Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1168 E. 2019/48 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1168 Esas
KARAR NO : 2019/48
DAVA :İstanbul 30. İcra Dairesinin 2015/ 22064 E sayılı takip dosyasında Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/12/2015
KARAR :RED
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı …Şti. İle müvekkili arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkillerine teslim edilmesi gereken sipariş verilen mallar karşılığında 10.12.2014 düzenleme tarihli, keşide yeri Ankara, keşidecisi Kutay Ltd. Şti. İlk lehtarı …, ikinci cirantası …Şti. Son cirantası … A.Ş. Olan 40.000,00 TL tutarındaki 30.06.2015 vade tarihli bononun davalı …’a verildiğini, ancak müvekkile teslim edilmesi gereken malların teslim edilmediğini, söz konusu bononun müvekkiline teslim edilmesi gerekirken Davalı …’un önce kendi şirketi olan diğer davalı …Şti.’ne sonra da diğer davalı … A.Ş’ye ciro ettiğini, ve işbu bono sebebiyle müvekkilleri aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas nolu ve 21.07.2015 tarihli ödeme emri ile takip başlattığını, hatta haczedilen malların icra kanalıyla satıldığını, sipariş karşılığında keşide edilen ancak karşı edimi ifa edilmemiş bonodan dolayı müvekkilin ödemiş olduğu icra masraflarının avans faizi ile birlikte davalı tarafça karşılanması gerektiğini beyan ederek davalılar aleyhine açtıkları menfi tespit davasının kabulünü, davalı …Şti. İle yapılan ticari sözleşme gereğince belirlenen yükümlülüklerin davalı …Şti tarafından yerine getirilmemesinden dolayı, müvekkilinin davalı şirket lehine keşide ettiği çek ve bonolar karşılığında cirantalara herhangi bir borcunun olmadığının tespitini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas nolu icra takibinin iptalini, davalı tarafa müvekkilleri tarafından yapılmış olan ödemelerin davalı taraftan istirdadına, davalı tarafa %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilleri ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, takip ve dava konusu olan bononun müvekkilinin ticari ilişkisi olduğu davalı …Şti’nden olan alacağına karşılık 11.12.2014 tarihinde alındığını, davacı vekilince ileri sürülen iddiaların muhatabının müvekkili olmadığını beyan ederek davanın reddini, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını, ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Dava; İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, davacının davalıya dava konusu senetlerden dolayı İstanbul… İcra Dairesinin… E sayılı takip dosyasında borcunun bulunmadığının tespitine ödeme halinde istirdada karar verilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul… İcra Dairesinin… E sayılı takip dosyası incelenmiştir. Dava ve takip konusu 40.000 TL bedelli kıymetli evrak senet / bono incelenmiştir.
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde “yüzde yirmiden” aşağı tayin edilemez. Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın “yüzde yirmisinden” aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.
İİK 72 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Ayrıca senedin geçerliliği hukuken TTK uyarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır.
Bilirkişi…’ın 14/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; Davacının ticari defterlerinin incelemeye ibraz edilmemiş olması nedeniyle, gerekli inceleme ve tespitlerin yapılamadığını yönünde teknik değerlendirme yapmıştır.
Davacı ve davalı tarafından gösterilen delilleri toplanmış, HMK 222. Maddesine göre davacı şirket inceleme gününde bilgisi dahilinde olmasına rağmen ticari defterlerini ve kayıtlarını incelemede hazır bulundurmamıştır.
Dava konusu bononun 6102 sayılı TTK da öngörülen zorunlu unsurları içerdiği ve “bono” niteliğinde kambiyo evrakı olduğu belirlenmiştir. Kambiyo senedi, hukuksal niteliğince, sebebini içermeyen bir borç ikrarı senedi niteliğindedir. Soyut borç ikrarı içeren senedin bedelsizliğini lehtara karşı ileri süren taraf, önce bu senedin belli bir sebebi olduğunu, sonrada bu sebebin gerçekleşmediğini, HMK.nun 200 ve izleyen maddeleri uyarınca yasal ve yazılı deliller ile kanıtlamak durumundadır. Böyle bir delil ile davacı iddiasını kanıtlayamamıştır. Somut olayda; bononun, ticari ilişki sonucu borç bulunmadığından bahisle bedelsiz kaldığı ispatlanamamış olmakla takip nedeni ile borçlu bulunulmadığı ispatlanamamakla ayrıca davacının kötü niyetli olduğuna kanaat getirilmemekle aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 683,10 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 638,7 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine,
3- İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 4.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve Davalı ……AŞ. Vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır