Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1145 E. 2022/734 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1145
KARAR NO : 2022/734

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/12/2015
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 07/07/2015 tarihinde 19:30 sularında davalılardan …’ın maliki olduğu, davalı … Sigorta A.Ş nezdinde … poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı … plakalı araç ile diğer davalı …’in sevk idarisinde iken yaya yolundan karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacı küçük …’ye çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, …’nin 2009 doğumlu olduğunu ilkokul 1. Sınıf öğrencisi olduğunu, sağ bacağına platin takıldığını, ve bacağının üzerine tam basamadığını, kısa mesafeli yürüyüşlerde bile zorlandığını, anne ve babasının yardımıyla okula gidip geldiğini, anne babasının bu durumdan çok etkilendiğini, bu sebeple anne için 25.000,00 TL ve baba için de 25.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, davacı … için 5.000,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketi için dava tarihinden itibaren diğer davalılar için olay tarihinden (07/07/2015) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketinin poliçe teminatlarıyla sınırlı olarak) müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir davacı için 25.000,00 TL olmak üzere toplamda 75.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara tahmili ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 01/09/2014/2015 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçeleri ile sigortalı olduğunu, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında maddi tazminat ile yükümlü olduğunu, trafik poliçesi için teminat limitinin 290.000,00 TL olduğunu, kusur tespiti için dosyanın Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, varsa maluliyet oranının belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini, müvekkili şirkete sigorta aracın kusuru bulunması durumunda sorumluluğun azami limit ile sınırlı olacağı, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline karşı açılan davanın ayrılarak yetkisizlik kararı verilmesini, davacı çocuğun velisi olanlar davacılar, trafiğe açık bir alanda, çocukların gözetimsiz bırakarak bu kazanın oluşumuna sebep olduklarını, vahim sonucun tamamen kendi kusurlu davranışlarından kaynaklandığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda asli ve tali hiçbir kusurunun bulunmadığını, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, yargılama sırasında keşfin icra edilmesini, Sivas mahkemelerinin yetkili olduğunu, mahkemenin yetkili olduğu kanaatine varılması halinde açıklanan sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …’a usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı …’ın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası uyap suretleri, … Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin 07/01/2016 tarihli yazı cevabı ve ekinde hasta dosyası, … Sigorta A.Ş’nin 27/01/2016 tarihli yazı cevabı ve ekinde poliçe, … Polis Merkezi Amirliği’nin 21/06/2016 tarihli yazı cevabı ve ekinde …, …, … ve …’e ait sosyal ve ekonomik durum araştırma formları, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin 25/11/2016 tarihli yazısı ekinde gönderilen Ortopedi ve Plastik Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen heyet raporu, … Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü’nün 10/12/2021 tarihli yazı cevabı, … İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 03/03/2022 tarihli yazı cevabı, Türkiye Noterler Birliği’nin 03/03/2022 tarihli yazı cevabında gönderilen … plakalı aracın tescil bilgileri, bilirkişi heyet raporu ile Adli Tıp Kurumu raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 08/06/2016 tarihli celse 8 nolu ara kararı gereğince davacı küçük … ‘ın ve dava dosyasının ATK’ya gönderilerek davaya konu trafik kazası nedeniyle mevcut yaralanması dikkate alınarak daimi ve/veya geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı, varsa oranının ve süresinin ne kadar olduğu hususlarından rapor alınmasına karar verildiği ve Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 07/08/2017 tarihli raporda özetle; … kızı 2009 doğumlu … ’ın 07/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde maluliyetine neden olacak derecede araz bırakmadığından maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 04/07/2019 tarihli raporda özetle;03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, … kızı, 2009 doğumlu … ’ın 07/07/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre; küçüğün tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 13/12/2019 tarihli ara karar gereğince dosyanın 07/08/2017 tarihli İstanbul 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan rapor ile 24/06/2019 tarihli İstanbul 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporlar arasında çelişkilerin bulunduğu ve bu nedenle itirazların değerlendirmek üzere ve ayrıca bakıcı giderlerinin hesaplanması açısından dosyanın Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderildiği ve İstanbul Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından hazırlanan 14/02/2020 tarihli raporda özetle;… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, … kızı, 2009 doğumlu … ’ın 07/07/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre; küçüğün tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, bakıcı giderlerinin hesaplanmasının adli tıbbi bir konu olmadığı oy birliği ile mütalaa olunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 15/10/2020 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verildiği ve bilirkişiler …, Tazminat Hesap Uzmanı…, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı … tarafından hazırlanan 01/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı yaya çocuk …’ın hatalı davranışının, birinci derecede ve takdiren %75 (yüzde yetmişbeş) oranında etkili olduğu, … plaka numaralı davalı taraf otomobilinin sürücüsü, davalı …’in hatalı sevk ve idaresinin, ikinci derecede ve takdiren %25 (yüzde yirmibeş) oranında etkili bulunduğu, tıbbi durumunun ise sağ femur kırığı tanısı ile 07/07/2015’de yatırılan …’nin 08/07/2015’de opere edildiği, plak vidalar ile osteosentez yapıldığı, 13/07/2015 tarihinde taburcu edildiği, 20/10/2016 tarihinde yapılan muayenesinde kırığın tam olarak ve fonksiyon kaybı yaratmaksızın kaynadığı, sağ bacakta 20/10/2016 tarihli Ortopedi Raporuna göre 7 cm.’lik (25/10/2016 tarihli Plastik Cerrahi Raporuna göre ise 15 cm.’lik ameliyat izi kaldığı), estetik ve kozmetik açıdan ciltte iz kaldığı, fonksiyonel açıdan maluliyet kalmadığı, iyileşme süresinin ATK 3. İhtisas Kurulunca 9 ay olarak belirlendiği ancak heyetteki hekim bilirkişiye göre de iyileşme süresinin ATK 2. İhtisas Kurulu Mütalasında da raporlandığı üzere, kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin kabulünün gerektiği, bakıcı konusunun ATK görev alanında olmadığı, heyetteki hekim bilirkişinin bu konuda görüş bildirmeye yetkili olduğu, 6 yaşındaki hastanın femur kırığı ameliyatı ve sonrası dönemi için toplam 4 ay süreyle bakıcı ihtiyacının kabulünün uygun olduğuna dair görüş bildirildiği, … ‘ın geçirdiği kırık tam olarak iyileşmiş ve fonksiyonel maluliyet bırakmadığını, sağ bacakta kalan 15 cm. ‘lik (bir diğer rapora göre 7. Cm’lik) ameliyat izinin manevi zararı yönünden takdir sayın mahkemede olduğu, bakıcı gideri, brüt asgari ücretin tamamı ile hesaplandığı ve 4 aylık bakıcı gideri 1.273,50 TL bulunduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 27/05/2021 tarihli celse 2 nolu ara kararı gereğince, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre geçici iş göremezlik ve sürekli iş gücü kaybı oluşup oluşmadığı varsa oranlarının tespiti ile bakıcı giderlerine ilişkin teknik değerlendirme yapılması için ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın ATK’ya gönderildiği ve İstanbul Adli Tıp 2. Üst Kurulu tarafından hazırlanan 02/09/2021 tarihli raporda özetle;… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; … kızı, 2009 doğumlu … Arslantaş’ın 07/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının: 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri çerçevesinde maluliyetine neden olacak derecede araz bırakmadığından maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre küçüğün tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, tedavi ve bakıcı giderlerinin hesaplanmasının/tespit edilmesinin adli tıbbi bir konu olmadığı, bu nedenle mezkur hususta görüş bildirilemeyeceği oy birliği ile ek mütalaa olunduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememiz 24/02/2022 tarihli celse 3 nolu ara kararı gereğince, dava yokunu 07/07/2015 tarihli trafik kazasında tarafların ihlal ettikleri kurallar belirtilmek suretiyle kusur durumlarıın yüzdelik olarak tespitinin yapılması için dava dosyasının ATK’ya gönderildiği ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 09/05/2022 tarihli kusur raporunda özetle;Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri esnasında seyri yol ve mahal şartlarına göre ayarlayıp davacı yayaya karşı zamanında etkin tedbir alması gerekirken buna riayet etmediği anlaşılmakla; kazada tali kusurlu olduğu, 2009 doğumlu yaya … karşıdan karşıya geçişi sırasında yaklaşan araçların hız ve konumunu yeterince dikkate almadığı, ilk geçiş hakkını davalı araç sürücüsüne vermediği, dikkatsiz ve kontrolsüz şekilde karşıya geçiş yaparak kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği anlaşılmakla; yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerinde asli etkendir. Davalı sürücü …’in %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, 2009 doğumlu yaya … ‘ın davranış faktörlerinin sonuç üzerinde %75 (yüzde yetmiş beş) oranında etken olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE:Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası üzerinde yapılan incelemede, mağdurun … , müştekinin …, şüphelinin ise … olduğu, 07/07/2015 tarihli kazaya ilişkin taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı yapılan soruşturmada 10/08/2015 tarihinde suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
07/07/2015 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresi altındaki … plaka sayılı otomobil ile 1. Sokağı takiben 11. Sokak yönüne seyir halinde iken kaza mahalli olan no:36 önlerine geldiği esnada aracının sol yan kısmıyla seyir istikametine göre sol tarafından kaplamaya girip karşıdan karşıya geçiş yapan davacı yaya … ‘a çarptığı anlaşılmıştır.
Dava konusu 07/07/2015 trafik kazasında davacı … ‘ın KTK’nun 68. Maddesinde düzenlenen yayaların uymakla yükümlü olduğu kurallara uymadığı ve ilk geçiş hakkını davalı …’a bırakmadığı, bu nedenlerle de dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı …’in ise KTK’nun 52/1-b. maddesini ihlal ettiği ve hızın yol koşullarına göre ayarlamayarak fren tedbirini kullanmadığı ve bu şekilde kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkememizce alınan birbiri ile uyumlu atk ve bilirkişi raporlarına objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedenleriyle itibar edilmiştir.
Davanın tüm davalılara yönelttiği maddi tazminat talepleri yönünden kusur oranında davalı … Sigorta A.Ş.’nin… plakalı aracın kaza tarihinde zmss poliçesinden dolayı teminat limiti kadar maddi tazminattan sorumlu olduğu, davalı …’in trafik kazasına karışan aracın sürücüsü ve diğer davalı …’ın ise bu aracın işleteni olması sebebiyle sorumluluklarının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili maddi tazminat talebinin içeriğini 21/11/2019 tarihli dilekçe ile 2.000,00 TL geçici iş göremezlik, 2.000,00 TL kalıcı iş göremezlik ve 1.000,00 TL bakıcı gideri olarak açıklamıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 07/07/2015 itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen 02/09/2021 tarihli ATK 2. Üst Kurulu raporuna itibar edilmiş, dosyadaki diğer atk raporunun ise farklı yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olması nedeniyle itibar edilmemiştir. 22/11/2020 tarihli itibar edilen raporuna göre davacının kazaya bağlı yaralanması nedeniyle özürlülüğünün bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu atk raporu denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edilmiştir. Davacının dava konusu kaza nedeniyle sürekli iş göremezliğinin bulunmaması nedeniyle bu yönden maddi tazminat talebinin reddi gerekmektedir.
Davacının dava konusu kaza nedeniyle 4 ay süreyle geçici iş göremezliğinin bulunduğu yine atk raporu ile tespit edilmiş ve bu yönde de davacının maddi tazminat talebi bulunmakta ise de, davacı … Arslantaş’ın 25/01/2009 doğumlu olması, kaza tarihi olan 07/07/2015 tarihi itibariyle 5 yaşında olması da dikkate alınarak kazanç getiren herhangi bir işte çalışması sözkonusu olamaz. Davacının gelir getiren bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilememiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/2477 E. 2021/2949 K. ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/15525 E. 2018/8321 K. Sayılı içtihatları da bu doğrultudadır. Bu nedenle de davacının geçici iş göremezlik zararına yönelik maddi tazminat talebinin reddi gerekmektedir.
03/02/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporundaki hekim bilirkişinin tespitine göre davacı … Arslantaş’ın dava konusu kaza nedeniyle 4 ay süreyle bakıcı ihtiyacı bulunmaktadır. Mahkememizce bu tespite itibar edilmiş bu süre yönünden yapılan hesaplamada bakıcı gideri 1.273,50 TL ise de davacı talebinin 1.000,00 TL olması nedeniyle taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine dair karar verilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve bakıcı gideri zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının bakıcı zararına ilişkin maddi tazminatı davalı … Sigorta A.Ş.’den talep edebilmesine bir engel bulunmamaktadır.
Davalı … Sigorta A.Ş.’ye davadan önce davacı tarafça başvuru yapılmamış olması nedeniyle bu davalı yönünden faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak belirlenmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde avans faiz talep etmiş ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2404 E. 2017/9996 K. Sayılı içtihatı ve aynı mahiyetteki yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince avans faize hükmedilmek için aracın ticari nitelikte olması gerekmekte olup dava konusu trafik kazasında yer alan 60 TK 415 plakalı aracın hususi nitelikte otomobil olması dikkate alındığında yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle davacı … ‘ın davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; 1.000,00 TL miktarındaki bakıcı gideri zararından oluşan maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden haksız fiil tarihi olan 07/07/2015, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise dava tarihi olan 02/12/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’nin zmss teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine, davacı … ‘ın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı … ‘ın manevi tazminat davası yönünden ise; zaman itibarı ile somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’ nun 56/1. maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca 22.06.1966 tarih ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’ nda manevi tazminat, bir ceza ya da gerçek anlamda bir tazminat olmayıp, zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araç olabileceğini belirtmiştir. Bu durumda TBK’ nun 56. maddesi hükmü ve İçtihadı Birleştirme Kararı da nazara alınarak, olayın meydana geliş şekli, kaza ile maluliyete ilişkin rapor, kusur durumları dikkate alınarak, davacının kaza nedeni ile duyduğu elem ve üzüntü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihine göre paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri bir arada değerlendirilmek suretiyle davacının uğradığı manevi zarar nedeni ile, manevi tazminat talebinde haklı olduğu kanaatine varılmış olmakla davacı … Arslantaş’ın manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 10.000,00 TL miktarındaki manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine, davacı … ‘ın fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı … ve davacı …’ın manevi tazminat davaları yönünden ise, 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinin 2. fıkrasına göre ağır bedensel zarar hâlinde, zarar görenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. Davacı … ‘ın dava konusu kaza ile ilgili yukarıda belirtilen ve itibar edilen atk raporu ile sabit olduğu üzere özürlülüğü bulunmamaktadır, bu durumda yasanın aradığı ağır bedensel zarar koşulu gerçekleşmediğinden davacı … Arslantaş’ın babası ve annesi olan davacı … ve davacı …’ın manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacı … ın davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; 1.000,00 TL miktarındaki bakıcı gideri zararından oluşan maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden haksız fiil tarihi olan 07/07/2015, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise dava tarihi olan 02/12/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’nin zmss teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine, davacı … ‘ın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
2-Davacı … ‘ın manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 10.000,00 TL miktarındaki manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine, davacı … ‘ın fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-Davacı …’ın manevi tazminat davasının reddine,
4-Davacı …’ın manevi tazminat davasının reddine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 273,24 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 683,10 TL nispi karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan ve (5) nolu maddede yapılan mahsup işlemi akabinde kalan bakiye 192,54 TL’den mahsubu ile 490,56 TL harcın davalılar … ve …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve (5) numaralı maddede mahsup edilen 80,70 TL’nin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve (6) numaralı maddede mahsup edilen 192,54 TL’nin davalılar … ve …’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davacılar tarafından yapılan 1.600,00 TL bilirkişi raporları ücreti, 27,70 TL başvurma harcı, 383,00 TL tebligat ve posta masrafları, 1.904,50 TL Adli Tıp Maluliyet Raporu ücreti, 945,00 TL Adli Tıp Raporu ücreti olmak üzere toplam 4.860,20 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 668,27 TL’sinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından yapılan tebligat ve posta gideri ile ATK raporu ücreti olmak üzere toplam 1.045,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 901,31 TL’sinin davacılardan alınarak davalı …’e verilmesine, artan kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılar … ve … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
12-HMK’nın 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
13-Maddi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
14-Maddi tazminat davası yönünden AAÜT’nin 13/3. maddesi uyarınca hesap edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, davalı … kendisini vekille temsil ettirmediğinden bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
15-Davacı … ‘ın kısmen kabul edilen manevi tazminat davası yönünden AAÜT’nin 10/1-4. maddesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
16-Davacı … ‘ın kısmen reddedilen manevi tazminat davası yönünden AAÜT’nin 10/2-4. maddesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
17-Davacılar … ve …’ın manevi tazminat davası yönünden AAÜT’nin 3/2. ve 10/3. maddeleri uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılar … ve …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekili, davalı … Sigorta A.Ş. Vekili ve davalı …’ın yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/2. fıkrası uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip

Hakim