Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/532 E. 2018/906 K. 13.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/532 Esas
KARAR NO : 2018/906
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 26/05/2015
KARAR : KABUL
KARAR TARİHİ : 13/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkilin eski ortağı olduğu,… Ticaret Odası’ na… sicil numarası ile kayıtlı bulunan… ŞTİ., 1997 senesine kadar “…” adresinde faaliyet gösterdiğini, bu süre zarfında dava dışı şirketin kullandığı elektrik aboneliğinin o dönem şirketin ortağı olan müvekkil … adına tesis edildiğini, dava dışı şirketin mevzuubahis adresini 1997 yılında terk etmiş olmasına rağmen, müvekkilin ihmal sonucu adına kayıtlı bulunan elektrik aboneliğini iptal ettirmediğini ve daha sonra gelen kiracıların da elektriği müvekkil adına kayıtlı abonelik üzerinden kullanmaya devam ettiklerini, Müvekkilden sonra ilgili taşınmazı kullanan kiracılardan … ŞTİ’nin 2004 yılına ait 10 adet Elektrik faturasını ödemediğini, belirtilen faturalara dair davalı kurum tarafından 2015 yılına değin hiçbir hukuki veya idari işlem yapılmadığını, 22.04.2015 tarihinde davalı kurum yetkilileri tarafından müvekkilin halen ikamet etmekte olduğu “…” adresinde 81.894,55 TL meblağlı borç ihtarı elden tebliğ edildiğini, 27.04.2015 tarihinde de müvekkilin konutundaki elektrik sayacının mühürlenerek kullanıma kapatıldığını, müvekkilin davalı kuruma herhangi bir borcu bulunmadığını, davaya konu elektrik faturalarının zamanaşımına uğradığını, delil listesi ekinde sunulan ve davalı kurum tarafından düzenlenen borç dökümününde de görüldüğü üzere, borç ihtarına konu toplam 10 adet faturadan ilkinin son ödeme tarihi 05.02.2004, sonuncusunun son ödeme tarihi ise 12.11.2004 olduğunu, davaya konu elektrik faturalarının tamamının son ödeme tarihlerinin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçtiğini, bu süre zarfında davalı kurum tarafından müvekkil aleyhine zaman aşımını kesecek herhangi bir icra takibi veyahut alacak davası ikame edilmediğini, bu nedenle davaya konu faturaların zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin eski ortağı olduğu dava dışı … ŞTİ’nin aboneliğin tesis edildiği taşınmazı 1997 senesinde terk ettiğini, bu hususun taşınmaz malikinin Mahkememiz huzurunda tanık sıfatıyla vereceği beyanları ve Ticaret Sicil Kayıtlarının celbiyle netlik kazanacağını, 2004 yılında tahakkuk ettirilen faturaların düzenlendiği tarihte elektrik enerjisinin kiracı firma … ŞTİ. tarafından tüketildiğini, bu nedenle ödenmemiş faturaların ilgili firmadan talep edilmesi gerektiğini, davaya konu faturalar hakkında 10 yıldan fazla bir süre yasal işlem başlatılmadığından ötürü borcun zamanaşımına uğradığını, bir an için alacağın zaman aşımına uğramadığı farz edilse dahi, borcun bu denli yüksek meblağlara ulaşmasında davalı kurumun müterafik kusuru bulunduğunu, davalı elektrik idaresinin 2004 yılında ödenmeyen faturalar için yasal süre zarfında hukuki işlem başlatmadığı gibi, kendi iç yönetmeliği gereği sayacın mühürlenmesi gerektiği halde ilgili taşınmazda benzer bir işlem yapılmadığını, elektrik kullanılmaya devam edildiğini, Yasal ve idari hiçbir işlem yapılmaması neticesinde, toplam ana para borcu 21.824,10 TL olan faturaların toplamının bugün itibariyle 80.000,00 TL’ nin üzerinde bir meblağa ulaştığını, davalı kurum tarafından müvekkilin halen mesken amaçlı olarak ailesiyle birlikte ikamet etmekte olduğu, “…” adresinde bulunan elektrik sayacının davaya konu faturalar nedeniyle 27.04.2015 tarihinde mühürlenerek kullanıma kapatıldığını, zaman aşımına uğramış bir alacaktan ötürü müvekkilin meskeninde elektriklerin kesilmesi davalı kurumun kötü niyetini ifşa ettiğini beyan ederek fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulüyle, teminatsız olarak, bu isteğin kabul edilmediği takdirde Mahkemenin belirleyeceği bir teminat mukabilinde, huzurda görülen dava kesinleşinceye değin, müvekkilin “…” adresinde bulunan aboneliğine ilişkin elektrik hizmetinin kesintisiz olarak sağlanmasına, yapılacak yargılama sonucunda, zaman aşımı ve/veya esasa ilişkin diğer unsurlar gözetilerek, müvekkilin davalı kuruma, … – … – … – … -… – … – … – … – … – … Tahakkuk Fiş No.lu faturalardan ötürü borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Menfi tespit davalarında Yargıtay kararları ve mevzuat gereği zamanaşımı iddiasının dinlenemeyeceğini, kaldı ki davacı aleyhine söz konusu faturalar nedeniyle Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün …E. dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davacı yanın da icra takibinden haberdar olduğunu, davacının borçlu olmadığına yönelik diğer iddiasının da elektriği kullanmadığı iddiası olduğunu, dava dilekçesinde ” müvekkil ihmal sonucu adına kayıtlı bulunan elektrik aboneliğini iptal ettirmemiş…” şeklindeki beyanıyla aboneliği sonlandırmadığını kabul ve ikrar ettiğini, davacının söz konusu adresi kullanmadığı iddiasının kabul edilse dahi; aboneliği sonlandırmaması nedeniyle, aboneliğin devam ettiği süreçte tahakkuk ettirilen faturalardan sorumluluğunun tam olduğunu, bu husustaki güncel Yargıtay kararlarının tamamının da bu doğrultuda olduğunu, davacının müterafik kusur iddiasına itibar etmeye olanak olmadığını, zira borcun söz konusu meblağa ulaşmasında müvekkilin bir payı olmayıp, davacının borcunu ödememesi neden olduğunu beyan ederek, yukarıda arz ve izaha çalışılan ve resen görülecek nedenlerle, ilgili delillerini sunma, şikâyet, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; davacının talep edilmesinde hiçbir hukuki yarar bulunmayan tedbir isteminin reddine, davacının zamanaşımı iddiası dinlenemeyeceğinden ve aboneliğini sonlandırmadığı dönemlerde tahakkuk ettirilen faturalardan dolayı sorumluluğu tam olduğundan davacının haksız iddia ve taleplerinin, davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
*Bilirkişiler; … ve … tarafından hazırlanan 19/12/2016 tarihli bilirkişi raporu (dosya kapsamında yer alan tüm bilgi belge çerçevesinde … nolu tesisat abonesi olan davacının aboneliğini iptal ettirmeden başka bir adrese taşınması ile aynı tesisatı kendi aboneliği zerinden kullanarak tahakkuk ettirilen 10 adet faturanın ödenmemesi sebebiyle davacı aleyhine başlatılan icra takibi sonucunda tarafların arasında uzlaşmak amacıyla yapılan ödeme planına ilişkin taahhütnamade yer alan miktarların davacı tarafından ödenerek borcun kapandığı anlaşılmakla davalı elektrik kurumu tarafından yapılan icra v.b takibin (borcun ödenmiş olduğu görülmesi sebebiyle) yerinde olmadığını, davacının dosya bilgileri çerçevesinde borcunun kalmadığı anlaşılmakla karar ve takdiri tamamen yüce mahkememize ait olmak üzere yolunda görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.),
*Gaziosmanpaşa … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
*Tarafların ticari kayıt ve defterleri,
Davacı, davalı tarafa elektrik abonelik sözleşmesi nedeni ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı taraf, genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava, taraflar arasında abonelik sözleşmesinin varlığı, varsa alacağın varlığı ile davacının davalı tarafa borçlu olup olmadığına ilişkindir.
Bir sözleşmenin geçerlilik koşulları; ehliyet, hukuka uygunluk, ahlaka aykırı olmama, imkansız olmama, şekil şartı aranıyorsa aranan şekil, irade ve beyan arasında uyumdur. Taraflar arasında akdedilen … tesisat numaralı abonelik sözleşmesinin varlığı konusunda çekişme bulunmamaktadır. Taraflar arsındaki ödeme planına göre uzlaşma kapsamında davacının dava tarihinden önce dava konusu yapılan tutar kadar borcu davalı tarafa ödediği dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bunun sonucu olarak davacının borcu sona ermiş olup borç yükümlülüğünden kurtulmuştur. TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. Tarafların ticari kayıtları incelenmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacının davalı yana dava tarihinden önce ödemede bulunması nedeni ile borçlu bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulüne ile davalı tarafa abonelik sözleşmesinden kaynaklanan dava konusu borcunun olmadığının tespitine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 5.594,22 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.398,57 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 4.195,65 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.369,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 9.301,56 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafa vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
Hakim
¸e-imzalıdır