Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/636 E. 2019/428 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/636 Esas
KARAR NO: 2019/428

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/06/2015
KARAR TARİHİ: 25/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/02/2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davalı sürücü … idaresinde davalı işleten …’e ait ve davalı … A.Ş tarafından ZMMS sigortalı olan … plakalı aracı kullanırken Davacı …’ın eşi Davacı …’ın annesi …’a çarpması sonucu …’ın olay yerinde vefat ettiğini, kazaya ilişkin İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda davalı sürücü … aleyhine taksire ölüme sebebiyet vermekten mahkumiyet kararı tesis edilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, desteğin ölümüyle müvekkilleri müteveffanın eşi ve kızının hem manevi varlığından hem de desteğin sağladığı maddi olanaklardan yoksun kalındığını, eş ve annesini yitiren davacıların, toplanacak delillere ve bilirkişi incelemesine göre hesaplanacak maddi tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı tutarları belirlenerek, şimdilik 5.000,00-TL olmak üzere, davalılar işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden itibaren ve davalı sigortacı yönünden dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren oluşan temerrüt tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olarak maddi tazminat ve işletilecek faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve müteselsilen müvekkillere ödetilmesine, davacı eş için 30.000,00-TL manevi tazminatın ve davacı çocuk için 30.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere her iki davacılar için toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve müteselsilen olarak davalı işleten ve davalı sürücüden alınarak müvekkillerine ödetilmesine, kazayı yapan araç olan davalı işleten sıfatındaki araç sahibine ait aracın 3.kişilere devir ve intikalinin önlenmesi için trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememizin 28/01/2016 tarihli celsesinde; davacı … için 2.500,00-TL destekten yoksun kalma ile 60.000,00-TL manevi tazminat; davacı … için 2.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 30.000,00-TL manevi tazminat talep ettiğini açıklamıştır.

SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelişinde davalı müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazanın akşamüstü ve hafif yağışlı olan havada meydana geldiğini, kaza sonrası müvekkilinin 112’yi arayarak ambulans istediğini, ancak ambulansın olay yerine 45 dakika sonra varabildiğini, kaza yerinin 80 m. gerisinde ve 90 m. ilerisinde yaya geçidi ve trafik ışığı olduğu halde yayanın buradan geçmediğini ve tedbirsizce davranarak kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinden alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 31/03/2015 tarihli raporuna göre kazanın oluşumunda davalı müvekkilinin tali, davacının ise asli kusurlu bulunduğunu, davacıların talep ettikleri tazminatların fahiş olduğunu beyanla haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanmasını, aksi takdirde asgari ücret olarak alınmasını, davacı tarafından sigortalılarının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini,müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduklarını, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini davanın usul ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, hasar dosyası, trafik kayıtları, davacıların sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanakları, davacıları rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığına dair SGK kayıtları, davacıların desteğinin gelirine ve en son ücret durumuna ilişkin SGK kayıtları ve gösterilen diğer deliller celbeilmiştir.
Davacı tanık …; “Davacı … amcam davacı …da amcamın kızıdır. Amcam jeoloji mühendisidir, … den emeklidir. 78-79 yaşındadır. … … doğumlu, kendisi ingilizce öğretmenidir, Özel bir lisede kazadan önce çalışıyordu. … hale çalışmaz, çalışırken aylık 2.000 TL geliri vardı. Amcamın üzerine herhangi bir taşınır taşınmaz yoktur. Amcamın eşi … vefat etmeden önce davacılarla birlikte yaşıyordu. … üzerine kayıtlı…birlikte oturuyorlardı. … Fransızca öğretmeniydi, vefat ettikten sonra aylık 2.200 TL emekli maaşı aldığını öğrendim. Oturdukları ev dışında başkaca gelir getiren mülkleri olmadığını biliyorum. Kazanın oluşu sırasında olay mahalinde değildim. Ancak kaza olduktan sonra belediye kamera kayıtlarına ulaştım. Bu kayıtlar ceza dosyasına sunulmuştur. Davalıları tanımam. Amcama kazadan önce Lösemi teşhisi konulmuştu. Durumu iyiydi ancak kazadan sonra kan değerleri değişti, kansere çevirdi, kemoterapiye başladı. Yengemin desteğinden yoksun kaldığı için geçirdiği kısmi felç nedeniyle sol kol, sol bacak ve sol dudak bölümünde duyarsızlık vardı. … kazadan bir hafta sonra bağırsak düğümlenmesi yaşadı. Psikolojik sorunlar nedeniyle bu olmuş, ardından uykusuzluk problemi devam ediyor. …ın en yakın arkadaşı annesi …dı, onun yokluğuna alışamadı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı…; “… benim dayım, suzan da onun kızıdır. Vefatından önce muris … ve davacılar birlikte yaşıyordu. … fransızca öğretmeniydi, emekli olmuştu. Vefat ettiğinde 69 yaşındaydı. 2.000 TL civarında emekli maaşı alıyordu. Bunun dışında gelir getiren mülkü olup olmadığını bilmiyorum. Dayım… den emekli petrol mühendisidir. Onun aylık maaşını bilmiyorum. Dayımın bir arabası var onun dışında gelir getiren bir mülkü yok. … da ingilizce öğretmeni. Halen çalışmıyor. Bir dönem ingilizce öğretmeniydi. Annesinin ölümüyle birlikte çalışmayı bıraktı. Psikolojik olarak öğretmenlik yapmaya elverişli değil. Dayım KLL hastası bu lösemi türevidir. Yengemin ölüm nedeniyle uyuyan düzeyde olan hastalık aktif hale geçti. Kazadan sonra dayım kemoterapi almaya başladı. Ayrıca ilaç tedaviside görüyor. Suzan kazadan bir hafta sonra bağırsak düğümlenmesi geçirdi. Ayrıca bağırsaklarındaki tümörler nedeniyle bir ameliyat oldu. Doktor bunu annesini kazadan sonraki haliyle görüp geçirdiği üzüntüye bağladılar. Dayımın tedavvisi devam ediyor masraflı bir tedavi. Aylık 40.000 TL ilacının bedeli. Devlet zamanında ödemiyor. Ben şahsen ayda 500 TL yardım ediyorum. Bunun dışında diğer akrabalarımızda kendisine yardımda bulunuyor. Dayım yaz döneminde de felç geçirdi.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …; ” Ben… plakalı taksinin şoförlüğünü yaparım. Ben kazanın olduğu 03/02/2015 günü kaza mahalindeydim. Ben davalıların kullandığı aracın ön tarafında orta şeritte seyir halindeydim. Ben 40-50 Km hızla gidiyordum. Hava yağışlıydı, yerler ıslaktı, sicim gibi yağmur yağıyordu. Arkamda bulunan beyaz renkli … özel otomobildi. Muhtemelen … olduğunu düşünüyorum, emin değilim. Benim aracıma arkadan vurdu. Ben durdum o da durdu. Araçtan indiğimde bir erkeğin doktor, ambulans diye bağırdığını duydum. Kalabalık oluştu. Bayana vurmuş dediler. Benim arkamdaki aracın bir bayana vurduğunu söylediler. Arkamdaki aracı bir erkeğin kullandığını gördüm. Ağacın kenarında bir bayanın kanlar içinde yattığını gördüm. Saat 16:00 civarıydı. Hava kararmamıştı. Olay yerine ambulans yarım saati geçtikten sonra geldi. Bende telaşlandım. Ambulans doktor diye bağıranın kaza yapan çocuk olduğunu öğrendim. Benim aracıma vurduktan sonra yağmurlu olduğu için bende yana kaydım. Ama bundan önce herhangi bir korna sesi ışık yada selektör farketmedim.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
31/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücü …’in %40 oranında, davacıların murisi …’ın %60 oranında kusurlu olduğunu, davacı eşi …’ın 17.301,22-TL destekten yoksun kalma zararı oluştuğunu, tazminat ile mükerrerlik teskil eden indirim nedeni bulunmadığını, tazminatın düşük çıkma sebebinin davacı …’ın bakiye yaşam süresinin kısalığı ve müteveffanın kusurunun ağırlandığından kaynaklandığını, hesaplanan zararın kaza tarihinde cari poliçe limitlerini aşmadığı, sigorta şirketi yönünden dava dilekçesinin tebliğinden itibaren temerrüt faizi talep edildiği görülmekle üzerinde durulmadığını, davacı müteveffanın kızı …’ın destekten yoksun kalma zararı oluşmadığını, kaza tutanağında olay tarihinin 03/02/2015 olarak yer aldığını, ancak diğer belgelerde olay tarihinin 03/03/2015 olduğunu, müteveffanın ölüm tarihi de dikkate alındığında doğru kaza tarihinin 03/03/2015 olduğu sonucuna varıldığını belirtmiştir.
26/03/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacının defin ve cenaze gideri tazmin talebi bulunduğunun, olay tarihinin ekonomik koşullarına göre 2.000,00-TL’nin kadri marufunda bulunduğunu, davalıların %40 kusur oranına isabet eden tazmin borcunun 800,00-TL olduğunu, kök raporun tazmininden sonra asgari ücrette değişiklik meydana geldiğini, yeniden yapılan hesaplama ile davacı eşin uğradığı destekten yoksun kalma zararının 18.694,14-TL olduğunu belirtmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 18/12/2018 tarihli raporunda; sürücü …’in %40 oranında, müteveffa yaya …’ın %60 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49 maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun’un 85 maddesi kapsamında işletene ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik Borçlar Kanunun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı; ve 6098 Sayılı Kanunun 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi kapsamında haksız fiil faili ve işletene yönelik manevi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu, maddi ve manevi tazminat talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminat tutarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
6098 Sayılı Kanunun 53/3 maddesi uyarınca haksız fiil sonucu ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini talep hakları vardır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
6098 Sayılı Kanunun 56/2 maddesi uyarınca ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapamına göre, dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı …’in maliki olduğu davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in %40; davacıların desteği mütevaffa …’ın %60 oranında kusurlu oldukları, hükme esas almaya elverişli 31/08/2018 tarihli aktüeryal hesap raporuna göre; müteveffa’nın eşi davacı …’ın deteskten yoksun kalma zararının 18.694,14-TL olduğu, müteveffa’nın kızı davacı …’ın öğretmen olduğu ve gelirinin bulunduğu, ölen annesinin kendisinin desteği olduğunu ispatlayamadığı, davacı …’ın destekten yoksun kalma zararlarından davalı …’in TBK’nun 49 maddesi uyarınca haksız fiil faili sıfatıyla, davalı …’in 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi uyarınca işleten sıfatıyla, davalı… A.Ş.’nin ise 2918 Sayılı Kanunun 91 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla sorumlu oldukları anlaşılmıştır. Davacılar vekilinin, davacı …için 2.500,00-TL olan destekten yoksun kalma talebini, 16/01/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile 14.494,14-TL artırdığı,, ayrıca 800,00-TL cenaze ve defin gideri talep ettiği, her ne kadar talep arttırım dilekçesinde dava dilekçesi ile 5.000,00-TL talep edildiği belirtilmiş ise de, davacı …için maddi tazminat talebinin 2.500,00-TL olduğunun 28/01/2016 tarihli celsede açıklandığı, gerek dava dilekçesinde gerekse maddi tazminat talebinin açıklanmasına yönelik celse alınan beyanda cenaze ve defin masrafı talebinin olmadığı, davanın belirsiz alacak davası olduğu ve 16/01/2019 harçlandırma tarihli dilekçenin ıslah dilekçesi değil talep arttırım dilekçesi olduğu, dava dilekçesi ile talep edilmeyen cenaze ve defin giderinin talep arttırım yolu ile talep edilemeyeceği, buna göre davacı …için hükmedilebilecek destekten yoksun kalma tazminatı tutarının, taleple bağlılık ilkesi uyarınca 2.500,00-TL + 13.694,00-TL toplamı 16.194,14-TL olduğu anlaşılmakla; davacı …’ın maddi tazminat davasının reddine, davacı …’ın maddi tazminat davasının 16/01/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile; 16.194,14-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … yönünden 03/03/2015 kaza tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden talep uyarınca dava dilekçesinin tebliğ tarihi olan 14/07/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların desteğinin kusur durumu, davacı…’in eşini, davacı …’ın annesini kaybetmeleri nedeniyle yaşamış oldukları elem, manevi tazminatın bir ceza ve zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak, TBK’nun 49, 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85 maddeleri kapsamında, davacıların maenvi tazminat taleplerinin ksımen kabulü 8.000,00’er-TL manevi tazminatın 03/03/2015 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …’ın maddi tazminat davasının Redddine,
2-Davacı …’ın maddi tazminat davasının 16/01/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile; 16.194,14-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … yönünden 03/03/2015 kaza tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden talep uyarınca dava dilekçesinin tebliğ tarihi olan 14/07/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacılar … ve …’ın manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı kısmen kabulü ile; 8.000,00’er TL manevi tazminatın 03/03/2015 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı …’ın maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürülükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı …’ın maddi ve manevi tazminat talepleri ile davacı …’ın manevi tazminat talepleri yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.199,18-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 482,01-TL nin mahsubu ile bakiye 1.771,17-TL harcın, manevi tazminat tutarı üzerinden hesap edilen 1.092,96-TL sinin davalılar … ve …’den müteselsilen, maddi tazminat tutarı üzerinden hesap edilen 678,21-TL sinin tüm davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6- Maddi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine,
7- Maddi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine,
10- Manevi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
11- Manevi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 2.597,10-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre 1.038,84-TL sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacılar tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili, davalılar … ve … vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

HARÇ BEYANI /
2.199,18-TL KARAR HARCI
482,01-TL PEŞİN HARÇ /
1.717,17-TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
27,70-TL BVH
2.100,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
469,40-TL POSTA MASRAFLARI /
2.597,10-TL TOPLAM