Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/564 E. 2018/181 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/564 Esas
KARAR NO : 2018/181
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2015
KARAR :MADDİ TAZMİNAT FERAGAT RED- MANEVİ TAZMİNAT KISMEN KABUL KISMEN RED
KARAR TARİHİ : 28/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacının 14/04/2012 günü evine giderken davalı …in kullandığı aracın çarpması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, kazanın davacıda beyin kanamasına neden olduğunu, vücut fonksiyonlarında kayıp oluştuğunu, ağır şekilde maddi ve manevi zarara uğradığını, davalı sürücü aleyhine İstanbul… Sulh Ceza Mahkemesinin … E. ve …K. Sayılı kararıyla sürücü hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, kaza yerinin yan yol olduğunu, trafiğin çift yönlü aktığını, ortada banket, ışık, şerit çizgisi olmadığını, bu durumda sürücünün dikkatli seyretmesi gerektiğini, davacının kazadan önce çeşitli işlerde çalıştığını, kendi ihtiyaçlarını karşıladığını, kazadan sonra çalışamaz duruma düştüğünü beyan ederek adli yardım talebinin kabulüne, fazlaya ikişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL maddi 40.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı… A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; … plakalı aracın davalı şirketçe 01/03/2012/2013 vadeli …nolu poliçe ile ZMM (trafik) sigorta poliçesinin temin edildiğini, 225.000 TL’lik poliçe limitiyle sorumlu olduklarını, kusur yönünden inceleme yapılması gerektiğini, davacının gerçek zararınının hesaplanması gerektiğini, manevi tazminatların kapsam dışı olduğunu beyan etmiştir.
Davalı …A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; ATK raporunda davacının meslekte kazanma gücünün % 14,1 oranında kaybettiğinin tespit edildiğini, 29/06/2012 tarihli raporunda davacının sağ oksitemporal kırığı olduğunu, tespit edildiğini, 14/04/2012 tarihli tutanakta ise davacının hastaneye tedaviye geldiğini, davacının kazadan kaynaklanmayan nedenlerden dolayı maluliyetinin hesaplandığını, davacının ölmek istediğini beyan ettiği ve tedaviyi reddettiğini, tedaviyi reddettiği için maluliyetin oluşmayacağını beyan etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Dava, 14/04/2012 tarihli kaza sonucu yaralanan …’nın maddi ve manevi kayıplarından dolayı 06/01/2014 tarihinde açılan maddi- manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı taraf maddi tazminat taleplerinden vazgeçerek feragat etmiş olup davasına manevi tazminat yönünden devam etmiştir.
Davalılardan … araç sürücüsü, … araç maliki, … A.Ş Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sorumlu olan taraftır.
Adli Tıp Kurumu’nun 30/03/2016 tarihli maluliyet raporu ve bilirkişiler …,… ve … tarafından hazırlanan 12/12/2016 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasında mevcuttur, delil olarak değerlendirilmişlerdir.
Davacının dava konusu olan trafik kazasında; yay olarak kaldırımdan yola inmeden önce yoldan geçen araçlara dikkat etmediği, aşırı sürati nedeni ile emniyetle duramayacak kadar yaklaşmış olan davalı sürücünün geçişini beklemesi ve bu aracın geçişinden sonra karşıya geçmeye başlaması gerekirken dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığından ve yaklaşan araca ilk geçiş önceliği vermediğinden olayda % 75 kusurlu sayılması gerektiği hususuna dikkat edilmiştir. Davalı sürücü … in yönetimindeki aracı ile tali yolda meskun mahalde seyrederken daha dikkatli ve tedbirli araç kullanması, sağ ilerisinde yürüyen yayayı uyarmak için klakson çalması gerekirken çalmaması, çarpma şiddetine göre olması gereken hızdan daha hızlı olduğu kanısına varılması tedbirsiz dikkatsiz araç kullanması nedeni ile olayda % 25 kusurlu sayılması gerektiği hususuna dikkat edilmiştir. Davalı araç işleten davalı …’ ın KTK gereğince işleten sıfatı ile sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı ayrıca manevi tazminat klozunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Manevi tazminat açısından yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere sigorta şirketi dışındaki kusuru ile sorumlu olan sürücü ve araç işleten olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte sorumludur.
Davacının kaza sonucu % 14,1 meslekte kazanma gücünden sürekli kayba uğradığı ve kazadan itibaren geçici iyileşme sürecinin 6 aya kadar uzayabileceği ATK teknik raporundan anlaşılmaktadır.
Tarafların/ gerçek kişi mali sosyal durumunda dikkat edilmiştir. Davacının asgari geçimi dikkate alınarak statüsüne ve sosyal hayatına etkileri değerlendirilmiştir.
Mahkememizce taktir olunan manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, somut olayda taktir hakkını kullanılırken, somut olaya etkili olan nedenler de objektif ölçülere göre irdelenmiştir ve gösterilmiştir.
Mahkememizce özel haller göz önünde tutularak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verelen tutar adalete uygun değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan istemiş olduğu 40.000,00 TL manevi tazminatın günümüz şartlarında davacının sosyal statüsü ve olaydaki kusuru nedeni ile yüksek bir rakam olduğu anlaşılmaktadır.
İstenilen manevi tazminat para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır,çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir, aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır, bu nedenle bu tazminatın sınırı amacına göre belirlenmiştir, taktir edilen miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır ilkelerine de dikkat edilmiştir.
Manevi tazminat, kusurlu tarafın fiili sonucu bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından mahkememizce T.M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkı kullanılarak, manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir.
Mahkememizce belirlemeyi yapılırken somut olayın özelliği, zarar görenin ve kusurlu tarafın ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, hakaret nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmiştir. Maddi ve hukuki olgular; hukuk- hak- nesafet- hakkaniyet- ülkenin ekonomik koşulları- tarafların ekonomik sosyal durumları- paranın satın alma gücü- davalının ve tarafların kusur durumları- olayın ağırlığı- olay tarihi- gelişen hukukta tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oran- cezadan çok mağduru tatmin edici- manevi tazminatın bölünmezliği ile birlikte değerlendirilmiştir.
Manevi zarardan davacının kaza nedeni ile maluliyeti sonucu elem duyduğu muhakkak olduğundan davalıların sorumlu olduğu anlaşılmış, davacı ve davalı tarafların ekonomik ve sosyal durumları, zararın ağırlığı, davalı yüzdesel kusuru, davacı tarafın durumu dikkate alındığında yüzdesel kusuru nazara alınarak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususu da dikkate alınmak suretiyle paranın satın alma gücü karşısında hakkaniyet gereğince makul bulunan- vicdanen kanaat edinilen talep edilen manevi tazminatın davacıya verilmesi gerekmiştir.
Mahkememizin de kabulünde olduğu üzere, davalı tarafın kusuru oranında davacıyı malul ettiği bu kusurlu davranışların aynı zamanda hayatın olağan akışında mağduriyet yaşayan herkesi etkileyebilecek nitelikte olduğu, davacının tinsel aleminde üzüntü, elem , keder ve manevi yıkıma vücut verdiğine kanaat getirilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu ile tahkikatın tamam olduğu, eksikliğin bulunmadığı anlaşılmış; yargılamanın ceza yargılaması olmadığı, hukuk yargılaması olduğuna dikkat edilerek yargılamanın uzamaması için makul sürede yargılanma hakkı gereği ile tarafların iş bu davaya ilişkin olarak dilekçeler aşamasında beyanda bulundukları ve delil sundukları görülmüş, dilekçeler aşaması ve delil sunma sürelerinin de geçmiş olması sonucu iddia ve savunma hakkının kullanıldığı değerlendirilerek davalının fiilinin ve sorumluluğunun sabit olduğu anlaşıldığından usul ekonomisi de gözetilerek sözlü yargılama ve hüküm verilmek üzere son söz sorulmuş, hüküm verilmeden önce davacının ve davalının son sözleri alınmıştır. Mahkememizce, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TBK 58, 60, TMK 24,25, Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Hükümleri doğrultusunda TMK 4. maddesi uyarınca ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş, tüm dosya içeriğine göre vicdanen- takdiren ve kanunen aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Faiz davacı tarafından istenilmekle haksız fiil oluşturan kaza tarihinden itibaren yasal faize yönelik karar değerlendirilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının maddi tazminat yönünden davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının manevi tazminat yönünden davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile; 5.000 TL manevi tazminatın 14/04/2012 tarihi olan haksız fiil trafik kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi ile 6100 Sayılı HMK gereğince davalıdan alınması gereken karar ve ilam harcı olarak hesap olunan 341,55 TL harcın davalılar … ve …den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
4- manevi tazminat (kısmen kabul): Yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK ile AAÜT uyarınca davacı lehine 2.180,00 TL vekalet ücreti taktiri ile davalılar … ve …den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5- maddi tazminat (feragat): Yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK ile AAÜT uyarınca kendini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine 2.180,00 TL vekalet ücreti taktiri ile davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
6-manevi tazminat (kısmen red): Yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK ile AAÜT uyarınca davalı… lehine 2.180,00 TL vekalet ücreti taktiri ile davacıdan tahsili ile davalı …e ödenmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen tebligat masrafı, posta masrafı olan toplam 46,00 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul durumu nazara alınarak taktiren 5,75 TL’sinin davalılar … ve …den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı … A.Ş tarafından yapılan 80,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
9- Davacı tarafından dava açılırken başvuru harcı olarak yatırmış olduğu 25,20 TL başvurma harcının davalılar … ve …den tahsili ile müştereken ve müteselsilen davacı tarafa verilmesine,
10-6100 S HMK nun 333. maddesi gereğince geriye kalan miktarın hüküm kesinleştiğinde yatıran taraflara talebi halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
Hakim
¸e-imzalıdır