Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/791 E. 2023/17 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/791
KARAR NO : 2023/17

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/05/2015
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 15/12/2013 tarihinde … İli, … İlçesi, … Caddesi, … Sokak üzerinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, kavşağa yaklaşırken hızını yavaşlatmayarak tedbirsiz ve dikkatsizce yol ve çevre durumuna göre uygun olmayacak şekilde hızlı olan sürücünün seyir halinde iken, karşıdan karşıya yaya olarak geçmekte olan müvekkillerine çarparak sürüklediğini ve müvekkillerinin ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, olaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası kapsamında soruşturma yürütüldüğünü, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın, davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, araç sahibinin kazaya tamamen umursamazlığı ve dikkatsizliğinin sebebiyet verdiğini, kaza yerinde firar ettiğinin kayıt altına alındığını, kazadan altı ay sonra firar eden sürücünün babası …’in … Polis Amirliğine gelip ifade verdiğini, müvekkillerinin söz konusu kaza dolayısıyla ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldıklarını, kazadan sonra müvekkili …’in 2.5 ay çalışamadığını, annesi …’in de bir ay hastanede, bir yıl kadar bir süre boyunca da yatakta bakıma ve tedaviye muhtaç kaldığını, müvekkillerinin hala eski sağlıklı hallerine dönmediklerini, müvekkillerinden …’in kaza nedeniyle işe gidemediği süre boyunca kazanç kaybı ve iç gücü kaybına uğradığını, müvekkillerinin uğradığı maddi zararların sigorta şirketinden temin edilmesi ve mağduriyetin giderilmesi gerektiğini, müvekkillerinden …’in sol ayağında sürekli zayıflama olduğunun tespit edilmiş olması ve bir yılı aşkın süre yatalak kalması ve ihtiyaçlarını başkalarına bağlı olarak karşılaması dolayısıyla uğradığı maddi zararın bilirkişi eliyle tespit edilerek maluliyet tazminatına ve yatalak kaldığı süre için kendisine uygun bir miktar bakıcı parasına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkillerinden …’in 15/01/1991 doğumlu olduğunu, kaza tarihi itibariyle 22 yaşında olduğunu, adı geçen müvekkilinin asgari ücretle çalışmakta iken kaza sonrası 2.5 ay çalışamadığını, müvekkilinin 2918 sayılı yasadan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısı ile iş gücü kaybından doğan sakatlık tazminatını, tedavi masraflarını ve diğer tazminat taleplerinin alınabilmesi için işbu davanın açıldığını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 88.maddesine göre araç sahibi, sürücüsü ve sigorta şirketinin müteselsilen borçlu oldukları için borcun tamamından sorumlu olduklarını, müvekkili …’in eşi ve …’in babası …’in 23/09/1998 tarihinde vefat ettiğini, bu tarihten sonra …’in asgari ücretle çalışıp ailenin geçimini tek başına üstlendiğini, ailenin diğer bireylerinin evli olduğunu ve maddi açıdan müvekkillerine destekte bulunabilecek durumda olmadıklarını, kazadan sonra müvekkili …’in 2.5 ay çalışamadığını, annesi …’in bir ay hastanede bir yıl kadar bir süre boyunca da yatakta bakıma ve tedaviye muhtaç kaldığını, ailenin dava konusu olay dolayısı ile uzun süre sıkıntılar yaşadıklarını ve ekonomik olarak büyük bir kayba uğradıklarını, ailenin böylesine bir haksız fiile maruz kalmasına rağmen yargılama giderlerini ödeyemeyeceği cihetiyle davasını dahi hemen açamadıklarını, adli yardıma muhtaç olduklarını, müvekkillerin fakirlik belgelerini dilekçeleri ekinde sunduklarını, adli yardım taleplerinin bulunduğunu iddia ve beyan ederek, adli yardım taleplerinin kabulüne, davanın kabulü ile …’in maluliyet tazminatının ödenmesine, …’in çalışamamasından doğan kazan kaybının karşılanmasına, …’in bakıma muhtaç kaldığı süre boyunca uygun bir miktar bakıcı parasının kendisine ödenmesine, tüm bu kalemlerin karşılanması amacıyla şimdilik 2.000,00 TL’nin, olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacılara verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekiline her bir davacı için ve yine dava dilekçesinde belitmiş olduğu her bir talep yönünden ayrı ayrı ve talep sonucuçları net olarak bildirmesi için süre verilmiş, davacılar vekili 06/02/2017 tarihli dilekçesi ile; müvekkili … ve …’in çalışamamasından doğan kazanç kaybı ve iş gücü kaybı nedeniyle şimdilik 750,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, müvekkillerinin ilaç, tedavi, hastaneye ulaşım, korse, tuvalet ihtiyacı için kullanılan malzeme masrafları ve müvekkili … için 1 yıl bakıcı ücreti, … için 2,5 ay bakıcı ücreti olmak üzere her iki müvekkili için şimdilik 750,00 TL tedavi giderinin (bakıcı ücreti dahil) davalılardan tahsil edilerek müvekkillerine ödenmesine, müvekkilleri … ve …’in kaza sonucu vücutlarının çeşitli yerlerinde hasasiyetler oluştuğunu ve her iki müvekkilinin de kaza öncesi sağlıklı haline dönemediğini, müvekkili …’in dizinde meydana gelen yaralanma sonucunda, sol alt işlevinin sürekli zayıfladığını, müvekkillerin maluliyet (sakatlık) tazminatı için şimdilik 500,00 TL’nin davalılardan alınıp müvekkillere ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 119. Maddesi gereğince davacı … ve … için maluliyet, tedavi gideri, kazanç kaybı, bakıcı gideri istenildiği ancak ne kadarın kim için istenildiğinin açık ve net anlaşılamadığı ayrıca bakıcı giderleri için dava değerinin belirlenmediği anlaşıldığından, her bir davacı için ayrı ayrı açık ve net talep sonucunun açıklanması için davacılar vekiline süre verilmiş, davacılar vekili 24/09/2019 tarihli dilekçesinde; …’in, kaza sonrası önce hastanede, sonra evde tedavisinin sürdüğünü, kardeşlerinin bakımına muhtaç kaldığını, kazadan önce asgari ücretle çalıştığını, kaza nedeniyle müvekkili …’in 2,5 ay kazanç kaybı ve iş gücü kaybına uğradığını, müvekkilinin kaza tarihinde asgari ücretle çalıştığını, toplam kazanç kaybının 2.032,00 TL olduğunu, …’in 1 hafta başkasının bakımına muhtaç kaldığını, bu nedenle 1 haftalık bakıcı ücretinin 210,00 TL olduğunu, kaza nedeniyle müvekkili Kadriye Şahin için kazanç kaybı ve bakıcı ücreti olmak üzere toplam 2.242,00 TL’nin kaza tarihi itibariyle en yüksek reeskont avans faizi ile müvekkiline ödenmesine, …’in kaza sonrası 1 ay hastanede tedavisinin yapıldığını daha sonra 1 yıl yatakta tedavisinin sürdüğünü, müvekkilinin 1 yıl kazanç kaybı, iş gücü kaybı ve bakıma muhtaç yaşadığını, bu nedenle 1 yıl bakıcı ücretinin, asgari ücretten hesaplandığında 10.115,00 TL olduğunu, müvekkili …’in iş gücü ve kazanç kaybı 1 yıl yatağa bağımlı kaldığı için asgari ücretten hesaplandığında 10.115,00 TL olduğunu, kaza nedeniyle müvekkili … için iş gücü kaybı ve kazanç kaybı ve bakıcı ücreti olmak üzere toplam 20.230,00 TL’nin kaza tarihi itibariyle en yüksek reeskont avans faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davacılar vekili 29/08/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya dair hakları mahfuz kalmak kaydıyla 2.000,00.TL olarak talep edilen geçici ve sürekli iş görmezlik zararlarını ıslah ettiklerini, davacı …’in hesaplanan Geçici İş Görmezlik zararını 1.227,73.TL olarak, Sürekli İş Görmezlik zararını 11.577,22.TL olarak ıslah ettiklerini iddia ve beyan ederek diğer davacı … yönünden Geçici İş Göremezlik zararınında 75,01 olarak kabulüne ve tüm bu zararların olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılardan … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın, ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun, Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, tarafların kusur durumlarının tespitinin gerektiğini, davacıların müterafik kusurunun dikkate alınması ve hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısına atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığını, davacı yanın maluliyet iddialarının değerlendirilmesi için dosyanın ATK’ya gönderilerek rapor alınması gerektiğini, davacıların gelir durumunu, SGK kayıtlarının, vergi levhası gibi somut delillerle ispatlamaları gerektiğini, davacıların kaza tarihinde çalışıp çalışmadıklarının tespiti için SGK kayıtlarının celbinin gerektiğini, tedavi giderlerinden doğan tüm sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu, müvekkili şirket tarafından, 6111 sayılı yasa gereği SGK’ya 31/07/2015 tarihi itibariyle 250.611.619,39 TL tedavi gideri prim aktarımı yapıldığını, müvekkili şirketin, primlerini almadığı bir zarardan sorumlu tutulamayacağını, davacıların tedavi giderine ilişkin taleplerini SGK’ya yöneltmesi gerektiğini, kişinin iş göremezlik durumu ile bakıcıya muhtaç olmasının farklı durumlar olduğunu, davacıların bakıcıya muhtaç olup olmadığının tespitinin gerektiğini, davacı yanın bakıcı tutup tutmadığının ispatının gerektiğini, davacıların sosyal ekonomik durumlarının araştırılmasının gerektiğini, eğer davacıların SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri almış ise, SGK’nın kendi özel kanunlarına göre müvekkili şirkete rücu imkanı doğduğunu, müvekkili sigorta şirketinin, aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için bu konuda araştırmaların yapılması gerektiğini, kusur ve maluliyet raporlarının alınmasının akabinde aktüer bilirkişi vasıtasıyla hesaplama yapılmasının gerektiğini, hesaplaması mümkün olmayan bir tazminat nedeniyle müvekkili şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddinin gerektiğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı …’ın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davacıların sosyal ekonomik durum araştırmaları, tedavi evrakları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, … plaka sayılı aracın trafik kayıtları, ZMMS Poliçesi, Hasar Dosyası, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin… ve … Esas sayılı ceza dava dosyaları, … Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 23/06/2022 tarihli müzekkere cevabı ve ekleri, … Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü’nün 22/06/2022 tarihli müzekkere cevabı ve ekleri, ATK ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Her iki davacının ve dava dosyasının İstanbul Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu’na sevk edilerek davaya konu trafik kazası nedeniyle davacı …’in mevcut yaralanması dikkate alınarak daimi ve/veya geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı, varsa oranının ve süresinin ne kadar olduğu ve sürekli bakıcı ihtiyacının bulunup bulunmadığı; yine diğer davalı …’in mevcut yaralanması dikkate alınarak geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı, varsa süresinin ne kadar olduğu hususlarında ATK raporu alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 26/04/2017 tarihli raporunun sonuç kısmında; …’in 15/12/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1 (bir) haftaya kadar uzayabileceği, …’in 15/12/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII(32a……1) A %5 E cetveline göre: %5.2 (yüzdebeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek ATK raporu alınmasına karar verilmiş, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 22/06/2018 tarihli raporunun sonuç kısmında; dava konusu kazada, sürücü …’in %40(yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, yayalar … ve …’in her biri kendi adına %60(yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Maluliyet ve bakıcı giderleri yönünden hesap raporu alınması için dosyanın ATK’ya tevdine karar verilmiş, ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 30/12/2019 tarihli raporunun sonuç kısmında; …’in 15/12/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması dolayısıyla sürekli veya geçici bir süre başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı, …’in 15/12/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması dolayısıyla sürekli veya geçici bir süre başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
HMK’nın 281.maddesi gereğince ve Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı ile 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ile değiştirilen 2918 Sayılı KTK’nın 90. Maddesinin birinci Cümlesinde yer alan “..ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, eldeki davada Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyetin değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla HMK.nın 30. Maddesi ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/19841 E., 2020/6786 K. Sayılı 01/07/2020 tarihli emsal nitelikli içtihadı uyarınca iptal kararının kesinleşmemiş tüm davaları da etkileyeceği nazara alınarak; somut olaya uygulanması gereken Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre geçici iş göremezlik ve sürekli iş gücü kaybı oluşup oluşmadığının ve varsa oranlarının tespiti ile bakıcı giderlerine ilişkin teknik değerlendirme yapılması amacıyla ATK’dan ek rapor alınmasına karar verilmiş, ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 27/01/2021 tarihli raporunun sonuç kısmında; 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle mevcut belgelere göre; …’in 15/12/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a….1) A %5, E cetveline göre: %7.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, sürekli veya geçici bir süre başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı, …’in 15/12/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1 haftaya kadar uzayabileceği, sürekli veya geçici bir süre başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişi heyetinin HMK’nun 267/1. maddesi gereği resen seçilecek bir aktüerya/nitelikli hesaplama uzmanı ve bir adli tıp uzmanı hekim bilirkişi olarak belirlenmesine, HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; aktüerya bilirkişisinden davacı …’in son aldırılan atk raporuna göre belirlenen süre ve oranlar üzerinden geçici ve sürekli iş göremezliğe ilişkin aktüer zarar hesaplanmasının ve davacı …’in son aldırılan atk raporuna göre belirlenen süre üzerinden geçici iş göremezliğe ilişkin aktüer zarar hesaplanmasının yapılması, adli tıp uzmanı hekim bilirkişiden ise davacılar … ve …’in sut kapsamında kalmayan ve belgelendirlemeyen tedavi gideri zararlarının bulunup bulunmadığı, var ise miktarları hususunda bilirkişiden HMK’nun 279/2. maddesine uygun olarak açıklamalı rapor alınmasına karar verilmiş, aktüerya/nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 11/08/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; olay tarihi esas alındığında davacı …’in TRH-2010 Yaşam Tablosuna göre bakiye ömür sonu tarihi 27/03/2022 tarihine denk gelmekte olup, davacının rapor tarihi olan 11/08/2022 tarihi itibariyle hala hayatta olduğu dikkate alınarak bakiye ömür hesabında hesap rapor tarihinin esas alındığı, Karayolları Trafik Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09/06/2021 tarihinde TBMM ‘de kabul edilerek 19/06/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04/12/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04/12/2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 27/09/2021 tarihli, 2021/4391 Esas ve 2021/5518 Karar sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, …’in Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre sürekli iş göremezlik oranının olmadığı görüldüğünden kazazede yönünden sadece Geçici İş Göremezlik hesabı yapıldığı, Geçici İş Göremezlik Hesabının geçmiş (bilinen) dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, gerek yapılan ödeme tarihine göre, gerekse rapor/hesap tarihine göre yapılacak hesaplamalarda hangi Yaşam Tablosunun kullanıldığının ve hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı, davalı … Sigorta Şirketi ya da dava dışı SGK tarafından davacı … ve …’e Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararı yönünden ödeme yapıldığına dair herhangi bir belge tespit edilememiş olup, davacıların Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığı, davacı …’in hesaplanan; Geçici İş Göremezlik zararının 1.227,73 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Geçici İş Göremezlik zararının karşılanacağı Şahıs Başına Sağlık Giderleri Teminatının 250.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı, hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 11.577,22 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Sürekli İş Göremezlik zararının karşılanacağı Kişi Başı Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limitinin 250.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı, davacı …’in hesaplanan; Geçici İş Göremezlik zararının 75,01 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Geçici İş Göremezlik zararının karşılanacağı Şahıs Başına Sağlık Giderleri Teminatı Limitinin 250.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Uzmanı Hekim bilirkişi tarafından düzenlenen 03/10/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacılar … ve …’in 15/12/2013 tarihinde maruz kaldıkları kaza nedeniyle oluşan yaralanmaları dikkate alındığında; … için SUT kapsamı dışında kalan tedavi gideri tutarın 500,00 TL olduğu, … için SUT kapsamı dışında kalan tedavi gideri tutarın 1.075,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 18/10/2021 tarihli ara kararı ile davacıların adli yardım taleplerinin reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin mahkememiz kararına itiraz etmesi üzerine, itirazın değerlendirilmesi bakımından mahkememiz dosyası … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin; 18/02/2022 tarih, … D.İş ve … Karar sayılı kararı ile, davacı … yönünden itirazın kabulü ile adli yardım talebinin kabulüne, davacı … yönünden itirazın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıklar dava konusu trafik kazasındaki tarafların kusur durumlarının ne olduğu, davacıların mevcut trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle davalılardan maddi tazminat talep edip edemeyecekleri hususlarına ilişkindir.
15/12/2013 tarihinde davalı sürücü …’in sevk ve idaresi altındaki … plaka sayılı otomobil ile …caddesini takiben gelip olay yeri Testere sokağı kavşağına geldiğinde seyrine göre yolun sağından taşıt yoluna girip karşıdan karşıya geçen davacı yayalar … ve …’e aracının sol yan ve ön kısımlarıyla çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
Dava konusu 15/12/2013 tarihli trafik kazasında davalı …’in KTK’nun 52/1-b. maddesini ihlal ettiği ve hızın yol koşullarına göre ayarlamayarak fren tedbirini kullanmadığı bu nedenle de dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %40 oranında kusurlu olduğu, davacılar … ve …’in ise KTK’nın 68. Maddesinde belirtilen yayaların uyacakları kurallara uymadığı korunma tedbirine başvurmadığı ve bu şekilde kazanın oluşumunda %60 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkememizce dava konusu kaza ile alınan atk raporuna objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedenleriyle itibar edilmiştir.
Davanın kusur oranında davalı … Sigorta Şirketi’nin … plakalı aracın kaza tarihinde zmss poliçesinden dolayı teminat limiti kadar maddi tazminattan sorumlu olduğu, davalı …’in ise trafik kazasına karışan aracın sürücüsü olması sebebiyle sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E. 2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 15/12/2013 itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı hem çeşitli yargı kararları hem de adli tıp kurumu raporları ile sabit olduğundan bu dönem için 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen davacı … yönünden düzenlenen 27/01/2021 tarihli atk raporuna göre davacının maluliyet oranı %0’dır. Yani davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle herhangi bir maluliyetinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Dosyada mevcut ATK 2. İhtisas Kurulu raporunun denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edilmiştir. Davacı …’in dava konusu kaza nedeniyle 1 hafta süreyle geçici iş göremezliğinin bulunduğu ve bakıcı ihtiyacının bulunmadığı yine bu atk raporu ile tespit edilmiştir. Diğer davacı … yönünden ise yine 27/01/2021 tarihli itibar edilen raporuna göre davacı …’in %5,2 oranında maluliyetinin, 3 ay süreyle de geçici iş göremezliğinin bulunduğu ve bakıcı ihtiyacının olmadığı tespit edilmiştir. Bu atk raporuna da denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle itibar edilmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde müterafik kusur indirimine yönelik savunması ispatlanamadığından belirlenen zarar miktarında herhangi bir müterafik kusur indirimine gidilmemiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden geçici iş göremezlik zararı da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacıların geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminatını davalıdan talep edebilmesine bir engel bulunmamaktadır.
Davacı … yönünden tespit edilen maluliyet oranına ilişkin olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/14963 E. 2021/2953 K. sayılı içtihatında belirtilen TRH 2010 yaşam tablosuna progresif rant yönetim uygulanarak sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerekmektedir. 11/08/2022 tarihli nitelikli hesaplama/aktüerya uzmanı bilirkişinin ek raporunda da bu şekilde hesaplama yapılmış olması nedeniyle rapora itibar edilmiştir. Davacı …’in 1.227,73 TL, diğer davacı …’in ise 75,01 TL miktarlarında geçici iş göremezlik zararının bulunduğu anlaşılmıştır. Aktüerya bilirkişisinin ek raporuna geçici iş göremezlik yönünden de itibar edilmiştir.
Davacılar vekilince dava dilekçesinde maddi tazminat içeriği maluliyet, tedavi gideri, kazanç kaybı ve bakıcı ücreti olarak belirtilmiş, 06/02/2017 tarihli talep açıklama dilekçesinde kazanç ve iş gücü kaybı olarak maddi tazminat kalemleri açıklanmış, 24/04/2019 tarihli talep arttırım dilekçesinde kazanç kaybı, işgücü kaybı ve bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat davasında talep arttırım yapılmış ve son olarak 29/08/2022 tarihli ıslah dilekçesinde ise … yönünden geçici ve kalıcı iş göremezlik … yönünden ise geçici iş göremezlik talep edilmiştir. Davcılar vekilinin davasının dava dilekçesinin içeriğine göre HMK’nın 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak davası şeklinde açmış olması ve en son tarihli ıslah dilekçesindeki maddi tazminat kalemlerinin dava dilekçesinin içeriğine göre daraltılmasının usuli anlamda mümkün olması nedeniyle ıslah dilekçesinde talep edilen maddi tazminat kalemleri çerçevesinde değerlendirme yapılmış ve ıslah dilekçesinde miktarlar itibariyle dava değeri tespit edilmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi’ne davadan önce davacılar tarafından başvuru yapılmamış olması nedeniyle bu davalı yönünden faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak belirlenmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde avans faiz talep etmiş ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2404 E. 2017/9996 K. Sayılı içtihatı ve aynı mahiyetteki yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince avans faize hükmedilmek için aracın ticari nitelikte olması gerekmekte olup dava konusu trafik kazasında yer alan … plakalı aracın hususi nitelikte otomobil olması dikkate alındığında yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle davacı …’in davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının kabulü ile; 75,01 TL miktarındaki geçici iş göremezlik zararından oluşan maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 15/12/2013, davalı … Sigorta Şirketi yönünden ise dava tarihi olan 12/08/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Şirketi’nin zmss teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalılar … ve … Sigorta Şirketi’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine ve davacı …’in davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının kabulü ile; 1.227,73 TL miktarındaki geçici iş göremezlik ve 11.577,22 TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 12.804,95 TL’den oluşan maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 15/12/2013, davalı … Sigorta Şirketi yönünden ise dava tarihi olan 12/08/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Şirketi’nin zmss teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalılar … ve … Sigorta Şirketi’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacı …’in davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının kabulü ile; 75,01 TL miktarındaki geçici iş göremezlik zararından oluşan maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 15/12/2013, davalı … Sigorta Şirketi yönünden ise dava tarihi olan 12/08/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Şirketi’nin zmss teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalılar … ve … Sigorta Şirketi’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
2-Davacı …’in davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının kabulü ile; 1.227,73 TL miktarındaki geçici iş göremezlik ve 11.577,22 TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 12.804,95 TL’den oluşan maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 15/12/2013, davalı … Sigorta Şirketi yönünden ise dava tarihi olan 12/08/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Şirketi’nin zmss teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalılar … ve … Sigorta Şirketi’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince …’in maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan (34,15 TL + 350,00 TL + 187,00 TL) 571,15 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince …’in maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 874,71 TL nispi karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan ve (3) nolu maddede yapılan mahsup işlemi akabinde kalan bakiye 391,25 TL’den mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 483,46 TL karar ve ilam harcının, davalılar … ve … Sigorta Şirketi’nden alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan; (3) ve (4) numaralı maddelerde mahsup edilen (179,90 TL + 391,25 TL) 571,15 TL’nin davalılar … ve … Sigorta Şirketi’nden alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi raporu ücreti, 27,70 TL başvuru harcı, 4.059,40 TL ATK kusur ve maluliyet raporları ücreti, 904,75 TL tebligat, posta masrafları ve diğer giderler olmak üzere toplam 6.491,85 TL’nin davalılar … ve … Sigorta Şirketi’nden alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacı … yönünden adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.500,00 TL bilirkişi raporu ücretinin, davalılar … ve … Sigorta Şirketi’nden alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Davalılar tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
10-Davacı …’in maddi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 75,01 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta Şirketi’nden alınarak davacı …’e verilmesine,
11-Davacı …’in maddi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta Şirketi’nden alınarak davacı …’e verilmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzlerine karşı, davalı tarafların yokluklarında, dava miktarı itibariyle HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*