Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/533 E. 2019/425 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/533 Esas
KARAR NO : 2019/425

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 26/05/2015
KARAR TARİHİ: 25/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili tarafından endüstriyel paket yangın poliçesi ile sigorta yapılan …A.Ş.’ye ait …AVM’de bulunan iş yerinde 17/10/2014 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucu sigortalısının maddi zararının olduğunu, söz konusu AVM’nin güvenlik hizmetlerini…A.Ş.tarafından verildiğini, fakat bu hizmetin yeterli verilmemiş olması sebebi ile hırsızlık olayının gerçekleştiğini, hırsızlık olayı sebebi ile müvekkili şirketin sigortalısına toplam 73.449,00-TL ödeme yaptığını, sigortalının hasarla ilgili dava ve talep haklarının müvekkili şirkete devrettiğini müvekkili şirketin hem söz konusu temlikten hem de TTK uyarınca alafiyet hakkında dolayı davalılara karşı müştereken ve müteselsilen açılan davanın kabulü iddia ve talepte bulunduğunu bu talep ve isteklere sorumlu olmadığını bildiren güvenlik şirketine karşı yazılı savunma hakkını kullandığı bu yazılı savunma haklarında davanın kabulünü güvenlik şirketinin sorumlu olduğunu ödenen tazminatının ödenmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; … ve vardiyada sorumlu olan tüm personelin davaya dahil edilmesi gerektiğini, …AVM’den olayın olduğu tarihte … A.Ş.’ye ait özel güvenliğin olmadığını ve müvekkilinin ve … AVM’de… A.Ş ait özel güvenliğin olmadığını ve müvekkilinin ve… AVM’deki … gibi mağazalarda (…, … gibi) ayrıca özel güvenliğin bulunduğunu ancak Bimex’in sadece hafta sonu ve gündüz vakti başka bir firmadan güvenlik hizmeti aldığını olayın olduğu alanın mal sahibi … tarafından yeterli fiziki ve elektronik tedbirlerinin alınmadığını ve dolayısıyla asli kusurlu olduğunu bu sebeple … A.Ş.nin de davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş.vekili cevap dilekçesinde ve özetle; … AVM Yönetimi belirtilmiş olsa da yönetimine dair tüzel kişilik olmadığından …AVM maliki şirket olan … A.Ş.adına davanın takip edildiğini, davanın tacir tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmadığından ya da arada ticari ilişki bulunmadığından mahkemenin görevsiz olduğunu, müvekkili şirket ile sigortalı arasında kira sözleşmesinden kaynaklanan ilişki olup sulh hukuk mahkemeleri nezdinde davanın görülmesi gerektiğini, kiracının kiralayan müvekkili şirkete karşı kiralanan mecuru pek çok riske karşı korunması amacıyla sigorta poliçesi yaptırma ve bu poliçelerde müvekkili şirketi lehtar gösterme yükümlülüğü bulunduğunu, sigortalı ile müvekkili şirket arasındaki 27/06/2008 tarihli kira sözleşmesinde kiralanan mecuru pek çok riske karşı korunması amacıyla yaptırmakla yükümlü bulunduğu sigorta poliçeleri bulunduğunu, kiralayan müvekkili şirketin poliçelere lehtar olup bunun da yanı sıra sigortalının müvekkili şirkete zarar talebinde bulunmayacağın ilişkin feragat beyanı bulunduğunu belirtmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE:Dava, davacının, endüstriyel paket yangın poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısına yaptığı ödemenin, sigortalısının halefi sıfatıyla davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususlar; davacı tarafından dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin davalılardan rücuen tahsili koşullarının oluşup oluşmadığı, davalıların pasif husumetlerinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise gerçek hasar tutarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyası celbedilmiş, uyuşmazlık konusu hususlarda rapor tanzim ettirilmiştir.
15/03/2017 teslim tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu AVM’de görev yapan davalı güvenlik şirketinin otomasyonda görevli personellerinin olayın meyadan geldiği saatte şüpheli aracın depo önüne girişini ve çıkışını görmemesinin imkansız olduğu ve iki hırsızlığın arka arkaya yapılmış olması olayın olduğu yerin yaklaşık 20 mt ilerisinde 2 güvenlik personelinin bulunması sebebiyle hırsızlığı fark edilmemesinin mümkün olamayacağını, davaya konu ve çalındığı iddia edilen elektronik eşyanın değerinin 107.533,62-TL olduğunu ve bu tespitte bugüne kadar işlemiş faiz ve eşyanın değer artış/kayıp farkları hesaplanmadığını, davalıların sorumluluğunun TBK m.116’ya tabi olacağı ve buna bağlı olarak davacının …A.Ş.’ye karşı doğrudan tazminat talebinde bulunamayacağını, davacının diğer davalı … A.Ş.’ye karşı TTK m.1472 uyarınca halefiyet hakkına dayanarak ödediği bedel kadar rücuen tazminat talep hakkının bulunduğunu belirtmiştir.
08/03/2018 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda;dava dışı …’in davalı … A.Ş.ile arasındaki sözleşme şartları gereği sigorta yükümlülüğünü yerine getirmediği hususuna gelince, davalının iddia ettiği şekilde bir sigorta sözleşmesinin yapılmadığından bahsetmenin mümkün olamayacağını, davaya konu hırsızlığın işletmenin kapalı olduğu bir saatte ve dışarıdan girilmek suretiyle yapılmış olması dikkate alındığında, söz konusu alanların güvenliğinin davalı …A.Ş.’ye ait olması sebebiyle ve fakat akidi olan diğer davalı … A.Ş.’ye karşı sorumlu olacağını belirtmiştir.
19/11/2018 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda; davalı …A.Ş.nin görev alanında içeriden ve dışarıdan gelecek her türlü tehlikeyi önlemek için güvenlik hizmeti vermelerine rağmen ifa edilen güvenlik hizmetinin etkin bir şekilde icrası için gerekli koşulları oluşmadığı, elektronik izleme otomasyon odasındaki görevlilerin güvenlik kameralarını izlemediği, güvenlik ve devriye hizmetlerinin etkin ve yeterli seviyede yerine getirmediği böylece hırsızlık olayının oluşumuna kendi kusuru ile sebebiyet verdiğinden %75 oranında kusurlu olduğunu, davalı … A.Ş.nin dava konusu hırsızlık olayında yüklenicinin görevini layıkı ile yapıp yapmadığını tespit etmediğinden denetim ve gözetim görevini yerine getirmediğinden %25 oranında kusurlu olduğunu, davalılar arasında yapılan Güvenlik Sözleşmesinin madde 4/29 da “yüklenici yukarıda belirtilen sorumluluklarını herhangi bir nedenle yerine getirmemesinden dolayı iş verene yüklenebilecek her türlü sorumluluk nedeni ile iş verinin uğradığı tüm zararları yasal faizleri ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” sözleşme maddesi bulunduğundan davacının … A.Ş ile anlaşması bulunduğundan tüm zararın güvenlik şirketi tarafından karşılanmasının uygun olduğunu belirtmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının sigortalısı dava dışı … A.Ş. İle davalı … A.Ş. Arasında taşınmaz kira sözleşmesi bulunduğu, … A.Ş.’nin …AVM içerisinde bulunan şubesinde meydana gelen 17/10/2014 tarihli hırsızlık olayı sonrasında davacı tarafından dava dışı … A.Ş. ye endüstriyel paket yangın poliçesi kapsamında 73.449,00-TL hasar ödemesi yapıldığı, böylece davacının TTK’nun 1472 maddesi kapsamında dava dışı … A.Ş.’nin sorumlulara karşı sahip olduğu dava haklarına halef olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davacının tazminat alacağının dayanağını halefiyet teşkil ettiğinden, alacağın varlığı ve miktarına ilişkin uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olduğu hususu, davacının haklarına halef olduğu dava dışı sigortalı ile sorumlular arasındaki hukuki ilişkinin mahiyetine göre değerlendirilmek gerekir. Dava DIŞI … A.Ş. Davalı … A.Ş. (… AVM) nin kiracısı konumundadır. Diğer davalı … A.Ş. İle yaptığı sözleşme gereği … AVM’nin güvenlik hizmetlerini karşılayan şirkettir. Davacı sigortalısına yaptığı ödemenin davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmektedir. Şu halde davacı TTK’nun 1472 maddesi uyarınca dava dışı sigortalı kiracının davalılardan …A.Ş. arasındaki kira sözleşmesinden doğan haklarını kullanabilir ve rücuen tazminat alacağı talebini bu haklar kapsamında ileri sürebilir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, “Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” hükmüne yer verilmiştir.
Her ne kadar mahkememizin 06/06/2016 tarihli celsesinde Yargıtay 17 H.D.nin 2013/16675-17259 sayılı emsal ilamı dikkate alınarak mahkememizin görevli olduğuna karar verilmiş ise de, anılan ilamın somut olaya uygun düşmediği, görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğu, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecekleri, nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/6942 Esas, 2017/12049 karar sayılı ve 25/12/2017 tarihli emsal ilamı ile, işyeri sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsili davasında, dava dışı sigortalı ile davalı arasında kira ilişkisi bulunduğunun, davacının sigortalısının kira sözleşmesinden doğan haklarına halef olduğunun ve davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğunun belirtildiği, bu haliyle somut olayda davacı ile davalı … A.Ş. Arasındaki uyuşmazlık yönünden görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır.
Diğer davalı …A.ş. yönünden ise, davacının zararın müteselsilen tahsilini talep ettiği de göz önünde bulundurulduğunda, davalı şirketin haksız fiil nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespitinin yeterli olmadığı, … A.Ş. İle diğer davalı arasındaki kira sözleşmesi kapsamında ifa yardımcısı sıfatının bulunup bulunmadığının da değerlendirilmesinin gerektiği, bu değerlendirmeyi yapma görevinin de Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu, her iki davalı yönünden davanın birlikte görülmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçeler ile davanın HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, davacı vekili ile Davalı … ve Davalı … vekillerinin yüzlerine karşı, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı