Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1108 E. 2018/12 K. 05.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1108 Esas
KARAR NO : 2018/12
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
KARAR : USULDEN RED
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin… nolu telefon hattını aynı numara muhafaza edilmek üzere davalı … şirketine taşıdığını, cep telefon cihazı … iken bu telefonu … ile takas edip değiştirdiğini, yani yeni bir cep telefonu satın aldığını, eski telefonundaki rehberinde kayıtlı 1428 adet müşteri telefonunu bu yeni telefona aktarıp kaydetmesi … Rehberim isimli akıllı rehber sayesinde önerildiğini ve bu yüzden GSM değişikliğine gidildiğini, Nisan 2015 sonlarına doğru GSM değiştirme işini yapan davalı …şubesi tarafından…Rehberim uygulaması üzerinden eski telefonundaki müşteri numaralarını yeni telefona aktarmaya çalışıldığını ve fakat bunu başaramadığını, sonuç olarak yapılan işlem ile müvekkilinin eski telefon rehberindeki müşteri telefonlarından 1150 kaydın silinip yok olmasına ve müvekkilinin büyük bir zarar görmesine neden olunduğunu, yaşanan problemle ilgili şube yetkilileri tarafından yaşanan sorunun -… Genel Müdürlüğü kastedilerek- teknoloji bölümünün meselesi olduğu ve her marka telefona uygun olmadığı kabul edildiğini belirterek fazlayı talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi zararın müşterek ve müteselsilen davalılardan 25.04.2015 tarihi itibariyle uygulanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı…Şti. (… Bayii) vekili cevap dilekçesinde ve özetle; iddia edilen söz konusu işlemin şubelerinde gerçekleştirilmediğini, şube tarafından davacı tarafa bahsi geçen… Rehberim uygulaması aracılığıyla rehber kayıtlarının aktarılması hizmetinin yapılmadığını, bu nedenle herhangi bir sorumluluğun söz konusu olmadığını, ayrıca bu işlem hakkında taraflar arasında şifahi veya yazılı herhangi bir sözleşme bulunmadığını, müvekkil şirketin telefondan telefona rehber transferi sağlama gibi bir hizmeti olmadığı gibi böyle bir yükümlülüğü de bulunmadığını, telefon rehberindeki numaraların sorumluluğunun bizzat davacıya ait olduğunu, bu numaraların silinmesi ve benzeri durumlar hakkında başka kişilere sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacının telefon rehberinde kaç adet numara ve kimlere ait numaralar olduğunu kendisinden başka kimsenin bilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının numara taşıma kapsamında 21.04.2015 tarihinde … numaralı GSM hattını müvekkil şirkete taşıdığını ve davacı ile abonelik sözleşmesi akdedildiğini, taşıma sonrasında davacının kendi talebi üzerine numarası …olduğunu, …… servisinin … …, …Store vb. üzerinden indirilmek suretiyle yararlanılan, telefon rehberindeki kontakların yedeklenmesi, silinmesi veya müşterinin yeni bir cihaz kullanmaya başlaması halinde kontaklarına erişebilmesini sağlayan bir servis olduğunu, davacının cihaz değişikliği sonrasında telefon rehberinin aktarımı işleminin bayi eliyle yürütüldüğünü ancak başarısız olduğunu iddia ettiğini, işbu iddianın ispatı mümkün olmadığım, zira müşterinin müvekkil şirket bayiine başvurmadan evvel telefon rehberinde bulunan numaraları sehven yahut kasıtlı olarak silmesi halinde bu hususun bayi tarafından tespiti mümkün olmayacağını, kaldı ki telefon rehberinde bulunan numaraların somut olayda hangi aşamada silinmiş olduğu dahi tespit edilemediğini, davacı tarafın tazminat talebinin zenginleşmeye yönelik fahiş miktar olduğunu ve kabulü mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Dava; tüketici kredisinden kaynaklanan menfi tespite ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ un 3/1-k maddesinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-l maddesinde ise tüketici işlemi ; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmış olup , aynı yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli kılınmıştır.
6502 sayılı kanunun 83/2 maddesine göre, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini düzenlemiş olmakla, davacı gerçek kişi ( tacir olmadığı anlaşılmaktadır) tüketici sıfatına haiz olmakla davalı aleyhine tüketici abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası açmakla, açılan iş bu davada mahkememizce Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmiştir.
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, saptanan ve hukuksal durum bu olunca mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine kanunen karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Bu nedenle aşağıdaki şekilde kanunen görevsizliğe karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının 6100 Sayılı HMK’nın 114/1, 115/2 maddeleri gereğince görevsiz olmamız nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır