatın araç sürücüsü … ve araç ruhsat sahibi … Limited Şirketi’nden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsiline, 5.000,00-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden poliçe üst limitiyle sınırlı olmak üzere tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, … plaklı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalılara müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar … ve … Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının maluliyetinin söz konusu olmadığını, davacı tarafın kazadan önce ve kazadan sonra aynı işi ifa ettiğini ve gelirinde herhangi bir değişiklik olmadığını, kazadan önce de sonra da asgari ücret ile çalıştığını, davacının manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu beyanla haksız ve kötüniyetle açılan huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, gönderilen zarfta davalı … Sigorta A.Ş. yazmasına karşın dava dilekçesinde davalılar arasında … Sigorta A.Ş.’nin bulunmadığını bu nedenle her halükarda müvekkili şirket adına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Trafik kaydı, tedavi evrakları, SGK kayıtları, … 25.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas numaralı dosyası, hasar dosyası, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
Davacı vekilinin 25/02/2016 havale tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın sehven … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ tarafından sigortalı olduğu bildirilmiş ise de kaza tarihinde … plakalı aracın … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ tarafından sigortalı olduğunun anlaşıldığı belirtilerek taraf değişikliği talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 21/03/2016 tarihli dilekçesinde ve özetle; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili şirket tarafından sigortalı olmadığını, kaza tarihini kapsayan poliçe bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle müvekkili şirket adına açılmış olan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili 23/03/2016 tarihli dilekçesi ile taraf değişikliğine muvafakatlerinin bulunmadıklarını belirtmişler ise de 01/04/2016 tarihli dilekçesinde de taraf değişikliğine muvafakatlerinin bulunduğunu beyan etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun … Karar sayılı raporunda: …’in 01.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kas İskelet Sistemi, Şekil 2.6 %4, Şekil 2.7 %5, %4+%5=%9 Kas İskelet Sistemi, Şekil 2.9 %1 Balthazard formülüne göre; % 9,91, Tablo 2.3’e göre;
1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 6 (yüzdealtı) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüşü bildirilmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili 22/01/2020 tarihli dilekçesinde ve özetle; davacı ile maddi zararları konusunda karşılıklı olarak sulhen mutabakata varıldığını, müvekkilinin poliçeden kaynaklı sorumluluğunu tamamen yerine getirdiğini ve tüm davalılar yönünden maddi tazminat taleplerinden feragat edildiğini, davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama giderleri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizin 23/01/2020 tarihli celsesinde davacı vekilinin: “Sigorta şirketi ile maddi tazminat yönünden sulh olduk bu nedenle maddi tazminat talebimizden tüm davalılar yönünden feragat ediyoruz, manevi tazminat yönünden yargılamaya devam edilsin.” beyanında bulunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun’un 85.maddesi kapsamında işletene ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97.maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi ve manevi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; 01/07/2015 tarihinde yaya olan davacıya davalı …’ın sürücüsü olduğu diğer davalı … ait davalı … Sigortanın ZMM sigortası düzenlediği … plakalı aracın çarpması sonucu 5.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile 20.000,00 TL manevi tazminatın da sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden yasal faizi ile tazmini talebi konusunda olduğu anlaşılmıştır.
6098 Sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92.maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller, ATK raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı sürücü …’ın asli kusurlu, davacının yaya olarak bulunduğu ve kusurlu olmadığı, kaza nedeniyle davacıda tüm vücut engellilik oranının % 6 (yüzdealtı) olduğu, iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar olduğu, davacının maddi tazminat talepleri yönünden davalı sigorta şirketi ile sulh olmaları nedeniyle tüm davalılar yönünden maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiği görülmüştür. Bu nedenle davacının maddi tazminat yönünden talebinin Mahkememizce feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların kazadaki kusur durumları, davacının sürekli maluliyetinin %6, geçici iş göremezliğinin ise 4 ay olması, davacının iyileşme süresi ile manevi tazminatın bir ceza ve zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak, TBK’nun 49, 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85.maddeleri kapsamında, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 12.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/07/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce her ne kadar 24/12/2020 tarihli duruşmada verilen kısa kararda; sehven ”1-Davanın davalı … Sigorta A.Ş yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine” yönelik karar verilmişse de dosyanın incelenmesinde; öncelikle davanın sigorta şirketi olarak … Sigorta A.Ş’ye açıldığı, davacı vekilinin ilk kez 24/02/2016 tarihli dilekçesi ile davanın … Sigorta’ya yönetilmesini talep ederek davada taraf değişikliğini talep ettiği, Mahkememizin 02/03/2016 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin taraf değişikliğine yönelik davalının açık muvafakatinin bulunup bulunmadığı sorulmuş, davalı … Sigorta vekili önce 24/03/2016 tarihli dilekçeleri ile taraf değişikliğine muvafakatlerinin olmadığını bildirmesi üzerine Mahkememizce 30/03/2016 tarihli ara karar kurulmuş, bu ara karar ile davacı vekilinin taraf değişikliği talebinin reddine ve … Sigorta A.Ş’ye tebligat yapılması talebinin davada taraf olmadığından reddine karar verilmiş, daha sonra davalı … Sigorta vekili 01/04/2016 tarihli dilekçesi ile taraf değişikliğine muvafakatlerinin olduğunu bildirmiş, bunun üzerine dava dilekçesi ve tensip zaptı … Sigorta A.Ş’ye tebliğe çıkartıldığı ve 19/04/2016 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, Mahkememizin 10/05/2016 tarihli ara kararı ile davalı … Sigorta A.Ş’ye dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğe gönderildiğinin belirtildiği, ancak Mahkememizce sehven davada taraf değişikliğine ilişkin ara karar kurulmadan işlemler yapıldığından hem … Sigorta A.Ş hemde … Sigorta A.Ş davalı olarak UYAP kayıtlarında yer almakta ve yargılama süresince de her iki davalıya da tebligatlar çıkartılmıştır. Yine gerekçeli karar başlığında da her iki sigorta şirketi de davalı olarak gösterilmiştir. Ancak davalı … Sigorta vekilinin 01/04/2016 tarihli dilekçesi ile taraf değişikliğine muvafakatlerinin olduğunu bildirmesinin akabinde dava dilekçesinin ve tensip zaptının … Sigorta A.Ş’ye tebliğe çıkartılması, devamındaki yargılama aşamalarının … Sigorta A.Ş’ye tebliğe çıkartılması taraf değişikliğinin aslında kabul edildiğini göstermektedir. Bu nedenle dava her ne kadar … Sigorta A.Ş’ye yönelik açılmışsa da davalı … Sigorta vekilinin 01/04/2016 tarihli dilekçesi ile taraf değişikliğine muvafakatlerinin olduğunu bildirmesinden sonra davada taraf değişikliği kabul edilerek dava … Sigorta A.Ş’ye yöneltilerek devam etmiştir. Ancak gerekçeli karar yazılırken kısa karar ile gerekçeli karar arasında hüküm fıkrasında değişiklik yapmamak adına bu husus gerekçe kısmında belirtilmiş ve ”1-Davanın davalı … Sigorta A.Ş yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine” ilişkin kısım hüküm fıkrasından çıkartılmamıştır. Yine yukarıdaki açıklamalar ışığında Mahkememizce davalı … Sigorta vekilinin 01/04/2016 tarihli dilekçesi ile taraf değişikliğine muvafakatlerinin olduğunu bildirmesinden sonra ve Mahkememizce de kabul edilmesinden sonra davalılar …, … Şti ve … Sigorta A.Ş olarak devam etmiş ve yargılama giderleri hesaplanırken de bu husus nazara alınmıştır.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Davalı … Sigorta A.Ş.yönünden husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Davacının davalılar … ve … Limited Şirketi yönünden manevi tazminat talebinin ise KISMEN KABULÜ İLE; 12.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/07/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ise reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 819,72-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak alınan 85,39-TL karar harcının mahsubuna, bakiye 734,33-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Reddedilen Maddi tazminat talebi yönünden; Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından talep edilmediğinden vekalet ücreti hususunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Reddedilen Maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … Ltd. Şti’ye verilmesine,
6-Kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen Manevi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … Limited Şirketi’ne verilmesine,
7-Davalılar tarafından yatırılan gider avansı ve yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yapılan dava açılırken peşin olarak yatırmış olduğu 85,39-TL, 29,20-TL başvuru harcı, 687,00-TL Adli Tıp Faturası, 485,70-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.287,29-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %60’ının (772,37-TL) davalılar … ve … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … Şirketi vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2020

Katip ¸

Hakim ¸