Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/997 E. 2023/328 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/997
KARAR NO : 2023/328

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/04/2014
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/01/2014 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın tam ve asli kusurlu olarak karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle müvekkili …’ın yaralandığı kazada müvekkilinin kalıcı sakatlığa maruz kaldığını, bu dönem zarfında teminat kapsamında olan sürekli iş görmezlik dönebi ile bakıcı gideri ve kalıcı maluliyet zararı oluştuğunu, trafik kazasında müvekkilinin uğradığı bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalma üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107. Maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu poliçeye göre teminatlarının sakatlanma kişi başı 250.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığını, bu nedenle KTK ve genel şartlara göre sigorta Şirketlerine olayla ilgili tüm belgeleri ve özellikle de sigorta poliçesini ekleyerek müracaatta bulunulması zorunlu olduğunu, müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, sigortalı araç sürücünın kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, kusuru kabul etmediklerini, davacının vücut fonkiyon kaybı tespitinin, tedavinin tamamlanarak durumunun 12 ay stabil kalmasından sonra yapılabileceğini, tedavi sürecinde ve iyileşme tamamlanmadan alınacak raporlar kabul edilemeyeceğini,
müvekkili şirkette tüm bilgi ve belgelerle ihbar yapılarak temerrüde düşürülmediğinden kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddi gerektiğini, olay haksız fiilden kaynaklandığından, ticari temerrüd-avans faizinin reddi gerektiğini, müvekkili şirkete sigortalı aracın özel oto olup, reeskont faizi talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, sigorta poliçesi, hasar dosyası, tedavi belgeleri, Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen cismani zarar nedeniyle açılan tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından sunulan 04/05/2023 tarihli dilekçe ile; davalıya karşı, trafik kazası sonucu meydana gelen cismani zarar nedeniyle açılan davada, davalı taraf ile yapılan görüşmeler neticesinde sulh olunduğunu, davalı sigorta şirketi trafik poliçesi uyarınca maddi tazminat nedeniyle üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, tarafların maddi tazminatların fer’ileri ile birlikte ödenmesi sonucunda davanın konusuz kalacağı hususunda karşılıklı olarak anlaştıklarını, anlaşmaya istinaden tüm ödemeler yapıldığından bu nedenle huzurda açılan maddi tazminat istekli davanın konusuz kaldığını, varılan anlaşma kapsamında davalı sigorta şirketi maddi tazminat yönünden asıl alacak, yargılama gideri, vekalet ücreti yönünden anlaşmaya varıldığından karşılıklı olarak taraflar birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceği ve bu nedenlerle de huzurdaki davanın konusuz kalacağı hususunda anlaşmaya varıldığından ve anlaşma uyarınca tüm ödemeler de yapıldığından dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 10/04/2023 tarihli dilekçesi ile; davacı ile anlaşma sağlandığını, toplam 45.949,15 TL’lik ödemenin davacı vekiline 22/07/2022 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin ibra edildiğini, ibranamede hak ve alacaklardan feragat edildiğinin beyan edildiği, müvekkili şirketin ibra edilerek yapmış olduğu ödemeden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle davanın reddine karar verilecek ise, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Taraf vekillerinin beyanı dikkate alınarak davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye gelir kaydına, bakiye 154,70 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin talepleri nedeniyle kendi üzerlerinde bırakılmasına, talepleri dikkate alınarak lehlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan bakiye avans olması halinde, karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … A.Ş. Vekili ve davalı …’ın yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*