Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1233 E. 2018/334 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1233 Esas
KARAR NO : 2018/334
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 25/12/2015
KARAR :KISMEN KABUL- KISMEN RED
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan rücuen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 18/11/2012 günü meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olan …’ın öldüğünü, aracın Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında Zorunlu Taşımacılık Sigortasının yaptırılması gereken bir araç olduğundan varisleri tarafından aracın Zorunlu Taşımacılık Sigortasının yapılmaması nedeniyle… başvurulduğunu, … tarafından aracı Zorunlu Taşımacılık Sigortası kapsamına girmediği gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, aynı şekilde bu kez davacı şirkete başvurulduğunu, davacı şirketçe de adı geçen kazanın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorunluluk Sigortası teminatına girdiği aracın Zorunlu Taşımacılık Sigortası yaptırmasının zorunlu bir araç olduğunu ve taşımanın da bu kapsamda olduğunu, bu nedenle Trafik Sigortası teminatının Zorunlu Taşıma Sigortasından sonra geldiğini, Zorunlu Taşıma Sigortası yoksa…nın sorumluluğuna gidilmesi gerektiği gerekçesiyle reddedildiğini, bunun üzerine muhatabın davalı şirket aleyhine sigorta tahkim komisyonunda … sayılı davayı açtığını, aleyhlerine kararın kurulduğunu, Erzurum … İcra Müdürlüğünün …-E sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını ve bu dosyaya 97.795,00 TL ödendiğini, ödenen tazminatların 3.569,84 TL’sinin mahsup yapıldıktan sonraki ödemeler olduğunu, mahsuplara ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, Sigorta Tahkim Komisyonunun 16/09/2015 tarih ve …-K sayılı yeni kararı ile Yargıtay’ın mezkur bozma kararına uygun olarak karar verdiğini ve bu kararın itiraza uğramayarak kesinleştiğini, Yargıtay Bozma ilamı çerçevesinde cebri icra tehdidi altında ödedikleri tazminatların sorumluluğunun davalıda olması nedeniyle bu kez davalıya başvurulmuşsa da talebin davalı tarafından Yargıtay kararının aksine bu taşımanın Şehirlerarası Yolculuk Kapsamında olmadığı gerekçesiyle kabul edilmediğini, bu nedenle bu davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini beyan ederek 97.795,00 TL’nin 31/12/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı kurumun Sigortacılık Kanununun 14. Maddesine göre kurulduğunu, yasada belirtilen nedenlerle ödeme yaptığı ödemeler için zarara neden olanlara (aracın işletenine, sürücüsüne, diğer sorumlulara ve mirasçılarına) rücu etme hakkının tanındığını, sigorta Tahkim Komisyonunun Yargıtay’ın bozma kararına uyarak kesin karar vermiş olsa dahi bu kesinleşmenin o davaya ilişkin olduğunu, huzurdaki davadaki rücu davasında yani borçlular arasındaki iç ilişkide bir anlam taşımadığını, sorumlu olsalar dahi davacı şirket ile davalı kurum arasındaki ilişkinin yasadan kaynaklanan müteselsil sorumluluk ilişkisi olacağını, açıklanan nedenlerle ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda sorumluluk davası ile rücu davasının taraflarının ve hukuki temellerinin farklı olması nedeniyle huzurdaki dava açısından ortada kesin bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle yeni değerlendirmeler ve tespitler yapılması gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın Zorunlu Karayolları Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası (ZKTMS) yaptırma zorunluluğunun bulunmadığını, ZKTMS sigortasının kapsamının 4925 Sayılı Yasayla belirlendiğini, il sınırları içindeki taşımalar ile 100 Km’ye kadar olan şehirlerarası taşımalara ilişkin ruhsat verilme aşamasında ZKTMS poliçesinin talep edilmesi, ruhsat prosedürüne taalluk etmekte olduğunu, bu hususla ilgili kurumlarca talep edilen sigortaların zorunlu sigorta olarak değerlendirilmesine olanak vermediğini, amaçlanan hususun 4925 Sayılı Karayolları Taşıma Kanununda belirtilen zorunluluklar çerçevesinde alınması gereken sigorta güvencesi değil sadece taşıma yapılacak araç için verilecek ruhsat açısından istenen belgelerin tamamlanması olduğunu, … plakalı aracın kaza anında ticari amaçla taşımacılık yaptığının kabulü halinde dahi davalı kuruma aracın ZKTMS sigortasının olmadığından bahisle husumet yöneltilemeyeceğini, zira il sınırları ile 100 KM’ye kadarki şehirler arası yolcu taşımacılığıyla ilgili düzenlemeye yasada yer verilmediğini, bu hususun belediye sınırları içinde belediyelere bırakıldığını, somut olayda … plakalı aracın…’dan ilçesi olan…’a yolcu taşıdığını, bunun il içi yolcu taşımacılığı olduğunu, dolayısıyla dava konusu yolcuğunun ZKTMSS kapsamında olmadığını, bu nedenle davalı kurumun sorumluluğunun doğmadığını, kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, destekten yoksun kalma hesabının uzman bilirkişiler tarafından yapılması gerektiğini, güvence hesabının sorumluluğunun poliçedeki teminatla sınırlı olduğunu, davacının avans faizi talebinin haksız olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, davalı taraftan davalının sorumluluğu nedeni ile 18.11.2012 tarihli … plakalı araçta yolcu ölen…’ ın mirasçılarına Erzurum … İcra Dairesinin … E sayılı- Erzurum … İcra Dairesinin … E sayılı- dosyalarında ödemek zorunda kaldıkları bedelin taraflarına iadesini temin amacı ile rücuen tazmin istemiştir.
Davalı taraf genel mahiyette sorumlu olmadıklarından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sigorta şirketinin ödediği miktarı sorumluluk ilkesi gereği davalı Güvence Hesabına rücusuna ilişkindir.
İspat kurallarına dikkat edilmiştir.
Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan maluliyet- kusur- aktüer bilirkişilerden bilirkişi raporları alınmıştır.
… plakalı minibüs araç sürücüsünün aşırı hızı, hatalı sollaması ve kum yığınına çarpması nedeni ile takla atmasında mevzuat gereği kural ihlali nedeni ile tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Ölen kişi iş bu dava konusu minibüste yolcu olarak bulunmaktadır.
Davalının kusur sorumluluğu açısından; dava konusu aracın kaza tarihini kapsamayan önceki tarihli zorunlu kara yolu taşımacılık mali mesuliyet sigortasının varlığı da dikkate alınarak yine mevzuat gereğince kaza tarihi itibarı ile …nın sorumlu olacağı değerlendirilmiştir.
Davacının, ölenin yakınına ödeme yaptığı miktarlar, ölenin desteği ile kusur durumu değerlendirildiğinde; aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar ödemesinin bulunduğu ve bu miktarın rücusunun davalının sorumluluğu kapsamında mümkün olduğuna kanaat getirilmiştir.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; yukarıdaki açıklamalar ile mevzuat gereği hesaplanan hükümde belirlenen miktarın davalı tarafından rücuen tazmininin gerektiği, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile; 92.614,30 TL’nin dava tarihi olan 25/12/2015 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 6.326,48 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.665,06 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.661,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, mahsup edilen 1.665,06 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.991,80 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4- İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 10.159,14 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen miktar üzerinden belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
Hakim
¸e-imzalıdır