Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/917 E. 2019/326 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/917 Esas
KARAR NO : 2019/326
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20.02.2015 ( Mahkememize Kayıt Tarihi: 18/09/2015)
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalılardan …’nun sevk ve idaresindeki araçla müvekkillerinin murisi … çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, müteveffanın ölümü ile davacıların destekten yoksun kaldıklarını,büyük acı ve elem içinde olduklarını izah edilen nedenlerle davacı …için 100,00 TL ,diğer davacılar için ayrı ayrı 100,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının ,davacıların kaza nedeniyle yapmış oldukları sağlık,ulaşım,cenaze, defin vs masrafları ile bir takım giderlerle ilgili davacıların her biri için ayrı ayrı şimdilik 50,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi için poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,davacı eş …için 80.000,00 TL manevi tazninatın , diğer davacılar için ayrı ayrı 40.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA / Davalı …A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava dilekçesindeki sigortalı araç plakasının … olması gerektiğini, bu aracın davalı şirkete 09/01/2014/2015 vadeli … nolu poliçe ile ZMM sigortalı olduğunu, poliçe limitleriyle ve genel şartları kapsamında sorumlu olduklarını, poliçeye göre ölüm/sakatlık teminatının kişi başına 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, asıl sorumluluğun gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, davalı şirkete başvuru yapılmadığını, gerçek zararın sigortalısının kusuru oranında belirleneceğini davacı tarafın toplam 200.600,00 TL talep ettiğini, sigortanın bir zenginleşme aracı olmadığını, gerçek zararın mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, manevi tazminatların tedavi, defin, sağlık ve ulaşım giderlerinin teminat dışında kaldığını, bu kalemler yönünden davanın reddini gerektiğini, davacı yanın gerçek zararının aktüeryal hesaplama ile tespitinin gerektiğini, davacı şirketin müdebbir bir tacir genel kanunların ve poliçe genel ve özel şartlarının yüklediği tüm yükümlülükleri yerine getirdiğinden herhangi bir temerrütünden bahsedilemeyeceğini beyan ederek öncelikle uyun bir hasar başvurusu yapılması gerektiğini, ancak dava öncesinde başvuru olmadığından dava masraflarından ve ilgili ferilerinin talep edilemeyeceğini ve avans faizi istenemeyeceğini, bu taleplere itiraz ettiklerini, ticari faiz talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, faiz türünün yasal faiz olması gerektiğini, delillerin kendilerine tebliğ edilmesi gerektiğini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Dava, Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin …E- … K sayılı 20.02.2015 tarihli görevsizlik kararı sorasında Mahkememize tevzi edilerek kayıt olmuştur.
Davacı taraf; davalılardan …’un maliki/ işleteni olduğu, …AŞ’nin ZMMS poliçesini akdeden sigorta şirketi olduğu ve diğer davalı …’nun sürücüsü olduğu … plaka nolu aracı ile 24.12.2014 tarihinde seyir halindeyken yolun sol tarafındaki yaya yolunda yürümekte olduğu iddia olunan davacıların mirasbırakanı Neriman …’ya çarparak ölümüne sebebiyet verdiği iddiası ile destekten yoksun kalma, cenaze ve defin gideri gibi yapılan masraflardan dolayı talep edebilecekleri maddi tazminat ile manevi tazminat talep etmişlerdir.
Davacılar yargılama esnasında 11.05.2017 havale tarihli dilekçeleri ile dava konusu maddi tazminat taleplerinden feragat etmişler ve saptanan ve hukuksal durum karşısında maddi tazminat yönünden aşağıdaki şekilde feragat nedeniyle ret kararı 6100 Sayılı HMK 307-312 maddelerine uygun olarak verilmiştir.
Davalı taraf; iddia olunan vakıaları inkar ile genel mahiyette davanın reddini savunmuştur.
Dava; ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bilirkişiler …, … ve …’ın raporunda ve özetle; dava konusu olayda davalı sürücü …’nun %100 oranında tam kusurlu olduğunu, davacıların murisi yaya Neriman …’nın olayda kusursuz olduğunu, davacı…’nın müteveffa eşinin desteğinden yoksun kalması nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 125.372,42 TL olduğunu, cenaze ve defin giderlerinin 2.000,00 TL olarak tespit edildiğini, davalı Sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihinin dava tarihi olan 20/02/2015 tarihi olduğunu, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 24/12/2014 tarihi olduğunu, temerrüt faizi nevinin talep ile bağlı kalınarak yasal faiz türünden işleyecek faiz olduğunu, davacı …’nın 30 yaşında evli bir yetişkin davacı …’nın 26 yaşında ve davacı Nurdan …’nın 24 yaşında birer yetişkin olmaları, ayrıca davacı … ve Davacı …’ın çalışmayacak kadar engelli olduğuna dair özel bir durumlarının da olmaması nedeniyle davacı İlknur Karaya, davacı … ve davacı … yönünden maddi zarar hesabı yapılmasına yer bulunmadığı yönünde teknik değerlendirme bildirmişlerdir.
Dosya kapsamından davalı sürücü …’ nun aracının hızını mahal şartlarına göre ayarlamaması, manevraları düzenleyen genel şartlara aykırı davranması, KTK m 52,68,84 maddelerine aykırı aracı sevk ve idaresi, hafif virajlı ıslak ve kaygan yolda görüş açıkken ve yol genişliği yeterli iken aşırı hız yapması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde virajda sola savrularak kaldırımda yürüyen yaya davacılar murisine çarparak ölümüne sebep olması ile olay yerini terk etmesi gerekçesi ile kara yolundaki trafiği tehlikeli hale getirmesi, yolda dikkatsiz ve tedbirsiz davranması arasında illiyet bulunması sonucu olarak buna illi davacıların murisinin ölümüne neden olmasında % 100 oranında asli kusurlu sayılmıştır ve sürücü olmasına göre işleten ve sigorta şirketi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğu değerlendirilmiştir. Davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Davalı … KTK gereği işleten sıfatı ile sürücü ve sigorta şirketi ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumludur.
Davalı sigorta şirketinin maddi tazminat açısından sözleşmesel ve kanuni olarak diğer davalılar ile birlikte sadece maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna dikkat edilmiştir.
2918 Sayılı Kanun gereğince; destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri kapsam dışıdır hükmü bulunmaktadır. Davacıların murisinin hiç kusuru bulunmamaktadır.
Sorumluluk hukukunun en önemli amacı, kişinin mal varlığında iradesi dışında meydana gelmiş eksilmeyi ayni veya nakdi olarak gidermektir. Zararın tazminini talep etmek hakkı doğrudan zarar görene tanınmıştır. Doğrudan zarar görenin dışında üçüncü bir kişinin tazminat talebinde bulunma hakkı, kural olarak yoktur. Bu sebeple sözleşme dışı sorumluluk hukukunda üçüncü bir kişinin maruz kaldığı yansıma zararı, prensip olarak, tazmin edilemez niteliktedir. Zira sorumluluk hukukunun temel kurallarından birini, tazminat talebinde bulunabilecek olan kişi veya kişilerin sadece doğrudan zarara uğrayanlar olması oluşturur.
Desteğin destekte bulunduğu kişinin murisi olması veya aynı aile içerisinde yer alması şart değildir. Önemli olan desteğin para, hizmet veya ayni olarak sürekli, düzenli ve karşılıksız bir şekilde desteklediği kişiye yardımlarda bulunmasıdır.
İş bu davada davacının, ölenin desteğinden yoksun kalan eş ve çocuklar olduğu anlaşılmaktadır.
Bir kişinin başka bir kişiye desteği olup olmadığı fiili duruma göre belirlenecektir. Bir kişiye fiilen sürekli ve düzenli olarak bakan veya hayatın olağan akışı içerisinde o kişiye bu şekilde bakma olasılığı çok yüksek olan kişi, o şahsın desteğidir.
Davacı üzerinde doğan zararın niteliği de belirlenmelidir: Davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebine dayanak olarak gösterdiği zarar murisin ölümü sonucunda meydana gelmekle birlikte davacı üzerinde doğan bir zarardan ayrı ve salt onun desteğinden yoksun kalınması olgusuna dayalı, mirasçılık sıfatıyla bağlı olmaksızın uğranılabilen bir zarardır. Böyle bir zararın davacının kendisinin sahip olacağı hakla bir ilişkisi olmadığı gibi doğrudan davacının zararıyla bağlı ve onunla sınırlı bir zarar da değildir. Davacının desteğinin ölümü zararı doğuran olay olmakla birlikte, zarar doğrudan üçüncü kişi durumundaki destekten yoksun kalanlar üzerinde oluşmuştur. Buradaki zarar, davacının salt bu sıfatla devraldıkları desteklerinin uğradığı ve ondan intikal eden bir zarar da değildir. Talep edilen destek zararı, ölenin değil üçüncü kişilerin üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zarardır.
Davacı tarafın maddi tazminat taleplerinden feragat etmesi gereği davanın maddi tazminat açısından reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat açısından; davacıların dava konusu olan trafik kazasında ölen desteklerinin kusursuz olduğu davalı sürücünün yukarıda izah olunduğu üzere % 100 kusurlu olduğu hususuna dikkat edilmiştir.
Davalı gerçek kişilerin sürücü ve işleten sıfatı ile belirlenen kusurlar gereğince TBK ve KTK gereğince manevi tazminattan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı ayrıca manevi tazminat klozunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Zaten manevi tazminat davalı sigorta şirketinden talep edilmemiştir.
Manevi tazminat açısından yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere sigorta şirketi dışındaki kusur oranı ile sorumlu olan sürücü ve araç işleten olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte sorumludur.
Davacıların, ölen destekleri eş ve çocuklar olarak olarak; kusursuz ölen desteklerinin ölümü nedeni ile destekten yoksun kaldıklarına kanaat getirilmiştir.
Tarafların/ gerçek kişi mali sosyal durumuna, desteklik durumuna, ölen desteğin yaşına, kusurluluğu oranına dikkat edilmiştir.
Gerçek kişi tarafların asgari geçimi dikkate alınarak statüsüne ve sosyal hayatına etkileri değerlendirilmiştir.
Mahkememizce taktir olunan manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, somut olayda taktir hakkını kullanılırken, somut olaya etkili olan nedenler de objektif ölçülere göre irdelenmiştir ve yukarıda izah olunduğu şekilde detaylı bir biçimde gösterilmiştir.
Mahkememizce özel haller yaş, destek, kusur… vb göz önünde tutularak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verilen tutar adalete uygun değerlendirilmiştir.
Davacıların gerçek kişi davalılardan istemiş olduğu ayrı ayrı eş … açısından 80.000 TL, çocuklar için ayrı ayrı 40.000,00′ er TL manevi tazminatın günümüz şartlarında tarafların sosyal statüsü, tarafların mali sosyal durumları nedeni ile yüksek bir rakam olduğu anlaşılmaktadır.
İstenilen manevi tazminat para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır, çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir, aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır, bu tazminatın sınırı amacına göre belirlenmiştir, taktir edilen miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır ilkelerine de dikkat edilmiştir.
Ölenin eş ve çocukları en yakın aile bireyleri olup yakınlıkları gereğince hayatın olağan akışında davacıların ölüm nedeni ile yaşadığı acı ve elem muhakkaktır.
Manevi tazminat, kusurlu tarafın fiili sonucu bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından mahkememizce T.M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkı kullanılarak, manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir.
Mahkememizce belirleme yapılırken somut olayın özelliği, zarar görenin ve kusurlu tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, kaza nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmiştir.
Maddi ve hukuki olgular; hukuk- hak- nesafet- hakkaniyet- ülkenin ekonomik koşulları- tarafların ekonomik sosyal durumları- paranın satın alma gücü- davalının kusur durumları- olayın ağırlığı- olay tarihi- gelişen hukukta tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oran- ölen desteğin yaşı, cezadan çok mağduru tatmin ediciliği- manevi tazminatın bölünmezliği ile birlikte değerlendirilmiştir.
Manevi zarardan davacılar olan eş ve çocukların manevi ve fiili bağları gereği kaza nedeni ile ölümü sonucu elem duyduğu muhakkak olduğundan davalı sürücünün kusuru ve işletenin kanuni sorumluluğu bulunduğunun değerlendirilmesi ile davacı ve davalı tarafların ekonomik ve sosyal durumları, zararın ağırlığı, yüzdesel kusur nazara alınarak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususu da dikkate alınmak suretiyle paranın satın alma gücü karşısında hakkaniyet gereğince makul bulunan- vicdanen kanaat edinilen talep edilen manevi tazminatın davacılara verilmesi gerekmiştir.
Mahkememizin de kabulünde olduğu üzere, davalı tarafın kusuru oranında davacıların desteğinin ölümüne neden olduğu, kusurlu davranışların aynı zamanda hayatın olağan akışında mağduriyet yaşayan herkesi etkileyebilecek nitelikte olduğu, davacının tinsel aleminde üzüntü, elem , keder ve manevi yıkıma vücut verdiğine kanaat getirilmiştir.
Mahkememizce, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TBK 58, 60, TMK 24,25, Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Hükümleri doğrultusunda TMK 4. maddesi uyarınca ) dikkate alınarak davacılar yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş, tüm dosya içeriğine göre vicdanen- takdiren ve kanunen aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Faiz davacı tarafından istenilmekle haksız fiil oluşturan kaza tarihinden itibaren yasal faize yönelik karar değerlendirilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacıların maddi tazminat davasında feragatları nedeniyle davalarının reddine,
2-A-) Davacı ölen …’nın eşi …’nın manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar işleten … ve Sürücü …’dan müştereken ve müteselsilen 24/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile tahsiline, davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B-) Davacı ölen …’nın kızı … (…)’ın manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar işleten … ve Sürücü …’dan müştereken ve müteselsilen 24/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile tahsiline, davacı … (…)’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
C-)Davacı ölen …’nın oğlu …’nın manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar işleten … ve Sürücü …’dan müştereken ve müteselsilen 24/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile tahsiline, davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
D-)Davacı ölen …’nın kızı …(…)’nın manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar işleten … ve Sürücü …’dan müştereken ve müteselsilen 24/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile tahsiline, davacı … (…)’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 2.390,85 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.425,75 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, fazla yatırılan 1.034,90 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine, mahsup edilen 2.390,85 TL harcın davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacılar üzerinde bırakılmasına,
4- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 2.528,60 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 442,50 TL’nin davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
5- İşbu dava nedeni ile davalı …A.Ş tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalı …A.Ş.’ye verilmesine,
6-Red edilen maddi tazminat üzerinden davalı …A.Ş ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 600,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılar …A.Ş. Ve …’ya verilmesine,
7- Davacı …kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat talebi üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
8- Davacı … (…) kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. M. 10 daki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat talebi üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … (…)’ya verilmesine,
9- Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. M. 10 daki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat talebi üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
10- Davacı … (…) kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. M. 10 daki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat talebi üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … (…)’ya verilmesine,
11- Red edilen manevi tazminat üzerinden davalılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde A.A.Ü.T. M. 10 daki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …dan tahsili ile davalı Haşim Karabulutçu’ya verilmesine,
12- Red edilen manevi tazminat üzerinden davalılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde A.A.Ü.T. M. 10 daki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı … (…) tahsili ile davalı …’ya verilmesine,
13- Red edilen manevi tazminat üzerinden davalılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde A.A.Ü.T. M. 10 daki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı …’ya verilmesine,
14- Red edilen manevi tazminat üzerinden davalılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde A.A.Ü.T. M. 10 daki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı … (…)’dan tahsili ile davalı …’ya verilmesine,
15- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır