Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/392 E. 2018/331 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/392 Esas
KARAR NO : 2018/331
DAVA : Menfi Tespit Davası
DAVA TARİHİ : 15/04/2015
KARAR : KISMEN KABUL- KISMEN RED
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili olan şirketin … adresinde otel işlettiğini, her ay yaklaşık 2.000 TL ile 2.500 TL arasında gelen elektrik faturalarını günü gününe yatırdığını, ancak 30/01/2015 tarihinde toplam 14.316,10 TL tutarında ki faturanın müvekkil firmaya tebliğ edildiğini, söz konusu fatura tutarının müvekkil firmanın otelinin kapasitesi göz önüne alındığında olması gerekenden çok daha büyük bir miktar olduğunun açıkça görüleceğini, müvekkil firmanın bugüne kadar hiç bu kadar büyük bir elektrik faturası ödemediğini, müvekkil firmanın bu denli büyük bir fatura tutarına sebebiyet verecek elektrik tüketmesinin mümkün olmadığını, müvekkil firmanın bugüne kadar ödemiş olduğu faturaların ortada olduğunu, civarda bulunan aynı kapasiteli başkaca iş yerleri, tıpkı müvekkil firma gibi ortalama yaklaşık ayda 2.000 TL ile 2.500 TL arasında elektrik faturası ödemekte olduğunu, söz konusu faturaya bakıldığında müvekkilin günlük ortalama tüketiminin Aralık ayında 324,769 KWH olup Ocak ayında ise 353,860 KWH olduğunun görüldüğünü, bu sebeple 2 fatura arasında 14.000 TL olmasının hatalı olduğunu, tamamıyla davalı firmaca kontrolleri yapılan elektrik sayacı ile ilgili bir hatayı müvekkil firmaya yüklemenin hukuka aykırı olduğunu, bu tarz yaptırımların Yargıtay tarafından da hukuka aykırılı bulunduğunu beyan ederek davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulüne, müvekkil firmanın davalıya 14.316,10 TL borçlu olmadığının tespitine, dava konusu elektrik faturasının iptaline, dava konusu faturanın ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması ve müvekkil firmanın davalı firmadan aldığı elektrik hizmetinin devam etmesi amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacının davalı müvekkil kuruma karşı açmış olduğu menfi tespit davası haksız ve mesnetsiz olup reddinin gerektiğini, davacının işyerinde müvekkil kurum çalışanları tarafından hazırlanan 28.11.2014 tarihli tutanakta da görüleceği üzere : ” Abone sayacının “”R” fazının akım trafosunun “S1″ ucunun sayaca bağlı olmadığı ve sayacın bu fazda kayıt yapmadığı …” tespit edildiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 26/b hükmü gereğince : “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,..” kaçak elektrik kullanımı olarak tanımlandığını, bu durumda yukarıdaki yönetmelik hükmü gereğince davacının kaçak elektrik kullanımının sabit olduğunu, söz konusu kaçak tespit tutanağının davacı tarafından da delil olarak ileri sürülmesine rağmen kaçak elektrik kullandığını göz ardı ettiğini, aboneye çıkarılan tahakkuk , Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 28.maddesi hükmüne uygun olup kurumun hiçbir işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını beyan ederek davacının tedbir isteminin reddine, davacının davasının reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı 30.01.2015 tarihli elektrik faturası bedeli olan 14.316,10 TL’ den dolayı tüketimi olmaması nedeni ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları reddetmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava, elektrik tüketiminden kaynaklanan menfi tespite ilişkindir.
Buna ilişkin tarafların delilleri bilirkişi raporu ile incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan özel ve teknik bilirkişi raporu alınmış, iddia- savunma ve toplanan deliller incelenmiştir. İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir.
Davacı tarafından dava konusu edilen tüketime ilişkin tüketimin trafonun sayaca bağlı olmamasından kaynaklandığı bu nedenle buna ilişkin tüketimin dava konusu yapılan faturaya yansıtıldığı, davacının geçmiş dönem tüketimleri dikkate alındığında mevzuata uygun olan 12.662,67 TL tüketiminin bulunabileceği bu nedenle bu miktarı ödemekle sorumlu olduğu, bunun sonucu olarak sadece 1.653,43 TL fazla tahakkuk nedeni ile borçlu bulunmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile; davacının 30/01/2015 tarihli faturadan dolayı 1.653,43 TL davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 112,95 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 244,49 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 131,54 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine, mahsup edilen 112,95 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 739,10 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 85,36 TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 1.653,43 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6- İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır