Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/687 E. 2019/670 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/341 Esas
KARAR NO: 2019/734

DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 02/04/2015
KARAR TARİHİ: 12/09/2019
KARAR :KISMEN KABUL- KISMEN RED

Mahkememizde görülmekte olan Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı … şirketine ZMS sigorta trafik poliçesi ile sigortalı bulunan, … plakalı aracın. 22.03.2013 tarihinde meydana gelen kazada müvekkilin yaralanmasına vc kalıcı şekilde sakatlanmasına sebep olduğunu, davacının kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalı tarafın sigortalısı olayda tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin bu kaza neticesinde yaralandığını, kırıklardan dolayı tüm vücul fonksiyon kaybı ve buna bağlı olarak meslekte kazanma giicü kaybı ile efor kaybı meydana geldiğini, maddi zararları yanında % 100 malul sayılacağı döneme ait bakıcı gideri tazminatı, davacının hiç iş göremediği ve % 100 oranında özürlü sayıldığı döneme ait iş göremezlik tazminatı SGK tarafından karşılanmayacak tedavi gidiş gelişleri esnasında harcayacağı kesin olan ek tedavi yol yemek refakatçi vs. giderleri olduğunu, davalı … Şirketine başvuru yapılarak … numaralı hasar dosyası açılmasına karşın davacının talebi haksız şekilde reddedildiğini, manevi tazminat talebiyle ilgili davalı malik ile sürücünün manevi tazminattan sorumlu oldukları hususu izahtan vareste olduğunu, sigorta şirketi KTK gereği kendisine yapılan başvurudan itibaren 8. iş gününden itibaren ticari reeskont avans faizi ile sorumlu olduğunu, davacının masraf ve harçlarını da karşılama olanağı bulunmadığını davacının Adli yardımdan yararlandırılması gerektiğini fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasanın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatının sigorta şirketine başvuru tarihinden sonra 8. iş gününden itibaren, (şimdilik 1000-TL) diğer iki davalıdan olay tarihinden itibaren ticari temerrüt – Avans faizi ile her 3 davacıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacıya ödenmesini, 30.000-TL manevi tazminatın ise araç maliki ve sürücüsünden müştereken ve müteselsilen olay tarihinden itibaren avans – ticari reeskont faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesini, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de davalılara yükletil meşine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Mahkemede açılmış bulunan davada, trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olduğunu, dava Borçlar Kanunu ve 2918 sayılı yasa kapsamında değerlendirilecek olup, davaya bakmaya görevli Mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olması gerektiğini, davacı hakkında alınan duyumlara göre, davacının akli dengesinin tam olarak yerinde olmadığı bilgisine ulaşıldığını, gerçek olması halinde davacının vekaletname düzenleme ve dava açmak ehliyetinin olamayacağı yasa gereği olduğunu, bu halde olan bir kişinin tek başına şehirlerarası karayoluna çıkmış olması meydana gelen kazada sorumluluğun davacıya ait olması sonucunu doğuracağını, davacının iddia ettiği gibi, kaza yaya geçidinde meydana gelmediğini, yaya geçidine yakın bir mesafede bölünmüş şehirlerarası karayolunda müvekilin sevk ve idaresindeki araca çarpan davacı olduğunu, olayın meydana gelmesinde davacı yaya geçidini kullanmamak ve araca kendisinin çarpması nedeniyle tam kusurlu olup, aynı zamanda olay öncesinde beden ve ruh sağlığı yerinde olmadığından kaza ile davacıda meydana gelen bir sağlık problemi, iş göremezlik durumu veya kalıcı sakatlık söz konusu olmadığını, yukarıda sunulan ve yargılamalar esnasında belirlenecek sebepler karşısında ön inceleme aşamasında Mahkemenin görev ve yetkisi yönündeki itirazlarının incelenerek dosyanın görev yönünden Asliye Hukuk Mahkemeleri, yetki itirazının kabulü halinde Tokal Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar verilmesini tahkikat aşamasına geçilmesine karar verilecek olduğu takdirde, davacının kendi kusurundan kaynaklanan olay nedeniyle dava ve taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketinin vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacının 22.03.2013 tarihinde, … plakalı aracın karıştığı iddia edilen, kaza sonucu davacının yaralanmış olması sebebi ile maddi tazminat talepli işbu davayı açtığı, kazaya karışan … plakalı aracın, 31.01.2013/2014 vadeli … numaralı ZMS sigorta poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, şahıs başı sakatlık azami teminat tutan 250.000-TL. olduğunu, poliçede teminat limitinin gösterilmesi bu rakamın mutlak surette ödeneceği anlamına gelmeyeceğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirket hakkındaki davanın Teddine.aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sınırlı tutulmasına olay tarihinden itibaren faiz isteminin ve faiz türünün reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, müvekkil şirket aleyhine kısmi kabul olması halinde yargılama giderleri ve avukatlık ücrctinde de orantı kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı; 22/03/2013 tarihli kaza nedeni ile yaralanması sonucu bedensel zararının 1.000,00 TL maddi (meslekte kazanma gücü kaybı efor kaybı maluliyete ilişkin) ( tüm davalılar olan işleten- sürücü- sigorta şirketinden), 30.000,00 TL manevi (davalılar işleten- sürücüden) olarak tazminini kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile talep etmiştir. Davacı; 02.09.2019 tarihinde ıslah harcı yatırarak geçici iş görememezlik, meslekte kazanma gücü kaybı ve efor kaybı için 949,51 TL ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi yol yemek refakatçi gideri için 100,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan 20.06.2014 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt avans faizi ile tahsilini ayrıca davalılar işleten ile sürücüden 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı … mevzuat gereğince ( TTK, TBK, KTK ) sigorta sözleşmesi uyarınca haksız fiil olan trafik kazasından limit dahilinde sorumluluk kapsamında müşterek müteselsil maddi tazminattan sorumluluğu olan taraftır. Davalı işleten Ankar şirketi de yine mevzuat gereğince işleten sıfatı gereği müşterek ve müteselsil olarak maddi ve manevi tazminattan sorumlu olan taraftır. Davalı sürücü … haksız fiili neticesinde kusurundan dolayı işleten ve sorumlu sigorta şirketi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olan taraftır. Davalılar; genel olarak davacı tarafından ileri sürülen iddiaları inkar ile davanın reddini savunmuşlardır.
Dava; 22/03/2013 tarihli kaza sonucunda yaralanan davacının bedensel zararı neticesinde maddi ve manevi zararının tazminine ilişkindir.
ATK … Adli Tıp İhtisas Kurulu’ nun 20/01/2017 tarihli ; … oğlu, … doğumlu …’in 22/03/2013 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin yaralanma tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğuna dair raporu incelenmiştir. Bilirkişiler … ve …’un 14/05/2018 tarihli raporu ( dava konusu olayın karayolları trafik kanunu kapsamında trafik kazası olduğunu, meydana gelen kazanın, trafik kurallarına uyulduğunda, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğunu, kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığını, yaya …’ın kusurunun % 70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, kazada, … plakalı aracın sürücüsü …’un % 30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğunu, davacının geçici iş göremezlik zararının 949,51 TL olduğu, davacının bakıcı giderinin zararının 1.202.91 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir) incelenmiştir. Bilirkişiler …ve …’un 03/10/2018 tarihli ek raporu (dava konusu olayın karayolları trafik kanunu kapsamında trafik kazası olduğunu, meydana gelen kazanın, trafik kurallarına uyulduğunda, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğunu, kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığını, yaya …’ın, kusurunun % 70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, kazada, … plakalı aracın sürücüsü …’un, % 30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğunu, ekte yer alan Yargıtay Kararı doğrultusunda davacının bakıcı gideri talep edebileceğini, bakıcı gideri talebinin uygunluğu yönünden değerlendirmenin mahkememize ait olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir) incelenmiştir.
Teknik raporlar hüküm tesisinde dikkate alınmıştır. Gerçek kişi tarafların dosyada mübrez bilgi ve belge kapsamında mali sosyal durumlarına ilişkin araştırma hükümde dikkate alınmıştır. Türk Borçlar Kanununun haksız fiil hükümleri, Karayolları Trafik Kanununun trafik kazasında maddi tazminata ilişkin hükümleri ile Türk Medeni Kanununun 6 ve 7. Maddeleri ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 187- 293. Maddeleri gereğince ispat hususuna dikkat edilmiştir. Haksız fiilin unsurları haksız/ hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olup bu unsurlar kümülatif yani birlikte kaza tespit tutanağı da dikkate alınarak değerlendirilmiştir.
22.03.2013 tarihli trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü davalı …’ un KTK 47/ c-d ile 52/ a-b maddelerini ihlal ederek meskun mahalden geçen Devlet kara yolunda seyir halinde iken trafik işaret levhaları ile belirtilen ve gösterilen hususlara ayrıca trafikteki diğer yasak zorunluluk ve yükümlülüklere uyması gerektiği halde kaza mahallinde yaya geçidine yaklaşırken hızını azaltmadığı, kaza yeri trafik kazası tespit tutanağına göre hız sınırı 50 km/ h olduğu halde kendi ikrarına göre 70-78 km/ h ile seyrettiği bu şekilde trafik düzeni ve güvenliğini tehlikeye attığı, aracın niteliği ve yol hava ile trafik durumuna göre hareket etmediği bu nedenle davacı yayaya çarptığı anlaşılmakla trafik kazasında % 30 kusurunun olduğuna kanaat getirilmiştir. 22.03.2013 tarihli trafik kazasında yaya davacı …’ ın KTK 68/ b- c, 138/ b.3- d maddelerini ihlal ederek trafik levhaları bulunan mahalde ilk geçiş üstünlüğünün bulunduğu ancak trafik kazası tespit tutanağına göre çarpma noktasına 12 metre gerisinde olay yeri krokisinde 16.50 metre gerisinde yaya geçidi bulunmasına rağmen yaya geçidini kullanmadığı ve yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmediği bu şekilde dikkatsiz tedbirsiz ve özensiz hareketi ile trafiği engelleyecek tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunduğu taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını ona verip geçişlerini beklemesi gerekirken taşıt yolunda bulunan davalı aracının çarpmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla trafik kazasında % 70 kusurunun olduğuna kanaat getirilmiştir.
Saptanan ve hukuksal durum karşısında; davacı tarafın talebi dikkate alındığında; dava konusu davacının haksız fiil zararından davalı sürücü tarafın % 30 nispetinde kusurlu sorumlu olduğu fiillerinden kaynaklandığı, davacının da % 70 kusurlu fiili sonucunda zararın oluştuğu, davalı sürücü fiili ile davacı zararı arasında illiyet bağı bulunduğu, bu zarar sonucundan davalı sürücünün kusuru bulunmakla/ haksız fiili bulunmakla zarar sonucundan kusur oranına dikkat edilerek sorumlu tutulacağı yine işleten ve sigorta şirketinin yasal sorumlulukları dikkate alındığında davalı sürücü kusurlu olduğundan sorumlu tutulacaklarına kanaat getirilmiştir. Geçici iş görememezlik maddi tazminat talep etme şartları oluşmakla yol gideri, refakat, yemek ve tedavi gideri maddi zararının yasal usuli sürede dosyaya davacı tarafından sunulan bilgi ve belge kapsamında ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Davacı bakıcı giderini ispatlamış ancak ıslah ile talep etmemiştir. Davalı … şirketinin davacının geçici iş görememezlik maddi zararının tazmininden 946,51 TL ile bakıcı gideri maddi zararının tazmininden 1.202,91 TL ile sigorta poliçe kapsamı ve limitiyle temerrüt tarihi olan başvuru tarihini (09.06.2014) izleyen 8 iş günü sonrası 20.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, diğer davalıların yani işleten ve sürücünün aynı miktar maddi zararlardan olay tarihi olan 22.03.2013 tarihinden itibaren yasal faiz ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kanunen dikkate alınmış ancak 6100 Sayılı HMK m. 26 gereğince taleple bağlı kalınarak talepten fazlasına hükmolunamayacağı ilkesine göre hüküm tesis edilmiştir.
Manevi tazminat açısından; davacının dava konusu olan trafik kazasında; yaya olarak yukarıda izah olunduğu üzere olayda % 70 kusurlu bulunduğu, davalı tarafın yukarıda izah olunduğu üzere % 30 kusurlu sayıldığı hususuna dikkat edilmiştir. Tarafların belirlenen kusurları gereğince TBK ve KTK gereğince davalı taraf sürücünün ve işletenin manevi tazminattan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacının kaza sonucunda geçici maluliyetinin bulunduğu ve bu dönemde bakıcı ihtiyacının bulunduğu dosya kapsamına sunulan hastane kayıtlarından ve maddi zararın tazminine dair taktir edilen hüküm gereğinden anlaşılmaktadır. Tarafların/ gerçek kişi mali sosyal durumuna, işletenin ticaret şirketi olduğuna davacının yaşına ve yaya olması durumuna dikkat edilmiştir. Davacının asgari geçimi dikkate alınarak statüsüne ve sosyal hayatına etkileri değerlendirilmiştir. Mahkememizce taktir olunan manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, somut olayda taktir hakkını kullanılırken, somut olaya etkili olan nedenler de objektif ölçülere göre irdelenmiştir ve gösterilmiştir. Mahkememizce özel haller yaş, maluliyet oranı, kusur… vb göz önünde tutularak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verelen tutar adalete uygun değerlendirilmiştir. Davacının gerçek kişi davalıdan istemiş olduğu 30.000,00 TL manevi tazminatın günümüz şartlarında davacının sosyal statüsü, tarafların mali sosyal durumları ve olayda yaya ve % 70 oranında kusurlu olması nedeni ile yüksek bir rakam olduğu anlaşılmaktadır. İstenilen manevi tazminat para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir, aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır, bu nedenle bu tazminatın sınırı amacına göre belirlenmiştir, taktir edilen miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır ilkelerine de dikkat edilmiştir. Manevi tazminat, kusurlu tarafın fiili sonucu bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından mahkememizce T.M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkı kullanılarak, manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir. Mahkememizce belirlemeyi yapılırken somut olayın özelliği, zarar görenin ve kusurlu tarafın kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, kaza nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmiştir. Maddi ve hukuki olgular; hukuk- hak- nesafet- hakkaniyet- ülkenin ekonomik koşulları- tarafların ekonomik sosyal durumları- paranın satın alma gücü- davalının ve tarafların kusur durumları- olayın ağırlığı- olay tarihi- gelişen hukukta tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oran- davacının yaşı cezadan çok mağduru tatmin edici- manevi tazminatın bölünmezliği ile birlikte değerlendirilmiştir. Manevi zarardan davacının kaza nedeni ile geçici maluliyeti sonucu elem duyduğu muhakkak olduğundan davalı tarafın kusur oranına göre sorumlu olduğu anlaşılmış, davacı ve davalı tarafların ekonomik ve sosyal durumları, zararın ağırlığı, yüzdesel kusur nazara alınarak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususu da dikkate alınmak suretiyle paranın satın alma gücü karşısında hakkaniyet gereğince makul bulunan- vicdanen kanaat edinilen talep edilen manevi tazminatın davacıya verilmesi gerekmiştir. Mahkememizin de kabulünde olduğu üzere, davalı tarafın kusuru oranında davacıyı yaraladığı bu kusurlu davranışların aynı zamanda hayatın olağan akışında mağduriyet yaşayan herkesi etkileyebilecek nitelikte olduğu, davacının tinsel aleminde üzüntü, elem , keder ve manevi yıkıma vücut verdiğine kanaat getirilmiştir. Mahkememizce, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TBK 58, 60, TMK 24,25, Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Hükümleri doğrultusunda TMK 4. maddesi uyarınca ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş, tüm dosya içeriğine göre vicdanen- takdiren ve kanunen aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Faiz davacı tarafından ıslah ile istenilmemiştir. Davalılar olan işleten ve sürücünün manevi zarardan olay tarihinden yani 22.03.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kanunen dikkate alınmış ancak 6100 Sayılı HMK m. 26 gereğince taleple bağlı kalınarak talepten fazlasına hükmolunamayacağı ilkesine göre hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile;
1A-Davacının geçici iş görememezlik maddi zararının tazmini talebinin kabulü ile; 949,51 TL geçici iş görememezlik tazminatının davalı …den 20/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek davalılar … ve … ŞTİ’den HMK. 26 gereğince 20/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline davacıya verilmesine, davacının faize ilişkin fazlaya dair talebinin reddine,
1B-Davacının yol gideri, refakat, yemek ve tedavi gideri talebinin ispatlanamaması nedeni ile reddine,
1C-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü kısmen reddi ile 1000,00 TL manevi tazminatın HMK 26 gereğince davalılardan … ile …ŞTİ.den müştereken ve müteselsilen tahsiline davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
2- 6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 133,17 TL karar ve ilam harcından ıslah harcı olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 88,77 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bakiye 20,46 TL harca kadar davalı …Ş.’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına,)
3- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafından oluşan toplam 2.091,10 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 131,29TL gider avansının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa edilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bakiye 63,94 TL yargılama giderine kadar davalı …Ş.’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına,) Bakiye kısmın davacı tarafın üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince kabul edilen maddi tazminat yönünden belirlenen 949,51 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ile …Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminata dair karar tarihinde geçerli A….T deki esaslara göre ve 6100 S. HMK gereğince reddedilen miktar üzerinden belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Davalı Ankar İnşaat ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminata dair karar tarihinde geçerli A….T deki esaslara göre ve 6100 S. HMK gereğince reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı Ankar İnşaat’a ve davalı …’ a verilmesine,
8-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır