Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1000 E. 2018/1324 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1000 Esas
KARAR NO : 2018/1324

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 20/10/2015
KARAR TARİHİ: 27/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ortağı olduğu … A.Ş.ile imzaladığı Varlık Devir Sözleşmesi gereğince … A.Ş.tarafından üretilen, ürettirilen veya satılan madeni yağ ürünlerine ilişkin faaliyetlerin 01/01/2012 tarihinden itibaren müvekkili şirkete aktarıldığını bu nedenle davalı şirketin … A.Ş.tüzel kişiliği ile imzalamış olduğu 07/04/2010 tarihli Bayilik Sözleşmesinden doğan haklar ve edimlerin 01/01/2012 tarihi itibariyle müvekkili şirkete aktarıldığını, davalı …’ın ise kefil olduğunu ve bayilik sözleşmesi devam ettiği müddetçe müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla takip konusu borçtan sorumlu olduğunu, sözleşme kapsamında davalı şirketin müvekkili şirketten madeni yağ ve ürünleri satın aldığını fakat bu ürünlerin bedellerinin bir kısmını hiç ödemediği gibi bir kısmını da zamanında ödemediğini, geç ödenen ürün bedellerinden dolayı müvekkili tarafından davalı borçluya vade farkı faturası kesilerek cari hesabına borç olarak kaydedildiğini ve cari hesaptaki mevcut borca eklendiğini, davalı yanın cari hesapta kayıtlı olan faturaların bedellerinden kaynaklanan borcunu ödemediğinden borcun tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takip açıldığını fakat davalıların borca itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla yapılan bu itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılara yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmedikleri gibi, yazılı bildirimde de bulunmadıklarından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
Mahkememizin 20/12/2018 tarihli celsesinde davalı şirket yetkilisi … “Bana göstermiş olduğunuz bayilik sözleşmesi altındaki şirket kaşesi altında bulunan imzası bana aittir, ben halen davalı şirketin yetkilisiyim, takibe konu edilen fatura sadece faiz faturası idi, bu yüzden itiraz ettik, sözleşme matbu bir metindi, … yetkileri bize kendi aramızdaki anlaşmanın geçerli olacağı, bu sözleşmenin usulen yapıldığını, ve 60.000-TL lik teminat mektubu verirsek cari alacak dışındaki tüm alacakların bu teminattan karşılanacağını söylediler, teminat mektubu verdik, bir çek karşılıksız çıkınca bu teminat mektubunu nakte çevirdiler ve sonrasında bu faturayı kestiler, banka faizleri 2010-2011 tarihlerinde davacının aylık olarak tahakuk ettiği faiz oranından çok daha düşüktür faiz fahiştir , kabul etmiyoruz sözleşme madde genel işlem şartıdır kabul etmiyoruz.” beyanında bulunmuştur.
Mahkememizin 20/12/2018 tarihli celsesinde davalı … “Bana göstermiş olduğunuz bayilik sözleşmesi altındaki kefil imzası bana aittir, oğlumun sahibi olduğu şirketin herhangi bir borcu olmadığı için benimde borcum yoktur.” beyanında bulunmuştur.
Davalı şirket vekili olduğunu söyleyen avukat …’ye 20/12/2018 tarihli celsede vekaletnamesini sunması için HMK 77/1 maddesi uyarınca 1 haftalık kesin süre verildiği, aksi halde taraflarınca yapılan işlemlerin yapılmamış sayılacağının ihtar edildiği, ancak verilen kesin süre içerisinde Av…. tarafından dosyaya vekaletname sunulmadığı anlaşılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Takip dosyası celbedilmiş, takibe itirazın ve davanın süresinde olduğu tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, 07/04/2010 tarihli bayilik sözleşmesi aslı, ihtarname getirtilerek dosya içine alınmış, takip dosyası incelenmiş ve taraflar arasındaki sözleşmenin 18 maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu döneme ilişkin dava dışı … ticari ve defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
19/04/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığını ve defterlerin delil niteliği taşıdığını, davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirketten 53.545,71-TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin vade farkı açıklaması düzenlemiş olduğunu fatura bakiyesi 53.545,71-TL’yi davalılardan mükerrer olmamak kaydıyla talep edebileceği belirtilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı … A.Ş. İle davalı şirket arasında 07/04/2010 tarihli bayilik sözleşmesi yapıldığı, diğer davalı …’ın sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıftaıyla ve 68.000,00-TL limit ile imzaladığı, sözleşmenin 7. maddesi kapsamında dava dışı … tarafından davalı şirkete 88.572,50-TL ödeme yapıldığı ve ödemenin 68.000,00-TL sinin borç kaydedildiği, bu borcun tamamının aynı maddede belirlenen vadelerde geri ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu borcun ödenmeyen 59.641,40-TL sinin davacıya devir ve temlik edildiği, davalı şirketin 02/07/2012, 14/12/2012 ve 28/02/2012 tarihlerinde elde ettiği satış teşvik primlerinin sözleşmenin 7/4 fıkrası uyarınca borçtan mahsubu sonucu davalın şirketin 53.249,86-TL borcunun kaldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 13 maddesine göre dava dışı …’in davalı şirketten gecikme için aylık % 4 oranında faiz talep edebileceği, ancak davacı tarafça gecikme faizi oranı %2 belirlenmek suretiyle takibe dayanak 23/05/2014 tarihli faturanın düzenlendiği, bu oran esas alınarak bilirkişi tarafından davacının davalıdan talep edebileceği tutarın KDV dahil 68.265,87-TL olarak hesap edildiği, davacının talebinin ise 53.545,71-TL olduğu, davalılarca borcun ödendiğinin ispat olunamadığı, borçtan davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kesfil sıfatıyla ve kefalet limiti olan 68.000,00-TL dahilinde sorumlu olduğu anlaşılmakla, Davanın kabulüne, davalıların İstanbul …İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 53.545,71-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işletilecek ticari avans faizi ile birlikte devamına, Alacak likit olduğundan davalıların %20 oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜNE, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 53.545,71-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işletilecek ticari avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
Davalıların alacağın %20si oranında 10.709,14-TL inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.657,70-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.240,03-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.641,13-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan ve arta kalan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

HARÇ BEYANI /
3.657,70-TL. KARAR HARCI
646,83-TL. PEŞİN HARÇ
3.010,87-TL. KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
674,53-TL İLK GİDER
266,60-TL TEBLİĞ
700,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
1.641,13-TL TOPLAM