Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/993 E. 2018/832 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/993 Esas
KARAR NO : 2018/832
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 19/10/2015
KARAR TARİHİ : 17/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin … yılında kurulduğunu ve Prekast üretimini gerçekleştirdiğini, ülkenin önde gelen kamu ve özel kurumlarına hizmet vermekte olduğunu, …ve …’nda iletişim ofislerinin bulunduğunu, fabrikasının Çekmeköy de olduğunu bünyesinde 111 kişi istihdam ettiğini, dünya standartlarında üretim gerçekleştirdiğini, 25 yıldır değişmeyen tedarikçileri ve müşteri portföyü bulunduğunu, ekonomik koşullar nedeniyle dar boğaza düştüklerini, tüm ofislerde kiracı olduklarını, mali yapılarının ıslah edilebileceğini ve hazırlanan iyileştirme projesi ile bu sıkıntıyı aşabileceklerini belirterek müvekkili şirketin kaydi ve rayiç değerleri ile sunulan ara blançosuna göre borca batık durumda olduğunu, ortakların şirkete nakdi ve ayni sermaye koymayı taahhüt ettiklerini, imkan verilmesi halinde sıkıntının 4 yıllık bir süre de giderilebileceğini belirterek borca batıklığın tespiti ve sunulan iyileştirme projesi kapsamında mali durumunu düzeltilebilmesi için iflasının 1 yıl süre ile ertelenmesini ve ihtiyati tedbire karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava,6102 sayılı TTK.nun 376 ve İİK.nun 179. Maddesi hükmüne dayalı açılmış olup, davacı şirketin borca batık olduğunun tespiti ve iflasının 1 yıl süre ile ertelenmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkili şirketin faaliyet alanını belirterek ekonomik koşullardaki olumsuz değişiklikler, artan personel giderleri, dar boğaz sıkıntıları sektörel problemler nedeniyle şirketin borca batık haline geldiğini, yüksek tutarlarda finansman giderleri ile karşı karşıya kaldığını, iflasın ertelenmesi halinde ekonomik durumunu düzeltebileceğini ileri sürerek iflasının 1 yıl ertelenmesini ve yürüyen icra takiplerinin, takas mahsup ve temlik uygulamalarının durdurulmasına, şirkete ait hacizli araçların devir ve temlikinin engellenmesi için tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
TTK.nun 376, İİK.nun 154 ve 179. maddesi hükmünde öngörüldüğü üzere iflas erteleme ve giderek iflas davalarında mutlak yetkili mahkeme, tacirin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesidir. Davacı şirketin muamele merkezi de mahkememizin yargı yetkisi sınırları içindedir. Buna göre, davanın görülmesinde mahkememiz kesin yetkilidir.
İİK.nun 181. Maddesi yollaması ile İİK.nun 166. Maddesi gereğince Ticaret Sicil Gazetesi ve Türkiye Genelinde trajı 100.000.’in üzerinde beş büyük gazeteden birinde ilanlar yaptırılmış ve yukarıda isim ve ünvanlılar belirtilen alacaklılar davaya müdahil olarak katılmışlardır.
Davacı tarafça gösterilen deliller toplanmış, şirkete ait mal varlığının rayiç değerinin ve borca batıklığın tespiti yönünden bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememizce alınan 28/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2017 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun düzenlendiği, delil niteliğini taşıdığı, 30/11/2017 tarihi itibarıyla sunulan bilanço ve gelir tablolarına göre; kaydi değerler üzerinde yapılan inceleme sonucunda öz varlığının 2.795.414,78 TL olduğunun belirlendiği, bu bilançoya göre; davacı şirketin kaydi değerleri dikkate alındığında borca batık durumda olmadığı mali durumunun düzeldiği belirtilmiştir.
Davacı vekilini bilirkişi raporunu doğrulamış müvekkili şirketin borca batıklıktan çıktığını, dava koşullarının bulunmadığını ileri sürmüştür.
Müdahil vekillerince; davacı şirketin iflasının ertelenme koşullarının oluşmadığı, borca batık durumda olmadığı, bu nedenle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
28/02/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7101 sayılı “İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun” 3.maddesi ile; 2004 sayılı İİK nın 179.maddesi değiştirilmiştir. Buna göre; sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre, borca batık olduğu, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir. TTK nın 377.inci ve 634 üncü maddeleri ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 63.maddesi hükmü saklıdır.
Aynı kanunun 62.maddesi ile 6102 sayılı TTK nın 377.maddesi başlığı ile birlikte değiştirilmiştir. Buna göre; “6102 sayılı kanunun 377/1 maddesi uyarınca yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı, 376 ncı maddenin 3. Fıkrası uyarınca yapacağı iflas talebi ile birlikte veya bu kapsamda yapılan iflas yargılaması sırasında 2004 sayılı Kanunun 285 ncı ve devamı maddeleri uyarınca konkordato da talep edebilir.” hükmü getirilmiştir.
Yapılan yasal düzenleme ile borca batık durumda olan sermaye şirketlerinin iflas ve koşulları varsa konkordato isteminde bulunabilecekleri belirlenmiştir. Başka bir anlatımla; 7101 sayılı Kanunla değişik İİK. 179 ve TTK 377 maddeleri uyarınca; ancak iflas veya konkordato isteminde bulunabileceklerdir.” İflas erteleme” isteminin yasal dayanağı ortadan kaldırılmıştır. Somut olayda; dava tarihi itibarıyla davacı şirketin borca batık durumda olduğu ileri sürülerek iflas erteleme isteminde bulunulmuş ise de; 30/11/2017 tarihli bilanço ve mizan uyarınca kaydi değerlere göre, borca batık durumda olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle iflasını gerektiren bir durum söz konusu değildir. İflas erteleme isteminin yasal dayanağı ortadan kaldırılmış ve şirketin borca batıklıktan çıktığı belirlenmiş olmakla, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı şirketi ile ilgili olarak verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacı şirketin borca batıklıktan çıktığı anlaşılmakla ve yasal düzenleme göz önüne alınarak iflas erteleme istemi yönünden KONUSU KALMAYAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 7.905,40 TL gider avansından geriye kalan 3.245,90 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 5.000,00 TL iflas avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Müdahi… tarafından yatırılan 60,00 TL gider avansının hüküm kesinleştiğinde adı geçene iadesine,
Davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Başkan
Üye
Üye
Katip

HARÇ BEYANI /
35,90 TL KARAR HARCI
27,70 TL PEŞİN HARÇ
8,20 TL KALAN HARÇ