Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1171 E. 2018/14 K. 05.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1171 Esas
KARAR NO : 2018/14
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/12/2015
KARAR : KABUL
KARAR TARİHİ : 05/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Alacaklı müvekkili … Şti.’ nin borçlu … ile imzaladığı sözleşme gereği borçluya ait korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen… ana binası ile depolar bölümünün restorasyon projesi müellifliği ve teknik uygulama sorumluluğunu üstlenmiş bulunduğunu. müvekkili şirketin, borçlu ile imzalamış bulunduğu sözleşme uyarınca depolar kısmındaki Mimari Teknik Uygulama Sorumluluğu (TUS) hizmetleri karşılığı tahakkuk eden bir kısım alacağına istinaden kestiği 29.09.2014 tarih ve … seri no’ lu fatura karşılığı 1. hak ediş bedelini davalıdan tahsil etmiş olmakla birlikte, imar mevzuatı gereği yapı kullanma izni (iskan ruhsatı) alınana dek TUS hizmet devam ettiğinden, davalı şirkette olan alacak hakkı devam ettiğini. dolaysıyla, müvekkilinin 22.04.2014 ile 22.05.2015 tarihleri arasındaki ilave TUS hizmetleri için dava konusu 22.05.2015 tarih, … no’ lu ve 18.945,00 TL. bedelli faturayı düzenleyerek, muhatap borçluya gönderdiğini, fatura tutarının borçlu tarafından ödenmemesi üzerine aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün …dosyası ile icre takibi başlatıldığını, borçlu vekilinin 17.06.2015 tarihinde icra dosyasına yaptığı ve davalının borcu olmadığına ilişkin itirazının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olup, gerçeğe aykırı olduğunu. Zira, taraflar arasında var olan ticari ilişkinin dayanağı, aralarında akdedilmiş olan proje müellifliği ve devamı TUS sözleşmesi olup, iş bu sözleşmenin iskan izni alınana kadar devam ettiğini. Üstelik davalının, TTK. 21.m/2.f hükmü çerçevesinde fatura münderecatına süresi içinde itiraz etmeyerek, içeriğini kabul etmiş sayıldığını, davalı borçlunun takibe, borca ve faize yönelik asılsız itirazlarının tamamen kanuna ve sözleşme hükümlerine aykırı olup, takibi sürüncemede bırakmaya ve alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik kötü niyetli itirazlar olduğunu. Bu sebeple, davalı borçlunun itirazlarının iptaline, haksız yere itirazda bulunan borçlunun % 40′ dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine Sayın Mahkemeden talep etmek zarureti hasıl olduğunu beyan ederek davalı borçlunun haksız ve hukuka aykırı olarak yapmış olduğu tüm itirazlarının iptaline, takibin devamına, borçlunun haksız itirazları nedeniyle %40 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkiline ait … parselde kain taşınmazda bulunan 1, 2, 3 (4 hariç) no’ lu depoların korunması gerekli kültür varlıklarından olduğunu. Bahis konusu gayrımenkule ait restorasyon projesinin 70.000,00 TL. bedelle davacı firma tarafından yapıldığını. Ancak, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin bu proje kapsamında yapılan işlerin bedelini, davacının kesmiş olduğu iki adet faturaya istinaden ödediğini, davacının 21.10.2011 tarihli, 009567 numaralı “1. 2, 3, 4 numaralı depolara ait restorasyon proje işlerine ait 1. hak ediş bedeli” açıklamalı ve 30.000,00 TL.+5.400,00 TL KDV olmak üzere, toplam 35.400,00 TL. bedelli faturayı müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin bu bedeli ödediğini, davacının 07.08.2012 tarihli, 009574 numaralı faturayı “1. 2, 3, 4 numaralı depolara ait restorasyon proje işlerine ait 2. hak ediş bedeli” açıklamalı ve 40.000,00 TL. + 7.200,00 TL KDV olmak üzere toplam 47.200,00 TL. bedelli faturayı müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin bu bedeli de ödediğini, dava konusu taşınmazda bulunan 1, 2, 3, 4 numaralı depolara ait restorasyon projesinin bedelinin 70.000,00 TL ve buna ilave KDV olduğunu, Mimarlar Odası Mimari Teknik Uygulama Sorumluluğu (Fenni Mesuliyet) Hizmetleri Şartnamesi ve En Az Bedel Tarifesi Şartnamesi’ nin Mimari Fenni Mesuliyet (TUS) Hizmet Bedeli başlıklı 8. maddesinin, 3 numaralı bendi “Korunması gerekli kültür ve tabiat varlıâı olarak tescilli yapıların restorasyon uygulamalarında TUS bedeli, restorasyon uygulama proie bedelinin % 30′ u olarak ödenir.” şeklinde olduğunu, davacının proje bedeli olan 70.000,00 TL.’ nin %30′ una tekabül eden 21.000,00 TL. bedelli,… numaralı, “77 ada. 121 pafta. 41 parselde bulunan taşınmazın depolar bölümü mimari fenni mesuliyet (TUS^ hizmet bedeli” açıklamalı faturayı müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin bu bedeli de ödediğini, faturanın açıklama bölümüne bakıldığında sadece TUS hizmet bedeli cümlesinin olduğunu. Kendisine TUS hizmet bedeli ödenmiş olmasına rağmen, davacı bu kez 22.05.2015 tarihli, 009609 numaralı, 16.055,00 TL. bedelli fatura ile bir bakiye alacak varmış gibi “2. hak ediş” olarak, esasında duran ve hiç bir hizmet verilmeyen bir işten dolayı, neye göre, hangi sözleşme kapsamında olduğu belirtilmeksizin hak etmediği ikinci bir fatura tanzim ettiğini ve müvekkiline gönderdiğini. Müvekkili kendisine gönderilen bu faturayı davacıya iade ettiğini, diğer yandan, faturalara konu olan …parselde kain taşınmazda bulunan 1, 2, 3, (4 numaralı depo hariç) numaralı depoların korunması gerekli kültür varlıklarından olduğunu. İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, taşınmazda izinsiz uygulamalar olduğu gerekçesiyle 11.09.2013 tarih,1643 sayılı kararıyla bahis konusu depolardaki işleri durdurduğunu. Kurulun bu kararından sonra zikrolunan depolarda hiç bir iş yapılmadığını, kurulun bu kararından dolayı, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’ nln … E. sayılı dosyası İle proje müellifi ve davacı şirket yetkilisi …, proje teknik uygulama sorumlusu … ile şantiye şefi … hakkında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu’ na muhalefetten dolayı dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 17.12.2014 tarih ve 2996 sayılı kararıyla hem ana taşınmaza hem de depolara ilişkin projenin uygun olduğuna dair karar verilince yapıdaki işlemlere devam edildiğini. Ancak davacının bu karara rağmen bir kez bile dava konusu taşınmaza ve eklentilerine uğramadığını, davacı dava dilekçesinde; “imar mevzuatı gereği yapı kullanma izni (iskan ruhsatı) alınana dekTUS hizmeti devam ettiğinden, davalı şirkette olan alacak hakkı işlemeye devam etmektedir” diyerek aslında kötü niyetini ortaya koyduğunu. İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ nun projeyi uygun bulma kararını verdiği 17.12.2014 tarihinden beri hiçbir maddi, mali ve hukuki engel olmamasına ve proje bedelinin kendisine ödenmesine rağmen, davacının işlemleri yapmak ve iskan ruhsatını almak için dava konusu taşınmaza sebepsiz olarak girmediğini, bütün şifai çağrılara rağmen iskan ruhsatını almak için en küçük bir girişimde dahi bulunmadığını. Bunun üzerine müvekkilinin … Noterliği’ nin 04.12.2015 tarih, …yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davacıya 3 gün içinde iskan ruhsatının alınması için gerekli imzaları atmaya davet ettiğini. Belirtilen süre içinde davacının gelmemesi nedeniyle müvekkilinin iskan ruhsatı gerekli müracaatları kendisinin yaptığını. Müvekkilinin müracaatının kabul edilerek, yapı kullanma ruhsatının müvekkiline verildiğini, diğer yandan davacı, … Noterliği’ nin 11.12.2015 tarih, … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesiyle, “proie müellifi ve TUS …’ ın kendisi tarafından çizilen ve halihazırda malik …’ ın yedinde bulunan Orijinal projelerin iade edilmesi durumunda projeler çerçevesinde binaların verinde kontrollerini yaparak gereğini verine getireceği” ni müvekkiline bildirildiğini. Davacı, müvekkiline teslim edilmeyen ve müvekkilinin yedinde bulunmayan, projenin müellifi ve TUS’u olarak kendisinde olması gereken projeyi iskan ruhsatının alınması için müvekkilinden kendisine teslimini şart koştuğunu, davacının, en azından bir nüshasının kendisinde olması gereken bir projeyi, müvekkilinde olmadığını bildiği halde, üstelik İstanbul Mimarlar Odası’ ndan veya ilgili belediyeden temin edebilecekken, işlerin devam etmesi için müvekkilinden bir şart olarak istemesinin davacının işleri sürüncemeye bırakma fikri ve kötü niyetinin bir tezahürü olduğunu beyan ederek izah edilen sebeplerle davacının haksız, dayanaksız ve kötü niyetli davasının reddine, davacının kötü niyetinden dolayı dava değerinin % 20′ sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, bütün yargılama gideriyle ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı İstanbul … İcra Dairesi’ nin …E sayılı takip dosyası ile davalılar- borçlular aleyhine 18.945,00TL alacak üzerinden faturaya dayanan ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri 13.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede 17.06.2015 havale tarihinde itiraz etmiş ve takip 18.06.2015 tarihinde durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 09.12.2015 tarihinde 18.945,00TL üzerinden itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır. Davalı genel mahiyette davanın reddini istemiştir.
Dava takip konusu yapılan alacağın varlığına ve miktarına ilişkindir. Buna ilişkin ticari kayıt ve defterler incelenmiştir. İspat kurallarına dikkat edilmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi heyet raporu alınmıştır.
İİK m. 67 ”… Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır. …” hükmünü içermektedir.
İİK 67, TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. Maddeleri gereğince ispat hususuna dikkat edilmiştir.
Hukuken denetime elverişli olan belirli ve eksiklik bulunmayan, iddia ve savunmaları karşılayan bilirkişi raporu değerlendirilmiştir.
Davalının maliki olduğu taşınmaz üzerinde restorasyon sözlü anlaşması üzerine davacının usule uygun tutulmuş ticari defterlerinde dava konusu yapılan faturanın kayıtlı olduğu, mimari tus şartnamesi gereği ruhsatın 22.11.2012 tarihli olduğu, fatura kesim tarihinden sekiz gün sonra davacı ile davalı arasında 01.06.2015 tarihli- 01.07.2015 bitiş tarihli sözleşme imzalandığı, sonuç olarak bu durumlardan tadilat projesi çerçevesinde işin devam ettiği, iskanın alınmadığı ve davacının hizmetinin devam ettiği dürüstlük ilkesi ve iyi niyet kuralı gereğince taktir edilmiştir. Ayrıca davalı dava konusu taşınmazın kültür varlığı olduğunu bu nedenle davacının haksız olduğunu ileri sürmüş ise de koruma kurulu kararında onaylı restorasyon projesi dışı tespit edilen kaçak uygulamaların aslına uygun haline getirilmesi ve yapının statik uygulamaları ile ilgili olduğu görülmüş meydana gelen durumun davacıdan kaynaklanmadığı değerlendirilmiştir. Mimari tus hizmetinin 29.09.2014 de sonlandığı, 1. Hak ediş faturasında belirtilen ve itiraza uğramayan 17 ay resmi iş süresi ile taraflar arasındaki bir ay süreli depoların tadilatı esnasında işin devam ettiği bu nedenle sorumluluğun bulunduğuna da kanaat getirilmiştir. Verilen hizmet ve eser karşılığında yani taraflar arasında anlaşılan imalatların uygun hale getirilmesi karşılığında davalı tarafından davacıya 18.945,00TL bedelin ödenmediği anlaşılmaktadır. Bu miktar kadar davacının alacaklı olduğu, borcun ödenmediği, talep edilen faizin istenebileceği, davacının davasında kararda belirtilen şekilde haklı olduğu ve davasını ispat ettiği davalıdan alacaklı olduğu, ayrıca talebi bulunmakla davalı borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu değerlendirilmekle alacağın % 20 si tutarında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın iptali takibin kaldığı yerden 18.945,00 TL asıl alacak takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden devamına,
2-Davacı lehine 3.789,00 TL icra inkar tazminatına hükmolunmasına, davalıdan tahsiline davacıya verilmesine,
3-492 Sayili Kanunun Kanunu, Harçlar tarifesi ile 6100 Sayılı HMK’nun ilgili hükümleri uyarınca alınması gereken 1.294,13-TL harçtan Peşin alınan 228,92-TL ile icraya yatan 94,62-TL olmak üzere toplam 323,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 970,59-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile 6100 sayılı HMK uyarınca davacı lehine tayin ve takdir olunan 2.273,40-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından tebliğat gideri, posta masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplanm 2.008,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dava açılırken peşin harç olarak yatırdığı 228,92-TL ile Başvuru harcı olarak yatırdığı 27,70-TL olmak üzere toplam 256,62-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK m. 333 gereği artan avansın talep halinde karar kesinleşince yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır