Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1101 E. 2018/1119 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1101 Esas
KARAR NO : 2018/1119
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/11/2015
KARAR TARİHİ: 13/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 18/09/2010’dan itibaren 5 yıl süre bayii olarak faaliyette bulunmak üzere 14/09/2010 tarihinde protokol bağıtlandığını ayrıca dava dışı taşınmaz maliki ile taraflar arasında üçlü bir protokol bağıtlanarak bu protokolün 6. Maddesi gereğince davalı şirkete 750.000,00 USD+ KDV tutarında “Peşin Satış Destek Primi” ödemesi kararlaştırıldığını, bir kısmının banka havalesi bir kısmının da cari hesaptan mahsup yoluyla ödendiğini, davalının bayiilik sözleşmesini süresinden önce 26/06/2013 tarihinde feshettiğini bu nedenle davalıya yapılan ödemenin bu tarihten sonraki döneme isabet eden kısmının karşılıksız kaldığını ve iade edilmesi gerektiğini belirterek kıstelyevm usulünce hesaplanan 628.692,90 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek %10.50 ve bu orandan az olmamak üzere değişken avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; bağıtlanan protokol içeriğini doğrulamış, davacının protokol kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Rekabet Kurumu kararları uyarınca; protokol süresinin 5 yıl olarak belirlendiğini, müvekkilinin sözleşmenin ayakta kaldığı 2 yıl 10 ay sürede kararlaştırılan miktarın üzerinde alım yaptığını, sözleşmenin davacı tarafından tek yanlı ve haksız fesholunduğunu, ödenen destek priminin karşılığının davacı tarafından alındığını bu nedenle davanın haksız olduğunu ileri sürerek reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; taraflar arasındaki bayiilik sözleşmesinin davacı tarafından haklı feshi iddiasına dayalı, ödenen destek primi bedelinden sözleşmenin karşılıksız kaldığı süresine denk gelen kısmının istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış protokol ve taahütname örnekleri, destek primi ödeme belgesi örneği, carii hesap dökümü, davalının fesih ihtarnamesinin örneği getirtilerek dosya içine alınmış, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
02/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2010-2013 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun düzenlendiği, taraf şirketler ile davalının işlettiği bayiinin bulunduğu taşınmaz maliki arasında bağıtlanan 14/09/2010 tarihli protokolün 26/06/2013 tarihinde davacı tarafından fesholunduğu, davalı tarafça düzenlenen faturalar karşılığında davacı tarafından davalıya peşin satış destek primi olarak 1.410.312,40 ödenmiş olduğu, davacı tarafın iddiasının kabulü halinde fesihten kalan sözleşme süresine isabet eden tutarın 628.693,48 TL olduğu davacının ise 628.692,90 TL talepte bulunduğu, diğer davalı …’ın ise 750.000,00 USD limitle davalı şirkete müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen 20/06/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacının sözleşmeyi “ticari koşullarda anlaşma sağlanamadığından” feshettiği, ödenen destek priminin miktarı konusunda taraflar arasında çekişme olmadığı, davalının finansal zorluk içine girdiğinden satın aldığı ürün bedellerini ödemediği, davacı tarafından davalı hakkında yasal takibe geçildiği ve itirazı üzerine iptal davası açıldığı, 12/11/2012 tarihi itibariyle davacının 1.210.095,00 TL tutarlı çek alacağının her iki tarafın ticari defterlerinde birbirini doğruladığı buna göre davacının ileri sürdüğü fesih sebebinin haklılığının mahkemenin taktirinde olduğu, davalının satın alma opsiyonunun 5 yılda 14.400,00 litre olduğu, davalının sözleşmenin ayakta kaldığı 2 yıl 10 ayda bu tutardan fazla satış yaptığı savunmasını kanıtlayamadığı belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı ve davalı şirket ile dava dışı taşınmaz maliki …arasında bağıtlanan 14/09/2010 tarihli protokol uyarınca; belirtilen adreste davalının 18/09/2010 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile davacı bayii olarak faaliyette bulunması kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 6. Maddesi uyarınca davacının davalıya toplam 750.000,00 USD tutarında peşin satış destek primi ödemeyi üslendiği anlaşılmaktadır. Bu tutarın ödendiği taraflar arasında çekişmesiz olup, protokolün 15/c maddesi uyarınca bayiilik sözleşmesinin her ne suretle olursa olsun feshi halinde davacı tarafından yapılan ödemelerin kullanılmayan sözleşme süresine karşılık gelen kısmının avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte ödeneceği, davalı bayii tarafından taahhüt edilmiştir. Taraflar arasındaki bayiilik sözleşmesi davacı tarafça keşide edilen 17/06/2013 tarihli Beyoğlu … Noterliği’nden gönderilen …Yevmiye numaralı ihtarname ile ve “ticari koşullarda anlaşma sağlanamadığında” fesholunmuştur. Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre; fesih tarihi itibariyle davalıdan kambiyo senedine dayalı alacak hakkının bulunduğu bu nedenle fesihte haklı olduğu sonucuna varılmıştır. Yapılan destek primi ödemesinin tutarı taraflar arasında çekişmesiz olup 1.410.312,40 TL prim ödemesinin sözleşmenin 5 yıl ayakta kalacağı düşünülerek yapıldığı kabul edilmelidir. Fesih sonrası kalan süreye isabet eden kısım davacı talebi ile bağlı kalınarak 628.692,90 TL olup bayiilik protokolünün 15/c maddesi uyarınca davalı bayii tarafından avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davacıya iadesi ve davalı şirket hakkındaki davanın bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Davalı …’ın bayiilik protokolünde imzası bulunmamaktadır. Tarihsiz şekilde düzenlenen “TAAHHÜTNAME” başlıklı belge uyarınca adı geçen davalının diğer davalı şirketin davacı şirkete karşı doğmuş ve doğacak borçlarına 750.000,00 USD limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu anlaşılmaktadır. Taahhütnamede tarih bulunmadığından davalının lehine olan TBK’nun 583 maddesi hükmünün uygulanması ve kefaletin geçerli olup olmadığının buna göre değerlendirilmesi gerekir. Buna göre kefaletin geçerli olması için azami miktarın kefalet tarihinin ve müteselsil kefil olgusunun kefilin el yazısı ile belirtilmesi gerekir. Taahhütnamede tarih yoktur ve kefilin el yazısı ile düzenlenmemiştir. Bu durumda belirtilen yasal koşullara uygun bir kefalet bulunmadığı, bu nedenle davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla diğer davalı asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu tutulamayacağı hakkındaki davanın reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davalı … yönünden davanın REDDİNE,
Davalı …Şti yönünden davanın KABULÜNE,
628.692,90 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davacı yararına davalı şirketten tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 42.976,01TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 39.097,72 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Red edilen davalı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 39.097,72 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 11.766,81TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.816,15 TL gider avansından geriye kalan 817,65 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı …Şti tarafından yatırılan 11,00 TL gider avansının karar kesinleştiğinde adı geçene iadesine,
Davalı … arafından yatırılan gider avansı olmadığından ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davacı vekilinin huzurunda, davalılar vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Açıklandı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
HARÇ BEYANI /
42.946,01- TL. KARAR HARCI
10.736,51 TL. PEŞİN HARÇ
32.209,50 -TL. KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
10.768,31 TL İLK GİDER
700,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
298,50 TL POSTA MAS.
11.766,81 TL TOPLAM