Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1199 E. 2020/506 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/438 Esas
KARAR NO:2020/569

DAVA:Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 22/05/2013
KARAR TARİHİ: 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı şirketin temettü ödeyecek olması, şirketin mali durumun iyi olduğu ve borsa fiyatının makul olduğu için kendi hisselerini aldıkları yönündeki … (…) gönderdikleri özel durum açıklamalarına güvenerek, 30.01.2013 tarihinden itibaren kademeli olarak 11.30-12.00 fiyat aralığından 8.500 lot (Toplam 98.500 TL tutarında) … hissesi alındığını, davalı Şirketin 11 Ekim 2012 tarihli özel durum açıklamasıyla; 20 Şubat 2013 tarihinde hisse başına brüt 0,924452 TL, net 0,785784 TL nakit temettü ödemesi yapacağını …’a bildirdiğini,davalı Şirketin bu bildirim sonra 19.11.2012 tarihinde temettü veriminden faydalanmak için ve borsada oluşan fiyatın da makul olduğundan bahisle kendi hisselerini alacağını …’a bildirdiğini, Şirketin muhtelif zamanlarda 10.26-11.90 fiyat aralığından toplam 198.780 adet hisse alımı yaptığını,davalı Şirket tarafından 14.01.2013 tarihinde …’a yapılan özel durum açıklamasında, şirketin nakit durumunun elverişli olduğundan nakit temettü ödemesinin bir hafta erkene alınarak 13.02.2013 tarihinde yapılacağının bildirildiğini,yapılan bütün şirket açıklamaları ve şirketin kendi hisselerini aldığı fiyat aralığı değerlendirildiğinde, şirket hisseleriyle ilgili yatırımcılarda pozitif bir algı oluşturulduğunu, Şirket yöneticilerinin de yatırımcılarda böyle bir algının oluşmasını amaçladığını, Davacının da bu açıklamalara güvenerek hisse alımı yaptığını,ancak şirket tarafından temettü ödemesine iki gün kala alınan fiyatlara çok yakın fiyat aralığından 700.000 lotluk hisse satışı gerçekleştirdiğini, bu satıştaki amacın temettü ödemesi olduğunu, eğer değilse de piyasaya açıkça bu izlenim verilmek istendiğini, iki gün sonra şirketin temettü ödemesi yapılacakken hisse satmanın “ödemeleri bu hisselerden yapacağız” demekle eş değerli olduğunu,bu satış işlemi nedeniyle hisse fiyatının aşırı derecede düştüğünü, davacının kısa zamanda büyük maddi kayba uğradığını, davacının daha fazla zarar etmemek için 8.22-7.10 TL (toplam:64.341.68 TL bedel) fiyat aralığından hisselerini satmak zorunda kaldığını, 13.02.2013 tarihinde davacının hesabına 6.679,17 TL nakit temettü ödemesi yapıldığını, davacının hisselerini satmasından sonra da hisselerde yüksek hacimli satışlara bağlı olarak, düşüşlerin devam ettiğini, hisse fiyatlarının bugünkü değerinin davacının ilk alış yaptığı güne göre neredeyse yarı fiyatına kadar düştüğünü, davalı Şirketin temettü dağıtımında kullanmak için sattığı hisseleri bugün geri almak istese ne kadar kazançlı olacağının açık olduğunu, TTK’nın 202. Maddesine göre de, hâkim şirketin hâkimiyetini bağlı şirketi kayba uğratacak şekilde kullandığını, bu işlemle hâkim şirket yöneticilerinin hâkimiyetlerini suiistimal ederek, bağlı şirketi ve ortaklarını zarara uğrattığını,satılan hisse miktarı ve şirketin halka açıklık oranı değerlendirildiğinde bu satış ile temettü ödemesinin amaçlandığının ortada olduğunu, bunun aksini iddia etmenin ticari teamüllere, hayatın olağan akışına ve de piyasa koşullarına uygun olmayacağını, davacının kurum yetkilileriyle yaptığı sözlü görüşmelerde de temettü ödemesi için bu satışın yapıldığının belirtildiğini, olağanüstü bir durum nedeniyle acil nakit ihtiyacı için bu satışın yapılması durumu olsa idi, bunun …’a açıklanması gerektiğini, davalı şirketin borsa tarihinde görülmemiş şekilde birinci temettü ödemesinden yaklaşık olarak yirmi beş gün sonra ikinci defa temettü ödemesi kararı aldığını, şirketin hisse satışlarının devam etmesi, yatırımcılarda hisseye olan güvenin tamamen kaybolmasına neden olduğunu ve hisse değerindeki düşüşler hızlandığını, hisse değerinin 5.70-5.80 TL aralığına düştüğünü,hisse satış işlemleri … Piyasası Kanununun ilgili hükümlerine ve TTK’ye aykırılık teşkil ettiğini belirterek 27.479,15.-TL maddi zararın manipülasyon ve spekülasyonun başladığı günden ödeme gününe kadar geçecek süreyle en yüksek mevduat faiz oranıyla birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 13. Davalı …’ nin kendi hisselerini alıp satmadığını, davalı şirketin bir anonim şirket olduğunu ve hisselerini ancak TTK 379-381 maddeleri gereği iktisap edebileceğini, dava konusu olayda, Şirket’in kendi paylarını almasını veya satmasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını, davalının …’a bildirdiği tüm beyanlarının arkasında durduğunu, faaliyetlerini TTK ve …’ ya uygun olarak yürüttüğünü, hal böyle iken, … aleyhine yasal takipte bulunulmasında hasım yönünden isabetsizlik olduğunu ve usule aykırı açılmış bu davanın sırf bu yönden dahi reddi gerektiğini,borsada … hissesi alan ve aldığı hisseleri satan şirket davalı şirket yani … değil … Tic. A.Ş. olduğunu, ortada iki ayrı şirket, iki ayrı tüzel kişilik olduğunu ve … Tic. A.Ş. nin hâkim ortak konumunda olduğunu, … Tic. A.Ş.’nin yapmış olduğu hisse alım satım işlemelerinde ise ilgili mevzuat hükümlerine aykırı herhangi bir yön bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine, … Tic. A.Ş.’nin yapmış olduğu 700.000 lot hisse satışının …’nin 13.02.2013 tarihinde yaptığı temettü ödemesiyle alakasının olmadığını,… Piyasası Kurulunun, temettü ödeme tarihi olan 13.02.2013 tarihinden bir gün öncesine ait 12.02.2013 tarihli …’ne yönelik bahse konu yazısında, kurul kararlarının gereğinin yerine getirilmemesinin müeyyideleri hatırlatıldıktan sonra, anılan Şirket’in … Tic. A.Ş.’den olan alacaklarında kurul kararına uygunluğu sağlayacak kısmi tahsilatın neden hala sağlanamadığına dair savunmasının bildirilmesi istendiğini, yapılacak savunmaya esas teşkil etmek ve bu konudaki iyi niyetini göstermek üzere … Tic. A.Ş. portföyündeki hisselerin cüz’i bir bölümünü teşkil eden 700.000 lot hisseyi 7.593.467,60 TL karşılığı sattığını, satış sonrası komisyon ve sair giderler düşüldükten sonra kalan 7.577.521,32 TL tutarındaki net hasılata bir miktar nakit daha ilave ederek toplam 7.585.000 TL’yi davalı şirkete ödediğini, davalı şirketin, … Piyasası Kuruluna verdiği 28.03.2013 gün ve 2013/237 sayılı cevabi yazısında alacağının tahsili için planlanan ve yapılan işleri kurula bildirdiğini, bir nevi savunma yapılan bu yazıda bir madde olarak da … A.Ş.’nin hisse senedi satışı yaptığını ve yapacağının da belirtildiğini, yani … nın bu konuda bilgilendirildiğini, satış işleminin neden temettü ödemesinin hemen öncesinden oluğuna dair davacı tarafın yönelttiği sorunun cevabının bu olduğunu, … Piyasası Kurulunun müeyyideyi de hatırlatan, mükellefiyete dair son derece ciddi ifadelerin yer aldığı yazısının tarihinin temettü ödemesinin hemen öncesi 12.02.2013 tarihi olduğunu,bu nedenle … Piyasası Kurulunun, davacı tarafın davalı şirket aleyhine yaptığı şikyetle ilgili olarak bugüne kadar ne davalı şirket ne de hisse alım satım işlemini fiiliyatta gerçekleştiren … Tic. A.Ş. aleyhine herhangi bir işlemde bulunmadığını, iddia edildiğinin aksine mevzuat hükümlerine aykırı herhangi bir iş ya da işlemin söz konusu olmadığını, aslında yapılanın, kurul kararlarına uyum hususunda gerçekleştirilen bir borç ödemesi-alacak tahsili işleminden ibaret olduğunu, bu hususa, davalı şirketin … ya yönelik 28.03.2013 tarihli ve 2013/237 sayılı yazısında ayrıntılı şekilde yer verildiğini,davacı tarafın satılan hisse sentlerinden elde edilen gelirle kar payı ödemelerinin yapıldığını iddia ettiğini, davalı Şirketin 28.01.2013-29.02.2013 tarihleri arasındaki nakit çıkış çizelgesi tablosu incelendiğinde şirketin aylık giderlerine oranla hisse satışından elde edilen gelirin az bir miktar olduğunun görüleceğini, ayrıca bu satışın …’ nın ikazı üzerine Kurum kararlarına uyum sağlamak için yapıldığını, borsadaki fiyat hareketlerinin sadece tek bir etkene bağlı olmadığını, davacının borsa işlemlerinde risk faktörünün önemini bilmesi gerektiğini, hisseye temettü ödeneceği haberi yatırımcılar tarafından önceden alındığını, hisse fiyatına otomatik olarak yansıdığını, diğer her türlü veri ve şartlar sabitken, temettü ödemesinin hemen akabinde temettüsü ödenen hissenin bir miktar değer kaybedeceğinin her türlü izahtan vareste olduğunu, temettü ödemesinin hemen akabinde hisse fiyatlarının bir miktar düştüğünü, ilave olarak, … … Takımının ligdeki durumu, sezon içerisinde teknik direktör değiştirdiğini, bunların dışında genel olarak borsada işlem gören hisse senetlerindeki düşüşü, ülke ve hatta dünya genelindeki ekonomik krizin dikkate almadan … hisselerinin değer kaybının hakim ortağın 700.000 lot hisse satışına bağlamanın ekonomik kurallara ve bilime aykırı olduğunu, ayrıca … Tic. A.Ş.nin hisseleri sattığı tarihten bugüne kadar tekrar hisse almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; davalı şirket tarafından 700.000 lot hisse satışının manipilasyon veya spekilasyon olması nedeniyle zarara uğranıldığı iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davalı şirket tarafından yapılan 700.000 lot hisse satışının manipilasyon veya spekilasyon olup olmadığı, bu nedenle davacının zarara uğrayıp uğramadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin tarafta iradi değişiklik talebinin mahkememizce 12/11/2013 tarihli celsede alınan ara karar ile kabul edildiği anlaşılmakla davanın taraflarının … ile … Ticaret A.Ş olduğunun tespitine, davalının UYAP’a kaydına, halen UYAP sisteminde taraf olarak görünen … Ticaret A.Ş’nin dosyada taraf olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … yazı yazılarak, Halka açık … ticaret A.Ş.’nin 13/02/2013 tarihinden itibaren geriye doğru 2 yıl ve dava tarihi olan 23/05/2013 tarihine kadar borsa istanbuldaki hisse hareket çizelgesi, … ticaret A.Ş.’nin 13/02/2013 tarihinden geriye doğru son 2 yılda işlem gördüğü pazarlar ve … ticaret A.Ş.’nin halka açıklık oranını gösteren hisse tablosu celbedilmiş, … Piyasası Kurulu’na yazı yazlıarak, … ticaret A.Ş.’nin … listesinde yer alan ve kurulda bulunan son 2 yıllık denetim raporları, … ticaret A.Ş.’nin son 2 yıllık finansal tablolar celbedilmiş, … Ticaret Sicil Müdürlüğünden … ticaret A.Ş.’nin şirket esas sözleşmesini ve son ticaret sicil kayıtları celbedilmiş, davacının T.C. Kimlik numarasıda yazılarak 30/01/2013 – 05/02/2013 ve 25/02/2013 – 27/02/2013 tarihleri arasında … hisseleri ile ilgili olarak işlem yapıp yapmadığının bildirilmesi ve ıslak imzalı alım satım, cari hesap ekstresi, ve menkul kıymetler ekstresinin gönderilmesi için … A.Ş. Ve … A.Ş.’den ile … A.Ş.ye yazıl yazılarak, yazı cevapları dosya içerisine alınmış, dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi m…., Hukukçu … … konusunda uzman bilirkişi … den oluşan heyete tevdiine karar verilmiş, bilirkişiler … ve … tarafından ibraz edilen 21/10/2015 tarihli dilekçe ile bilirkişi …’nin dosyası teslim alındıktan 1 yıl sonra bilirkişiin ofisinde toplanıldığını, kendi incelemesinden sonra dosyanın diğer bilirkişilere teslim edileceğinin kararlaştırıldığını ancak …’nin sadece kendi görüşlerini bildirir rapor ibraz ettiği belirtilmiştir.
02/10/2015 tarihli Bağımsız denetçi bilirkişi … tarafından tek imzalanarak ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından 30/01/2013 tarihinden itibaren kademeli olarak 11.30-12.00 fiyat aralığından 8500 lot (toplam 98.500 TL tutarında) … hissesi alındığı, davacının bu hisse alımlarını, davalı şirketin 11/10/2012 tarihinde özel durum açıklamasıyla 20/02/2013 tarihinde hisse başına %924452 brüt, % 785784 oranında net nakit temettü ödemesi yapacağını … bildirimine dayandırarak kar beklentisi ile yaptığı iddiasında olduğunu, davalı şirket tarafından 14/01/2013 tarihinde …’a yapılan özel durum açıklamasında ise şirketin nakit durumunun elverişli olduğundan bahisle 20/02/2013 tarihi ile nakit temettü ödemesinin bir hafta erkene alınarak 13/02/2013 tarihinde yapılacağının bildirildiği, … Piyasası Kurulu’nun, şirketin yönetim kurulu üyelerinin 01/06/2007-31/05/2008 özel hesap dönemine ilişkin kar dağıtım işleminin gereğini yerine getirmemeleri nedeniyle kurulun seri: IV,N:27 sayılı 6.maddesine aykırı davranmaları nedeniyle her bir yönetim kurulu üyesi hakkında ayrı ayrı olmak üzere 15.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar verdiği, …’nun 1.maddesinde belirtildiği gibi kurumun güvenirliliği esas olduğu, yapılan işlemlerde şeffaf, adil , istikrarlı olunmadığının, …’na muhalefet edildiğinin Kurul raporları ile tespit edildiği, dava konusu hisse devirlerinde manipülasyon olduğu, davacının bu sebeple uğramış olduğu, talep edebileceği alacak miktarının tespitinin şirketin detaylı incelemesi ve analiziyle değerlendirilebileceği belirtilmiştir.
17/11/2016 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; …A.Ş’nin, … A.Ş.’den olan alacakları konusunda Kurulun 28.03.2008 tarih ve 9/412 sayılı kararında belirtilen kriterlere uymaması nedeniyle yönetim kurulu başkanı ve üyelerine 2499 sayılı … Piyasası Kanunu 47/A maddesi uyarınca Kurulun 03.11.2010 tarih ve 33/989 sayılı kararı ile her bir yönetim kurulu üyesi hakkında uygulanan idari para cezası tesis edildiği, daha sonra …A.Ş. yönetim kurulu başkan ve üyelerinin, idari para cezalarının iptali için ….Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtıkları ve dava sonucunda idari para cezalarının iptal edildiği, … Piyasası Kurulunun, …. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde iptal kararına itiraz ettiği, Mahkeme tarafından itiraz talebinin reddedildiği, davacı vekilinin, davalılar aleyhine Piyasa Dolandırıcılığı ve Manipülasyon yaptıkları hakkında suç duyurusunda bulunduğu halde … Piyasası Kurulunun bu konuda her hangi bir suç duyurusunda bulunmadığı, ayrıca … piyasası suçları hakkında kovuşturmanın başlayabilmesi için … Piyasası Kurulunun Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmasının gerektiği, davacı vekilinin, 6362 sayılı … Piyasası Kanunu 104 ve 107.nci maddeleri gereği bahsi geçen hususların suç teşkil ettiğini, Şirketin yönetim kurulu başkanı …ve diğer yönetim kurulu üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını, yapılan işlemlerde suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesini talep ettiği, Kurul tarafından gönderilen cevap yazısında “…’da gerçekleştirilen işlemler gerek Kurulumuzun gerekse …’un ilgili birimleri tarafından izlenmekte ve gerekli görülen hallerde Kurul ve … tarafından ayrıntılı incelemelerin yapıldığı, incelenen olayda suç unsuru tespit edilmesi durumunda sorumlular hakkında gerekli yasal işlemler tesis edilmekte ve inceleme sonuçları Kurulumuz bültenleri ile kamuya duyurulmaktadır” denildiği, diğer bir ifade ile Kurulun şikayet konularını inceleyip değerlendirdikten sonra suç unsuru varsa suç duyurusunda bulunacağı, ancak … Piyasası Kurulunun bu konuda her hangi bir suç duyurusunda bulunmadığı, … hisse senedi işlemlerinden dolayı oluşan kar /zarar tutarının, dava dilekçesi ekinde bulunan hisse senedi alım satım bilgileri baz alınarak yapıldığı, Tablo.1 de görüldüğü üzere 8.500 adet … hisse senedinin alım ve satım tutarları arasında farkın, kar payı ilavesi ile -27.479,15 TL olduğu, diğer bir ifade ile 98.500 TL’ye alınan 8.500 adet … hisse senetlerinin, 64.341,68 TL karşılığında satıldıkları, kar payı dahil davacının varlığında 27.479,15 TL azalış ( zarar ) hesaplandığı, dava konusu olaya ilişkin işlemin yapıldığı yatırım kuruluşundan kaşe ve ıslak imzalı olarak alınmış cari hesap ekstresi ve menkul kıymet ekstresi bulunmadığı, cari hesap ekstresinin ve menkul kıymet ekstresinin, hesaplamayı destekleyecek önemli objektif belgeler olduğu belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine alınan 30/04/2018 teslim tarihli ek raporda; Kök rapordaki tespit, değerlendirme ve görüşleri esas olmak üzere Davacı ve Davalı tarafın iddia, itiraz ve beyanları, Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenip değerlendirildiği, dava konusu olayda, kök raporda belirtildiği üzere davacının zarara uğradığı iddiası kapsamında beyanına göre 30.01.2013-05.02.2013 tarihleri arasında toplam 98.500 TL’ye alınan 8.500 adet … hisse senetlerinin, 25.02.2013-27.02.2013 tarihleri arasında tamamı toplam 64.341,68 TL karşılığında satılmış olup kar payı dahil davacının varlığında 27.479,15 TL azalış ( zarar ) olduğunun hesaplandığı, davacının uğradığını iddia ettiği zarara ait … hisse senedi alım satım işlemlerinin, … A.Ş.’den gelen ekstreler üzerinde tespit edilemediği, … hisse senedi alım satımına ilişkin herhangi bir bilgi ve hareket görülmediği, davacının belirlenen zararı ile davalı eylemi sonucunda meydana geldiği iddia edilen zararlı işlemlerin tespit edilememesi dolayısıyla illiyet bağı kurulamayacağı belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine alınan 20/02/2020 teslim tarihli ek raporda; kök ve ek raporlardaki tespit, değerlendirme ve görüşler esas olmak üzere tarafların iddia, itiraz ve beyanları; dosyaya sunulan belgeler çerçevesinde incelenip değerlendirildiği, davacıya ait garanti yatırım a.ş. nezdinde bulunan … no.lu yatırım hesabına ait cari ve menkul kıymet ekstrelerinde; 30.01.2013- 05.02.2013 tarihleri arasında borsadan toplam 98.500 tl’ye alınan 8.500 adet … hisse senetlerinin, 25.02.2013 27.02.2013 tarihleri arasında tamamının toplam 64.341,68 tl karşılığında satıldığı, karpayı dahil davacının varlığında 27.560,60 tl azalış (zarar) olduğunun hesaplandığı, borsada işlem gören hisse senetlerinin değerini etkileyen birçok etken varken, … hisse senedinin piyasa fiyatlarında oluşan değer kaybının, piyasa koşullarındaki diğer etkenleri dikkate almadan sadece kamuyu aydınlatma belgesindeki bilgilerin gerçeği yansıtmamasından kaynaklandığı iddiası çerçevesinde değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir.
Mahkememizce … piyasası uzmanını da içeren 17/11/2016 tarihli kök ve aynı mahiyetteki ek bilirkişi raporları yerinde görülerek hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacının 30.01.2013 tarihinden itibaren kademeli olarak 11.30-12.00 fiyat aralığından 8.500 lot (Toplam 98.500 TL tutarında) dava dışı(tarafta iradi değişiklik talebinin kabulü sonucu dava dışı kalan) … hissesi satın aldığı, davacının bu hisse alımını, … tarafından … Platformunda yapılan, davalı şirketin temettü ödeyecek olduğu, şirketin mali durumun iyi olduğu ve borsa fiyatının makul olduğu yönünde algı yaratan özel durum açıklamalarına güvenerek yaptığını; ancak dava dışı şirketin hakim ortağı olan davalı(tarafta iradi değişiklik talebinin kabulü sonucunda) … A.Ş’nin dava dışı şirketin temettü ödemesine iki gün kala alınan fiyatlara çok yakın fiyat aralığından 700.000 lotluk hisse satışı gerçekleştirdiği, bu satış nedeniyle hisse fiyatının da aşırı derecede düşmesi nedeniyle zarara uğradığını, hisse satış işlemlerinin … Piyasası Kanununun ilgili hükümlerine ve TTK’ye aykırılık teşkil ettiğini iddia ettiği, bu iddiaya dayalı olarak 27.479,15.-TL maddi zararın manipülasyon ve spekülasyonun başladığı günden ödeme gününe kadar geçecek süreyle en yüksek mevduat faiz oranıyla birlikte ödenmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş’nin, dava dışı …’nin %51 pay ile hakim ortağı olduğu, borsada işlem gören %49’u halka açık …(…) hisse senetlerinde satış gerçekleştiren hakim ortağın da davalı olduğu anlaşılmaktadır. Başka ifade ile dava, dava dışı şirketin hakim ortağının manüpülatif işlemler yapmak suretiyle zarar görüldüğü iddiasına ve haksız fiile dayalı tazminat davasıdır.
Bu çerçeve mahkemece haksız fiilin unsurları olan hukuka aykırı fiil, kusur, zarar ve uygun illiyet bağı unsurlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmiştir. Dosyada mevcut … Piyasası Kurulu yazı cevabından, dava dışı …. A.Ş.’nin, …A.Ş.’den olan alacakları konusunda Kurulun 28.03.2008 tarih ve 9/412 sayılı kararında belirtilen kriterlere uymaması nedeniyle yönetim kurulu başkanı ve üyelerine 2499 sayılı … Piyasası Kanunu 47/A maddesi uyarınca Kurulun 03.11.2010 tarih ve 33/989 sayılı kararı ile her bir yönetim kurulu üyesi hakkında idari para cezası tesis edildiği, daha sonra dava dışı şirket yönetim kurulu başkan ve üyelerinin, idari para cezalarının iptali için ….Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtıkları ve dava sonucunda idari para cezalarının iptal edildiği, … Piyasası Kurulunun, …. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde iptal kararına itiraz ettiği, Mahkeme tarafından itiraz talebinin reddedildiği anlaşılmıştır. Öte yandan davacı tarafça dava dışı ve davalı şirketler aleyhine Piyasa Dolandırıcılığı ve Manipülasyon yaptıkları iddiası ile … Piyasası Kuruluna suç duyurusunda bulunduğu, ancak Kurulun bu konuda her hangi bir suç duyurusunda bulunmadığı görülmüştür. Gerek kök ve gerekse ek bilirkişi raporları ile davacının karpayı dahil 27.560,60-TL zararı bulunduğu tespit edilmiştir. Buna karşılık davalı şirketin yapmış olduğu 700.000 lotluk hisse satışının hukuka aykırı olduğu yönünde herhangi bir delil sunulamadığı gibi, davalı ve dava dışı şirketin … üzerinden … Piyasası Kanununa aykırı şekilde manipülasyon yaparak kamuoyunu yanılttıkları ve hisse alımı sağladıklarına başka ifade ile 700.000-lotluk hisse satışından önce hukuka aykırı fiil işlediklerine dair delil de sunulamamıştır. Öte yandan … piyayası uzmanı bilirkişi Yine alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında değinildiği üzere; borsada işlem gören hisse senetlerinin değerini etkileyen birçok etken mevcuttur. Şu haliyle diğer etkenler dikkate alınmadan, … hisse senedinin piyasa fiyatlarında oluşan değer kaybı ve davacı zararı ile sadece kamuyu aydınlatma belgesindeki bilgiler ve 700.000-lotluk hisse satışı eylemleri arasında uygun uygun illiyet bağının bulunduğundan bahsedilemez. İzah edilen gerekçelerle davacının tazminat talebi yönünden haksız fiilin unsurlarının somut olayda oluşmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin harçtan mahsubuna hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde 414,90-TL artan harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.121,87 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
DavaLı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.500,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avans kalmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı. 13/10/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır