Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/868 E. 2018/769 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/868 Esas
KARAR NO : 2018/769
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/01/2012
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/538 ESAS SAYILI
DOSYASI İLE TEVHİTLİDİR. /
ESAS NO : 2017/538
KARAR NO : 2017/621
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :19/01/2012
KARAR TARİHİ : 05/07/2017
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili, dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin belirtilen adreste tekstil işi uğraştığını, 23.10.2010 tarihinde işyerinde bulunan … nolu elektrik sayacının davalı şirket çalışanlarınca bilgisayarla yapılan kontrolünde kalibrasyon tarihinin farklı olduğu gerekçesi ile söküldüğünü ve tutanak düzenlendiğini, yerine … nolu elektrik sayacının takıldığını, sayaç laboratuvar muayenesi sonucunda, elektrik sayacını müdahale edildiği gerekçesi ile dava konusu faturaların tahakkuk ettirildiğini, yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 24 saat çalışma yapılıyormuş gibi hesaplama yapılarak fatura düzenlendiğini, ayrıca kaçak elektrik enerjisi kullanım bedeli olarak 2.479,90.-TL’lık fatura düzenlendiğini, dava konusu edilen diğer 42.049,40.-TL’lık faturanın ise 15.12.2009-14.10.2010 tarihleri arasında eksik elektrik enerjisi tüketim faturası olarak düzenlendiğini hesaplamaların fahiş rakamlarda olup müvekkiline ait işyerinde enerji kesilmesi işleminin uygulanması halinde zarara uğrayacağını belirterek; açıklanan 2 adet faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile faturaların iptaline ve bu faturalardan dolayı … tesisat nolu elektrik sayacına uygulanacak enerji kesilmesi işleminin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 4.4.2012 tarihli dilekçesinde; dava konusu bedeli 56.823,00.-TL olarak davalı şirkete ödediğini belirtmiş ve ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tekstil işiyle iştigal etmekte olduğu davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu ve müvekkil şirkete usulsüz olarak keşide edilen … seri nolu … fatura nolu 11.07.2011 son ödeme tarihli 4.245,80 TL bedelli elektrik faturasının icra takibi baskısı altında itirazi kayıtla 5.035 TL olarak ödendiğini belirterek borçlu olmadığının tespitini ve icra baskısı altında ödenen 5.035 TL nin davalı şirketten ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı şirketin aboneliğini doğrulamış, davacı adresinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 23.10.2010 tarihli tutanak ve 13.12.2012 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, EPDK uyarınca çıkarılan yönetmelik hükümlerine göre; 11.01.2011 tarih 42.049,40.-TL bedelli eksik elektrik kullanımı ve 01.01.2011 tarih 2.479,90.-TL bedelli kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirilerek davacıya tebliğ edildiğini, davacının faturalara itirazının kaçak itiraz komisyonu tarafından reddedildiğini ve bu kararın onandığını, borcun ödenmemesi üzerine Bakırköy …İcra Müd.’nün … sayılı dosyası üzerinden davacı hakkında icra takibine geçildiğini ve davacının takip borcunu 16.08.2011 tarihinde kabul ederek tamamen ödediğini belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
Bu dosya ile birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dava dosyasında; davalı Vekili, cevap dilekçesinde ve özetle;davacı yanın müvekkili şirkete kayıtlı mühürsüz ve borcu nedeniyle kesik olan sayaç üzerinden elektrik kullandığının 18.06.2011 tarihli tutanakla tespit edildiğini ve kaçak tüketim faturasının tahakkuk ettirildiğini ödenmemesi akabinde icra takibine konu edilerek tahsil edildiğini faturanın gerçeği yansıttığını ve usulüne uygun oarak düzenlendiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl ve birleşen dava davacının abonesi olduğu, tesisattaki elektrik sayacına müdahale edildiği gerekçesi ile davalı şirket tarafından taahhuk ettirilen faturalardan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış,sayaç değiştirme tutanağı, kaçak elektrik tespit tutanağı, fatura örnekleri , abonman kart bilgileri, laboratuvar raporu örneği, … Kaçak İtiraz Komisyonu Kararı, davacının ödeme belgeleri, Bakırköy … İcra Müd.nün … sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş ve dosya üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Mahkememizin 07/05/2013 tarih ve … esas … karar sayılı kararı Yargıtay …Hukuk Dairesinin 07/04/2015 tarih … esas … karar sayılı ilamiyla bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında “Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacının tekstil işi ile uğraştığını, davacıya ait işyerinde yapılan kontroller sırasında sayacın kalibrasyon tarihinin farklı olduğu gerekçesi ile sayacın söküldüğünü, sayacın yapılan muayenesi sonucunda, müdahalede bulunulduğunun tespit edilerek ve kaçak işlemi yapıldığını, fatura düzenlendiğini, ancak davacının kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını ileri sürerek, kaçak bedelinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullanıldığının tesbit edildiğini ve hakkında kaçak ve ek tahakkuk yapıldığını, yapılan tahakkukların mevzuata uygun olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 826,63. TL’nin 15.08.2011 ödeme tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline (istirdadına), fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacı şirketin abonesi olduğu … tesisat nolu elektrik sayacına müdahale edildiği gerekçesi ile davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen faturalardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ödenen bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 826,63. TL’nin 15.08.2011 ödeme tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline (istirdadına), fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dosyada mevcut Ayar Ölçü raporuna göre “..Sayaç ölçü mühürlerinin açılıp kapatıldığı, sayaç içinin komple değiştirildiği, sayaç iç bilgi çıktısında üretim tarihi ile etiket bilgilerinin birbirini tutmadığı, geçmiş dönem endeks bilgilerine müdahale edildiği, gövde kapağının telm ile bağlandığı…” anlaşılmıştır.
Somut olayda, görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda; davacının 1653 TL kaçak bedeli ve 42.049 TL kaçak ek tahakkuk bedelinden sorumlu olduğu, davacının icra takibinden sonra ödediği 56.990 TL dikkate alındığında kaçak elektrik bedeli olarak ödemesi gereken 1653 TL yerine 2470 TL ödediği, bu nedenle de, aradaki fark olan 826 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davalının eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu, kaçak elektrik bedelinin tutanak tarihi itibariyle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararı esas alınarak hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile tutanak tarihindeki yönetmeliğe uygun değildir. Yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacının davalı taraftan isteyebileceği asıl alacak ve işlemiş faizden oluşan bedelin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı karara göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Diğer yandan; Elektriği kaçak kullananlar kurul kararı gereğince, kaçak bedelini cezalı bedel üzerinden ödemektedirler. O hâlde, elektriği kaçak olarak kullanmayan abonelerin ödemediği bedelleri, daha yüksek (cezalı) tarife üzerinden ödeyen kaçak kullanıcılardan tahsil etmek; hak, nesafet, eşitlik ve hukukun genel ilkeleriyle bağdaşmaz. Söz konusu bedellerin elektriği kaçak kullananlardan alınmaması kaçak kullanımı teşvik veya kaçak elektrik kullananları koruma gibi de algılanamaz. Zira, kaçak kullananlar zaten daha yüksek tarife üzerinden kaçak elektrik bedeli ödemektedirler.
Öyle ise mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, daha yüksek tarife üzerinden hesaplanan kaçak tüketim bedeli yanında, (aboneli kullanımlarda kabul edildiği gibi) kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedellerinin tahsil edilemeyeceği kabul edilip, kaçak ve kaçak ek tahakkukuna; kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedelleri dahil edilmeden, Yargıtay denetimine açık, bilimsel verilere ve yönetmeliğe uygun şekilde bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, aksine gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiştir SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”denilmektedir.
Birleşen davaya ilişkin bozma ilamında ” 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “Süre “başlıklı bölümünde;
Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda, aşağıda belirlenen süreler esas alınır.
1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;
a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.
Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.
b) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün alınır.
2) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre, tüketicinin tespite konu elektrik enerjisinin kesildiği tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süredir. Bu süre 90 günü geçemez.
Aynı kararın “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde;
“Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı;
1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;
a) Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)
b) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;
1) Meskenlerde, bağlantı gücü ve ortalama aylık çalışma saatine göre (buradaki bağlantı gücü, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW’ın altında olmamak üzere) yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak,
2)Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre,
3)Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre, hesaplanır.
Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir.
Mühür altındaki sayaçlardan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmiş ise, tüketilen elektrik enerjisi sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak tüketim hesaplanır.
2) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde; elektrik enerjisinin kesildiği tarihteki endeks değeri ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihteki endeks değeri arasındaki fark dikkate alınarak hesaplanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; davaya konu18.06.2011 tarihli kaçak tespit tutanağında, idareye kayıtlı ,mühürsüz ancak cereyanı kesik olan sayactan elektrik kullanıldığı tespit edilmiş, bu tutanağa dayanılarak davalı tarafından kaçak ve kaçak ek tahakkuku yapılmıştır.
Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, kaçak elektrik bedeli ve kaçak ek tahakkuk bedeli kurulu güce göre hesaplanmıştır.
Kaçak elektrik ve ek tahakkuk bedeli hesabının, öncelikle, ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre yapılması; doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa kurulu güç esas alınarak yukarıda açıklanan yöntemle yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Bununla birlikte,davalı kurumun davaya konu 18.06.2011 tarihli kaçak tespit tutanağında ,dava konusu yerin daha önceki tarihlerde elektriği kestiğine dair tespiti olduğu ancak dosya kapsamında daha önceki tarihlerde davalı kurumun elektriği kestiğine dair dair tutanağının bulunmadığı anlaşılmakla ,mahkemece bu belgenin de dosyaya celbi istenerek , yine aboneliğin başlangıcından itibaren geçmiş dönem tüketim ekstrelerinin celbedilmesi,mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının ilgili mevzuat ve yönetmelik çerçevesinde değerlendirilmesi ve kaçak kullanım tarih aralığında yürürlükte bulunan tarife uyarınca kaçak kullanım miktarının, kaçak elektrik ve ek tahakkuk bedelinin tespiti amacıyla, önceki bilirkişi dışında oluşturulacak konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak, davalı kurumun davacı taraftan istemekte haklı olduğu gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” denilmektedir.
Yargıtay bozma ilamları yerinde görülerek uyulmasına karar verilmiş ve bu doğrultuda yargılama sürdürülmüştür.
Yargıtay bozma ilamı sonrasında düzenlenen 23/02/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacının EPMHY 13/a maddesine göre; kaçak elektrik kullandığı, yapılacak taahkukların 622 sayılı kurul kararına uygun olması istenmiş ise de; 18/02/2015 tarihli bilirkişi raporunda; kaçak kullanımının tespiti yönünden bir incelemenin yapılmadığı, davacının kaçak elektrik kullanılmadığı iddiasının değerlendirildiği ve dosyadaki bulguları göre kaçak elektrik kullanmadığı belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen 19/09/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök rapordaki görüşler tekrar edilmiş, kaçak kullanımı bulgularının mevcut olmadığı, bundan dolayı kaçak elektrik ve geriye dönük ek taahkuk hesaplamaları yapılamayacağı belirtilmiştir.
Yeniden oluşturulan bilirkişi kurulunca düzenlenen 03/01/2017 tarihli raporda ise; çoğunluk görüşüne göre, yapılan inceleme sonucunda davacının iş yerindeki elektrik sayacına müdahale edilerek sayaç tüketimi eksik kaydettiğinden, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.a maddesine göre; iş yerinde kaçak elektrik enerjisi tüketildiği belirtilmiş, kaçak olarak tüketilen elektrik enerji toplam bedeli tüketim tarihinde yürürlükte olan 29/12/2005 tarih ve 622 sayılı EPDK kurul kararları dikkate alınarak, kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve PSH bedelleri hariç tutularak hesaplanmış, kaçak tüketim bedeli 259,75 TL ek tüketim bedeli 5.835,75 TL olmak üzere; toplam 6.095,50 TL ödemesi gerektiği davacının 16/08/2011 tarihinde ödediği, 56.823,00 TL den düşülmesi sonucunda davalının davacıya iade etmesi gereken bedelin 50.727,50 TL olduğu tespit edilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen 24/04/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda; 6719 sayılı yasa ile değiştirilen 6446 sayılı yasanın 17 ve gecici 20.maddesine göre; değerlendirme yapılması sonucunda; davacının ödemesi gereken kaçak tüketim bedeli 350,09 TL ek tüketim bedeli 7.852,49 TL olmak üzere, toplam 8.202,58 Tl olup, ödediği, 56.823,00 TL den düşülmesi sonucunda davalının davacıya iade etmesi gereken bedel 48.620,42 TL olarak belirlenmiştir.
Birleşen dava ile ilgili olarak düzenlenen 09/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; yapılan hesaplama sonucunda, davacının 18/06/2011 tutanak tarihinden önce iş yerinin elektrğinin 08/03/2011 tarihinde kesildiği, aynı gün elektriğin tekrar açıldığı, bir daha tutanak tarihine kadar elektriğin kesilmediği, dolayısıyla davacının kullanım aralığında kaçak değil yasal sayaçtan normal elektrik tükettiği belirlenmiş, dava konusu olay kaçak elektrik kullanımı olmayıp yasal sayaçtan normal elektrik enerjisi tüketimi olduğundan tüketim bedeli normal tarife fiyatları ile 2.250,59 TL olarak hesaplanmış ve daha önce ödediği bedel 4.287,89 TL olmakla; davacıya 2.018,38 TL nin iade edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 03/01/2017 tarihli bilirkişi raporundaki çoğunluk görüşü ile 24/04/2017 tarihli ve 09/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporları gerekçeleri itibariyle yerinde görülerek hükme dayanak alınmıştır.
Yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacı şirketin davalı nezdinde …tesisat sayılı elektrik abonesi olup, iş yerinde yapılan 22/10/2010 tarihli kontrol sonucunda kaçak elektrik kullandığı belirtilerek işlem yapıldığı ve toplam 44.529,30 TL tutarında iki adet fatura düzenlenerek hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasından takibe geçildiği, takip dosyasına 15/08/2011 tarihinde 56.823,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili davalı tarafından taahkuk ettirilen faturalardan dolayı müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını ileri sürmüştür. Dosyada üç kez bilirkişi raporu alınmıştır. Yargıtay bozma ilamı öncesi alının 18/02/2013 tarihli bilirkişi raporunda; davacının kaçak elektrik kullandığı kabul edilmiş ancak; 826,63 TL tutarında fazla ödeme yapıldığı sonucuna varılarak bu bedelin 15/08/2011 tarihinden itibaren istirdadına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı sonucunda düzenlenen 23/02/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacının iş yerinde davalı görevlilerinin yaptıkları tespitleri sonucu düzenledikleri belgelerdeki bulgular ile tüketim eğrisinin birbirini tamamlamadığı ve örtüşmediği, tutanak tarihinden sonra tüketim eğrisinde belirgin bir yükselme olmadığından kaçak elektrik kullanmadığı ve ödediği bedeli geri istiyebileceği belirtilmiştir.
19/09/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök rapordaki görüşler tekrar edilmiştir.
Yeniden oluşturulan bilirkişi kurulunca düzenlenen (çoğunluk görüşü) 03/01/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; önceki raporlar arasındaki çelişkinin nedeni araştırılmış, davacının kaçak elektrik tüketimi yaptığı kabul edilmiş, Yargıtay İlamına göre; kaçak elektrik ve geriye yönelik ek taahkuk hesaplamalarının yapılamayacağı tespit tarihinde yürürlüğünde olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve buna ilişkin 29/12/2005 tarih 622 sayılı EPDK kararına göre hesaplama yapılması gerektiği belirtilerek; davacının iş yerindeki elektrik sayacına müdahale edilerek sayaç tüketiminin eksik kaydettiğinden yönetmeliğin 13.a maddesine göre; iş yerinde kaçak elektrik tüketildiği, kaçak olarak tüketilen elektrik enerji toplam bedelinin 6.095,50 TL olması gerektiği ve davacının iadesini isteyebileceği tutarın 50.727,50 TL olduğu belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen 24/04/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda; dava konusu somut olaya ilişkin yargıtay bozma ilamındaki hükümler gereğince; K/K, dağıtım, iletim ve PSH bedelleri hariç tutularak hesaplama yapıldığı ancak; 64446 sayılı yasanın 6719 yasa ile değiştirilen 17 ve geçici 20.maddesine göre; yapılan değerlendirme sonucunda kaçak tüketim ve ek tüketim bedeli toplamı 8.202,58 TL olarak hesaplanmış ve davacıya iadesi gereken bedel 48.620,42 TL olarak belirlenmiştir.
24/04/2017 tarihli ek rapor asıl dava yönünden yerinde görülerek hükme dayanak alınmış ve davacının fazladan ödediği 48.620,42 Tl nin 15/08/2011 ödeme tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava ile ilgili olarak davacının aynı iş yerinde 18/06/2011 tarihli tutanak kapsamında kaçak elektrik enerjisi kullandığı, iddiası ile dava açılmıştır. Yapılan yargılamada davacının kaçak elektrik kullandığı kabul edilerek 132,47 TL nin fazla ödendiği ve istirdadı gerektiği sonucuna varılmış ise de; bu karar davacı vekilinin temyizi üzerine bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda birleşen dava ile ilgili olarak düzenlenen 09/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; dava konusu yerin elektriğini 08/03/2011 tarihinde kesildiği ve aynı gün yeniden açıldığı, 18/06/2011 tutanak tarihine kadar elektrik kesilmediği, 18/06/2011 tutanak tarihinde dava konusu yerin elektriğinin kesik olmadığı ve davacının yasal sayaçtan elektrik kullandığı belirtilmiştir. Bundan dolayı dava konusu olay kaçak elektrik kullanımı değil normal elektrik kullanımı niteliğindedir. Davalı kurum tarafından sayaç 18/06/2011 tarihinde okunmuş ve tüketim bedeli hesaplanmıştır. Davacının 11/05/2011-18/06/2011 dönemindeki tüketim bedelinin normal tarifeden hesaplanması gerekmektedir. Buna göre yapılan hesaplama uyarınca; davacının anılan dönemde 9085 kwh elektrik enerjisi tükettiği ve takip tarihi itibarıyla borcunun 2.269,51 TL olduğu tespit edilmiştir. Takip dosyasında davacı tarafından 4.287,89 TL ödeme yapılmış olmakla; fazladan ödendiği belirlenen 2.018,38 TL nin 18/08/2011 ödeme tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faiziile birlikte davacı yararına davalıdan tahsili gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Asıl davanın KISMEN KABULÜNE,
48.620,42 TL nin 15/08/2011 ödeme tarihinden itibaren yürütülecek reoskont faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.321,26TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacının yatırdığı, 872,30 TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.698,25 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.564,30 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 85’inin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 4.259,00 TL gider avansından geriye kalan 233,15 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.918,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 15’inin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan 1.918,00 TL gider avansından bakiye avans kalmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Birleşen …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/538 esas sayılı dosyasında davanın REDDİNE,
Birleşen … ATM … esas sayılı dosyasında davanın KISMEN KABULÜNE,
2.018,38 Tl nin 15/08/2011 ödeme tarihinden itibaren yürütülecek reoskont faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 137,87TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacının yatırdığı 74,80 TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.018,38 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,0 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 510,45 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 40’ının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 486,00 TL gider avansından bakiye avans kalmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Katip …
Hakim …
ASIL DAVADA HARÇ BEYANI /
3.321,26 TL KARAR HARCI
872,30 TL PEŞİN HARÇ /
2.248,96 TL KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
24,45 TL BVH VE VSH.
3.200,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
339,85 TL POSTA MAS. /
3.564,30 TL TOPLAM
DAVALI GİDERİ /
1800,00 TL BİL.ÜCRT.
118,00 TL POSTA MAS. /
1.918,00 TL TOPLAM
BİRLEŞEN DAVADA HARÇ BEYANI /
137,87TL KARAR HARCI
74,80 TL PEŞİN HARÇ /
63,07 TL KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
24,45 TL BVH VE VSH.
486,00 TL POSTA MAS. /
510,45 TL TOPLAM