Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1152 E. 2022/778 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1152
KARAR NO : 2022/778

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/12/2015
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan dava/karşı davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirkete İç Mimarlık Hizmeti sunacağı konusunda tarafların anlaştığını ve müvekkili davacıya 39.000,00.-USD avans ödemesi yaptığını, ancak davalı şirket işinin gereğini yapmadığını ve mimarlık hizmetini sunmadığını, bu nedenle, müvekkili mimarlık hizmeti almadığı gibi yapmış olduğu avans ödemelerini de geri alamadığından alacağını tahsil etmek için davalı aleyhine icra takibi başlatmak mecburiyetinde kaldığını, davalı şirket ise, söz konusu takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini ive takibin durmasına sebebiyet olduğunu, borçlu tarafından … 1. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın likit olması nedeni ile haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında İç Mimari Projesi hizmet alımına ilişkin sözleşme kurulduğunu, mezkur sözleşme davacı şirket tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacı yanın dava dilekçesinin 1. Maddesinde müvekkili ile davacı yanın iç mimarlık hizmeti konusunda anlaşmış olduklarını beyan ve ikrar ettiğini, işbu durum taraflar arasında ihtilafsız olduğunu, işbu sözleşme iki tarafa borç yükleyen nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin esas edimi otelin içi mimari projesini yapmak, davacının esas edimi ise hizmet bedelini ödemek olduğunu, iç mimari proje hizmetinin gerekleri müvekkili şirketçe tam ve eksiksiz olarak ifa edildiğini, müvekkili şirket, sözleşme uyarınca üzerine düşen edimleri tam ve eksiksiz ve fazlasıyla yapıyor iken davacı şirket ortağı …, otelin inşaatının ana yüklenici firması olan Ared yetkililerinin de katılımına yapılan 10/09/2015 tarihli toplantıda müvekkilinin çalışmalarının özgün olmadığı yönünde haksız ithamlarda bulunmanın dışında herhangi bir haklı gerekçe sunmaksızın müvekkili ile çalışmak istemediğini, müvekkilinin işini başka bir kişiye verdiğini belirterek sözleşmeyi haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiğini, müvekkili şirketin sözleşmeye aykırı davranışı olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirket ile sözleşmenin kurulduğu Nisan 2015’ten sözleşmeyi haksız olarak feshettiği tarihe kadar müvekkilinin sözleşmeye aykırı davrandığı, edimlerini eksik ifa ettiği veya hiç ifa etmediği iddiası ile müvekkili şirkete bir tek bildirimde dahi bulunmadığını, davacı tarafından müvekkiline ödenen bedel de hiçbir suretle avans olmadığını, her ne kadar taraflar arasında belirlenen ücretin %20’si avans olarak ödeneceği belirtilmiş ise de davacı sözleşmenin bu maddesine de aykırı davranmış ve netice olarak ödemeleri işlerin teslimi ile beraber yaptığını, avans niteliği taşımayan ödeme, müvekkilinin edimlerini tam ve eksiksiz ifası neticesinde ve sözleşme gereğince de hak ediş olduğunu, işbu bedelin iadesinin maddi ve hukuki herhangi bir dayanağı bulunmadığını, davacı tarafın icra takibinde kötü niyetli olduğunu, bu nedenle %20 oranında aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesi gerektiğini, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA: Karşı davada davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalının sözleşmeyi haksız olarak feshederek müvekkili şirketin kazanç kaybına uğramasına neden olduğunu, müvekkili şirket, davacı karşı davalı ile kurulan iç mimari hizmeti sunulması konulu hizmet sözleşmesi uyarınca yükümlendiği edimleri ifa etmesi karşılığında mutabık kalınan 130.000 USD hizmet bedelinin ödeneceği hususunda haklı bir beklentiye sahip olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeye aykırı hiçbir davranışı ve davacı karşı davalının da bu konuda herhangi bir bildirimi de bulunmamasına karşın davacı-karşı davalı haklı bir neden ortaya koymaksızın haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini ve müvekkilinin kazancından mahrum kalmasına neden olduğunu, davacı karşı davalı taraf sözleşmeyi haksız olarak feshetmesinden ötürü kusurlu olduğunu, bu nedenle de müvekkilinin yoksun kaldığı kazancı tazmin etmesi gerektiğini, yargılama aşamasında yoksun kalınan kazanç miktarının belirlenmesi durumunda HMK 107/2. Madde uyarınca talep sonucunu artırmak kaydıyla şimdilik 1.000 USD kazanç kaybının davacı-karşı davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğini, davacı-karşı davalı, daha önce onayladığı ancak talebi üzerine değiştirilen ve yeni baştan yapılan içi mimari konsepti ve avan projesinin hizmet bedelini de ödemesi gerektiğini, müvekkili şirketin otelin iç konseptini hazırlamış olduğunu, davacı karşı davalı firmanın ortağı …’ın onay vermesi üzerine avan projeyi de hazırladığını ve avan proje de onaylandığını, bu şekilde müvekkili şirket iç mimari konsept ile avan proje hazırlama yükümlülüğünü tamamladığını, davacı karşı davalı iç mimari konsept ve avan projeye onay vermesine rağmen daha sonra oda konseptlerini değiştirmek istemesi nedeniyle müvekkili şirket odalar bölümü için ikinci defa iç mimari konsept çalışması yapmış ve bunun onaylanmasının ardından davacı-karşı davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği tarihe kadar da avan projenin yarısını hazırladığını, davacı karşı davalının müvekkili şirkete ve müvekkili şirket ortağı …’a karşı asılsız ithamda bulunması ve ayrıca sözleşmeyi de haksız olarak feshetmesi nedeniyle müvekkili şirketin manevi hakları zarar gördüğünü, HMK 107/1 uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olan karşı davanın kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın, 1.000 USD kazanç kaybının ve 1.000 USD hizmet bedelinin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş ve davalı – karşı davacı vekili 20/05/2021 tarihli dilekçesi ile manevi tazminat ile hizmet bedelinin tespiti ve ödenmesine ilişkin taleplerine yönelik ıslah haklarının saklı kalmak kaydıyla, dosyaya sunulan 15/06/2020 tarihli ve 11/01/2021 tarihli bilirkişi heyet raporları ile müvekkili şirketin sözleşmenin haksız feshi sebebiyle uğramış olduğu zararın 91.000,00 USD olduğunun tespit edilmesi üzerine bu hususa ilişkin 1.000 USD’lik tazminat taleplerinin ıslah yoluyla 91.000 USD olarak artırdıklarını ve ıslah yoluyla artırılmış ödenen harç dekontunu ekte sunduklarını bildirmiştir.
KARŞI DAVA CEVAP: Karşı davada davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde …’nun ne kadar büyük bir mimar olduğunun anlatmasının bu dava ile ne gibi bir ilgisi olduğunu anlayamadıklarını, huzurdaki davanın bir alacak davası olduğunu TMK gereği her iddia sahibi iddiasını yazılı olarak ispat etmek zorunda olduğunu, davacı tarafın açtığı kısmi dava HMK gereği kısmi dava olarak açılamayacağını, keza davalı/karşı davacı 130.000,00 USD tutarında sözleşmenin değerinin olduğunu belirttiğini, bu sebeple davalı/karşı davacının harcı bu rakam üzerinden tamamlaması gerektiğini, davacı tarafın sunduğu mimarlık hizmetini yazılı olarak belgelemek zorunda olduğunu, ancak davalı/karşı davacı dilekçesinde sadece varsayımlardan hareket edildiğini, dava dilekçesinde belirtildiği üzere müvekkili firma davalı/karşı davacıdan herhangi bir mimarlık hizmeti almadığını, bu nedenle ödemiş olduğu bedelin davalı/karşı davacıdan alınarak müvekkili davacıya verilmesine karar verilmesinin yasal zorunluluk olduğunu, davalı/karşı davacının maddi ve manevi tazminat davası talebinin yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davalı/karşı davacının cevap dilekçesini ve karşı dava dilekçesini kabul etmediklerini, yapılacak yargılama sonucunda davalarının kabulüne, davalı/karşı davacının davasının reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, …Ltd. Şti’nin 22/03/2017 tarihli yazı cevabı, Davalı/karşı davacı vekilince sunulan … İç Mimari Projesi Sözleşmesi fotokopisi, … CBS’nın … Soruşturma sayılı dosya uyap suretleri,
Bilirkişiler Mimar …, Mali Müşavir …, Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 31/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Esas dava yönünden; Davacı-Karşı davalı … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’nin davalı-karşı davacı …ye 09/07/2015 tarihinde 104.886,00 TL karşılığı 39.000,00 USD avans ödemesi yaptığı, davacı-karşı davalı…Tic. Ltd. Şti’nin 39.000,00 USD alacağı için seçimlik hakkını TL para birimi yönünden kullandığı, (39.000,00 USD * 2,87= 111.930,00 TL) takip tarihi olan 17/11/2015 tarihi itibariyle 111.930,00 TL alacağını talep ettiği, taraflar arasında dava konusu hizmetlerin tamamı için 130.000,00 USD ‘ye anlaşıldığı, davalı-karşı davalı … Ltd. Şti 09/07/2015 tarihinde 39.000 USD avans ödemesi gerçekleştirdiği, davalı-karşı davacı … şirketinin %28 olarak belirlendiği, buna göre davlaı-karşı davacı …’in hak ediş miktarı 36.400 USD olarak takdir ve hesap edildiği, davalı-karşı davacı …’in hak ediş miktarı olan 36.400 USD’nin davacı-karşı davalı …’ın 39.000 USD avansından düşülmesi sonucu, davacı-karşı davalı …Ltd. Şti’nin davalı karşı davacı …den takip tarihi olan 17/11/2015 tarihi itibariyle 2.600 USD alacaklı olduğu, davacı karşı davalı’nın USD alacakları için seçimlik hakkını TL para birimi yönünden kallandığı, davacı/karşı davalı …’ın 2.600 USD alacağının takip tarihinde kur üzerinden (1 USD =2,87 TL) (2.600,00 USD x 2,87 TL) 7.462,00 TL’ye tekabül ettiği, esas yönünden davacı karşı davalı … Tic. Ltd. Şti’nin davalı-karşı davacı …den takip tarihi olan 17/11/2015 tarihi itibariyle 7.462,00 TL alacaklı olduğu, karşı dava yönünden sonuç ve kanaat; taraflar arasında dava konusu hizmetlerin tamamı için 130.000 USD ‘ye anlaşıldığı, davalı karşı davacı Meteks şirketinin sözleşmeye uygun olarak hizmet verdiği anlaşıldığı, hizmetin gerçekleşme oranı ise %28 olarak belirlendiği, buna göre davalı karşı davacı Meteks’in hak ediş miktarı 36.400 USD olarak takdir ve hesap edildiği, mahkemenin sözleşmenin haksız yere fesih edildiğine hükmetmesi halinde davalı karşı davacı taraf vekilinin talep etmiş olduğu müvekkili şirketin uğradığı kazanç kaybı 93.600 USD olarak hesap edildiği, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler Mali Müşavir …ve Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 05/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davacı’ya ait 2015 yılı yasal defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı’ya ait 2015 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı ile davalı arasında aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin 07/04/2015 tarihli bir sözleşmenin var olduğu, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar taraflarınca yapılan incelemeler neticesinde, davacının davalıya 09/07/2015 tarihinde 104.886,00 TL (39.000 USD karşılığı) avansının gönderilmiş olduğu ve bu 104.886,00 TL ‘nin tarafların yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, icra takibinin davalıya 19/11/2015 tarihinde tebliğ olduğu, davalı’nın 20/11/2015 tarihinde itiraz dilekçesini vermiş olduğu, dolayısıyla davalı borçlu’nun 7 günlük yasal sürede itiraz edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi Mimar … tarafından hazırlanan 24/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Dava dosyası üzerinde yapılan incelemede … semtinde yer alan butik otel için içi mimari hizmeti için mimari projeyi hazırlayan dava dışı … firmasının teklif etmesi ile davacı karşı davalı …Tic. Ltd. Şti firması olan işveren firma ile davalı-karşı davacı … Şti adlı otel içi mimari projeleri konusunda uzmanlaşmış tasarım firması arasında 07/04/2015 tarihinde hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, projeci sıfatı ile göre alan davalı-karşı davacı … firmasının konsept ve avan projelerini işverenin istekleri doğrultusunda bir noktaya getirdiği ancak işverenin talebi doğrultusunda çalışmaların sonlandırıldığı anlaşıldığı, davacı-karşı davalı … Ltd. Şti firmasının … 1. İcra Müdürlüğünde 17/11/2015 tarihinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinde ödeme emrinde 11.930,00 TL toplam alacağın olduğu ancak davalı-karşı davacı … firmasının buna itiraz ettiğinin görüldüğü, davacı- karşı davalı … Şti firmasının dava dilekçesinde davalı-karşı davacı … firmasının işinin gereğini yapmadığı ve mimarlık hizmetini sunmadığı gerekçesi ile icra takibi başlattığı ve olarak %20 icra inkar tazminatı için davanın açıldığının açıklandığı, davacı karşı davalı … Tic. Ltd. Şti firmasının Nisan ve Haziran aylarında ödemesi gereken 65.000,00 $’ı ödemediği bunun yerine 09/07/2015 tarihinde 39.000,00 $ avans ödemesi gerçekleştirildiğinin görüldüğü, iç mimari proje alımı hizmetleri ile bu hizmetlerin dosyadaki belgelere göre belirlenerek gerçekleşme oranları çıkarıldığı, davacı karşı davalı tarafın talebi sonucu davalı-karşı davacı taraf ile yapılan sözleşmede yapılacak işlet detaylı olarak belirtilerek alınacak tasarım ve diğer iç mimari hizmetler için götürü usulü anlaşıldığı, rapor içeriğinde İç Mimarlık Hizmetlerinin bölümlerine göre oranları ve gerçekleşme oranlarının tablo halinde verildiğini, taraflar dava konusu hizmetlerin tamamı için 130.000,00 $ olarak anlaşıldığı, davacı karşı davalı …Tic. Ltd. Şti 09/07/2015 tarihinde 39.000,00$ avans ödemesi gerçekleştirdiğini, hizmetin gerçekleşme oranı ise %28 olarak belirlendiği, buna göre davalı-karşı davacı … firmasının hakediş miktarının 36.400,00 $ olarak takdir ve hesap edildiği, mahkemenin sözleşmenin haksız yere fesih edildiğine hükmetmesi halinde davalı-karşı davalı taraf vekilinin talep etmiş olduğu “Meteks’in uğradığı kazanç kaybı” 93.600,00 $ olarak hesap edildiği, yapılan ödemeler, icra inkar tazminatı oranları ve diğer mali hesaplar için dosyanın muhasip bilirkişilere tevdi ile hukuki değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişiler İç Mimar …, Yüksek Müh. …, Mali Müşavir …, Mali Müşavir …tarafından hazırlanan 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı karşı davacı yanca yapılacağı taahhüt edilen, davacı-karşı davalının taşınmazı olan, … butik otel iç mimari projeleri ile ilgili, gerek tanık beyanları, gerekse dosya içeriğinde yer alan, konsept çalışmaları kapsamında sunulan 3 boyutlu görseller (perspektif çalışmaları) Avan proje kapsamında sunulan, tefrişli kat planları, kesitler, eskizler, v.b bilgi ve belgelerin, hukuki yönden davalı-karşı davacı lehine kullanılabileceği, davalı yanın iddiaları yönünden, ispat kabiliyetinin olduğu, hükme esas alınacak karar için yeterlilik arz ettiği yönünde mahkemece kanaat oluştuğu takdirde sözleşme konusu olan, hizmet ilişkisi bakımından içerik yönünden sınırlarının belirlenmiş bulunan, 5 etaptan oluşan iş/hizmetten, Etap-1 Konsept kapsamındaki hizmetlerinin beklentileri karşılayacak yeterlilikte yapılmış olduğu ETAP-2 AVAN PROJE kapsamındaki hizmetlerinin, yarısındaki (%50) beklentileri karşılayacak yeterlilikte yapılmış olduğu, başka bir söylemle 5 etaptan oluşan iş/hizmetinin; 5/5’ten ETAP-1 KONSEPT ile 1/5’nin ETAP-2 AVAN PROJE ile 0,5 / 5’nin yapılmış olduğu, tamamı 5/5 oluşturan işlerin/hizmetlerin 1,5/5’nin ve/veya %100 üzerinden %30 bitirilmiş olduğu, görüş ve kanaati ile; taraflar arasında yapıldığı idida edilen davacı-karşı davalının taşınmazı olan,… içi mimari projeleri ile ilgili, 07/04/2015 tarihli İç Mimari Projesi Sözleşmesi kapsamında; Madde 6- Proje Bedelleri ve ödeme dilimleri, Otel İç Mimari Projesi 130.000 USD ne göre; davalı- karşı davacının 130.000 USD x %30 (işin bitirilme oranı) =39.000 USD hak edişi bedelini almaya hak kazandığı, asıl dava yönünden; asıl davanın konusunun itirazın iptali olduğu, takibin dayanağının, davacı yan tarafından davalı yana yapılan 39.000,00 USD avans ödemesinin iadesi olduğu (davalı yan tarafından işin yapılmadığı iddiası ile) tarafımızdan davalı yanın işin yapılma yüzdesine göre hesaplanan hakkediş alacağının, 39.000 USD olduğunun tespit edildiği, bu noktada davalı yanın takibe itirazında haklı olduğu, yani davalı yanın davacı yana takip tarihi itibariyle borçlu olmadığı, karşı dava yönünden; Taraflar arasında dava konusu hizmetlerin tamamı için 130.000 USD’ye anlaşıldığı, davalı karşı davacı Meteks şirketinin sözleşmeye uygun olarak hizmetin %30’unu tamamladığı, buna göre davalı-karşı davacı Meteks’in hak ediş miktarı 39.000 USD olarak takdir ve hesap edildiği, mahkemenin sözleşmenin haksız yere fesih edildiğine hükmetmesi halinde davalı-karşı davacı taraf vekilinin talep etmiş olduğu “müvekkili şirketin uğradığı kazanç kaybı” (130.000-39.000=91.000) 91.000 USD olarak hesap edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 10/09/2020 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince, dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişiler İç Mimar …, Yüksek Müh. …, Mali Müşavir …, Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 11/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;15/06/2020 tarihli bilirkişi kök raporlarındaki görüş ve kanaatlerini koruduklarını bildirmişlerdir.
Mahkememiz 24/02/2022 tarihli celse 2 nolu ara kararı gereğince, Mahkememizce aldırılan bilirkişi kök ve ek raporlarındaki hesaplamaların denetime elverişli olmaması nedeniyle yeni bir bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği ve bilirkişiler Mali Müşavir …, Y. İç Mimar …, Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı … tarafından hazırlanan 05/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Asıl dava ya dayan olan icra takibi yönünden itirazın iptali talebine dair değerlendirme ;
Davacının takip tar ihi it ibar i ile davalı taraftan herhangi bir hak ve alacağının o lamayacağı; Şöyle ki; yapılan teknik değer lendirmeye göre davacının bu davaya dayanak o lan icra takibine konu ettiği avans ödemesi ile ilgil hizmetin davalı karşı davacı tarafça verildiğine dair kabulü yapılmış olduğu, bu durumda davacı karşı davalının 09/07/2015 takip tarihi itibari ile davalı karşı davacı taraftan herhangi bir alacağının olamayacağı, davacının ve davalının icra inkar ve kötü niyet tazminatlarına ilişkin taleplerinin değerlendirme ve takdirin Mahkemeye ait olduğu, davalı karşı davacının 28/12/2015 tarihli karşı davası yönünden değerlendirme; Teknik olarak yapılan değerlendirme sonucunda davalının sözleşme kapsamında edimini yerine getirdiğinden davacı-karşı davalının sözleşme kapsamında ödemeleri yapması gerektiğine kanaat getirildiği nazara alındığında 28/12/2015 karşı dava tarihi ile davalı karşı davacının 130.000,00 USD sözleşme bedelini almaya hak kazandığının kabulünün gerektiği, iş bu tutardan tarafların kabulünde olan 39.000,00 USD’nin mahsubu sonrasında davalı karşı davacının hizmet alacağının 91.000,00 USD olacağının hesaplandığı, yine davalı-karşı davacının karşı davaya esas beyanının 4. Sayfasında 39.000,00 USD haricinde 26.000,00 USD ödeme yapıldığına dair beyanları ile ilgili değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olduğu, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde davacının talebi de nazara alındığında 28/12/2015 karşı dava tarihi itibari ile (davalı karşı davacı talebine göre) 1.000,00 USD alacağının ispatlandığı, davalı karşı davacının manevi tazminata ilişkin talep ve değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Asıl dava, eser sözleşmesi kapsamında ödenen bedelin iadesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali, karşı dava ise eser sözleşmesi nedeniyle hizmet bedeli, kazanç kaybı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
…nbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde müştekinin …, şüphelinin … olduğu ve görevi kötüye kullanma suçundan yapılan soruşturma neticesinde 19708/2019 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
… 1. İcra Dairesi’nin … esas sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip dosyasının incelemesinde, alacaklının dosyamız davacısı …, borçlunun dosyamız davalısı …Şirketi oldukları, alacak tutarının 111.930,00 TL olduğu, 17/11/2015 tarihli takibin 09/07/2015 tarihli dekonta dayandığı, ödeme emrinin 19/11/2015 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 20/11/2015 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği, 20/11/2015 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Eser sözleşmesi kaynaklanan iş bu uyuşmazlıkta davacı tarafın bu sözleşme kapsamında yaptığı işleri ispat yükü altında bulunduğu açıktır. Davacı tarafın bu ispat yükünü gerçekleştirmesi halinde davalı tarafta yapılan işlere karşılık gerekli bedelin ödendiğine dair ispat yükü altındadır.
Dava dilekçesinde davalıya 39.000,00 USD avans ödemesinin yapıldığı nacak mimarlık hizmetinin sunulmadığı iddia edilerek avans ödemesinin takip konusu yapıldığı bildirilerek takibe yapılan itirazın iptali istenilmektedir. Cevap dilekçesinde mimarlık hizmetine konu avan proje ile üç boyutlu çalışmaların yapıldığı davacıya teslim edildiği, 65.000 USD ödeme alındığı, davacı şirket ortağının iç mimari konseptini değirtimek istemesi nedeniyle, tüm projenin yeni baştan yapıldığı, bunun sözleşme kapsamında olmadığını, sözleşmenin haksız olarak davacı tarafça fesedildiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranışının olmadığını savunarak asıl davanın reddi ile kazanç kaybı, sözleşme kapsamında olmayan hizmet bedeli ve manevi tazminat istemine ilişkin karşı dava açılmıştır.
Taraflar arasındaki 07/04/2015 tarihli eser sözleşmesinin konusu 2. Maddede belirtildiği üzere butik otel yapılması kapsamında zemin asma ve 1. Bodrum kattaki mağaza hariç otelin iç mimari projelerinin hazırlanmasına ilişkin olup 6. Madde uyarınca sözleşme bedeli 130.000,00 USD olarak belirlenmiştir. Taraf vekillerinin dilekçeleri ile sabit olduğu üzere sözleşme davacı tarafça fesedilmiştir.
Mali müşavir bilirkişiler tarafından tarafların ticari defter ve kayıtlarında yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporlardaki tespitlere göre davacının asıl davada takip konusu yaptığı 39.000,00 USD ödeme taraf defterlerinde yer almaktadır.
Mahkememizce aldırılan ilk bilirkişi heyetindeki mimar bilirkişi tarafından davalı tarafın bir kısım işleri yaptığı ve %28 oranında işi bitirdiği tespit edilmiş, ikinci bilirkişi heyetindeki iki ayrı mimar bilirkişinin yer aldığı rapora göre davalı tarafın iş bitirme oranı %30 olarak belirlenmiş, son üçüncü bilirkişi heyeti raporunda da yine davalı tarafın %30 oranında iş bitirdiği kabul edilmiştir. Mahkememizce son iki bilirkişi heyetinin iş bitirme oranına ilişkin teknik nitelikteki denetime açık hesaplamalarına tespitlerine itibar edilmiş ve davalı tarafın davacı ile aralarında yer alan sözleşme kapsamındaki kararlaştırılan işlerin %39’unu bitirdiği bu nedenle de 130.000,00 USD olan sözleşme bedelinin %30’una tekabül eden 39.000,00 USD’ye hak kazandığı, davacının bu miktarı avans ödemesi olarak verdiği bu miktarın geri ödenmesi amacıyla takip başlattığı anlaşılmakla davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiştir. Asıl davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle İİK’nun 67/2. maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine de karar verilmiştir. Davalı tarafın cevap dilekçesindeki kötü niyet tazminatı talebi yönünden ise davacının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamış olması ve bu yönde herhangi bir delil bulunmaması nedenleriyle davalının asıl davadaki kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden yapılan incelemede ise; karşı davadaki hizmet bedeli talebini karşı davacı sözleşme kapsamında olmayan yenilenen hizmet karşılığı eksik ödenen bedele dayandırmaktadır. Yukarıda yer alan tespitler uyarınca davacının yaptığı işin karşılığı hak ettiği ücret ile karşı davalıdan aldığı ücretin eşit şekilde 39.000,00 USD olması nedeniyle karşı davadaki davacının eksik hizmet bedeli talebinin aynı şekilde reddi gerekmiştir.
Karşı davadaki bir diğer talep olan kazanç kaybına ilişkin olarak karşı davacı sözleşmenin kaşrı davalı tarafından haksız feshi nedeniyle kazanç kaybına uğranıldığını ileri sürmektedir. Mahkememizce aldırılan son iki bilirkişi heyeti raporunda hakedilen kazacın 39.000,00 USD olması karşısında 130.000,00 USD olan sözleşme bedelinden bu bedel düşülmek suretiyle 91.000,00 USD kazanç kaybı olduğu tespit edilmiş ise de, sözleşmenin 3. Maddesinde bildirilen zamanda sözleşmenin yüklenici tarafından tamamlanmamış olması ile yapılan işe karşılık aynı miktarda ödeme yapılmış olması da dikkate alındığında karşı davalının sözleşmenin fesettiği yönünden taraf vekilleri beyanları dikkate alındığında TBK’nın 484. Maddesinin uygulanmadığı fesihin haksız olmadığı karşılıklı olarak tarafların sözleşmenin sürdürülmemesi konusunda mutabık kalmadıkları, bu nedenle de ayakta olmayan sözleşme nedeniyle yüklenicinin otomatik olarak yapmadığı kısmın karşılığı bedeli kazanç kaybı olarak karşı davalı işsahibinden isteyemeyeceği dikkate alınarak bu yöndeki talebinde reddine karar verilmiştir.
Karşı davada ayrıca manevi tazminat talep edilmiş ise de, karşı davalının eylemi nedeniyle karşı davacının kişilik haklarının zedelendiğine dair dosya kapsamına sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığından karşı davacının sübut bulmayan manevi tazminat talebininde reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
A)1-Asıl davanın reddine,
2-Asıl davadaki davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Asıl davadaki davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.351,84 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye gelir kaydına, bakiye 1,271,14 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından asıl dava dosyası yönünden yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’ye göre belirlenen 17.789,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
B)1-Karşı davadaki kazanç kaybı, hizmet bedeli ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince karşı davadaki alacak talepleri yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı ile karşı davadaki manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70 TL olmak üzere toplam 161,40 TL’nin peşin alınan 270,79 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 12.842,00 TL olmak üzere toplam 13.112,79 harçtan mahsubu ile Hazine’ye gelir kaydına, bakiye 12.951,39 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacıya iadesine,
3-Karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Karşı davalı tarafından karşı dava yönünden yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’ye göre belirlenen 40.225,01 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalı tarafa verilmesine,
7-Karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 10/4. maddesine göre manevi tazminat talebi yönünden belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/2. fıkrası uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …