Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/631 E. 2018/559 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/631 Esas
KARAR NO : 2018/559
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan), İstirdat
DAVA TARİHİ : 19/06/2015
KARAR : DAVANIN KABULÜNE
KARAR TARİHİ : 24/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit, istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkil şirketin davalılardan …’a yaptırdığı işler karşılığında avans çeki vererek ve daha sonra bu çekleri ödemede kullanarak çalıştığını ancak 08/04/2014 tarihinden itibaren …’a ulaşılamadığını, dava konusu çekin 01/09/2014 tarihinde…’a teslim edildiğini, …’ın finansman sağlamak amacıyla çeki diğer davalı …’e verdiğini, müvekkilinin dava tarihi itibariyle davalı …’tan 54.342,87 TL alacaklı olduğunu, dava konusu çekin eklenmesiyle bu borcun 87.880,75 TL’ye yükseldiğini, yapılan işlemin faktoring işlemi olup 6361 sayılı kanuna tabi olduğunu, davalı …’ın dava konusu çeki fautra ile tevşik edilen mal veya hizmet karşılığı almadığını, oysa 6361 sayılı kanun gereği bu işlemin mutlaka fatura ile teşvik edilmesi gerektiğini, dava tarihi itibariyle davalılardan …’ın müvekkiline borçlu olduğunu, dolayısıyla mal veya hizmet taahhüdünün bulunduğunu, çeke ilişkin bir mal satışı ve fatura düzenlenmediğini bu nedenle de ortada yasa ve yönetmelikte tanımlanan bir faktoring işlemi bulunmadığını, bu haliyle de…ın çek lehdarına kredi açmış olduğunu ve bu durumun da yasada yasaklanmış olduğunu, faktoring şirketlerinin finansman amaçlı olarak müşterilerinin faturalarından doğan alacaklarını alacağın temliki yoluyla devir alarak çalıştıklarını oysa kanun gereği somut olayda iki şirket arasında faturaya dayanmayan alacakların alacağın nakli olamayacağını, yine kanun gereği şahsi def’i ve itirazların faktoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceğinin ancak bu hususun mal ve hizmetlerdeki kusur ve ayıplarla sınırlı olması gerektiğini ancak buradaki durumun kusurlu ya da ayıplı mal teslimi değil taahhüt edilen malın hiç teslim edilmemesine karşın avans çekin faktoringe konu edilmesi olduğunu, konuyla ilgili mahkeme ve Yargıtay kararları bulunduğunu, malın hiç teslim edilmemesinden ötürü müvekkilinin bütün şahsi def’i ve itirazlarını …’a da yöneltebileceğini, ayrıca davalılardan …’ın faktoring yönetmeliği gereği müşterisi diğer davalı … ve faturaları ile ilgili yeterli araştırmayı yapmadığını, istihbarat yükümlülüğünü yerine getirmediğini beyan ederek tazmini mümkün olmayan zararlarının önüne geçmek için bedelsiz kalan ve bu nedenle müvekkil şirketin borçlu olmadığı … Bank … Şubesinin … seri nolu, 25/06/2015 vadeli ve 30.000 TL bedelli çekin ödenmemesi ve takibe konu edilmemesi için mahkemece takdir edilecek bir teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini, yargılama sonunda müvekkilinin dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve çekin iptaline, yargılama masraflarının davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı …vekili cevap dilekçesinde ve özetle; huzurdaki davanın davacı şirket ile diğer davalı … arasındaki bir hukuksal ilişkiden kaynaklı olduğu için müvekkili bakımından haksız ve yersiz olduğunu, Faktoring Kanunu gereği müvekkilinin bile bile davacının zararına hareket etmediği için sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin kanun, yönetmelik ve BDDK kararlarına uyarak aktedilen faktoring sözleşmesi çerçevesinde dava konusu çeke faktoring işlemi yaptığını, söz konusu faktoring işleminin diğer davalı …’ın fatura asıllarına alacağın temlik edildiğini gösteren temlik yapışkan notu yapıştırılarak imzalandığı ve fotokopilerinin alınarak başlandığını, sonradan diğer davalı … yetkilisine ”Alacak Bildirim Formu” imzalatılarak faturalardan kaynaklanan borcu karşılığı almış olduğu çekleri ciro ettirerek devir ve temlik aldığını, müvekkil şirketin çeklerin ciro yoluyla devir ve temlik alındığı tarihte bedelsiz kalmış olduğunu bilmesinin mümkün olmadığı gibi gereksiz de olduğunu, bu konuda mahkeme ve Yargıtay kararları bulunduğunu, ayrıca bir çekin tedavülde BK’nın alacak temliki hükümlerinin uygulanabilmesi için çekin nama yazılı olması gerektiğini, oysa dava konusu çekin bu özelliği bulunmadığını, dava konusu çekin emre yazılı olduğunu, faktoring işleminin incelenmesi gerektiğin düşüncesinin de faktoring mevzuatı gereği temlik alınması gereken şeyi alacağın esasından ibaret olduğunu, alacağın ödeneceğinin teminatı olmak üzere alınan çeke uygulanacak mevzuatın TTK hükümleri olması gerektiğini TTK’ya göre çekin ne zaman temlik hükümlerine tabi olacağının da anılan TTK maddelerine göre dava konusu çekin özellikleriyle örütşmediğini dile getirerek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, …Bank… Şubesi … Seri Nolu 25/06/2015 tarihli 30.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalılar…Şti ile … A.Ş ‘ye borçlu olmadığının tespitine, dava tarihinden ( 19.06.2015) sonra ödenen 30.000,00 TL bedelin ödeme tarihi olan 25/06/2015 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte ödeme yapılan davalı …Ş ‘den istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmekte, davanın reddini savunmaktadır.
Dava; menfi tespit ve istirdata ilişkindir.
Buna ilişkin tarafların iddia- savunma ve toplanan delilleri, faktoring işlemi ve faktoring sözleşmesi ile davacı ile davalılar arsındaki ticari ilişki ve tarafların sorumlulukları bilirkişi heyet raporu ile incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz ( hakimce raporlar denetlenmiş olup hükümde davalıların sorumluluğu kanunen re’ sen hakimce belirlenmiştir.) iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan 16.06.2017 tarihli bilirkişi heyet raporu alınmıştır. 10.08.2016 tarihli bilirkişi raporunun içeriğine de yani tarafların ticari kayıtlarına da dikkat edilmiş ve aşağıdaki şekilde dava gerekçelendirilmiştir.
Dava konusu çekin 25.06.2015 tarihinde davalı … a ödendiği banka cevabından anlaşılmaktadır.
TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir.
Faktoring işlemi ve sözleşmesi ile buna ilişkin mevzuat gereğince; kambiyo senedi düzenlenmesi sebeplerinden bağımsız olarak kambiyo senedi borçlusuna faktoring şirketine ödeme yapabilmesi için gerekli araştırmanın yapılması en azından fatura vb. belge araması gerekmektedir. Davalı … tarafından davalı … tan temlik alınan fatura alacaklarının kapsamında dava konusu çekin teminat amacıyla alındığı anlaşılmaktadır. 10.08.2016 tarihli raporda da belirtildiği üzere davalı …’ ın davacıya borçlu olduğu, davalı …’ ın temlik aldığı alacaklara ilişkin ticari kaydın bulunmadığı, davacının ayrıca davalı …’ a da borçlu olduğuna dair kaydın bulunmadığı bu nedenle davacının borçlu olmadığı, çekin ihtilafsız şekilde teminat senedi olduğu anlaşılmıştır. Tarafların tacir olması karşısında; senet bedeli ödenmekle davacının bedelsizlik def’ i ileri sürebileceği, davacının senet bedelini ifadan kaçınabileceğine kanaat getirilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında davacının 13.12.2017 tarihli talebi de dikkate alınarak aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; … Bank … Seri Nolu 25/06/2015 tarihli 30.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalılar…Şti ile … A.Ş ‘ye borçlu olmadığının tespitine, ödenen 30.000,00 TL bedelin ödeme tarihi olan 25/06/2015 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı …Ş ‘den istirdadı ile davacı tarafa verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 2.049,30 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 512,33 TL harçtan mahsubuna Hazine’ ye gelir kaydına ve bakiye 1.536,97 TL daha harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 512,33 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince tebligat gideri, posta masrafı ve bilirkişi ücreti olan 1.092,25 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-İşbu dava nedeni ile davalı …tarafından yapılan yargılama giderinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır