Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/493 E. 2022/127 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/493
KARAR NO : 2022/127

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/05/2015
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile müvekkilinde içinde yolcu olarak bulunduğu … sevk ve idaresindeki aracın 25/11/2013 tarihinde çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin … sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunduğundan herhangi bir kusurununu olmadığını, iş bu kaza sonucunda müvekkilin ciddi şekilde yaralandığını ve %24 vücut fonksiyonunu kaybettiğini beyan ederek, müvekkilin adli müzaheretten yararlandırılarak yargılama harç ve giderlerinden muaf tutulmasını, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.500 TL zararımızın hüküm altına alınmasını, dava harç ve masrafları ile yasal ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kurumun ödeme yapmak zoruna kalması halinde kazaya karışan motosikletin kaza anındaki sürücüsü ve işleteni …’e ihbar edilmesini, kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesinin bulunup bulunmadığını, motor ve şase numarası da belirtilmek suretiyle Sigorta Bilgi Merkezinden sorularak araştırılmasını, motosikletin kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesi yok ise müvekkil kurumun sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limitinin 250.000-TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafa 07/04/2015 tarihinde kusuru sebebiyle kazaya sebebiyet veren … Plakalı motosiklet için 15.433,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkili … Hesabı 07/04/2015 tarihinde aktüer rarporu tarafından hesaplanan 14.881,00-TL’nı ödeyerek tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, kusur durumunu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesini, maluliyet raporunun adli tıp kurumundan alınmasını, davacı araçta yolcu olduğundan hatır taşıması nedeniyle tazminatta indirim yapılmasını, davacının kask, dizlik ve gerekli koruyucu ekipmanları takmaması nedeniyle kazada müterafik kusurlu bulunmasını, kazada motosiklet sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu ve bu nedenle tazminat müterafik kusur indirimi yapılmasını, avans faizi talebinin reddini ve itirazların kabulü ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, hasar dosyası, trafik tescil kaydı, sgk kayıtları, davacıya ait tedavi evrakları, davacılara ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasına araştırması, Kale İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından mahkememize gönderilen kamera görüntülerini içerir 1 adet CD, 25/11/2013 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma numaralı dosyası ve atk raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 05/06/2020 tarihli rapor da özetle; … oğlu, 1998 doğumlu …’un 25.11.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı,2 İyileşme (iş göremezlik) süresinin gelişen komplikasyonlar nedeniyle olay tarihinden itibaren 15 (onbeş) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 09/07/2021 tarihli rapor da özetle; Sürücü … sola dönüş yapmak istediği mahalde yolu kontrol etmesi, karşı istikamette seyreden araçların hız ve yakınlık durumlarını dikkate alıp gelen araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken karşı istikamette düz seyrederek gelen motosiklete ilk geçiş hakkını vermeden sola dönüş için manevra yaptığı sırada sevk ve idaresindeki otomobilin gelen motosikletle çarpıştığı olayda kusurlu olduğu, Sürücü … meskun mahalde seyrini kavşağa yaklaştığını dikkate alarak sürdürmesi, kavşak mahallinde sola dönüş için manevra yapan araç nedeniyle yeterli mesafeden etkili fren ve manevra tedbiri alması gerekirken etkili tedbir almayıp sevk ve idaresindeki motosikletin sola dönüş için manevra yapan otomobille çarpıştığı olayda kusurlu olduğu, sürücü …’ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu, sürücü …’in %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatinde olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma numaralı dosyası üzerinde yapılan incelemede, mağdurun …, müşteki şüphelilerinin ise … ve … olduğu, 11/12/2013 tarihinde şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının davacının yaralanması nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacı trafik kazası neticesinde yaralanmış ise tarafların trafik kazasındaki kusur durumları ve davacının kalıcı iş göremezlik zararından oluşan maddi tazminatı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E. 2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 25/11/2013 itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı hem çeşitli yargı kararları hem de adli tıp kurumu raporları ile sabit olduğundan bu dönem için 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen 03/06/2020 tarihli atk raporuna göre davacının maluliyet oranı %0’dır. Yani davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle herhangi bir maluliyetinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporunda davacının özür oranı %24 olarak belirtilmiş ise de bu rapor Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmiş bir rapor değildir. Ayrıca bu raporu düzenleyen uzman doktor heyetinde adli tıp uzmanı da bulunmamaktadır. Bu nedenle de bu raporun esas alınabilmesi mümkün değildir. Yine de mahkememizce bu rapor ile ATK 2. İhtisas Kurulu raporu arasında büyük fark nedeniyle çelişkiyi giderici nitelikte ATK 2. Üst İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması için 18/10/2021 tarihli celse de ara karar kurulmuştur. Davacı tarafça üst kurul raporu için gerekli delil avansını verilen kesin süre ve yapılan ihtarata rağmen yatırmamış ve 17/02/2022 tarihli celse de…’e talimat yazılması talep edilmiştir. Mahkememizin 18/10/2021 tarihli celse 5 nolu ara kararında belirtildiği üzere ATK 2. Üst İhtisas Kurulundan çelişkiyi giderici mahiyette rapor alınmasına karar verildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesinin yetki alanı içerisinde maluliyet konusunda çelişkiyi giderici bir merci bulunmadığı anlaşılmakla dava dosyasının sürüncemede kalmaması için davacı vekilinin … ATM’ye talimat yazılarak maluliyet konusunda bilirkişiden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut ATK 2. İhtisas Kurulu raporunun denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edilmiştir. Davacı vekilinin 01/11/2021 tarihli talep açıklama dilekçesindeki taleplerinin tamamının sürekli iş göremezliğe ilişkin olduğuna dair beyanı ile itibar edilen atk raporuna göre davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle herhangi bir maluliyetinin bulunmaması dikkate alınarak davacının davasının reddine dair karar gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 53,00 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’ye göre belirlenen 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır