Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/134 E. 2018/736 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/134 Esas
KARAR NO : 2018/736
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)- Munzam Zarar Tazmini
DAVA TARİHİ : 04/02/2015
KARAR : RED
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan alacak ve munzam zarar tazmini davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili ile davalı Şirket arasında 17.09.2013 Tarihli, … seri numaralı ve 26.455,60-TL bedelli fatura karşılığında 19 adet araç takip cihazı alındığını, davalı Şirketin sitesinden de anlaşılacağı üzere ( http://www…..com) araç takip cihazlarının kullanma hizmetinden yararlan kişilere; Araçları internet üzerinden takip edebilme, Bu araçların hızlarını, izlemiş oldukları rotaları, rölanti sürelerini ve çok sayıda bilgiyi sayısal haritalar üzerinden izleyebilme, Araçların kullanımı hakkındaki bilgileri, güncel ve geçmişe dönük raporlar ile takip edebilme, İşle ilgili verimi, son teknoloji güvenlik ile arttırabilme,… A1 (Dikiz Aynalı) Taksimetre ve… A3 Takograf ile bağlanabilme, Taksimetre ve Takograf verilerini internet üzerinden görebilme, Online/…/ uyku çalışma modları, … data kaydı, Zamana ve mesafeye bağlı konum gönderme imkanlarını tanımakta olduğunu, yapılan tanıtım ile taahhüt edildiğini, ancak Müvekkil Şirket davalı ile anlaştığı tarihten itibaren ticari ilişkinin sonlandırıldığı güne kadar her gün araç takip cihazları ile ilgili çeşitli problemler (sistemin çalışmaması, aracın çalışır vaziyette olduğu halde sistemde bir yerde sabit görünmesi, aracın sistem üzerinde bulunduğu yerden farklı bir adreste görünmesi, aracın offline görünmesi vs…) yaşamış olduğunu, her defasında bu durumun davalıya mail aracılığı ile bildirildiğini, Şöyle ki; 23.10.2013 tarihinde Müvekkil Şirket Genel Müdürü Mehmet Tolunay tarafından saat 12:39’da gönderilen mailde sistemin çalışmadığı, sistemin ne durumda olduğunun bilinmediği, kontak raporunun alınamadığı gibi çeşitli sistem hataları davalı şirket çalışanlarına mail aracılığı ile bildirildiğini, yine Müvekkil Şirket çalışanlarından … tarafından 07.02.2014 tarihinde gönderilen mailde 10 aracın aynı anda offline göründüğü, buna dair ekran alıntısının davalı şirkete iletildiği, sistemde ciddi sıkıntı olduğunun düşünüldüğü görülmekte olduğunu, davalı şirket çalışanı … tarafından Müvekkile şirkete gönderilen 07.02.2014 tarihli mailde ”Bu araçların 3ü de gün içinde… a düşmüşler ve henüz bağlanamamışlar… biz diğerlerine uzaktan müdahele etmeye çalışalım” şeklinde cevap verilerek sistemin çalışmadığının kabul edildiğini, yapılan bildirimlere rağmen kullanılmakta olan sistemin hiç bir zaman tam anlamıyla düzgün çalışmadığını, zaman zaman yaşanan aksaklıkların giderilmiş ise de büyük çoğunlukla sistem arızalarının davalı şirket tarafından giderilemediğini, hatta araç takip cihazlarının zaman zaman çalışmadığını yazılı olarak davalı tarafından kabul edildiğini, sistemin çalışmaması sebebi ile yaşanılan problemler saymakla bitmeyeceği gibi Müşteriler tarafından da sistemin çalışmamasından kaynaklı şikayetlerin Müvekkil Şirkete iletildiğini, bu sebeple Müvekkilin davalı Şirket yüzünden mağdur olduğu gibi, Müşteriler nezdindeki ticari itibarı ve güvenilirliğinin de zedelendiğini, davalı şirket tarafından satın alınan hizmetin gerektiği şekilde sunulmamış olması sebebi ile Müvekkilin Müşterisini belirtilen tarih ve saatte belirlenen yerden alamadığını, müşterinin ticari taksi ile yolculuk yapmak durumunda kaldığını ve bunun ücretini de müvekkil şirketin ödemek zorunda kaldığını, yine müvekkil şirket tarafından 10.02.2014 tarihinde gönderilen bir mailde hiç bir araçtan veri alınamadığının belirtildiğini ve sistemde bir problem olup olmadığının sorulduğunu, davalı şirket tarafından gönderilen e-mail de 5-10 dk sürecek bir güncelleme yapıldığının bildirildiğini, görüldüğü üzere davalı şirketin sistem üzerinde güncelleme yapılacağını ve bu sebeple sistemin çalışmayacağını bildirme zahmetinde dahi bulunmadığını, davalı şirket tarafından satın alınan araç takip cihazlarının alındığı günden itibaren hiçbir zaman düzenli çalışmaması, kurulan sistemin sürekli hata vermesi neticesinde gizli ayıp sebebi ile Müvekkil Şirket tarafından …Noterliği 13.02.2014 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarname ile 17.09.2013 Tarihli, … seri numaralı ve 26.455,60-TL bedelli fatura karşılığında satın alınan 19 adet araç takip cihazının bedeli mukabilinde iade alınması ihtar edildiğini, davalı şirket tarafından bu ihtarnameye olumsuz cevap verilmiş olup, fatura bedeli iade edilmediği gibi cihazlarında iade alınmadığını, davalı şirketten alınan araç takip cihazlarının işlevini gerektiği şekilde yerine getirmemesi sebebi ile Müvekkil Şirketin araçlardaki araç takip cihazlarını sökmüş olup, yeni bir firma ile anlaşmak zorunda kaldığını, davalı şirket Müvekkilin uğramış olduğu müspet zararı da gidermekle yükümlü olduğunu, zira davalı edimlerini gerektiği şekilde yerine getirse idi Müvekkil Şirketin araç takip sistemleri ile ilgili yeni bir firmayla anlaşmak zorunda kalmayacağını, müvekkil şirketin dava dışı 3. Şirket olan…Tic. Den 05.02.2014 tarih, … seri numaralı ve 11.704,72-TL bedelli fatura ile 11 adet araç takip cihazı almak zorunda kaldığını, yine davalı şirketin sebep olduğu zarar nedeni ile Müvekkil Şirketin dava dışı 3.Şahıs firması olan … … ‘dan 27.02.2014 tarihinde A-02 seri numaralı ve 4.897,00-TL bedelli fatura ile araç takip cihazlarının söküm ve montaj işlemlerinin karşılığını ödemek zorunda kaldığını, ayrıca Müvekkil Şirketin …Taksi Alarm Güvenlik ve İletişim Sistemleri… adlı firmaya da 29.08.2014 tarih, A07 fatura no ve 11.339,00-TL bedelli fatura ve 08.09.2014 tarih, A08 fatura no ve 1.180,00-TL Fatura tutarını ödemek zorunda kaldığını, davalı şirketin Müvekkili uğratmış olduğu zararın sadece satmış oldukları araç takip cihazlarının çalışmaması ile sınırlı kalmadığını, Müvekkilin araç takip cihazları ile ilgili yeni maliyetlerle karşılaşmasına sebep olduğunu, dolayısıyla yapılan tüm bu ödemelerin de davalı şirket tarafından karşılanması gerektiğini beyan ederek 26.455,60-TL nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile Müvekkile ödenmesine, munzam zararların tespiti ile bu yönde 1.000,00-TL nin ticari faizi ile birlikte davalı tarafça giderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davanın görüleceği mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olması gerektiğini, bu kuralın istisnasını oluşturan bir durumun söz konusu olmadığını, zira dava dilekçesinde yer aldığı gibi müvekkil şirketin merkezi ve adresinin ”…’’ olduğunu, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususları gerçeği yansıtmadığını, her iddia sahibinin iddiasını isbata mecbur olduğunu, 10 Mart 2014 tarih ve … yevmiyeli … Noterliğinden gönderilen cevabi ihtarnamede de dile getirildiği üzere; … A.Ş. şirketi yetkililerinin talepleri ile… TGYS sistemi ve cihazları üzerinde 01.Haziran 2013 den 15.Ağustos 2013 e kadar süren 45 gün süren,… TGYS sistemine ek olarak birçok özelliğin firma tarafından titiz bir mühendislik çalışması sonucunda sisteme eklenmesi sonucunda, 19 adet cihaz seti firmanın belirttiği araçlara monte edildiğini, cihaz setinin normal satış fiyatından hesap edildiğini, ayrıca bir mühendislik çalışması bedelinin fiyata eklenmediğini, davacı taraf ile davacının iddia ve taleplerini veya eksiklik olarak belirttiği veya GİZLİ AYIP olarak belirtttiği hiçbir noktada bir anlaşma ve mutabakat yapılmadığını, müvekkil tarafından hiçbir zaman AYIP kabulü olmadığını, davacı tarafça ihtar veya davaya kadar da böyle bir sav ileri sürülmediğini, aksi halde bu konuda bir tesbit vs yapılması gerekeceğini, burada davacı tarafın HAKSIZ olarak kazanç sağlamaya çalıştığını,…A.Ş.’nin ihtiyaçlarının değişiminden kaynaklı sistemsel bir değişikliğe gidileceğinin beyan edildiğini ve… TGYS sisteminin ve cihazlarının ileri vadede kullanılmayacağını ve bu durumun da kendilerinden kaynaklanan bir karar olduğunu belirttiğini, halen… TGYS sistemi ve cihazlarının birçok müşteri tarafından kullanıldığını, herhangi bir durumda herhangi bir rapor yada istek alınamadığı zaman ayıplı sayılamayacağını , ayrıca da ihtarnameden yaklaşık bir ay önce işletmenin kendi kararı ile sistemsel değişiklikten ve cihazların 2. El değerlendirmesi amacıyla yardım talep edip akabinde ‘’AYIP’’ ihtarı çekmek GERÇEKLE BAĞDAŞMAYAN bir olgu olduğunu, müvekkil şirket tarafından cevabi ihtanamenin 10 Mart 2014 tarih ve… yevmiyeli … Noterliğinden gönderildiğini beyan ederek haksız ve mesnetsiz DAVANIN REDDİNE, muhakeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, 19 adet araç takip cihazı sisteminin satın alınmasından sonra hiçbir zaman tam ve randımanlı çalışmamasından yani ayıplı olmasından ve sözleşme kapsamında verilmesi gereken hizmetlerin tam yerine getirilmediğinden bahisle davalıdan 24.455,60 TL mal bedeli ile 1000,00 TL munzam zararının ticari faizi ile tarafına verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının sistemi usule uygun teslim edilen cihazlar ve verilen hizmet ile kullandığını, davacının kendi iradeleri ile davacı ihtiyaçlarından kaynaklanan nedenlerle sistemi kullanmama kararı alıp sistem değişikliği cihetine gidilmesinden dolayı cihazların iadesi amacını güderek hatta 2. El satışa yardım istendiği belirtilerek kötü niyetli ve dürüstlük ilkesine aykırı olarak bedel iadesi ve zarar tazmini talep ettiğini ve genel mahiyette davanın reddini savunmuştur.
Dava, ayıp nedeni ile bedel iadesi ve munzam zarar tazminine ilişkindir.
Bilirkişiler; …, … ve … tarafından hazırlanan 05/01/2017 tarihli ve 29/09/2017 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu problemlerin ürünlerin kullanımından beklenen faydayı azaltması karşısında ayıplı olduğu, bu ayıbın gizli ayıp olmadığı, davalının gerekli sözleşme şartlarını yerine getirdiği, montaj hatası sonucu aksaklıkların zaten tarafların ikrarında da olduğu üzere gizli olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki sözleşme 17.09.2013 tarihlidir.
Davacı tarafın açık ayıpları mail ile davalı tarafa bildirdiği ve sözleşme gereği yardım aldığı anlaşılmaktadır.
Davacı davalı tarafa… Noterliği’ nin 13.02.2014 tarihli …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme bedelinin iadesine yönelik ihtarda bulunduğu görülmektedir.
Davalı taraf 10.03.2014 tarihinde … Noterliği’ nin … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesini gönderdiği görülmektedir.
Ayrıca davacı tarafından dosyaya sunulan ve talep edilen mal bedellerine ilişkin faturalar incelendiğinde dava konusu dışında malların da fatura edildiği yani talep edilen miktarın cihaz bedellerinden fazlasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Ticari satış ve mal değişimi; tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre, satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı, çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse; sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş olan kısım hakkında kullanabilir. Ancak, o kısmın teslim edilmemesi dolayısıyla sözleşmeden beklenen yararın elde edilmesi veya izlenen amaca ulaşılması imkânı ortadan kalkıyor veya zayıflıyorsa ya da durumdan ve şartlardan, sözleşmenin kalan kısmının tam veya gereği gibi yerine getirilemeyeceği anlaşılıyorsa alıcı sözleşmeyi feshedebilir. Alıcı mütemerrit olduğu takdirde satıcı, malın satışına izin verilmesini mahkemeden isteyebilir. Mahkeme, satışın açık artırma yoluyla veya bu işle yetkilendirilen bir kişi aracılığıyla yapılmasına karar verir. Satıcı isterse satış için yetkilendirilen kişi, satışa çıkarılacak malın niteliklerini bir uzmana tespit ettirir. Satış giderleri satış bedelinden çıkarıldıktan sonra artan para, satıcının takas hakkı saklı kalmak şartıyla, satıcı tarafından alıcı adına bir bankaya ve banka bulunmadığı takdirde notere bırakılır ve durum hemen alıcıya ihbar edilir. Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Tacir olmanın hükümleri; ” tacir, her türlü borcu için iflasa tabidir; ayrıca kanuna uygun bir ticaret unvanı seçmek, ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirmek ve bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmakla da yükümlüdür. Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır. Tacir sıfatına bağlı olan diğer hükümler saklıdır.”
Davacı taraf, açık ayıbı yukarıda izah olunan süresinde, yasal şekil şartı çerçevesinde davalı tarafa ihbar ve ihtar etmemiştir. Tacirler arasında sözleşmeden dönme ve feshe ilişkin ihbar ve ihtarın geçerliliği şekli şartlara bağlıdır. Mail ile ihbar ve ihtar bunların arasında yer almamaktadır. Süresinden sonra noter ile ihbar ve ihtara da sürenin geçmiş olması nedeni ile itibar edilemez. Bu husus sözleşme serbestisi çerçevesinde tacirleri kanunen koruma amacı gütmektedir. Aksi durumda; dürüstlük ilkesi ve iyi niyet ilkesine aykırı davranışlar doğabilecek, hukuki güvence ve koruma kalkacaktır. Davacının verilen cihazları kullandığı, hizmet aldığı, açık ayıbı süresinde yasal şekil şartına göre davalı tarafa ihtar ve ihbarda bulunmadığı, bedel iadesi istenilen fatura bedeli içerisinde dava konusu dışında başkaca şeylerin de fatura edildiği, sözleşmeden yaklaşık 5 ay sonrasında açık ayıba rağmen gizli ayıp olduğu iddiası ile noterden çekilen ihtara ihbara dürüstlük kuralı ve iyi niyet ilkesi ile yasal düzenleme karşısında itibar edilemeyeceği, ayrıca davanın 04.02.2015 tarihinde açıldığı da anlaşılmakla davacının davasının saptanan ve hukuksal durum karşısında reddinin gerektiğine kanunen aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 468,88 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 432,98 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine,
3- İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.294,67 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır