Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/765 E. 2018/564 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/765 Esas
KARAR NO : 2018/564
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 31/07/2015
KARAR TARİHİ : 24/05/2018
BİRLEŞEN DAVA MAHKEMEMİZİN 2016/860 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA TARİHİ : 10/08/2016
KARAR TARİHİ : 24/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; taraflar arasında bağıtlanan 13/03/2014 tarihli, sözleşme uyarınca davalının müvekkiline ait ürünleri depolanması ve yurt içindeki zincir market müşterilerine dağıtımını üstlendiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin 25/06/2014 tarihli, ihtarname ile feshedildiğini ve ürünlerin iadesini istenildiğini, davalı şirket deposunda bulunan bir kısım ürünlerin iade edildiğini, bu ürünlerden 657 adet şarap şisesinin kırılmış olduğunu tespit edilerek tutanak düzenlendiğini, davalının ayrıca müvekkiline ait 1686 adet şaraba hapis hakkını kullandığını belirterek el koyduğunu ve teslim etmediğini, kırık ürünlerle ilgili olarak 14/09/2014 tarihinde 26.974,33 TL tutarlı fatura düzenlenerek davalıya tebliğ edildiğini, ödeme yapılmadığını, faturanın daha sonra 23.718,16 TL olarak düzeltildiğini, davalının bu bedeli de ödemediğini, el konulan şarapların toplam bedelinin 83.457,00 TL olduğunu, bir kısım ürünlerin ise, zincir marketlere teslim edilmemiş ve halen davalı şirket uhtesinde göründüğünü, bunların toplam bedelinin ise, 23.718,16 TL olduğunu, Ocak 2015 tarihi itibariyle davalının müvekkilinden 45.608,82 Tl tutarında cari hesap alacağının bulunduğunu, davalının borcundan bu alacağın düşüldüğünde bu alacağın müvekkilinin bakiye 5.083,67 TL tutarında fatura alacağının ortaya çıktığını belirterek hapis hakkı kullanılan ürün bedeli olan 83.417,00 TL ile yapılan mahsup işlemi sonucunda ortaya çıkan 5.083,67 TL cari hesap alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili tarafından verilen 18/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; davalı şirket uhtesinde bulunan müvekkiline ait 1686 adet ürünün toplam bedeli olan 33.214,20 TL nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istenilmiş bu ürünlerin iadesine ilişkin istemden vazgeçilmiştir. Bu nedenle davadaki toplam alacak talebinin 38.237,87 TL olduğu belirtilmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan taşıma ücreti ödenmediğinden ürünlere TTK nın 891.maddesi gereğince el konulduğunu, ayrıca cari hesap alacağının da halen ödenmediğini, davacı tarafından düzenlenen faturaların haklı bir alacağa dayanmadığını, bu nedenle mahsubunun yapılmadığını, hasar ve kırılmaların ambalaj yetersizliğinden ileri gelmiş olup, TTK nın 862-878 maddeleri hükümlerine göre taşıyıcının sorumlu tutulamayacağını, sorumluluğun TTK nın 882. Maddesinde belirtilen limitler ile sınırlı olduğunu belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Mahkememizin 2016/860 Esas sayılı dosyasında; davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Davacının yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açmadığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini,esas yönünden ise İstanbul 6.Asliye ticaret Mahkemesi nin 2015/765 esas sayılı dava dosyasında aynı sözleşme nedeniyle açtıkları menfi tesbit davasının devam ettiğini belirterek birleştirme kararı verilmesini bu kabul edilmez ise bekletici mesele yapılmasını istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl Dava; alacağın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Birleşen dava ise;Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra müdürlüğünün… sayılı takip dosyası kapsamından, davacı tarafın davalı hakkında toplam 152.982,27 TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde alacağın 41.675,77 TL lik kısmı kabul edilerek kalan kısmına vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış; taraflar arasında bağıtlanan ” 13/03/2014 Depolama Hizmet Sözleşmesi”… Noterliğince keşide edilen 25/06/2014 tarihli 21921 sayılı fesih ihtarnamesi, Beşiktaş 9 Noterliğince düzenlenen 29/09/2014 ve 01/10/2014 tarihli tutanak örneği, davacı şirket tarafından düzenlenen ve davaya dayanak alınan fatura örnekleri, taraflar arasında yürütülen ticari ilişki sonucunda düzenlenen fatura, teslim tutanağı, irsaliye örnekleri getirtilerek dosya içine alınmış, davalı şirket deposunda bulunan ürünler üzerinde yerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmiş ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmıştır.
Yerinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen 12/10/2015 tarihli bilirkişi raporunda; mülkiyeti davacı şirkete ait olan ve davalı şirkete ait depolarda bulunan 1686 adet “…” marka şarapların bazılarının bozulmuş olduğu, hepsinin genel şatışa sunulamayacak halde oldukları, satışa sunulmasının ticari risk oluşturacağı, rekoritesinin 2012 yılı olması nedeniyle, bir kısmının şarap özelliğini ve mali değerini yitirdiği, bir kısmının ise; içilebilir düzeyde olmakla birlikte karakteristik özelliğini kaybettiğini ve bozulma ihtimalinini yüksek olduğu belirtilmiştir.
22/12/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle, ticari ilişkinin tasfiyesi gerektiği, davacının davalı yandan zayi ve hasar kaynaklı talebi de dikkate alınarak kırık ürünler nedeniyle düzenlenen fatura bedeli 26.974,33 Tl ile zincir marketlere teslim edilmeyen ürünler nedeniyle düzenlenen; fatura bedeli 23.718,16 TL nin toplamı olan 50.692,49 TL tutarında cari hesap alacağının bulunduğu, davalının 45.608,82 TL tutarındaki cari hesap alacağının düşümünden sonra davacının cari hesaptan bakiye 5.083,67 Tl tutarında cari hesap alacağının bulunduğu, davalı uhdesinde kalan şarap bedeli olan 33.214,20 TL sınıda isteyebileceği ve toplam 38.237,87 TL tutarında alacağının bulunduğu, davalının hapis hakkı kullanımı nedeniyle ürünlerin zarar gördüğü, bu hakkın davalı tarafından usulsüz kullanıldığı, biran önce, “rehini paraya çevrilmesi suretiyle satış” isteminde bulunması gerekirken bu hakkını kullanmayarak tutulan emtianın bozulmasına yol açtığı, tam ziyan nedeniyle ürün bedelinin davalıdan istenilebileceği belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen 29/05/2017 Tarihli Ek Raporda; davacının düzenlediği, 23.718,16 TL tutarındaki faturanın teslim edilmediği iddia edilen ürünlerle ilgili olduğu, davacının öncelikle bu konudaki iddiasının kanıtlaması gerektiği, birleşen davada ise; navlun alacağının bulunduğu iddia edildiği, talebin asıl dava ile birlikte değerlendirildiği ve davalının cari hesabındaki alacağın davacı alacağından düşüldüğü, taşıyıcının ödemesi gereken tazminat varken navlun talebinin mahsuplaşmada gözetilmesinin ve bakiyenin buna göre; hesaplanmasının yerinde olduğu belirtilmiştir.
Yapılan araştırma ve toplanan delillere göre; davacının müşterilere teslim edilmeyen ürünlerle ilgili olarak düzenlediği, 23.718,16 TL tutarındaki faturanın dayanağının bulunmadığı, bu faturaya konu ürünlerin davacı tarafından müşterilere teslim edilmek üzere davalıya verildiği ve müşterilere teslim edilmediği yolundaki davacı iddiasının kanıtlanamadığı sonucuna varılmıştır.
İddia, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında bağıtlanan 13/03/2013 tarihli sözleşme kapsamında yürütülen ticari ilişkinin bulunduğu, sözleşmenin 25/06/2014 tarihinde davacı tarafından feshedildiği, dosyada bulunan 25/08/2014 tarihli tutanağa göre 657 adet kırık şarap şisesinin davalı tarafından davacıya teslim edildiğinin tarafların kabulünde olduğu, bu konuda davacının 12/09/2014 tarihli, 26.974,33TL tutarlı fatura düzenlendiği ve davalıya gönderildiği, davalının ise; bu faturayı yerinde bulmadığı ve ödeme yapmadığı belirlenmiş bulunmaktadır. Davacı tarafından ayrıca; zincir marketlere davalı tarafça taşınarak teslimi gereken ürünlerin tesliminin eksik yapıldığı veya hiç yapılmadığı iddiası ile 23.718,16 TL tutarlı fatura düzenlenmiştir. Dosya içeriği toplanan delilere göre; davacının bu fatura ile ilgili iddiasını kanıtlamayadığı, bu nedenle 23.718,16 TL tutarlı faturadan dolayı davacının davalıdan alacağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Davalı tarafça yapılan taşımalarla ilgili navlun faturalarından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davacıya ait bir kısım şarap emtiasına el konularak hapis hakkının kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davalının hapis hakkını kullandığı şaraplar 1686 adet olup, yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre; ürünlerin davalı deposunda iken bozulduğu ve özelliğini yitirdiği, ticari değerinin kalmadığı belirlenmiştir. Davalının ticari defterlerine göre; davacıdan 45.608,82 TL tutarında cari hesap alacağının bulunduğu anlaşılmakta olup, bu tutar davacının da kabulündedir. Asıl davada davalının cari hesap alacağının mahsubu yapılarak talepte bulunulmuştur. Davalının hapis hakkı kullanımına konu ürünlerin biran önce satışını istemesi gerekirken elinde tutarak emtianın bozulmasına ve ticari değerini tamamen kaybetmesine yol açmıştır. Tam ziya gerçekleşmiş olup, buna sebebiyet veren davalının zayi olan ürünlerin toplam bedeli olan 33.214,20 TL tutarındaki davacı zararını karşılaması gerekmektedir. Davacının toplam alacağı 33.214,20 TL tutarındaki zayi ürün bedeli ile 26.974,33 TL tutarındaki fatura alacağına ilişkindir. Toplam alacak tutarı olan 60.188,53 TL olan davalının 45.608,82 TL tutarındaki cari hesap alacağının mahsubu sonucunda ve davacı talebi ile bağlı kalınarak davacının bakiye 14.519,21 TL tutarındaki alacağının davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Asıl dava alacak istemine ilişkin olup yasal koşullar oluşmadığından davalının kötü niyet teminat istemi reddedilmiştir.
Birleşen davada; cari hesap alacağına ilişkin takip yapılarak kısmi itiraz üzerine dava açıldığı anlaşılmakta olup, asıl davada cari hesap alacağının varlığı kabul edilerek mahsubunun yapıldığı, birleşen davada sadece 26.974,33 TL için dava açıldığı, buna göre birleşen davanın davacı tarafından düzenlenen 12/09/2014 tarihli 1606 sıra numaralı faturaya ilişkin bulunduğu, anılan fatura konusu davacı isteminin ve alacağının yerinde olduğu bu nedenle birleşen davadaki alacak iddiasının kabul edilemeyeceği ve bu nedenle birleşen davanın reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Asıl davanın KISMEN KABULÜNE,
14.519,21 TL’nin (5.083,66 TL si için dava tarihinden itibaren, kalan kısım için 18/11/2015 ıslah tarihinden itibaren) avans faizi yürütülmek suretiyle davacı yararına davalıdan tahsiline, fazla istemin REDDİNE,
Yasal koşullar oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 991,80 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.243,40 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 2.558,80 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 43’ünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 42,00 Tl yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 57’sının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 2.775,00 TL gider avansından geriye kalan 548,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan 50,00 TL gider avansından geriye kalan 8,00 TL nin hüküm kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Bu dosya ile Birleşen Mahkememizin 2016/820 esas sayılı dosyasında davanın REDDİNE,
Birleşen davada karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin harcın mahsubuna,
Birleşen davada karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.236,92 TL nisbi vekalet ücretinin birleşen davacıdan alınarak birleşen davalıya verilmesine,
Birleşen davada birleşen davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 495,00 TL gider avansından geriye kalan 462,75 ,TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Katip …
Hakim …
ASIL DAVADA HARÇ BEYANI /
991,80 TL KARAR HARCI
654,82 TL PEŞİN HARÇ /
336,98 TL KALAN HARÇ
ASIL DAVADA DAVACI GİDERİ /
31,80 TL BVH VE VSH.
1.900,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
327,000 TL POSTA MAS. /
2.258,80 TL TOPLAM
ASIL DAVADA DAVALI GİDERİ
42,00 POSTA MASRAFI
BİRLEŞEN DAVADA HARÇ BEYANI /
29,20 TL PEŞİN HARÇ
35,90 TL KARAR HARCI /
6,70 TL KALAN HARÇ