Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1053 E. 2018/167 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1053
KARAR NO : 2018/167
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/11/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ – İSTEM :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 10/09/2009 tarihinde çarpışması sonucu müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, manevi zarar için davalı …’tan 10.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, müvekkile çarpan davalı …’un kullanmış olduğu aracın diğer davalı …tarafından sigortalı olduğunu, davalı … şirketinin müvekkiline ödediği 14.620,00 TL tazminatın düşük olduğunu, davadan önce tazminat lehtarına yapılan ödemeye ilişkin alınan ibranamelerin geçersiz olduğunu, … plakalı aracın maliki …’a karşı dava açma hakları ile bu dava yönünden fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkili adına kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari veya yasal faizi ile birlikte tedavi giderleri için 100,00 TL, çalışamadığı dönemlerdeki kazanç kaybı için 100,00 TL, ekonomik geleceğinin sarsılmadan doğan zararlarına ilişkin 100,00 TL ve bakım giderleri için 100,00 TL olmak üzere toplamda 500,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine ve davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, sadece davalı …’a yönelik olarak 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilerek kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline, davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin üzerlerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … 25/11/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki aleyhine olan kısımları kabul etmediğini, davacının zararlarını karşıladığını,yetkili mahkemenin İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekilinin 08/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından kaza sonucu malul kalan davacı yanın başvurusu neticesinde hasar dosyası açıldığını ve dosyanın aktüer hesaplaması sonucu ödenmesi lazım gelen 14.620,00 TL tazminatın davacıya 16/06/2015 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketçe başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını, meslekte kazanma gücünün daimi olarak ne oranda kaybedildiğinin tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesine gönderilmesini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, ödeme yaparak sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan ödeme ile zararı karşılanan davacının davasının reddine, aksi halde sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İvrindi Sulh Ceza Mahkemesi’nin … esas, … Karar sayılı dosyası, tıbbi tedavi evrakları hasar dosyası, trafik kayıtları, davacı ile davalı …’un sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanakları celbedilmiş, maluliyet ve kusur raporları alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMES VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 41 maddesi kapsamında haksız fiil failine ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat ile 818 Sayılı Kanunun 49 maddesi kapsamında haksız fiil failine yönelik manevi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu, maddi ve manevi tazminat talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminat tutarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
818 Sayılı Kanun’un 41 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
818 Sayılı Kanunun 49 maddesi uyarınca bedensel zarar uğrayan kişinin, olayın özelliklerine göre manevi tazminat talep hakkı mevcuttur.
Anılan düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; denetime elverişli ve hükme esas almaya uygun 20/10/2017 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı …’un % 100 oranında, tam ve asli kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacıda meydana gelen yaralanmanın %3,3 oranında maluliyete sebep olduğunun, davacının geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğunun mahkememizce alınan ATK raporundan anlaşıldığı, davacının maddi tazminat talebinden feragat ettiği, manevi tazminat talebi yönünden davaya devam ettiği anlaşılmakla, dava konusu kazada ki kusur durumu, kaza nedeniyle davacının vücudunda meydana gelen yaralanmanın niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi göz önünde bulundurularak, 818 Sayılı Kanunun 41 ve 59 maddeleri kapsamında davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine; maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, 5.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 341,55.- TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’tan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafça yatırılan 35,87.-TL peşin harcın davalı …’tan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.004,55 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren %50’sinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
İstenilmediğinden davalı … Şirketi yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.275,75.-TL gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı … tarafından yatırılan 60,00.-TL gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı asilin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı
HARÇ BEYANI /
341,55 TL KARAR HARCI
35,87 TL PEŞİN HARÇ /
305,68 TL KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
31,80 TL BVH VE VSH.
650,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
322,75 TL POSTA MASRAFLARI /
1.004,55 TL TOPLAM