Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1038 E. 2018/1151 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1038 Esas
KARAR NO : 2018/1151
DAVA : Maddi Tazminat Davası
DAVA TARİHİ: 02/11/2015
KARAR :KISMEN KABUL-KISMEN RED
KARAR TARİHİ: 21/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan maddi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Davacı vekili tarafından verilen 10/12/2007 havale tarihli dava dilekçesi ile; davalılar tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında iş makinesi ile kopartılmak suretiyle hasara uğratıldığını, verilen hasar üzerine polisle birlikte hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, davalılarca verilen hasarı ve uğranılan zararı delilleri ile tespit ederek açık olarak ortaya koyduğunu bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davalıların davacı tesislerine verdiği hasardan kaynaklanan 18.618,05 TL esas alacaklarının hasar tarihi olan 08/09/2004 tarihinden itibaren, T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı yıllık %42 ve değişken oranlardaki avans faizi ile birlikte, delillerin tespiti için açtığımız davanın harcı ve giderleri 162,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;Davalı …A.Ş. tarafından verilen cevap dilekçesi ile; görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,tüm kararların incelenme neticesinde konusu, miktarı, tarafları ve mahiyeti aynı olan bu davanın yeniden açılmasına ve bu hususta hüküm kurulması mümkün olamayacağından mükerrer olarak açılmış bulunan bu davanın reddine karar verilmesini bu nedenlerle öncelikle davanın görev yönünden reddine, dava mükerrer açıldığından hukuki dayanağı olmayan davanın reddine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından verilen cevap dilekçesi ile; süre yönünden itirazlarının olduğunu, zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini,görev yönünden, iş bölümü ve husumet yönünden itirazları olduğunu, davacının tesislerinin plan projesinin uygun olup olmadığı, zarara kendi kusuruyla sebep olup olmadıkları hususlarının araştırılması gerektiğini,davacı tarafın hasar bedeli olarak istediği meblağda fahiş olup,neye göre hesaplandığı belli olmayan bu meblağa itiraz ettiklerini, talep edilen faiz türünün fahiş olduğunu, tazminat isteminin hasar tarihinden itibaren faiz istemesinin hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın öncelikle zaman aşımı, görev, işbölümü ve husumet itirazlarının göz önünde bulundurularak usul ve esastan reddine,yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Mahkememizin (İstanbul Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesi) 14/05/2012 tarih…esas … karar sayılı kararı, davacı ve davalı… A.Ş. ‘ nin temyizi üzerine , Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 17/04/2014 tarih 2012/8814 esas 2014/8472 karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak bozma ilamı doğrultusunda yargılama yapılmıştır. 10.04.2017 tarihli…, … ve … tarafından düzenlenen bilirkişi heyet raporu incelenmiştir. 04.04.2018 tarihli …ve … tarafından düzenlenen bilirkişi raporu incelenmiştir.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce ilk karar ile davalı … yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosyada toplanan delillere uygun düşmemiştir. Dosyada toplanan delillerden davalılar arasında düzenlenen sözleşmenin niteliği bakımından…sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır….sözleşmelerinde kural olarak, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi bulunmamakta, yüklenici iş sahibinden bağımsız olarak üstlendiği işi sözleşme koşullarına uygun olarak tamamlayıp teslim etmeyi üstlenmektedir. Bu özellik dikkate alındığında bağımlılık ilişkisi, bir başka deyişle iş sahibinin adam çalıştıran sıfatı bulunmadığından…sözleşmelerinin yerine getirilmesi ve işin yapımı sırasında yüklenicinin üçüncü kişilere zarar vermesi halinde iş sahibinin zarardan sorumlu tutulamayacağı kabul edilmektedir. Ancak bu kesin bir kural değildir. İş sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmede iş sahibine yükleniciye emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış olması halinde, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından iş sahibinin “adam çalıştıran” sıfatıyla zarardan sorumlu tutulması gerektiği ve sorumluluk türünün de müteselsil (zincirleme) sorumluluk olacağı kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince; davalılar arasında düzenlenen sözleşmede iş sahibi davalı …’nin diğer davalı yükleniciye emir ve talimat verme yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu bir başka anlatımla davalılar arasında bağımlılık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalılardan …nün de meydana gelen zarardan dolayı adam çalıştıran sıfatıyla ve mütesilsilen sorumlu olduğu kuşkusuzdur.
Davalı şirketin kusur ve hasar miktarına yönelik temyiz itirazlarına dikkat edildiğinde mahkememizce ilk kararda kusur miktarı konusunda bir inceleme yaptırılmaksızın ve hasar miktarı yönünden de yeterince arştırma yapılmadan davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Bu doğrultuda çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, taraflarca öne sürülen itirazların da yine bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerekmiştir. Yani Mahkememizce bozma ilamına uyularak bozma ilamı gereği öncelikle bilirkişi maarifetiyle kusur miktarı yönünden inceleme yaptırılmış meydana gelen olay sebebiyle davalı tarafa yüklenebilecek kusur ile varsa davacı tarafın müterafik (yarışan) kusur miktarı duraksamasız belirlenmiştir.
Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-530 E, 2010/636 K.sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını hakız fiil sorumlularından isteyebilir ilkesine dikkat edilmiştir.
Somut olaya gelince, dosya içeriğinden tahsili istenilen işletme zararı, işçilik ve vasıta gideri zarar kalemlerinin davalı taraftan tahsili gerektiği yönündeki bilirkişi raporuna (Mahkememiz bozma öncesi yargılaması esnasında) davalı tarafın itiraz ettiği, tahsili istenen bedelin bir bölümünün davacının kendi çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araçların yakıt giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı kurumun onarım giderleri ve işletme zararı belgelerinde belirtilen miktarlar doğru kabul edilerek, eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm verilemez ilkesine dikkat edilmiştir. Bu doğrultuda bozma sonrasında davacı tarafça hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapıldığına ilişkin dosyaya sunulan belgeler davalı tarafın itirazı doğrultusunda incelenmiş bu konularda bilirkişiden rapor alınmış ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Taraflara yüklenebilecek kusur oranı ve davacı tarafın isteyebileceği gerçek zarar miktarı duraksamasız belirlendikten sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmiştir.
Davalı yüklenici şirketin işlere başlamadan önce inşaat alanından geçmekte olan kablo hattına ait bilgileri davacı idareden soruşturmadığı, yüklenicinin mevcut alt yapı tesislerini tespit etmek amacıyla soruşturma ve araştırma yapmadığı, ilgili kuruluşlardan elde edilecek bilgileri 1/ 5000 ölçekli uygulama projesinde göstermediği, yüklenicinin ilgili mercilerden bilgi, izin ve geçit haklarının alınmasına yönelik gerekli müzakereleri yapmadığı, bu konuda işv…. den yardım istemediği, işlemler bitene dek refakatçinin işler yapılırken eşlik etmesi konusunda özen gösterilmediği, krokiye göre çalışma yapılmayarak tekniğe aykırı çalışma yapıldığı, deneme yanılma yöntemi ile rastgele çalışmanın kanunen sorumluluk kapsamında himaye edilemeyeceği, iş makinası ile çalışmada mühendis onayının olmadığı, bu durum karşısında % 50 kusurlu sorumlu olduğu ve bu miktardan asıl işv…. nin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı … ise kontrol ve denetim görevinde özenli olarak refakatçi temininde dikkatli olmalı ve diğer davalı ile aralarındaki sözleşmenin sonucundan kendi aralarında her ne kadar davalı…İnş.’ ın idari şartname ile sorumlu olacağı kararlaştırılmış ise de sözleşme dışı üçüncü kişilere karşı bu durumun (haksız fiil sonucundan müşterek müteselsil sorumluluk ilkesi gereği) kanunen ileri sürülemeyeceğine dikkat etmesi gerektiğinden bahisle % 20 kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Davalılar ( … iş sahibi alt işveren, …İnş. Yüklenici olarak ) müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarından toplam yüzdesel % 70 ( % 50 + % 20 ) oranında kusurlu kabul edilmişlerdir.
Davacının alt yapı çalışmalarında güvenlik önlemi almaması gereği ile refakatçi görevlendirmemesi ve boruların standartlara uygun olmaması nedeni ile % 30 kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Dava konusu talebe ve gerçek maddi zarara dikkat edildiğinde maddi zararın 18.618, 05 TL olduğu anlaşılmakla davalılar kusuru olan % 70 oranına tekabül eden miktar gereği hükümde belirlenen miktar kadar davacının zararının tazminine hükmolunmuştur.
Dava konusu dikkate alındığında davacı ile davalılar arasında haksız fiil ilişkisi, davalıların kendi aralarında ise sözleşmesel ilişki olduğuna dikkat edilmiş ve dava konusunun zamanaşımına uğramadığına ( Borçlar Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve TBK nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun m. 5 ‘ e göre değerlendirmede bulunularak ) dikkat edilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 13.032,95 TL maddi tazminatın 08/09/2004 tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca 890,28 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 251,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 638,88 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 251,40 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 7.642,30 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 5.349,73 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İş bu dava nedeniyle davalılardan …A.Ş tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 14,99 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı …A.Ş’ye verilmesine
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen miktar üzerinden belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’a gönderilmek üzere temyiz yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır