Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/182 E. 2018/213 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/182 Esas
KARAR NO : 2018/213
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/10/2012
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; taraflar arasında bağıtlanan 10.04.2010 tarihli “Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine İlişkin Sözleşme” uyarınca davalı şirkete elektrik enerjisi sağlandığını, ödemesi gereken fatura bedeli ödenmediğinden hakkında yasal takibe geçildiğini, davalının haksız ve dayanaksız itirazı ile takibi durdurduğunu, takip dayanağı faturanın sözleşme ve tarifelere uygun olarak düzenlendiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20’dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun tebligat yapılmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından HMK.nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 6.713,19 TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, abonelik sözleşmesi, takip dosyası dayanak fatura örnekleri, ihtarname örneği, EPDK karar örnekleri getirtilerek dosya içeriği deliller üzerinde uzman bilirkişi raporu alınarak davacının takibe dayanak alınan faturada dolayı 01/02/2011-31/12/2012 tarihleri arasında aktif enerji ile kayıp kaçak bedeli toplamı üzerinde %2 TRT payı istenebileceği, sonucuna varılarak davalının itirazını 6.623,55 TL üzerinden iptaline karar verilmiştir.
Mahkememizin kararı taraf vekilinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığının …sayılı 20/10/2014 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında, Mahkemece; taraflar arasında imzalanan 10/04/2010 tarihli sözleşme uyarınca davacı şirket tarafından davalı şirkete elektrik enerjisi tedarik edildiği, sözleşmede hizmetin ne şekilde ödeneceğinin ve alacak kalemlerinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 4. ve 5. maddesinde; sistem kullanım bedeli ve diğer mevzuat hükümlerine göre ortaya çıkan vergi, harç, fon, pay ve benzeri bedellerinin de faturaya yansıtılacağının ve elektrik enerjisi bedelinin hesap edileceği formülün açıklandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 01/02/2011-31/12/2012 tarihleri için geçmişe yönelik olarak düzenlenen davacı faturasına ilişkin bulunduğu, EPDK kararları ve Danıştay 13. Daire Başkanlığı’nın … Esas sayılı kararı çerçevesinde; belirtilen tarihler için TRT payı, enerji fonu ve BTV hesaplaması için kayıp-kaçak bedeli üzerinde ek fatura düzenlenebileceği, uzman bilirkişi tarafından yapılan hesaplama uyarınca, 01/02/2011-31/12/2012 tarihleri arasındaki kayıp kaçak bedellerinin davacı tarafından düzenlenen çekişmeli faturaya denk geldiği, fatura bedelinin ödenmediğinin tarafların kabulünde olduğu, davalının takip dosyasındaki asıl alacağa ilişkin itirazının iptali gerektiği, ayrıca, takip talebindeki işlemiş faiz isteminin dayanağının bulunmadığı, davalının takip dosyasındaki itirazının asıl alacak tutarı üzerinden iptali gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; Danıştay … Daire Başkanlığının yürütmeyi durdurma kararı ve EPDK kararı üzerine %2 TRT payının aktif enerji üzerinden mi yoksa aktif enerji ile kayıp-kaçak (aktif enerji+kayıp/kaçak (matrah)=%2 TRT payı) bedelinin toplamı üzerinden mi alınacağı noktasında toplanmaktadır.
Dairenin 21/10/2014 tarih, … Esas, … Karar, 03/11/2014 tarih, … Esas, … Karar sayılı ve diğer bir kısım kararlarına göre;
Elektrik abonelerinden alınmakta olan;
Kayıp-kaçak bedelinin; elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin, kayıp-kaçak hedefi oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğu, 20/02/2001 tarihli 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 4/1., 10/05/2006 tarihli 5496 Sayılı Kanunun 6., geçici 9., 14/03/2013 tarihli 6446 Sayılı Kanunun 1/1.,5/4., 17/1., 4., 27., geçici 1., maddeleri ve bu kanunların temel amaçları çerçevesinde çıkarılan yönetmelikler ve kanunun verdiği yetkiye dayanılarak alınan EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde alınmakta olduğu,
Kayıp-kaçak bedelinin EPDK tarafından çıkarılan kurul kararları ve tebliğleri ile belirlendiği,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, Vergi Ödevi Başlıklı 73. maddesinde; “Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisinin Bakanlar Kuruluna verilebileceği”,
20/01/2001 tarih 4628 sayılı ve 14/03/2013 tarih 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunlarının; Amaç, Kapsam ve Tanımlar başlıklı 1. maddelerinin 1. fıkralarında; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre fâaliyet gösteren, mâli açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetim yapılmasının sağlanmasının amaçlandığı,
İlgili mevzuatta amaçlanan hususun; 1 kw elektrik enerjisinin kullanıcılara ulaşıncaya kadarki maliyet ve kâr payı olup, yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme yetkisi ve görevi verilmediği,
Elektrik dağıtım şirketlerinin EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde, elektrik kullanan abonelerin faturalarına yansıtarak aldıkları kayıp-kaçak bedelinin elektrik enerjisi kullananlara (sanayî, ticarî ve mesken abonelerine) aktif tüketim bedeli dışında ek bir mâli yük ve külfet getirdiğini, oysaki; Türkiye Cumuriyeti Anayasasının 73. maddesi gereğince; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, nitekim elektrik faturalarına yansıtılan %2 TRT payınında kanunla getirildiği ve kanunun verdiği açık ve şeffaf yetkiye dayanarak tahsil edilmekte olduğu, Elektrik Piyasası Kanunun temel amaçları çerçevesinde getirilen ve EPDK kurul kararları ve tebliğleri gereğince alınan; kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, ayrıca Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmediği,
Gerekçeleriyle; kayıp-kaçak bedelini dağıtım şirketlerinin, elektrik abonelerin faturalarına yansıtılamayacağına karar verilmiştir.
Ayrıca; kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairece de benimsenen HGK’nun 21/05/2014 günlü ve … Esas, … Karar sayılı kararında da; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmayacağı, öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı,
Gerekçeleriyle; kayıp-kaçak bedelinin faturalara yansıtılamayacağına karar verilmiştir.
Somut olayda ise; %2 TRT payının hesaplanmasında kayıp-kaçak bedelinin nazara alınmadığı (matraha dahil edilmediği) hususu tarafların ve mahkemeninde kabulündedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairenin uygulamasına göre aslının alınmamasına karar verilen bir bedelin (kayıp-kaçak) %2 TRT payının hesaplanmasında nazara alınması (matraha dahil edilmesi) mümkün değildir.
Hâl böyle olunca mahkemece; yukarıda belirtilen ilke ve esaslar doğrultusunda inceleme yapılarak, %2 TRT payının hesaplanmasında kayıp/kaçak bedelinin hesaba dahil edilemeyeceği nazara alınarak, kayıp/kaçak bedeli üzerinden %2 TRT payı alınamayacağı, davacının tahakkukunun yerinde olmadığı kabul edilerek, gerektiğinde bilirkişiden de rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” denilmektedir.
Yargıtay bozma ilamı yerinde görülerek uyulmasına karar verilmiş ve bu doğrultuda ek bilirkişi raporu alınmıştır.
23/06/2016 tarihli ek raporda; Yargıtay bozma ilamına uygun şekilde TRT fonu hesabında kayıp kaçak bedeli hariç tutularak hesaplama yapıldığında belirlenen alacak tutarının ödendiği, kayıp bedelinin de dahil edilerek enerji fonu, BTV, TRT fonu hesabında 6.623,55 TL lik bir fark oluştuğu ve Yargıtay bozma ilamı gereği bu farkın istenemeyeceği, yapılan ödemenin yeterli olduğu belirtilmiştir.
Dava açıldıktan sonra,17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanun “17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile getirilen;
”Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun (EPDK nun) düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü
Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü
Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmü uygulanacaktır.
Yapılan yasal düzenleme gereğince mahkememizce alınan 13/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafça yapılan tahsilatın ve takibe dayanak alınan faturaların EPDK’nun bu konudaki düzenleyici işlemlerine, tarife ve yönetmeliklerine uygun olduğu belirlenmiştir. Bu durumda davacı tarafından düzenlenen faturaların EPDK tarifelerine uygun olduğu, fazladan tahakkuk bulunmadığı ve takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 6.623,55 TL tutarında asıl alacak hakkının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalının takip dosyasındaki itirazının bu miktar üzerinden iptale karar verilmek gerekmiştir.
Ödenmeyen fatura bedeline ilşikin olarak davalıya noter marifeti ile ihtarname gönderildiği, ve 22/06/2012 tebliğ edildiği belirlenmiş ise de; ihtarname içeriğine göre, ödeme konusunda süre verilmediğinden temerrüde esas alınamayacağı, ve takip tarihi itibarıyla işlemiş faiz istemi de bulunulamayacağı sonucuna varılmıştır.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul 8 İcra Müdürlüğünün 2012/13785 sayılı takip dosyasında davalının itirazının 6.623,55 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmayacak şekilde, Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanunun 51.maddesine gecikme zammı uygulanmak suretiyle takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazla istemin REDDİNE,
Davalınn %20 oranında (1.324,80 TL) inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 452,45TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafça yatırılan 66,20 TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 89,64 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.155,95 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 98’inin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 100,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 2’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.220,00 TL gider avansından geriye kalan 88,50 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan 100,00 TL gider avansından bakiye avans kalmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Katip …
Hakim …
HARÇ BEYANI /
452,45 TL KARAR HARCI
66,20 TL PEŞİN HARÇ /
386,25 TL KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
24,45 TL BVH VE VSH.
950,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
181,50 TL TEBLİĞLER /
1.155,95 TL TOPLAM
Davalı Gideri /
100,00 TL posta masrafı
/