Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/696 E. 2022/108 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/696
KARAR NO : 2022/108

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/07/2015
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun da içinde bulunduğu, sürücüsü … olan … plaka sayılı araç ile 18.09.2013 tarihinde … Mezarlığı mevkiinden … istikametine doğru duble yolda kendi şeritlerinde seyir halindeyken karşıdan-ters şeritten gelen plakası, marka ve modeli tespit edilemeyen araca çarpmamak için sürücü …’in sağa kontrolsüz manevra yapması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek şarampole düşüp ardından aracın ön kısmının toprak yığınına çarpması sonucu durabildiğini, müvekkilin yaralanmasına sebebiyet veren bu kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, müvekkilin vücudunun çeşitli yerlerinde yara ve berelenmeler olarak ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı iş görmezliğe maruz kaldığını, müvekkilin … Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinden %25 oranında kalıcı Engelli sağlık kurulu raporu aldığını beyan ederek, 3.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından(teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile müvekkille ödenmesini, sulh olma ihtimaline binaen hazırlık aşamasında dosyanın bilirkişiye tevdini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şahsın ağır yaralanarak geçici ve kalıcı iş görmezliğe maruz kalması sebebiyle 3.000 TL maluliyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de bu talebi oluştura bilecek bir ispatının olmadığını, Aktüer … tarafından düzenlenen 11/05/2015 tarihli raporda hesaplanan iş görmezlik raporunun 81.224 TL olarak ödendiğini, bu ödemenin davacı vekilinin başvurusu üzerine yapıldığını, müvekkil kurumdan talep esnasında ibraz edilen belgeler üzerinden hesaplamalar yapıldığını, ödemenin eksik olduğunu kabul etmediklerini, tamamen usulüne uygun düzenlenen ibranameyi kendi rızası ile imzalamış bulunan davacının başkaca bir alacağının kalmamış olduğunu, vekil edenin sorumluluğunun trafik poliçesi olmayan motorlu araca atfedilen kusur oranı ile kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının da kazada varsa asli veya müterafik kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafından huzurdaki dava öncesinde yaptığı müracaat üzerine ödemede bulunan vekil edenimin herhangi bir temerrüdü söz konusu olmadığını bu nedenle davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyan ederek, davanın davacının yolcu konumunda olduğu … plaka sayılı araç sürücüsü … ile işleten …’e ve motorlu aracın trafik sigrotacısı … Sigorta A.Ş.’ye ihbar olmasını, itirazların Mahkemece kabul edilmemesini, esas bakımından haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddi ile avukatlık ücreti dâhil her türlü yargılama giderinin davacıya yükletilmesini, talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ekinde, dilekçede olduğu belirtilen eklerin olmadığını, HMK hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmediğini, eklerin taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğini ya da Uyap sistemine yüklenmesi gerektiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması durumunda söz konusu olduğunu, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen de bir sorumluluk olmadığını, dosya da kusur tespiti yapılması gerektiğini beyan ederek, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, maluliyet oranı tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne veya üniversite hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümü’ne sevkini, kusurun ve malüliyet oranının tespiti halinde, alarında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, ihbar edilen konumunda olmamız nedeniyle müvekkil şirket adına hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların sunduğu belgeler, sgk kayıtları, davacıya ait tedavi evrakları, davacıya ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasına araştırması, 18/09/2013 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, atk ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 03/07/2019 tarihli rapor da özetle; Salih oğlu 1982 doğumlu …’nun 18.09.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 VII (12Ba……….7)A%11 x0,8= %8,8 E cetveline göre: %8.0 (yüzdesekiznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 8 (sekiz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 09/01/2019 tarihli rapor da özetle; Plakası belirlenemeyen aracın kimliği belirsiz sürücüsü idaresindeki araç ile nizamlara aykırı olarak bölünmüş tek yönlü yola ters yönden girip, trafiği tehlikeye düşürecek şekilde ters istikamette seyretmesi ve karşı istikametten gelen aracın istikametini kapatması ile kazaya sebebiyet verdiği, bu haliyle kusurlu davranışının kazanın oluşumunda asli ve tamamen derecede etken olduğu kanaatine varıldığı, sürücü … idaresindeki otomobil ile olay mahallinde şeridini takiben nizami seyri sırasında, karşı istikametten ters vaziyette üzerine gelen araçla çarpışmamak için aldığı etkin fren ve direksiyon tedbiri neticesinde sağdan yol dışı kalması ile sonuçlanan kazada atfı kabil kusuru bulunmadığı, olayda; Plakası belirsiz aracın kimliği belirsiz sürücüsünün hatalı davaranışının kazanın oluşumunda %100 (yüzde yüz) oranında etken olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 21/09/2020 tarihli rapor da özetle; 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle mevcut belgelere ve Kurulumuzun 07.09.2020 tarihinde yapılan son durum muayenesine göre; Salih oğlu, 16.03.1982 doğumlu, …’nun 18.09.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 VII (19E……….47)A %51×1/5=10,2 E cetveline göre %9 (dokuz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 17/02/2021 tarihli rapor da özetle; Kişinin mauliyet oranı hakkında Kurulun 21.09.2020 tarih ve 12209 sayılı kararında eklenecek husus bulunmadığı, Aynı tüzüğün 15. Maddesine göre kişinin bir başkasının sürekli veya geçici olarak bir başkasının bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile görüş ve kanaatini varıldığı bildirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 11/11/2021 tarihli celsede dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş ve bilirkişi …’in mahkememize sunmuş olduğu 03/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1- Ödeme tarihindeki verilere göre:
A-) Maluliyet % 8, İyileşme Süresinin 8 Ay Olduğu Duruma Göre: Maluliyet oranının %8 ve iyileşme süresinin 8 ay olduğu duruma göre hesaplanan maddi tazminatın toplam 33.584,46 TL, yapılan ödemenin 81.224,00 TL olduğu, ödeme tarihine göre bakiye tazminat alacağının (Fazla ödeme miktarı 47.639,54 TL) olmadığı anlaşıldığı,
B- Maluliyet Oranı % 9, İyileşme Süresinin 18 Ay Olduğu Duruma Göre: Maluliyet oranının %9 ve iyileşme süresinin 18 ay olduğu duruma göre hesaplanan maddi tazminatın toplam 45.234,48 TL, yapılan ödemenin 81.224,00 TL olduğu, ödeme tarihine göre bakiye tazminat alacağının (Fazla ödeme miktarı 35.989,52 TL) olmadığı anlaşıldığı,
2- Rapor yazım tarihindeki verilere göre:
A- Maluliyet % 8, İyileşme Süresinin 8 Ay Olduğu Duruma Göre: Maluliyet oranının %8 ve iyileşme süresinin 8 ay olduğu duruma göre hesaplanan maddi tazminatın toplam 126.508,80 TL, yapılan ödemenin güncellenmiş halinin 129.070,50 TL olduğu, ödeme tarihine göre bakiye tazminat alacağının (Fazla ödeme miktarı 2.561,70 TL) olmadığı anlaşıldığı,
B- Maluliyet Oranı % 9, İyileşme Süresinin 18 Ay Olduğu Duruma Göre: Maluliyet oranının %9 ve iyileşme süresinin 18 ay olduğu duruma göre hesaplanan maddi tazminatın toplam 149.697,48 TL, yapılan ödemenin güncellenmiş halinin 129.070,50 TL olduğu, ödeme tarihine göre bakiye tazminat alacağının 20.626,98 TL olduğu, söz konusu tutara davalı … Hesabı tarafından kısmen ödemenin yapıldığı 20.05.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, hesaplanan tutarın poliçe teminat üst limitini aşmadığı, görüş ve kanaatini bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası üzerinde yapılan incelemede, müştekisinin …, şüphelisinin meçhul sanık olduğu, 18/09/2013 tarihli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı yapılan soruşturmada 28/03/2014 tarihinde daimi arama kararı verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının davacının yaralanması nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacı trafik kazası neticesinde yaralanmış ise tarafların trafik kazasındaki kusur durumları, davalı tarafın davacıya dava öncesi yaptığı ödemenin yeterli olup olmadığı ve yeterli değil ve fahiş fark bulunması halinde davacının maddi tazminatı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
18/09/2013 günü davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’in sevk ve idaresi altındaki … plakalı araç ile … istikametinden … istikametine doğru tek yönlü yolda seyri sırasında plakası belirlenmeyen bir aracın karşı yönden üzerine gelmesi üzerine …’in araca çarpmamak için frene basarak direksiyonu kendi seyrine göre sağa kırması neticesinde yoldan çıkarak toprak yığınına çarpması sonucu dava konusu kaza meydana gelmiştir.
18/09/2013 tarihli trafik kazasında kimliği belirlenemeyen araç sürücüsünün ters yönden araç kullanımı nedeniyle KTK’nun 84. maddesine uymadığı ihlal ettiği, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara riayetsizliği ile kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü … ve yolcu olarak bulunan davacı …’nun ise herhangi bir kural ihlallinin bulunmadığı ve atfedilecek bir kusur olmadığı kanaatine varılmıştır. Mahkememizce bu konuda aldırılan aynı mahiyetteki atk raporuna da objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık olması nedeniyle itibar edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasında kimliği belirlenemeyen sürücüsünün sevk ve idaresinde altındaki plakası belirlenen aracı ile sebebiyet verdiği kazada davalı … Hesabı’nın 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a. maddesi ve Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-a. maddesi gereği sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 18/09/2013 itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı hem çeşitli yargı kararları hem de adli tıp kurumu raporları ile sabit olduğundan bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen son 21/09/2020 tarihli atk raporuna göre davacının %9 oranında maluliyetinin, 18 ay süreyle de geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu atk raporu denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edilmiştir.
Davacının tespit edilen maluliyet oranına ilişkin olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/14963 E. 2021/2953 K. sayılı içtihatında belirtilen TRH 2010 yaşam tablosuna progresif rant yönetim uygulanarak sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerekmektedir. 03/12/2021 tarihli nitelikli hesaplama/aktüerya uzmanı bilirkişinin raporunda da bu şekilde hesaplama yapılmış olması nedeniyle rapordaki hesaplamalar dikkate alınmıştır. Davalı güvence hesabı tarafından 22/05/2015 tarihinde 81.224,00 TL ödeme yapıldığı dosyada mevcut dekont sureti ile sabittir. Ayrıca 20/05/2015 tarihinde davacı tarafından makbuz ve ibraname başlıklı belge imzalanmıştır. Bu durumda 2918 sayılı KTK’nun 111/2. maddesi uyarınca yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan ibranamenin iptal edileceği hükmünün dikkate alınması gerekmektedir. Dava ibraname tarihinden itibaren bu madde de yer alan 2 yıllık hak düşürücü sürenin içinde açılmıştır. Aktüerya bilirkişisinin raporunda yaptığı %9 maluliyet oranı ve 18 ay geçici iş göremezlik süresi üzerinden yapılan hesaplamada ödeme tarihi itibariyle davacının zararı 45.234,48 TL’dir. Yani yapılan ödeme zarar miktarını aşmaktadır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/1092 E. 2021/4246 K., Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/9874 E. 2015/11524 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 2019/2008 E. 2021/752 K. ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 2019/868 E. 2020/382 K. Sayılı kararlarında da açıkça belirtildiği üzere ödeme tarihi verileri dikkate alınarak davacının bu tarihteki zararı tespit edilmiş ve ödeme miktarı ile karşılaştırılmıştır. Davalı tarafça dava öncesi yapılan ödemenin yeterli olması ve davalı tarafından ibra edilmiş olması nedeni ile davanın reddine dair karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 53,00 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 50,00-TL tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’ye göre belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekili ve ihbar olunan … vekilinin yüzlerine karşı, ihbar olunan … Sigorta A.Ş vekili ve …’in yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde HMK’nun 341/1. Maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır